(السنة أفعال رسول الله تعالى لبيان كتابه تعالى فعلا و مثالا لنفهمه) كما قال تعالى "فاذكروا الله كما علمكم" و قال "لتبين للناس ما نزل إليهم" و قال "بلسان عربي مبين" و قال "لقد كان لكم في رسول الله أسوة حسنة" (فأحكامها لعصره و قومه فلا تلزمنا) لقوله تعالى "و ما على الرسول إلا البلاغ المبين" و قال "تلك أمة قد خلت لها ما كسبت و لكم ما كسبتم". (إلا في أصول البيان) لقوله تعالى "و يريدون أن يفرقوا بين الله و رسله"
OSMANLICA METİN
(السنة أفعال رسول الله تعالى لبيان كتابه تعالى فعلا و مثالا لنفهمه) كما قال تعالى "فاذكروا الله كما علمكم" و قال "لتبين للناس ما نزل إليهم" و قال "بلسان عربي مبين" و قال "لقد كان لكم في رسول الله أسوة حسنة" *الله تعالىنن "سيزه اوغرتديغى كيبى اللهى ذكر ادينز " و ينه "ناسه اونلره انزال اديلنى بيان اتمن ايجون" و ينه "مبين عرب لسانى ايله" و ينه "رسول الله ده سيزن ايجون أسوة حسنة واردر. "بويرقلرنده اولوغى كبى (سنة الله تعالى نن كتابينى فعل و مثال اولرق اونى آنلامامز و بيان ايجون رسول اللهن فعللريدر)* (فأحكامها لعصره و قومه فلا تلزمنا) لقوله تعالى "و ما على الرسول إلا البلاغ المبين" و قال "تلك أمة قد خلت لها ما كسبت و لكم ما كسبتم".* الله تعالىنن "رسوله آنجق مبين تبليغدن بشقه واظيفه يوقدور" و ينه "شو كجمش أمتلرن كسب اتديكلرى اونلرندر و سزن كسب اتديكلرينز سيزندر" بويوردوغى ايجون (اونون حكملرى اونون عصرى و اونون قومى ايجوندر بزى الزام اتمز)* (إلا في أصول البيان) لقوله تعالى "و يريدون أن يفرقوا بين الله و رسله" *الله تعالىنن "و الله و رسلونون آراسينى تفريق اتميى اراده اديورلر" بويوردوغى اجون (انجق بيان أصللرنده بزى الزام ادر)*
OSMANLICA TÜRKÇE METİN
Allah Teala’nın “Size öğrettiği gibi Allah’ı zikrediniz.” (Bakara 2/239), yine “Nasa onlara inzal edileni beyan etmen için.” (Nahl 16/44), yine “Mübîn Arab lisanı ile.” (Şu’ara 26/195) ve yine “Rasulullah’da sizin için üsvetün hasene vardır.” (Ahzab 32/21) buyruklarında olduğu gibi (Sünnet Allah Teala’nın Kitabını fiil ve misal olarak onu anlamamız ve beyan için Rasulullah’ın fiilleridir). Allah Teala’nın “Rasule ancak mübîn tebliğden başka vazife yoktur.” (Nûr 24/54; Ankbût 29/18) ve yine “Şu geçmiş ümmetlerin kesb ettikleri onlarındır ve sizin kesb ettikleriniz sizindir” (Bakara 2/134, 141) buyruğu için (onun hükümleri Onun asrı ve Onun kavmi içindir. Bizi ilzam etmez.) Allah Teala’nın “Ve Allah ve Rasulu’unun arasını tefrik etmeyi irade ediyorlar.” (Nisâ 4/150) buyurduğu için (ancak beyan asıllarında bizi ilzam eder.)
(السنة أفعال رسول الله تعالى لبيان كتابه تعالى فعلا و مثالا لنفهمه) كما قال تعالى "فاذكروا الله كما علمكم" و قال "لتبين للناس ما نزل إليهم" و قال "بلسان عربي مبين" و قال "لقد كان لكم في رسول الله أسوة حسنة" (فأحكامها لعصره و قومه فلا تلزمنا) لقوله تعالى "و ما على الرسول إلا البلاغ المبين" و قال "تلك أمة قد خلت لها ما كسبت و لكم ما كسبتم". (إلا في أصول البيان) لقوله تعالى "و يريدون أن يفرقوا بين الله و رسله"
OSMANLICA METİN
(السنة أفعال رسول الله تعالى لبيان كتابه تعالى فعلا و مثالا لنفهمه) كما قال تعالى "فاذكروا الله كما علمكم" و قال "لتبين للناس ما نزل إليهم" و قال "بلسان عربي مبين" و قال "لقد كان لكم في رسول الله أسوة حسنة" *الله تعالىنن "سيزه اوغرتديغى كيبى اللهى ذكر ادينز " و ينه "ناسه اونلره انزال اديلنى بيان اتمن ايجون" و ينه "مبين عرب لسانى ايله" و ينه "رسول الله ده سيزن ايجون أسوة حسنة واردر. "بويرقلرنده اولوغى كبى (سنة الله تعالى نن كتابينى فعل و مثال اولرق اونى آنلامامز و بيان ايجون رسول اللهن فعللريدر)* (فأحكامها لعصره و قومه فلا تلزمنا) لقوله تعالى "و ما على الرسول إلا البلاغ المبين" و قال "تلك أمة قد خلت لها ما كسبت و لكم ما كسبتم".* الله تعالىنن "رسوله آنجق مبين تبليغدن بشقه واظيفه يوقدور" و ينه "شو كجمش أمتلرن كسب اتديكلرى اونلرندر و سزن كسب اتديكلرينز سيزندر" بويوردوغى ايجون (اونون حكملرى اونون عصرى و اونون قومى ايجوندر بزى الزام اتمز)* (إلا في أصول البيان) لقوله تعالى "و يريدون أن يفرقوا بين الله و رسله" *الله تعالىنن "و الله و رسلونون آراسينى تفريق اتميى اراده اديورلر" بويوردوغى اجون (انجق بيان أصللرنده بزى الزام ادر)*
