Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-45
Ocak-Şubat 2025 aylarındaki yazılarımızla ‘Erbakan Hocamızı anmaya’ devam…
Necmettin Erbakan Hocayı 14 yıldır yazılarımla anıyor ve anlatıyorum ama;
O’nu videolarla da anıp anlatmalıyız ki daha iyi anlaşılsın ve gereği yapılsın…
8 Şubat 2025 tarihli olup on binlerce izlenen bir video çalışması bunu yapmış...
Videonun başlığı ve sonraki açıklama şöyle: “ERBAKAN HOCA KİMDİR?”
“O’nu Anlayabilecek Kadar Zeki Miyiz? İstenmeyen Adamın Sonsuz Haklılığı...”
Devamında iki cümleden oluşan açıklama var;
“O’nu anlamak…” ve “O’nun haklılığı…”
***
ERBAKAN HOCA KİMDİR?-8 (Videoda O’nun haklılığını anlamaya devam…)
Davası olan, hayalleri olan, vazgeçmeyi bilmeyen bir adamdı o. İnanılmaz derecede yüksek motivasyonunu kimsenin düşürmesine izin vermedi Necmettin Erbakan.
Türkiye'de fabrika faaliyetlerine başlar başlamaz sıkıntılar yaşamaya başladı. Türkiye'ye motor ithal eden büyük ve güçlü üreticiler bu duruma karşı çıktı, çünkü bu durum onları hem maddi olarak zora sokuyor hem de Türkiye'nin güçlenmesini istemiyorlardı.
Yapılan müdahaleler ve çeşitli finans oyunlarıyla Gümüş Motor el değiştirmek zorunda kaldı ama Erbakan hayalinden asla vazgeçmedi.
Erbakan'a göre Türkiye'nin süper güç olma yolundaki en büyük engellerden biri Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği idi. Yaptığı siyasi faaliyetler ve gösterdiği çabaların sonucu olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin Genel Sekreteri görevini aldı ama bu kez Erbakan'ın yapmak istediklerine Odalar Birliği Başkanı çomak sokmaktaydı. Ellerinden gelen her şeyi yapıp Erbakan'ın tüm kapılarını kapatmak istediler. Bu kez başkan olmayı kafasına koyan Necmettin Hoca yaptığı akıllıca politikayla 1969 yılında Odalar Birliği Başkanı olarak seçildi. Erbakan'ın seçilmesinde Anadolu iş adamlarının büyük rolü vardı. Çünkü Erbakan söz vermiş, Anadolu sermayesini yükselteceğini söylemişti.
Başkan seçilir seçilmez o da önceliği Anadolu sermayesine verir. Anadolu'nun kalkınması için sermaye dağıtımında Anadolu iş adamlarını güçlendirmek önceliklidir.
Bu durumdan rahatsız olan Süleyman Demirel yönetimi duruma müdahale eder ve Necmettin Erbakan'ı görevinden uzaklaştırır hem de gece yarısı kapısı kırılarak ve polis zoruyla. Gerekçesi ise çok saçmaydı. Erbakan Hoca sermayeyi eşit dağıtmıştı ama onların istediği şeyse sermayenin belirli kişilerin elinde toplanmasıydı. Tek suçu adil olmaktı.
Bu zor dönemde bile akademisyenliğe hiç ara vermedi Erbakan Hoca, 39 yaşına girdiğinde profesör olmuştu. Bu yıllarda mutluluğu da yakalamış, Odalar Birliği'nde görev yapan Neriman Saatçioğlu ile evlendi ve üç tane çocukları oldu.
***
Odalar Birliği Başkanlığı görevinden alınması da yeni bir siyaset akımının doğuşu olmuştu, aynı zamanda Türkiye tarihine damga vuracak bir liderin doğuşunun da habercisiydi. Erbakan Hoca ve arkadaşları Adalet Partisi'ne siyaset yapmak için başvurmuştu ancak okuldan arkadaşı olan Süleyman Demirel'den veto yedi. Süleyman Demirel Erbakan Hoca'nın partiyi ele geçirmesinden korkmuştu.
Bunun üzerine 20 kişilik arkadaş grubuyla Bağımsızlar Hareketi’ni başlattılar.
1969 yılında yapılan seçime Konya'dan bağımsız milletvekili adayı olarak girer ve seçimleri büyük fark atarak kazanır.
Necmettin Erbakan artık siyaset meydanındaydı. Kısa bir süre sonra da Millî Nizam Partisi’ni kurdu. Bu Millî Görüş’ün ilk partisiydi. “Millî Görüş aslında bizim milletimizin Malazgirt Zaferi’ni kazanan, İstanbul'u fetheden ruhu ve görüşüdür. Millî Görüş’te ne solcu görüşün eksiklikleri, noksanları, insan tabiatına aykırı tarafları ne kapitalist sistemin mahzurlu ve sömürücü yanları vardır.”
(Devamı var)