FAİZ MUSİBETİ ve SERMAYE’NİN OYUNLARI
MİLLÎ GAZETE geçen hafta Cuma günü (29.01.2016) birinci sayfadan, manşetten ve tam sayfa olmak üzere bir kere daha FAİZ MUSİBETİ meselesini hatırlattı. Şöyle ki: Yıllık 58 milyar liralık FAİZ ÖDEMESİ, Türkiye’nin birçok eksiğini gidermesi ve birçok yatırımı yapmasına misliyle yetecek cinsten bir tutar olarak dikkat çekiyor. 1 yıllık FAİZ ödemesiyle, maliyeti 8 milyar TL olan Marmaray’dan 7 tane yapılabilirdi. Aynı şekilde, maliyeti 5 milyar TL olan 3. köprüden 11 tane yapmak mümkün olabiliyor. Rantiyeye ödenen 1 yıllık FAİZ parası, maliyeti 22 milyar avro (yaklaşık 71 milyar lira) olan 3. havalimanını hemen hemen karşılıyor. FAİZ parasıyla, tam 537 ton altın alınabiliyor. Türkiye’nin mevcut altın rezervinin 515 ton olduğu düşünülünce, FAİZE ÖDENEN PARANIN KORKUNÇLUĞU daha belirgin hale geliyor. Hükümetlerin bir türlü düşüremediği FAİZ GİDERLERİ gelecek yıl için 56 milyar TL olması öngörüldü. Bu durumda genel bütçe gelirlerinin yüzde 10’dan fazlası önümüzdeki sene de FAİZ olarak ödenecek...
Kapitalizmden söz ediyorduk, önceki yazılarda…
Kapitalizmin can damarı neydi?
FAİZLİ SİSTEM…
Kapitalizmin yani faizli sistemin dünyayı ne hale getirdiği apaçık ortada…
Ülkemizin ve dünyanın önde gelen kapitalistleri yani FAİZLİ SİSTEM uygulayıcıları ve onların yöneticileri ile danışmanları, var olan duruma çare ve çözüm arıyorlar…
En azından son zamanlarda itiraf edercesine bunu dile getirir oldular…
Bu vesileyle FAİZLİ SİSTEMİ bir kere daha hatırlayalım…
FAİZLİ SİSTEMDE Merkez Bankası’nın öngörülen FAİZLERİ tahsil edebilmesi için o kadar parayı piyasaya başka yoldan sürmesi gerekir. Bunun anlamı şudur: FAİZ kadar para her yıl piyasaya girer ve o nispette ENFLASYON olur.
ENFLASYON FAİZİ, FAİZ DE ENFLASYONU ARTIRIR…
Sarmal veya fasit daire bu şekilde ikisini de büyütür...
Yüzde 2,5 enflasyon yararlıdır, zekâttaki 40’ta bire tekabül eder. Yüzde 5 oranında enflasyonun yararı sıfıra yakındır. Yüzde 10 kadarı zararlı olsa da dengede tutulabilir. Yüzde 10’dan yüzde 100’e kadar olan miktarlar sarmal olarak büyür ama para yine de paralık vasfını kaybetmez. Yüzde 100’den sonra artık para özellik olarak para olmaktan çıkar yani para olma vasfını kaybeder.
Türk Lirası dâhil, bütün dünya paraları dolara endekslidir. Dolar zaman zaman tehlikeli sınırlara dayanır. Ekonomik krizler olur, tıkanıklıklar gerçekleşir...
Tekel sömürü SERMAYESİ daha önceki krizleri ve tıkanıklıkları I. ve II. Dünya Savaşları ile gidermeye çalıştı ve kendince başardı. Yani çekirge bir sıçradı, iki sıçradı; şimdi üçüncü sıçramasını yapma derdinde… Ama şu ana kadar III. dünya savaşını çıkaramadı...
Şimdi yeni operasyon deniyor...
Doların değeri yapay olarak yükseliyor. SERMAYE bunu FAİZİ ARTIRARAK yapıyor. Topladığı para ile ucuz fiyattan altını satın alıyor. Halk altını satıyor veya bankaya yatırıyor. Piyasaya dolar çıkmadığı için değeri yükseliyor. Yeter miktarda altını ucuz bir şekilde toplayınca altın para çıkaracak. Doların değerini düşürecek. Halk doları bankadan çekip satmaya başlayacak. Böylece dolar batacak, yerine altın para gelecektir.
SERMAYE bu şekilde savaşsız para operasyonunu gerçekleştirmek istiyor.
Şu durum iyi bilinmelidir; şimdi ABD’ye dönen dolarlar yarın faizi ile birlikte tekrar başka yerlere gider, bu da doların iflası demektir.
SERMAYE tuzaklarını kurmuş bekliyor; ya bu şekilde para operasyonunu gerçekleştirebilsin veya İran ve Türkiye savaşmaya başlasın, III. dünya savaşı çıksın, böylece emellerini bir kere daha tahakkuk ettirsin... İnsanlık uyanmazsa tarih tekerrür eder!