• 12 Eylül’e vicdani ret 15 Mayıs 2010 Cumartesi
YSK’nın belirlediği tarihin bir başka özelliği de Ramazan Bayramı’nın hemen sonrasına denk düşmesi.Bu nedenle siyasi partiler referanduma ilişkin propagandalarını ağırlıklı olarak Ramazan ayı süresince yapacak. Bayram tatilinin sona ermesinden sonraki ilk günde de otuz yıldır devam eden “askeri vesayet” rejimiyle “kısmen” hesaplaşmak için sandıklara gideceğiz... Kısmen diyorum, bin bir engelle yolu kesilmeye çalışılan anayasa değişim paketine rağmen 12 Eylül rejimi aslında hala tüm mevzuatıyla lök gibi durmakta... Tabii 12 Eylül rejimi dışında, “temel hak ve özgürlükler” konusunda da nal toplamaktayız... Örnek mi? Örneğin, bugün 15 Mayıs Dünya Vicdani Ret Günü... Vicdani ret ne? İnanç, din ve vicdanla ilgili nedenlerden ötürü askerlik yapmayı tamamıyla reddetmek
• TÜSİAD-MÜSİAD buluşması 14 Mayıs 2010 Cuma
TÜSİAD ile MÜSİAD buluşması sosyolojik bir milat... TÜSİAD başkasıyla kıyaslanmayacak kadar ekonomik bir dev...Ama... MÜSİAD sosyolojik çoğunluğun desteğine sahip. Kısacası ekonomik güç ile sosyolojik realite ayrı kıyılarda...Özetle, İstanbul sermayesi artık tek başına Türkiye’yi temsil edemiyor. *** İstanbul ve Anadolu sermayesi birbirlerini yok saymayı bıraktıklarına göre... Anadolu Beylerbeyi ile Rumeli Beylerbeyi çatışma aşamasından diyaloga mı terfi ediyor? Acaba tüm Türkiye’yi sarmalayan büyüklerin ve KOBİ’lerin yeni bir “bütün” oluşturdukları “entegre” bir yapı kurabilirler mi? Umarım. Soru için erken de olsa, İstanbul’un ittire kaktıra, gecike koştura Anadolu’yu keşfetmesi çok olumlu bir gelişme... Sosyolojik gerçekler üzerinden hareket edebilsek, Türkiye’nin “aklı ile enerjisini” birleştirip, hiç olmaz ise bundan böyle fire vermeden ve birbirimizin gözünü oymadan hamle yapabiliriz...
• Türkiye İranlaşıyor mu? 13 Mayıs 2010 Perşembe
Bret Stephens, 37 yaşında genç ve parlak bir yorumcu... Wall Street Journal Gazetesi’nin de dış politika editörü... 2002 ile 2004 yılları arasında benzer bir görevi Jerusalem Post Gazetesi’nde yapmış. Haber yorumunda, Ortadoğu tarihçilerinin üstadı Bernard Lewis’in “Türkiye’nin 10 yıl içinde İran’a benzeyebileceği” yorumunu yaptığını belirtiyor. Acaba Türkiye İranlaşıyor mu?
• Kemalist mi, 2. Cumhuriyetçi mi? 12 Mayıs 2010 Çarşamba
Öncelikle...“CHP 2. Cumhuriyetçi olmayacaktır” dendiğinde bunun ne anlama geldiğine bakalım... Bunun için siyasal sözlüklerdeki “İkinci Cumhuriyet” kavramına bakmakta fayda var: “...1923 Cumhuriyeti’nin demokratik ve çoğulcu bir niteliği bulunmadığı, egemenliğin halka değil bürokrasiye ve orduya ait olduğu, devletçi ekonomi anlayışının bir ‘soygun sistemine’ dönüştüğü tespitlerinden hareketle ortaya atılan cumhuriyetin demokratikleşmesi ve siyasal sistemin yeniden yapılanması, ‘İkinci Cumhuriyet’in kurulması olarak nitelendi.” CHP “İkinci Cumhuriyetçi” olur ise sosyal ve siyasal sistemde ne gibi değişimler talep edecek: “...Bu rejimin bürokratik yapısının değiştirilmesi, devletin ekonomik ağırlığının azaltılması, şeffaflaşması, vergi verenlerin vergilerinin nereye harcandığını denetleyebilecek hale gelmesi, rejimin üzerindeki ordu vesayetinden arındırılması ve tüm toplumsal tabakaların katılımıyla devlet çatısının üretken ve demokrat olarak yeniden çatılması...” *** Kemalizm’e gelince... Rahmetli İsmail Cem, “Sol’daki Arayış” başlıklı kitabında, CHP’nin bu ideolojisini şöyle somutlaştırır: “Kökleri Meşrutiyet dönemine, İttihat ve Terakki’ye, tek parti iktidarına kadar uzanan bu anlayışa göre, kitleler ancak iyi niyetli kurtarıcılar tarafından yüceltilebilir; kendi başlarına bırakılmaları onları ya din devleti kurmaya ya da sürekli aldatılmaya götürür. Zaten demokrasi gelince halk daha kolay aldatılmış ve doğruyu göremediğinden CHP iktidar olamamıştır...