Sermaye planlarında başarısız olacaktır
Mesele zaten önemliydi, son gelişmelerle birlikte her geçen gün daha da önem kazanıyor. Biz özellikle bir yazarın “genel olarak tesbit ve teşhisleri” ile “bu meseledeki teşhislerini” önemsiyoruz. Bu yazar Mahir Kaynak’tır. Önce genel teşhis olarak yazdıklarına bakalım: “AK Parti’nin İslâm’a karşı saygılı davranmasına rakip olması için Cemaati güçlendirdiler. Dinsel yakınlığın ve saygının siyasette kullanılması beklenmezdi ancak cemaatin dini etkisini bir kılıf gibi kullanıp siyasi hedeflerine ulaşmak isteyenler cemaati bir örtü yapıp altına saklandılar. Bir yandan parasal destek sağlarken diğer yandan dünya ölçeğinde etkisini artırmak için örgütlenmesine yardımcı oldular. Sızma operasyonlarında bir örgütü kontrol etmek isteyenler başlangıçta örnek birer üye olurlar. Bu nedenle sistemi anlamak için yukarıdan aşağı bakmak, erişilmek istenen hedeflerin kimin işine yarayacağını tespit etmek gerekir.” Meselenin daha müşahhas tesbitine gelince: “Şöyle bir örnek verebiliriz: Gülen Hoca ülke dışına çıkarılırken bir yazı yazdım. Adı “Av Partisi” idi, yöneticiler ava giderken hizmetkârları avları yöneticilerin önüne göndermek için gürültü çıkarırlardı. Bir dini lideri yabancı ülkeye göndermek buna benzerdi ve bunu planlayan güç ABD’ye yakındı...” Ve sonuç: “Bugün mücadele bir kişiyi uzaklaştırmak için değil bir siyasi tavrı engellemek içindir. Bizim hatamız olayları analiz etmek yerine inanç ve ideolojilerle değerlendirmemizdir. Her nedense bu çabalarda kazananların kahraman, kaybedenlerin güçsüz olduğunu düşünür ve kendimizin sorumlu olacağını aklımızdan geçirmeyiz.”
Tesbit ve teşhis böyleyse, bundan sonra olacaklara yani neler olabileceğine ve daha da önemlisi “tedavi” olarak yapılması gerekenlere bakalım; zira asıl önemli olan budur.
Artık ayan beyan olarak görüldüğü üzere; sömürü sermayesi ne yapacağını planlamış adım adım onları uygulamaktadır. Sermayenin A, B, C, D planları vardır. Bunlar nelerdir?
1. Türkiye ile ilgili ülkeleri savaştırmak ve bu yolla üçüncü dünya savaşını çıkarmak...
2. Müslümanları ayaklandırıp büyük devletleri sermaye açısından yola getirmek...
3. Devlet başkanlarını yargı adamlarından oluşturup devletleri bir vali ile idare etmek; Türkiye’de Kemal Derviş bunlardan biridir, onun şahsında deneme yapılmıştır...
4. Erdoğan, Obama, Putin üçlüsünü iktidardan indirip özellikle bu üçlü arasında var olan dengeyi ve istikrarı bozmak, böylece dünyayı sermaye lehine fesada vermek...
Sömürü sermayesinin bu planlarına karşılık ulusal devletler ise savunmadalar. Karşı taarruz planları yoktur. Oysa askerlikte basit kural vardır. Savunma ile savaş kazanılamaz.
Sömürü sermayesi bir kaset operasyonu ile Deniz Baykal’ı gönderdi. Günü gelince kolay indireyim de yerine Kemal Derviş’i getireyim diye Kemal Kılıçdaroğlu’nu getirdi; hiçbir kabiliyeti olmayan bu zatı sırf Dersimli, Alevi ve Kürt olduğu için seçti. Ne var ki milletimiz bu oyunları bildiği için ona tâbi olur ve yanına alır. CHP’de olan budur. Gidişata bakılırsa, şimdi K. Kılıçdaroğlu yaptıklarıyla adeta kendi kendisini tüketmedir...
Son günlerde sermayenin aleyhine olaylar ve gelişmeler olmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti meclis devletidir. İstiklâl Savaşı’nı meclis kazanmıştır. 1924 Anayasası “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” diyor. Türk milleti hâkimiyetini Türkiye Büyük Millet Meclisi ile kullanır, hâkimiyet orada tecelli ve temerküz eder diyor. Hükümetin ve milletvekillerinin muhakeme edilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin güvenoyunu kaldırması gerekir. Örnek olarak, Hükümet şimdi karar aldı, Savcılar ve Hâkimler Yüksek Kurulu askerleri hapishaneye tıkadı diyelim. Bu durumda ne yapılır? Muhalefet meclise gider. Ekseriyet ibra etmişse kimsenin yapacağı bir şey yoktur. AK Parti’nin cesur olması gerekir. Türkiye Büyük Millet Meclisi orduyu arkasına alırsa onu ancak seçim bertaraf edebilir.
Bütün planlarına ve çabalarına rağmen sömürü sermaye için Türkiye’de şans yoktur. Ordu artık bizim taraftadır. 28 Şubat’taki denemelerden sonra ordu karar aldı, halk kimi seçerse ben onun yanında olacağım dedi, bu kararında ısrar etmektedir. Halk oy verdikçe ordu iktidar partisinin yanında olacaktır... Halk da buna istinaden iktidar partisine oy verecektir... Sömürü sermayesi de genel olarak planlarında başarısız olacak avuçlarını yalayacaktır.