BİRBİRİMİZE HİCRET EDECEĞİZ…
NERDE KALMIŞTIK? (Bu yazı, önceki ilgili yazıların devamı olarak okunmalıdır.)
KUR’AN anlatmaya devam ediyor: “Ve kâfirler resullerine dediler ki: ‘Ya sizi arzımızdan (ülkemizden) çıkaracağız veya bizim milletimize dönersiniz.’ Bunun üzerine Rab’leri onlara ‘Mutlaka zalimleri helâk edeceğiz’ diye vahyetti.” (İbrahim Suresi 13. ayet)
KUR’AN ayeti “Ve …” diyerek anlatmaya devam ediyor… Kâfirlerin davranışlarını anlatıyor… Sizi arzımızdan yani topluluğumuzdan süreriz tehdidini hatırlatıyor… Ve sonuç olarak ayet zalimlerin helâk edileceğini haber veriyor… Detayları değerlendirelim…
Yeni uygarlıklar yeni yurtlarda ve yeni topluluklarda doğar. Mevcut eski topluluklarda yeni uygarlık doğmaz. Bunu Hz. Nuh Peygamber’de ve Hz. Musa Peygamber’de çok açık olarak görüyoruz. Hazreti Peygamber de Mekke’den Medine’ye hicret etmiştir...
Hicretsiz doğan medeniyetler vardır. Avrupa medeniyeti hicretsiz doğmuştur. Amerikan uygarlığı hicretle doğmuştur. Sosyalizm hicretsiz doğmuştur, sonuçları bellidir.
‘Sizi ülkemizden yani topluluğumuzdan çıkaracağız’ diyorlar...
Allah da peygamberlere diyor ki; evet, sizi çıkaracaklar ve siz de çıkacaksınız ama biz buna niçin izin veriyoruz? İzin veriyoruz, çünkü oradaki o zalimleri helâk edeceğiz. Siz oradan HİCRET ederek ayrılmazsanız sizi de helâk etmiş olacağız.
Nitekim bugün de Allah bize emrediyor ve diyor ki; içinde bulunduğunuz ZALİM DÜZEN topluluklarından ayrılın, semt kooperatifleri kurun yani kendi ADİL DÜZEN topluluklarınızı kurun ve oralara hicret edin.
Büyük helâk günü geldiği zaman önce ekonomik kriz doğar. O zaman kendi ektiğinizi ve biçtiğinizi yemek durumunda kalacaksınız. Çünkü ürettiğiniz malları satamayacaksınız, ihtiyacınız olan malları piyasadan alamayacaksınız. SANAYİ VE TARIM SENETLERİ ile insanları birbirleriyle kardeş yapınız. Böylece tarım ürünlerini karşılıklı değiştirerek yaşasınlar. Sizin özel su kuyunuz olsun, özel jeneratörünüz olsun, uygun seralarınız olsun. Atları da besleyin, yakıt bulamadığınız zaman onlarla göç eder, ayrıca diğer ihtiyaçlarınızı giderirsiniz. Ormanlardan odun taşıma ancak onlarla yapılmaktadır. Semtlerin yani inşa ettiğiniz binaların sığınakları veya hendekleri olsun, çağımızdaki bombalar etki etmesin.
İşte “Akevler Projesi” budur.
ZALİMLERİN HELÂK OLACAĞI gün gelince bizim görevimiz onlarla savaşmak olmayacak, bizim görevimiz kendimizi korunmak ve hayatımızı sürdürmek olacaktır.
Onlar mesken sitelerini ayrı, fabrikaları ayrı yapıyorlar. Tarımı da büyük çiftlikler halinde oluşturuyorlar. Onlar o büyük SOSYAL TUFANA tahammül edemeyeceklerdir.
Belki bize iş vermeyecekler, paralel yapıları bize paralel diyecekler, bizi kamu görevlerinden ve büyük işletmelerden kovacaklar... Bizim de başka çaremiz kalmadığı için kendi kooperatiflerimize sığınacağız... 1967’den beri yani yarım yüzyıldır yaptıkları gibi orada da bizi rahat bırakmayacaklar ama biz sabır ve sebatımızla galip geleceğiz...
KUR’AN genel olarak ve BU AYET özel olarak bu durumları çok açık ifade etmektedir. ZALİMLERİ sizden ayrı olarak helâk etmemiz için onlar sizi yurtlarından ve topluluklarından kovmaya çalışacaklar. Siz gittikten sonra da zulmettikleri için yani size zulmettiklerinden dolayı ONLARI HELAK EDECEĞİZ diyor, KUR’AN.
Şöyle bir hülâsa yapabiliriz.
Resullere ve onların vârislerine çok az kimseler inanır.
Gerçek iman edenlerin tesbit edilmesi ancak HİCRET ile mümkündür.
Nereye ve kime HİCRET EDECEĞİZ?
Birlikte oluşturacağımız topluluklara yani BİRBİRİMİZE HİCRET EDECEĞİZ...