OSMANLICA TÜRKÇE METİN
Allah Teala’nın “Size öğrettiği gibi Allah’ı zikrediniz.” (Bakara 2/239), yine “Nasa onlara inzal edileni beyan etmen için.” (Nahl 16/44), yine “Mübîn Arab lisanı ile.” (Şu’ara 26/195) ve yine “Rasulullah’da sizin için üsvetün hasene vardır.” (Ahzab 32/21) buyruklarında olduğu gibi (Sünnet Allah Teala’nın Kitabını fiil ve misal olarak onu anlamamız ve beyan için Rasulullah’ın fiilleridir). Allah Teala’nın “Rasule ancak mübîn tebliğden başka vazife yoktur.” (Nûr 24/54; Ankbût 29/18) ve yine “Şu geçmiş ümmetlerin kesb ettikleri onlarındır ve sizin kesb ettikleriniz sizindir” (Bakara 2/134, 141) buyruğu için (onun hükümleri Onun asrı ve Onun kavmi içindir. Bizi ilzam etmez.) Allah Teala’nın “Ve Allah ve Rasulu’unun arasını tefrik etmeyi irade ediyorlar.” (Nisâ 4/150) buyurduğu için (ancak beyan asıllarında bizi ilzam eder.)
Kritik:
Kuran temel dayanaktır, sünnet ise uygulamalara örneklemedir, yani bir uygulama örneğidir. Bir türevdir: türevin integrali alınabilir, integrali alındığında kurandaki muhkemata çıkabilmelidir.
Muhkemat kendisi ile hüküm verilen, hükme dayanak olandır. “Mübin arap lisanı ile” denildiğine gore arapça da usuldendir.
“Rasule mübin tebliğ verildi” dediğine gore, rasul içtihatların icma haline gelenlerini tebliğ ederek yürürlüğe koyar.
Pi sayısı tarif edildikten sonra artık delildir, sünnetler de kurana dayanarak yukarı yürütülebildiğinde delil olur. ,
Pi sayısı bir fonksiyondur, dairenin çevresinin Pi sayısı, bir dairenin çevresinin çapına bölümü ile elde edilen sayıdır. Pi sayısı, bir dairenin çevresinin çapına bölümü ile elde edilen sayıdır.
Kıyasa kıyas olur mu ? şarap muhkem ise, alkol ortak paydası ile tüm alkollüler muhkem olur, bu şu demektir, şarap bulunamıyorsa miyar diğer alkollülerden herhangi biri olabilir. Tarifteki toleranslar göz önünde bulundurularak kıyasa kıyas edilebilir. Kıyasa kıyas edilen zaten icma olduğundan muhkemattan olmuş olur. Fonksiyonu kurabildin ise, türev ve integralini alma imkanın vardır, üçüncü dereceden bir fonksiyonun iki kez türevini alabiliriz. Namazı ikame etmeyi siyasi bir parti kurmak olarak alabiliriz, ordu kurmak olarak da alabiliriz. İkisininde integrali cihat etmekdir. Namazı ikame etmek için kurulan siyasi bir parti içinde ilmi cihadımızı gerçekleştirdiğimizde siyasi cihat etmiş oluruz, bir market kurup sonuçlarını o parti yoluyla tebliğ ettiğimizde de cihat etmiş oluruz, afiş astığımızda da.
Kan ve ölü hayvan haram olarak konulurken, henüz ölmemiş ama uçurumdan düşmüş, boynuzlanmış, vahşi hayvanların yaraladığı hayvan etlerinin tezkiye yolu ile yenilebilir olduğu belirtilir. Bu "kıyasa kıyasın olmadığına delil" değildir. Helal et kanı akıtılan olarak şarta bağlanırken, murdar olma ihtimali olan bir kaç diğer et çeşidinin farklı olarak zikredilmesi, tezkiyenin sadece kan akıtarak olmadığına işarettir. Bu üç durumda kan akıtılarak tezkiye olmaktan başka yol olmasa idi, bu üç durumu ayrı olarak zikretmez, boğazlayınız diyerek üç farklı durumun tezkiyesini tek paydada toplayabilirdi, tezkiyenin başka usulleri de vardır ki üç farklı durum ayrı ayrı zikredilmek zorunda kalmıştır. Demek ki helal et şartı olan boğazlamak eylemini tezkiye ile integralini alıp, oradan farklı tezkiye türlerine türevleme yaparak kıyasın türevlerinden kıyaslamaya kapı aralamış olur.