ESAS HEDEF BAŞBAKAN ERDOĞAN
24 Mayıs 2010
Türkiye son bir ayda bir yıla bile sığmayacak yoğunlukta bazı siyasi olaylar yaşadı. Baş döndürücü hızla yaşanan olayların başında esas aktör elbette CHP gelmektedir. Bu olayı iyi okumak için hedefi iyi bilmek gerekir.
Köşe yazımın başında açık seçik ifade edeyim Baykal’ın tasfiyesiyle başlayan olayın esas hedefi Başbakan Erdoğan’dır.
Baykal ve Nesrin Baytok olayı görüntülerinin yayınladığı ilk gün www.analitikbakış.com’ dan Melih Duman’ın benimle yaptığı röportajda; “ Bu bir derin projedir. AK Parti’nin olayla yakından uzaktan hiç ilgisi yoktur. Ergenekon ve derin iç ve dış bazı güçlerin CHP içindeki uzantılarıyla birlikte yaptıkları ve uygulamaya koydukları bir projedir. Projenin esas hedefi AK Parti ve Başbakan Erdoğan’dır. Darbe ve Anayasa Mahkemesi kararıyla tasfiye edemedikleri Başbakan Erdoğan’dan kurtulmak için sandık darbesi hazırlanmıştır. Baykal’ın Ergenekon avukatlığı ile yetinmeyen ve daha fazla sonuç isteyen Ergenekon ve iç, dış işbirlikçiler önce Baykal’ı tasfiye etti aynı anda da Haziran’da partileşmek üzere olan Sarıgül’ü de Baykal’a yönelik tetikçi yönlendirdi diye tasfiye ettiler Böylece solun bölünmesinin önüne geçtiler.” demiştim.
Bu komplo teorimi Zaman gazetesi Köşe Yazarı Hüseyin Gülerce ile de paylaşmıştım.
Gülerce’w de bana yakın düşünce ve kanaatteydi.
Nitekim Gülerce’nin bu konuda yazdığı köşe yazılarında bunu açık seçik gördük.
Proje tıkır, tıkır işledi ve CHP Kurultayına doğru temizlik yapıldı.
Böylece Baykal’la olmuyor saplantısına da son verildi.
Kılıçdaroğlu’nun önü açıldı.
Kılıçdaroğlu ile CHP’ye Baykal nedeniyle uzak duran Alevi ve Kürt kökenli yurttaşların sıcak bakması sağlandı.
CHP sosyal demokratların, demokratik solcuların ve demokratların adresi olarak gösterildi ve cazibe merkezi haline getirildi.
Rahşan Ecevit başta olmak üzere Kamer Genç, Süheyl Batum gibi isimlerin katılması sağlandı.
İlerleyen günlerde bu katımlar devam edecek gibi.
Örneğin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ve başkalarının katılımı beklenmektedir.
Süheyl Batum Hoca, daha düne kadar Cindoruk’un yerine DP’ ye Genel Başkan hazırlanan bir isim olarak lanse ediliyordu.
Ama bundan vazgeçildi.
Bu projede iki büyük medyanın da yer aldığını unutmamak gerekir.
Ama projenin esas arka bahçedeki sahipleri İsrail- MOSAD, ABD Yahudi lobisi ve ABD olduğunu unutmamak gerekir.
***
Başbakan Erdoğan neden hedef seçildi?
Bunun bir değil birkaç sebebi var.
Onlara göre Başbakan Erdoğan,
*İsrail’ e “ One minute” diyerek en büyük hatayı yapmıştı.
İsrail’ in bunu içine sindirmesi mümkün değildi.
İsrail alttan alta çalışıyor ve Başbakan Erdoğan’ı tasfiye etmek için özellikle ABD’deki Yahudi Lobisi kanalıyla gereğini yapıyordu.
