İSLAM DÜZENİ yani ADİL DÜZEN nedir? - 1
Üstadımız ve Hocamız Süleyman Karagülle’yi anmaya devam ediyoruz ve bu anmayı vefatından sonra ilmî ve amelî çalışmaları devam ettirerek sürdürüyoruz…
Zaten, hemen vefatı sonrasında yazmaya başladığımız ilk anma yazılarımızın ana başlığı da şöyleydi: “Süleyman Hocamı ilmî ve amelî çalışmalarla anmak…” (6 yazı)
Bundan önceki 2 yazımızın sadece başlıklarını hatırlayarak devam edelim…
-“Adil Ekonomik Düzen’de sistem nasıl olacak?”
-“Adil Ekonomik Düzen’i böyle anlatmış olacağız”
Bu hatırlatmaları yapmamın sebebi var. Adil Düzen Çalışanları olarak bizler, Süleyman Karagülle Hocamızın vefatı sonrasında da çalışmalarımızı hem O’nunla kaldığımız yerden devam ettiriyor hem de gelişmelere göre yeni çalışmalar da yapıyoruz…
Yani…
ADİL DÜZEN ÇALIŞMALARI ilmî ve amelî olarak devam ediyor…
Nitekim geçtiğimiz haftalarda Adil Düzen Çalışanları olarak bir gruba “Adil Düzen Eğitim Programı” adı altında genel olarak eğitim verdik, “Adil Düzen” sunumu yaptık…
Devamında da çalışmaların hülasası, özü, özeti olan bir döküman ortaya çıktı.
***
‘Peki, bundan sonra ne olacaktır?’ diyelim ve çalışmalarımıza devam edelim…
III. binyıl uygarlığı, “Kur’an düzenİ uygarlığı” olacaktır, İSLAM/BARIŞ DÜZENİ UYGARLIĞI olacaktır.
İnsanlık zaten bu uygarlığı fikren benimsemiştir. Ancak henüz uygulamasını yapamamaktadır. Çünkü henüz uygulama mekanizmasını bulamamıştır.
İslam düzenİ nedir?
-Her şeyden önce “İslam düzenİ” demek “kurallar düzenİ” demektir.
-Bu düzende insanlar yöneticilerin emrinde olmazlar, kuralların emrinde olurlar.
-Kurallara uymayanlar hesabı yöneticilere vermezler, “hakemlere” verirler.
-Hukuk karşısında yöneticiler ile halk birdir, hatta hakemler de birdir.
-Çünkü hakemler aleyhine de hakemlere gidilebilmektedir.
-Ancak hakemlerin verdiği kararlar uygulanmaktadır.
İslamiyet buna “şeriat ahkâmı” demektedir.
Batılılar ise buna “hukuk düzeni” diyorlar.
Hukuk düzeninin yani şeriat ahkâmının dört dayanağı vardır.
Bu dört direk olmazsa “hukuk düzeni” olmaz, “ahkâm şeriatı” oluşmaz.
1) Şerİat/HUKUK düzenİdİr. İnsanlar sözleşme yaparlar. Kendi düzenlerini kendileri oluştururlar. Dayanışma ortaklıkları kurarlar. Kendi içtihatları ile amel ederler. Çıkan ihtilafları “hakemler” yoluyla çözerler.
2) İslâm/barış düzenİdİr. Aynı topraklarda yaşayanlar, dinleri ve ırkları ne olursa olsun, barış içinde yaşarlar. Çıkan nizaları “hakemler” yoluyla çözerler. Topraklarını korumak için ortak ordu oluştururlar. Bu orduya isteyenler bedenleri ile katılırlar, isteyenler bedelle katılırlar. Hakemlerin verdikleri kararları uygulamada ordu teminattır.
3) Adİl ekonomİk düzendİr. Bu düzen de özel mülkiyetle ve faizsiz kredi ile sağlanmaktadır. Tekellere ve sömürüye karşı ekonomik ve hukuki tedbirler alınır. Faizsiz kredi konur. Sermayeden yılda kırkta bir vergi alınır. Bu suretle tekel oluşması önlenir. Fiyatlara ve ücretlere müdahale edilmez. Krediler, resmi fiyat ve ücret üzerinden faizsiz ve icrasız verilir. Batılılar buna “liberal ekonomi” diyorlar.
4) Hak düzendİr. Yeryüzü insanlığındır. Çalışmayan veya çalışamayanların da yaşama hakları vardır, bunlar hakları olan kira paylarından geçinirler. Aidatsız ve primsiz sigortalanırlar. Batılılar buna “sosyal haklar” diyorlar.
“İslAm Düzenİ” işte budur.
(DEVAMI VAR)