70. Yılında İHO ve Uluslararası Sempozyumu…
Birkaç vesile bu yazının yazılmasına sebep oldu, o vesilelerle başlayalım…
Birinci vesile: Geçen hafta başında iki gün Ankara’daydık; ziyaretler, görüşmeler, çalışmalar ve ön açılışlar yaptık. Sondan başlayayım. İslam Medeniyeti Vakfı Ankara temsilciliği çalışmalarını yürüten Dr. Kemal Aydın arkadaşımızın “İslam Medeniyeti Vakfı Ankara Temsilciliği ve İbni Sina Enstitüsü” olarak hazırladığı yeri ziyaret ettik…
İkinci vesile: Ankara’da, İslam Medeniyeti Vakfı olarak Türkiye genelindeki eğitim ve öğretim çalışmalarına katkı amacıyla işbirliği yaptığımız kurum ve çalışma arkadaşlarımızı da ziyaret edip gerekli görüşmeleri de vaktimizin müsaadesi oranında gerçekleştirdik… Ankara dönüşünde Düzce Mehmet Akif İnan Hafız (ve Teknoloji) Anadolu İmam Hatip Lisesi’ni, Doç. Dr. Mehmet Naci Efe arkadaşımla ziyaret ettik ve çok güzel ağırlandık; özellikle teknoloji çalışmalarının tamamına ve yarışmalardaki başarılarına hayran olduk…
Üçüncü vesile: Geçen hafta sonunda, üç gün boyunca, İstanbul’da “Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye’de Din Eğitimi Uluslararası Sempozyumu” yapıldı. Hem vakıf başkanı olarak hem de birkaç ülkeden dostlarım ve çalışma arkadaşlarım da sempozyuma katılmakta olduklarından dolayı davetliydim ama birinci gün katılamadım. Neden? Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımı sebebiyle, korona-virüs tedbirleri vesilesiyle de yapılan engellemeleri aşmak mümkün olamadı! Diğer iki gün, hem oturumları dinledik hem de başta Amerika’dan gelen IIIT (Uluslararası İslami Düşünce Enstitüsü) Başkanı Dr. Hişam El-Talib, diğer ülkelerden gelen enstitü mensupları ve diğer pek çok dostlarımızla görüşmeler yaptık, hasret giderdik... Memleketim Bosna’dan gelen 30 ciltlik Kur’an tefsiri yazarı ve Bosna İstiklal Marşı Şairi Prof. Dr. Cemaleddin Latiç’i de özel olarak anmalıyım… Son gün, Bosna’daki Uluslararası Gorazde Üniversite’mizin sahipliğini ve başkanlığını yürüten Doç. Dr. Mehmet Naci Efe arkadaşımızla katıldık ve özellikle Cemaleddin Hocamız ile önemli istişareler yaptık; Hüseyin Kansu arkadaşımızın destek ve rehberliğinde…
Dördüncü vesile: Yusuf Kaplan’ın bugünkü (18 Ekim 2021 Pazartesi) “İHL’ler bu ülkeye 100 sene daha kazandırabilecek mi?” başlıklı yazısı; yazıyı okumalısınız…
Sempozyum boyunca 15 oturum yapıldı. İlgimi çok çeken birkaç oturumun sadece konu başlıklarını aktarayım. 1. Oturum: Özgün Bir Eğitim Modeli Olarak İmam Hatip Okulları… 2. Oturum: Türkiye’nin Dini, Sosyal ve Kültürel Hayatına Katkıları Açısından İmam Hatip Okulları… 5. Oturum: Uluslararası Boyutlarıyla İmam Hatip Okulları… 6. Oturum: Balkanlar ve Kuzey Afrika’da Din Eğitimi ve Kurumları... 7. Oturum: İmam Hatip Okulları ve Gelecek Tasavvuru... 13. Oturum: Günümüzde Türkiye ve İslam Dünyasında Yüksek Din Öğretiminin Geleceği...
“Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye’de Din Eğitimi Uluslararası Sempozyumu” başlığı altında uluslararası bir toplantı yapıldı… 1970 yılı İHO mezunu olarak kendim, mezun 5 evladım ve şimdi proje İHL’de okuyan bir torunum ile bütün bu çalışmaları ilgiyle takip edip destekliyoruz; bu yaptığımızı da herkese tavsiye ediyoruz…
“İHL’ler bu ülkeye 100 sene daha kazandırabilecek mi?” yazısı da yazıldı… Yusuf Kaplan’ın bu yazısının en sonundaki hatırlatmaları ile bitirelim: “İşte İHL’ler tam da bu anlamda Türkiye’nin gerçek “millî” olan yegâne eğitim kurumlarıdır: Bu toplumun medeniyet kurucu dinamiklerini, iddialarını, ideallerini çocuklarına verebilen tek eğitim kurumudur: Yani bu toplumun kurtarıcı ruhu, nefes borusu, özgürlüğünün ve özgünlüğünün tek kaynağıdır. Çünkü İHL’ler -bütün eksikliklerine rağmen- Mevlânâ’nın pergel metaforunun en iyi uygulandığı yani bir yandan kendi kültürel dinamiklerimizin öğretildiği, öte yandan diğer kültürlere açılmanın mümkün olabildiği, sinerji oluşturabilecek, algı kapıları potansiyel olarak bütün dünyalara açık yegâne eğitim kurumları. Bu nedenledir ki, toplumun ruhunun kurtarılması, ufkunun ve önünün açılması anlamında, İHL’ler bu topluma 100 yıl kazandırmıştır. İHL’lerde bundan böyle hem kalite üzerinde yoğunlaşılmalı hem de İHL’lerin müfredatı Ehl-i Sünnet temeller üzerinde yeniden yapılandırılmalı.”