Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-16
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam…
gazze, gazze, gazze; her şeyE RAĞMEN gazze…
- ‘Her şeye rağmen iyi şeyler oluyor’ diyelim, yazımıza ‘GAZZE’ ile başlayalım…
- Sebep elbette en sonunda sağlanan ‘ateşkes’ yani ‘savaş’ değil ‘barış’…
- Gerçekleşen ‘ateşkes ve barış’ devamlı olsun diye dua edelim…
- Devamlı olması için de herkes elinden geleni yapsın…
7 Ekim 2023 tarihinden itibaren ‘İsrail ve yandaş ülkelerini sonunun başlangıcı’ başlıklı ve içerikli onlarca (toplam olarak yüzlerce) yazı yazdım; bu yazılarda ‘teşhis ve tedavi’ metodumuzla hem bunun sebeplerini hem de ‘çare ve çözüm’ içeriklerini de yazdım…
Bunu ne kadar başarabildiğimi elbette zaman gösterecek ama ‘bu son gelişme bile bunun bariz göstergelerinden biridir ve bunun sadece bölgede değil dünya çapında etkisinin olacağını’ -daha önce yazdığım gibi- tekrar tekrar hatırlatma gereği görüyorum…
- Dünya değişim aşamasında; dünya ile birlikte ‘dünya düzeni’ de değişiyor…
- ‘Zalim dünya düzeni’ ömrünü tamamlıyor, ‘Adil Dünya Düzeni’ başlıyor…
- ‘Savaş, sömürü, soykırım… vs. dönemi’ bütün dünyada sona eriyor…
- ‘Barış, denge, adil paylaşım vs. dönemi’ dünya çapında başlıyor…
- ‘gazze, gazze, gazze’; her şeyE RAĞMEN gazze…
Diyerek başlamamın ve öyle devam etmemin elbette ‘derin sebepleri’ var…
Yazılarımda zaman zaman bu derinliği de bir taraftan bir köşe yazısı sınırları seviyesinde ifade etmeye çalışıyor, diğer taraftan da meselenin detaylarına vakıf olmak isteyenlere de -artık yarım yüzyılı da aşan- ‘Adil Düzen’ içerikli ‘ilmî ve ameli çalışmalarımızı referans olarak göstermeye’ ısrarla devam edip yazı-yorum…
***
‘İyilik’ olarak ‘Faizsiz Adil Ekonomik Düzen’ akademik çalışmasına devam…
Karz-ı Hasen’İn Bİreysel ve Toplumsal İşlevİ-2
“İslam dini maddi olarak sıkıntı içinde olan kişilerin ihtiyaçlarının karşılanmasına büyük önem verir. Bu konuda birçok emir ve tavsiyede bulunur. Başkalarının ihtiyaçlarını gidermenin özünde cömertlik, fedakârlık, diğerkâmlık, merhamet, sevgi gibi erdemlerin yanı sıra Allah’ın rızasını kazanmak vardır. Kur’ân’da ve hadislerde, zekât, fıtır sadakası, kefaretler ve adaklar emir kipiyle bildirilmiş ve bu ibadetler farz veya vacip hükmünde kabul edilmiştir. Sadaka, sadaka-i cariye, hibe, âriyet ve karz-ı hasen ise tavsiye niteliğinde olduğu için müstehab kabul edilmiş, ancak bu tür yardımlar Kur’ân ve hadislerde sıkça övülmüştür. Tavsiye niteliğinde olmalarına rağmen bu ibadetleri yerine getirenlerin, Allah tarafından kat kat mükâfatlandırılacağı bildirilmiştir.
Zekât belirli bir miktarla sınırlandırılmışken, sadaka vermenin bir sınırı yoktur. Sadaka veren kişi, istediği miktarda bağış yaparak hem müminler arasında kardeşlik duygularını güçlendirir hem de toplumsal yardımlaşmayı teşvik eder. Bu ibadetler, bireysel ve toplumsal dayanışmanın en geniş şekilde yayılmasını sağlar.
Karz-ı hasen Kur’ân-ı Kerîm’de birçok ayette ve Hz. Peygamber’in hadislerinde “güzel bir borç verme” ifadesiyle övülen ve gönüllülük esasına dayanan bir yardımlaşma türüdür. Bu davranış hem bireyler hem de toplum için maddi ve manevi faydalar sağlamaktadır. Karz-ı hasen, borç alan kişiye maddi fayda sağlarken, borç veren kişiye manevi kazançlar sunar. İhtiyaç sahipleri bu iyilik karşısında borç verenlere sevgi ve saygı duyarken, zor durumda kalanların hırsızlık ve gasp gibi suçlara yönelme ihtimali azalır.
Böylece gelir dağılımındaki adaletsizliklerin tetiklediği toplumsal huzursuzlukların önüne geçilir. Hz. Peygamber, veren elin alan elden üstün olduğunu belirterek, karz-ı hasenin Allah katındaki yüksek değerini vurgulamıştır. Bu ibadetin uhrevi mükâfatı, Allah’ın rızasını kazanmak ve ahirette ödüllendirilmek iken dünyevi faydası, ihtiyaç sahibinin huzura kavuşmasına vesile olmaktır.” (Devamı var)