İstifası yanlıştı, dönmesi de yanlış olur
1285 Okunma, 2 Yorum
Ruşen Çakır - Vatan
Tayibet Erzen

11.05.2010

Baykal’a daha ilk günden yapılan istifa çağrıları ve baskıları yanlıştı, CHP Lideri’nin ister bu baskılardan bunaldığı için, isterse başka bir nedenle olsun genel başkanlıktan istifası da aynı ölçüde yanlış olmuştur. Eğer ortada Baykal’ın da söylediği gibi “alçakça bir komplo” varsa -ki kesinlikle doğru bir tespit- bununla mücadele etmenin yolu, komplocuların ilk hedeflerinden biri olduğunu kestirmekte zorlanmayacağımız, istifa değildi, olmamalıydı. Ama oldu. Sonuçta istifa tek taraflı bir olgudur ve Baykal eğer istifa ettiyse, kararına saygı duymaktan başka bir şey yapmanın anlamı olamaz. Peki bundan sonra ne olacak? Gün boyu televizyonlarda yapılan yorumlara kulak kabarttığımızda kabaca üç öngörü öne çıkıyor:


1 “Baykal’ın istifası uzun sürmez. Kongrede, tabandan gelen ısrarlara daha fazla direnemeyip yeniden aday olur ve daha güçlü bir şekilde CHP’yi yönetmeye devam eder” diyenler;

2 “Kongreden bir ‘emanetçi’ genel başkan çıkar ve ilk fırsatta, bu kişi bir bahaneyle görevini Baykal’a devreder, daha doğrusu iade eder” diyenler;

3 “Kongreden çıkacak olan ‘emanetçi’ genel başkan götürebildiği kadar bu görevi sürdürür ama partinin gerçek lideri hep Baykal olarak kalır” diyenler.

Geri döner mi?


Devamı için TIKLAYINIZ.

 

Yorum:

Geçtiğimiz hafta Türkiye gündeminde bomba etkisi yapan bu haber her kesimden insanın büyük ilgisini çekti. Herkes bu olayı kendi bakış açısıyla değerlendirdi, yazdı, çizdi.

Baykal’ın siyasi kişiliğini takdir etmesem de, kendisini son zamanlardaki açıklamalarından dolayı samimi bulmasam da böyle bir vesileyle gündem oluşturmasından rahatsızlık duydum. Benim inancıma göre yapılan çok büyük bir günahtı ve toplum adına yargılanmalıydı ancak bu insanların ayıplarını gün yüzüne çıkarmayı, afişe etmeyi haklı göstermez. Bu tür haberleri yaymak ve desteklemek topluma bir şey kazandırmıyor. Hatayı yapanlar için tevbeyi belki de telafiyi zorlaştırıyor.

Verilen tepkiler her kesimin profilini çizer tiptendi. Mesela bazı gazeteler olaya küçük ve gösterişsiz bir yer vererek, işlerinin sadece haber iletmek, özel hayatı ve ayıpları kurcalamak olmadığını gösterdiler. Bazı gazeteler ise olaya sadece “Komplo” deyip faturayı hükümete keserek içlerindeki hükümet nefretini bir kez daha kustular.

Hiç azımsanmayacak bir kitle olayın zina boyutuyla, bunun aile ve toplum yapısına verdiği zararla hiç ilgilenmeyip Baykal’ı temize çıkarmak adına “Komplo” kısmıyla diğer bir deyişle hükümete saldırma kısmıyla kendini gösterdi. Kendi adıma CHP tabanında böyle bir ilişkiye ahlaki açıdan bakılıp ayıplama gibi aşırı duyarlı bir tepki verilmesini beklemiyordum. Belki de bu zaten belli kesimlerce bilinip normal karşılanan bir ilişkiydi ancak sorun şu ki; ne mutaassıp kesimler ne de halk işin ahlaki boyutuyla ilgilenmedi.  Bunun sebebi malum bazı dizilerin topluma bu tür ilişkilerin normalliğini aşılaması mıdır, bilemiyorum ama görülen o ki beyinlerimiz çamura batmış durumda.