*ABD’ nin Kuzey Irak’a kuzeyden yapacağı askeri harekata müsaade edecek tezkerenin TBMM’ de kabul edilmemesinin faturası bir boyutuyla Başbakan Erdoğan’a da kesilmişti.
ABD bunu unutmamıştı ve bir fırsat kolluyordu.
Gerçi Tezkerenin esas faturası Baykal’a kesilmişti.
O günlerde temasta olduğum ABD Ankara Büyükelçiliği’ndeki bir Türk emekli askeri uzman yetkili, Baykal’a çok ağır dille bunun hesabını soracaklar diye söylemişti.
Tanıklığımda kulaklarıma gelenleri o günlerde Baykal’la paylaşmıştım.
*Başbakan Erdoğan’ ı tasfiye etmek isteyenlere göre Başbakan Erdoğan’ın bir başka önemli kabahati İran’a sahip çıkmasıydı.
En son yapılan Uranyum Takas Antlaşması bazı dış güçleri çok kızdırmıştı.
*Başbakan Erdoğan, nükleer güce sahip İsrail’i Dünya gündemine taşıyarak bardağı taşıran son damlaya imza attı.
*Başbakan Erdoğan’ı tasfiye için en son ve en önemli bir neden de Başbakan Erdoğan’ın Rusya’ ya yaklaşması ve Rusya Devlet Başkanı Medvedev ile stratejik ve tarihi anlaşmalara imza atmasıdır.
Geçmişte Başbakan Süleyman Demirel, Rusya’ya yanaştığı ve örneğin Seydişehir Alüminyum tesislerini Rus sermayesi ve teknolojisiyle kurduğunda muhtıra yemişti.
Bütün bunlar Başbakan Erdoğan’ın tasfiyesi için yeter ve artardı bile.
Bunlara ilaveten içerideki Ergenekoncular dışarıya çıkmak istiyorlardı.
Onlara göre en büyük engel AK Parti iktidarı ve Başbakan Erdoğan’dı.
Başbakan Erdoğan kaldığı sürece ve yargıya verdiği destek sürdükçe devam eden davalardan kurtulmalarının mümkün olmayacağına inanan Ergenekoncular da boş durmuyordu.
İçerideki Ergenekon’un dışarıdaki uzantıları da bu senaryonun içindeydiler.
Senaryonun son bacağında Milletvekili Genel Seçimleriyle iktidarı AK Parti’den almak yatıyor.
Anayasa Mahkemesi değişiklikleri iptal eder ve AK Parti bir erken Genel Seçim kararı alırsa sandıktan tek başına CHP iktidarı olmazsa CHP-MHP milli koalisyon hükümeti kurulmasını beklemektedirler.
Senaryoda esas hedef olarak “ Büyük Sol” iktidarıyla Başbakan Erdoğan’dan kurtulmak var.
Başbakan Erdoğan, “ Büyük Sol”a karşı “ Büyük Sağ” la karşılık verecek mi? bunu daha ileride göreceğiz.
Büyük Sağ’da AK Parti yanı sıra BBP- SP- DP’ye uzak duran DYP ve ANAP ile liberaller, demokratlar, milliyetçiler, muhafazakarlar, değişimciler yer almalıdır.
Önümüzdeki günlerde Büyük Sol’da ve Büyük Sağ’ da karşılıklı hamleler göreceğiz.
Bugün için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun rüzgârı Başbakan Erdoğan’ın rüzgârının önünde gibi.
Bunda Başbakan Erdoğan’ın ve AK Parti’nin iktidar yorgunluğunun getirdiği ortamın da katkısı var.
Başbakan Erdoğan, yeni projelerle ve yeni kadrolarla tekrar ilk günlerdeki gibi bir rüzgârı yakalayabilir.
Tabi yanındaki yorgun bazı kadrolar müsaade ederse!....
Tevfik DİKER
19-20.Dönem Milletvekili
D(Y)P eski Genel Sekreteri
tevfikdiker@gmail.com
|