FAİZSİZ YENİ BİR BANKA MODELİM
Süleyman Karagülle
1580 Okunma
SUNUŞ-SÜLEYMAN KARAGÜLLE

SUNUŞ

 

 

İnsanlar, toplayıcılık, avcılık, çobanlık ve çiftçilik dönemlerinde kendi ürettiklerini tüketiyorlardı. Pazar ve tüccar mübadelesi dönemlerinde ise ürettikleri malları satıyorlar ve kendilerine gerekenleri başkalarından satın alıyorlardı. İslâmiyet bu dönemlerden «tüccar mübadelesi”döneminde ortaya çıktı. Halen, mal mübadelesi dönemleri bitmiş olup insanlık «emek mübadelesi” dönemini yaşamaktadır. Büyük sanayi inkılâbı, emek mübadelesi sayesinde gerçekleşebilmiştir. Büyük sanayiin gelişmesi, sermaye birikimini gerektirmiş ve bunun sonucu olarak da Batı'da faizin meşruiyetine yönelik teoriler geliştirilmiştir.

Toplayıcılık havaların soğumasıyla başlayan buzul döneminde kriz geçirmiş, insanlık avcılıkla kendilerini kurtardıkları gibi bu sayede bütün dünyaya yayılma imkânını bulmuşlardır. Diğer bütün dönemler de belirli bir kriz sonucunda zorlukları yenmek suretiyle aşılmış, her dönem insanlar için daha ileri bir adım olmuştur. Yaşadığımız dönem «faizli işçilik dönemi”dir. Enflasyon, işsizlik, dolayısıyla anarşi ve sosyal dengesizlik çağımızın  belirgin hastalıklarıdır. Bütün bu hastalıkların yegâne kaynağı ve sebebi «faiz»dir. Bugün ise faizli ücret döneminden «faizsiz ortaklık dö-nemi”ne geçilmektedir. Bu seminerin konusu, faizsiz ortaklık döneminin başlıca problemini çözmektir.

 Toplayıcılık döneminde para olarak «kuru yemiş»; avcılık döneminde «deri»; çobanlık döneminde «canlı hayvan»; çiftçilik döneminde «tahıl»; pazar mübadelesi döneminde «gümüş»; tüccar

mübadelesi döneminde «altın»; işçilik döneminde yani bugün banknot (kâğıt para) kullanılmaktadır. Görülüyor ki her dönemin kendine özgü mübadele aracı (para birimi) vardır. Her çağ kendi para birimiyle doğar. Marx yeni bir döneme girildiğini savunmuş ise de, faizli işçilik döneminin para birimi olan banknot dışında bir mübadele aracı geliştirmemiştir. Bu sebepten dolayıdır ki, sosyalizm kapitalizmin diğer bir yüzünden başka bir şey değildir. Her iki sistem de işçilik merhalesinin sistemleridir. Her ikisinde işçi ve patron vardır. Farklılıkları patronların sayısı ve güçleri bakımında söz konusudur.

«Faizsiz Ortaklık Dönemi»nin mübadele aracı, isminden de anlaşılacağı üzere, «ortaklık pay senetleri» dir. Bugünkü banknotlar onu taşıyanların Devlet içindeki paylarını göstermektedir. Ancak bu payda, borçlu, borç ve miktarı belli değildir. Oysa bizim önerdiğimiz sistemde, «ortaklık pay senetleri»nin borçluları ve borcun bütün özellikleri bellidir. Bu pay senetleri, «toprak senedi», «demir senedi», «buğday senedi», «altın senedi», «site senedi», «mal senedi», «işletme senedi», «istihkak senedi»olarak çıkarılacaktır. Bugünkü para da nakit olarak varlığını sürdürecektir. Bu Seminer, adı geçen senetlerin tedavüle girmesi ve likidite kazanması için bir «Model» önermektedir. Modelin geliştirilmesinde başvurulan kriterler: «Kalıcı çözüm», «kapsamlı çözüm», «zatî (kendi ülkemize uygun) çözüm» ve«ilmî çözüm»dür.İlmî çözümden, pratik ile teorinin paralel olarak adım adım uygulanması kastedilmektedir.

Faizli işçilik sistemi «çıkar çatışması»na, faizsiz ortaklık sistemi ise «çıkar paralelliği» ne dayanmaktadır. Modelimizde, mikro’ya müdahale etmeksizin makro’da denge ve plânlamayı sağlayabilmek esas alınmıştır. Faiz yerine ise, «karşılıklı kredileşme (tekarüz) sistemi» getirilmiştir. Ortaklık pay senetlerinde topluluğun teminatı kabul edilmiştir.

Burada önerilen modelin temel esasları iki gün süren bir Seminerin sınırlı çerçevesi içinde arz edilmeye çalışıldı. Bazı hususlar çok özet olarak sunuldu. Zaman zaman mikro düzeyde konu ele alınmaya çalışıldıysa da yaklaşımların önemli bir bölümü makro yaklaşımlardır. Bu nedenle mikro ve makro dengeler arasında zaman zaman yeterli ilişki sağlanamadı.

Günümüzde karşılaşılan, işsizlik, enflasyon, gelir dağılımın-

daki dengesizlik, servetin belli ellerde toplanarak tekelci eğilimlerin artması v.s. gibi sorunlara önemli çözümler getireceğine inandığımız bu modeli burada bilim dünyasına etraflıca tartışılmak üzere arz ediyoruz. Yapılan tartışmalar, yeni çalışmalarımızda yardımcı olacak, yöneltilen eleştiriler hatalarımızı azaltacaktır. Biz burada yapılan eleştiri ve tartışmalar için izleyicilere teşekkür eder; daha ilmî ve daha yararlı çalışmaların yapılmasında bilim adamlarımızın destek ve katkılarını bekleriz.

 

Süleyman KARAGÜLLE

 

 

 

 

 

 



© 2024 - Akevler