TÜRK HALKI ASKERE GÜVENİR.
“BAŞKAN ASKER OLUR” HÜKMÜ
1- Türkler asker millettir.
Tarih boyunca tüm inkilap ve ıslahatlar orduya dayanılarak yapılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ordu yani askerler kurmuştur. Demokrasiyi ordu getirmiştir. Türkiye iç anarşiye sürüklendiği zaman asker müdahale ederek devleti adeta çökmekten kurtarmıştır.
Türk halkı askerlere güvenmektedir.
Türk halkı, askerlerin yabancılarla işbirliği yapacağina ve ülkeyi satacağına inanmaktadır. Ama Türk halkı sivil yöneticilere güvenmektedir. Askerler her zaman savaşları kazanmıştır ama siviller masa başında kaybetmiştir. Lozan bile askerin eseridir. Askerler de sivillere asla inanmıyor ve güvenmiyor.
Bu durumda siviller Türkiye’yi idare edemezler.
Celal Bayar cumhurbaşkanı oldu; askeri müdahale oldu. İhsan Sabri Çağlayangil cumhurbaşkanı vekili oldu; müdahale oldu. Şimdi Süleyman Demirel cumhurbaşkanıdır; müdahaleyi beklemek gerekiyordu. Nitekim oldu.
İslâmiyet’e/ Şeriata göre; devlet başkanı askerler arasından seçilir. Silahli güçler sermayenin bekçisi değildir. Tam tersine, silahlı güç sermayenin kahyasıdır.
İnsan eşyaya hakimdir; eşya insana hakim değildir.
Bundan dolayı, ülke için savaşmayanlar cizye verirler ve yönetici olamazlar.
Öyleyse, bir askerin cumhurbaşkanı olması asıldır. Cumhurbaşkanı asker olursa, o zaman ordu kışlasında rahat uyur.
Turgut Özal bu geleneği bozdu. Sivil bir şahıs cumhurbaşkanı oldu.
İslâmiyet’e/ Şeriata göre; başkana itaat edilir.
Elbette başkanın güçlü bir başkan olması için çalışılmalıdır. Ancak, hem cumhurbaşkanı hem de başbakan sivil bir şahsiyet olamaz. Yapılması gereken iş, bir askerin başbakanlığında Milli Mutabakat Hükümeti kurmaktır. Ülkede zaten tek bir partinin hakimiyeti yoktu. Necmettin Erbakan; Tansu Çiller için değil, Mesut Yılmaz için değil, bir asker için başbakanlıktan feragat etmeliydi. Böyle yapılmadı. Milli Savunma Bakanlığı bile, Genelkurmay Başkanlığı görevinde bulunmuş olan bir koalisyon milletvekiline verilmedi!...
Devlet başkanının güçlü olması gerekmemektedir; halkın ve ordunun ona itaat etmesi yeterlidir.
Tarihte, nice çocuk veya deli krallar ülkelerini idare etmişlerdir. Bunun antidemokratik bir tarafı da yoktur. İngiltere halen krallıkla yönetilmektedir. Ama günümüz dünyasının en ileri seviyesindeki demokrasi de bu ülkede uygulanmaktadır. Askerler sadece askerliği ve hadlerini bilirler. Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk ve Kenan Evren son derece iyi birer cumhurbaşkanı olmuşlardır. Celal Bayar, din düşmanlığı yapmıştır. Turgut Özal, cumhurbaşkanı olduğu halde hükümeti de idare etmeye kalkışmıştır. Süleyman Demirel, orduya hakim olamamıştır...
Gerçekleri görmek ve fantazi görüş veya lafların ardasında yok olup gitmemek gerekir.
İslâmiyet’in /Şeriatın; “başkan asker olur” hükmünü değerlendirirsek; Refah Partisi yöneticileri başbakan adayını asker olarak bulmalı ve onun başkanlığında Milli Mutabakat Hükümeti tesis edilmesi için çalışmalıydı.
Takip edilmesi gereken ikinci politika bu olmalıydı.
Takip edilmedi ve sonuç böyle oldu.
Ders ve ibret almalıyız.