Sömürü sermayesinin sonu gelmiştir
KUR’AN VE İLİM 747. hafta seminer notlarından hatırlatmalarla devam ediyoruz…
Tarım döneminde en şerefli meslek çiftçilikti. Sonra inşaat gelir; inşaat ustaları din ve ilim adamlarından sonra en saygın kişiler olarak kabul edilmişti. Sonra da terzi ve ayakkabıcı gibi ustalar gelirdi. Ticaret ise en aşağı bir meslekti. Başka iş yapamayanlar ticaretle uğraşırlardı. İsrail oğullarının tarlaları yoktu, inşaat işleri onlar için zahmetli idi, elleri de zanaata yatkın değildi, tek becerdikleri iş ticaret idi. Haçlı Seferleri’nden sonra Avrupa’da ticaret gelişmeye, kıyı kasabalarında Yahudi tüccarları zengin olmaya başladı. Zamanla sanayileşme başlayınca da tarım sektörü sıralamada geriledi ve sonlara düştü.
Sermaye ile din ve siyaset arasında çatışma başladı. Bugüne kadar sermaye güçlenerek geldi. Bugün dünyada ABD Merkez Bankası (FED) onlarındır. Dolar dünya Merkez Bankalarında altın yerine geçmiştir. Parayı ona göre ayarlıyorlar. Böylece tüm dünyanın parası sermayenindir. Sermaye tüm dünyayı bu sayede yönetmektedir.
Buraya kadar insanlık için kötü bir şey yoktur, bugünkü refah seviyesine bu sistem sayesinde ulaşmış bulunuyoruz. Bu sistemdeki kötülükler nerelerdedir ve nelerdir?
1) Dünyayı merkezi sistemle yönettiklerinden sorunları çözememektedirler, halk sefil ve perişan durumdadır. 2) Paraları ile insanlığın dinini, ilmini ve yönetimini ellerine geçirmiş bulunup kendi kararlarına göre ayarlanmaktadır. Bu sebepledir ki “din” dışlanmış, “ilim” sömürü aracı olmuş, “siyaset” ise zulüm mekanizması hâline gelmiştir. 3) Faizli sistemde sınıflaşma meydana gelmekte, “sefalet” ile “sefahat” yan yana yaşamaktadır. Açlıktan ölen insanlar ile zevk dünyasında içkiler arasında boğulan insanlar aynı yerküresinde yaşamaktadır. 4) Sömürü sermayesi bu hükümranlığını sürdürmek için insanlar arasında “savaşlar” çıkarmakta, “isyan ve ihtilalleri” tezgâhlamaktadır.
Bu kötülüklerinden dolayı sömürü sermayesinin sonu gelmiştir.
Sanayileşmenin gerçekleşmesi için sermaye terakümü gerekli olduğundan belli bir süre Allah onlara izin vermiştir. Sanayi inkılâbı da olmuştur. Şimdi kâğıt para icat edilmiş, artık sermaye terakümüne gerek kalmamıştır. Devlet için para sonsuzdur, yeter ki onu uygun şekilde kullanalım.
Bu zenginlik onları rahat ettirmiyor. Tarih boyunca hep zulüm görmüşlerdir. İkinci Dünya Savaşı sonunda en büyük ıstırabı çekmişlerdir. Bugün her yerde tedirgin olarak yaşamaktadırlar. Krizler kendilerini de rahatsız ediyor, ahlâksızlık onları da ahlâksız yapıyor.
Bu durumda canlarını kâfir olarak vereceklerdir...
Onların kâfir olarak ölmeleri için malları ve canları çoğalmıştır... (s.11)
***
Malları ve canları çok olanlar kimlerdir? Bugün bunlar kimlerdir?
Önce İsrail oğullarından zengin olan sermaye sahipleridir. ABD’de bunlar 200 ailedir ve ABD’ye bunlar hükmediyorlar. ABD Merkez Bankası (FED) bunların elindedir.
Ondan sonra ABD’de ve dünyada yaşayan zengin Yahudilerin bir kısmıdır.
İsrail’de toplanan Yahudiler gariban Yahudilerdir, malları ve canları ile çok olan kimseler değildir.
ABD’deki 200 ailenin dünyayı yönetmesi için dünyada masonlar şeklinde organize olanlardır. Bunlar İsrail oğlu değildir, dolayısıyla Yahudi de değildir. Bunlar sömürü sermayesinin işbirlikçileridir. Bu teşkilat mason teşkilatıdır. Buradaki zamir zengin Yahudileri ve onların işbirlikçisi olan dünya zenginlerini içermektedir.
Bundan sonra bunlar teşkilat olarak tüm insanlığın kurumlarına hâkim durumdadırlar. Din düşmanıdırlar. Dinler içine sızmış, dinleri bozmaktadırlar, din müntesiplerini birbirlerine düşürmektedirler. İlim tamamen onların elindedir. Siyaset onların elindedir. Zaten ekonominin sahibidirler. İşte burada işaret edilen “onlar” bunlardır. ‘Bunların niçin bu malları ve çevreleri vardır diye düşünmeyesin, onlar gibi olmayı istemeyesin’ denmektedir… (s.12; KUR’AN VE İLİM, 747. hafta seminer notlarından.)