Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-14
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam…
Bugünkü yazıma ‘tespit ve teşhis’ açısından farklı bir girizgâh yapacağım…
5 Ocak 2025 tarihinde bir yazarın “Birileri semirir halk fakirleşir!” başlıklı makalesini okumuştum ve değerlendirmek için bekletiyordum…
Makalenin sadece en başında yazılanlar şöyle: “Maaş zamlarının (emekli maaşları dahil) neden cücük kadar kaldığını sorarsanız “enflasyonla mücadele” cevabını alırsınız. Gerçekte yaşanan ise çok daha tatsız… Bir ülkede “kör tuttuğunu öper modeli” uygulanıyorsa sonuç hiç değişmez. Kitleler fakirleşirken, zümreler zenginleşir… Büyükten küçüğe şaibe varsa sistemde, bu çürümüşlüğün en güzel göstergesidir.”
Söz konusu yazı şöyle sona eriyor: “Büyük işlerden ufak torpillere… Yolsuzluk çok ciddi boyutlara ulaşmışsa, yoksulluk kaçınılmazdır o ülkede… Fakir ülkelere bakın, hemen hepsinin yöneticileri yolsuzluğa bulaşmıştır illaki de… Halk açlıkla mücadele ederken, birkaç kişi daha büyük servetler için daha fazla kirlenir... Adalet yerle bir olur, güven erir... Ve o ülkede yoksulluk sadece bir sonuç değil, yönetim sistemi haline gelir.”
***
SOSYAL TUFAN VAR, ÇARE VE ÇÖZÜM DE VAR
Hem ülkemizde hem de bütün dünyada…
- ‘Sosyal Tufan’ seviyesinde hayatımızın ‘ilmî-iktisadî-idarî-dinî/ahlâkî’ dört ana alanında da ‘çare ve çözüm’ beklemekte olan ‘çok büyük sorunlar’ var…
- Bu sorunların ‘tedavi metodumuz’ açısından ‘çare-çözümleri’ de var; bu çözümleri üretmek için ‘Adil Düzen Çalışanları olarak yarım yüzyıldır çalışıyoruz…
- Bunlar yani bu çözümler bir ülke ve ülkemiz Türkiye için genel olarak ‘Adil Düzen’ ve özel olarak ‘Adil Ekonomik Düzen’ olarak biliniyor…
- Bütün beşeriyet için de ‘Adil Dünya Düzeni’ ve ‘Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’ olarak biliniyor…
***
Ne diyorduk? Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun…
‘İyilik’ olarak ‘Faizsiz Adil Ekonomik Düzen’ akademik çalışmasına devam…
Mûkriz (Borç Veren) Müstâkriz (Borç Alan) / Mukriz ve müstakrizde olması gereken şartlar şunlardır: Karz verecek olan kişi (mukriz) akıllı ve ergin olmalıdır, karz verebilecek mala sahip ya da onu karz olarak vermeye yetkili olmalıdır. Reşid olmak, kişinin akıl baliğ olup kendisine ait malında tasarruf etme yetkisine sahip olmasıdır.
Karz verenin de alanın da akıl baliğ olması şarttır. Karz veren kişi baskı altında olmadan hür iradesiyle borç vermiş olmalıdır. Aksi durumda akid sahih olmaz. Karz veren kişi verdiği karz-ı hibe etme yetkisine sahip olmalıdır. Bir kişinin bir zaruriyet olmadıkça vasisi bulunduğu çocuğun malından başkalarına karz vermesi uygun değildir. Müstakrizin de (karz alan) mukriz ile benzer özelliklerine sahip olması gerekir. Öncelikle, müstakrizin de akıl baliğ olup, akit yapma ve bu akitten doğacak sorumlulukları taşıması gerekir.
Karz Olarak Verilen Şey / Karz olarak verilecek malda bulunması gerekenler; Hanefilere göre, karz olarak verilecek olan şeyin misli (standart) mallardan olması gerekir. Çünkü karz olarak alınan şeyin sahibine, misli ile ödenmesi gerekir. Ölçü ve tartıyla veya standart olarak sayı ile alınıp satılan şeyler misli sayılır.
Karz olarak verilen malın alınıp satılması caiz olan mallardan olması gerekir. Diğer üç mezhebe göre kendisinde selem akdi yapılabilen her şey karz olarak verilebilir. Karz olarak verilecek olan malın, başka bir malla karışmaksızın cinsi belli olmalıdır.
İcâb ve Kabûl / Karz verenin, ‘‘Sana bu malı karz olarak verdim.’’ demesiyle, karz alanında ‘‘Bu malı karz olarak aldım, kabul ettim.’’ demesiyle icâb ve kabul gerçekleşmiş olur.
(Devamı var)