Bu kaset durup dururken ortaya çıkmadı, kullanılmak üzere bekletildiği gün gibi açık. Bunun arkasından neler gelecek, bekleyerek göreceğiz. Ancak toplumun ahlaki bakış açısını ölçmek ve notunu vermek için bundan iyi imtihan olamazdı ve Türk halkı maalesef ki sınıfta kaldı.

 

 

 

 

Tayibet Erzen


YorumcuYorum
Lütfi Hocaoğlu
17.05.2010
09:50

Halis Toprak genç bir kızla evlendi diye adamı ahlaksız yaptılar. Adama saldırmayan kalmadı. Mal varlığını elinden aldılar. yer yerinden oynadı. TV’lerde toplum psikologları, kadına duyarlı resmi kimseler (!) çılgınlar gibi adama saldırdı. Oysa ki adam hem helal hem de kanunlara aykırı olmayan bir şekilde, namuslu bir şekilde evlenmişti.

İnsanlar artık Allah ne diyor, neyi helal neyi haram etti diye bakmıyor. Onların kafalarında oluşmuş bir toplumsal din var. Onun kuralları ile hareket ediyorlar. Helalleri ve haramları kendileri belirlemişler.

Allah sonumuzu hayretsin.

Tayibet Erzen
17.05.2010
11:32

Toplumda özel hayat adı altında öyle çirkin, öyle çarpık ilişkiler yaşanıyor ki duyduğunuzda dudağınız uçukluyor. İnsanlar gizli kapaklı işler yapmaktan neredeyse zevk alır hale gelmişler.

Bunun sorumlusu ise gene kendileri, yani toplum. Çünkü toplum insanları öyle bir kalıp içine sokmaya çalışıyor ki, ne yaradılışa uygun ne de sosyal dengeye. Salt kendi öngörüleri var, sonuçlar ise ortada.

Normumuz değişmiş durumda, hem de referansını insan beyni ve beğenileri olarak seçerek. Artık şaşırmıyoruz ya da ayıplamıyoruz. Bu tepkisizlik de çıtayı yükselterek bir sonraki hamleyi daha da vurucu yapıyor. Tabii algılarsak. Ne de olsa toplum olarak neredeyse her türlü haddi aşmaya eyvallah der duruma gelmişiz.

Öyle inanıyorum ki gün gelecek sürüne sürüne de olsa Allah’ın düzenini isteyeceğiz, onun için çırpınacağız. Bakalım Allah o zaman nasip edecek mi?





Sayı: 49 | Tarih: 16.05.2010
Reşat Nuri Erol
İşsizlik ve istihdam
1748 Okunma
10 Yorum
Ilker Ardic
Ebubekir Sifil
İnsan Özgürlük ve Mükellefiyet
1724 Okunma
9 Yorum
Zafer Kafkas
Hayrettin Karaman
Yoksulluk ve İşsizlik
1332 Okunma
Hilmi Altın
Dücane Cündioğlu
Meryemsiz İsa
1317 Okunma
1 Yorum
Abdülkadir Altınhan
Oktay Ekşi
Bir Dakika!
1304 Okunma
Vahap Alma
Toktamış Ateş
Sivil anlayış
1295 Okunma
Osman Eskicioğlu
Ruşen Çakır
İstifası yanlıştı, dönmesi de yanlış olur
1285 Okunma
2 Yorum
Tayibet Erzen
Mehmet Şevket Eygi
Ayasofya Açılsın Ama Nasıl Açılsın?
1284 Okunma
5 Yorum
Emine Hocaoğlu
Ahmet Hakan
Gandi'nin gelişi engellenemez
1281 Okunma
3 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Fehmi Koru
Yine, yeni, yeniden...
1244 Okunma
1 Yorum
Ahmet Kirtekin
Mahir Kaynak
Nasıl sonuçlanabilir?
1231 Okunma
7 Yorum
Süleyman Karagülle
Zülfü Livaneli
Bir koyunun yüzünde ifade olur mu?
1229 Okunma
Ali Bülent Dilek
Mehmet Altan
12 Eylüle vicdani red
1138 Okunma
Mehmet Hikmetumut


© 2024 - Akevler