Geçen haftaki seminerimizde dünyada huzur ve güvenliğin temini için hangi temel esasların yürütülmesi gerektiğini anlatmaya başlamıştık ve kısaca şunları söylemiştik.
DÜNYADA HUZUR VE GÜVENLİĞİN SAĞLANMASI İÇİN TEMEL ESASLAR
- Hakka dayalı BM teşkilatının kurulması
Siyonizm’in Gizli Dünya Devletinin en önemli yapılanması olan BNAİ BRİTİSH (Ahitin Çocukları) bugünkü Birleşmiş Milletler ‘in beynini teşkil etmekte ve bütün kilit noktalarındaki üyeleri vasıtasıyla uluslararası kararları istediği şekilde yönlendirmektedir.
Erbakan Hocamız, ifsat teşkilatı olan Birleşmiş Milletler Teşkilatının, 1.Yalta Konferansının (1945) arkasından üye ülkelerin haklarının korunması, dünyaya barış, güvenlik ve huzurun gelmesi için değil, İsrail’in kurulması, himaye edilmesi ve Büyük İsrail için gerekli adımların atılabilmesi ve dünyada bağımsız gibi görünen bütün ülkelerin Siyonizm tarafından kontrol altında tutulabilmesi için kurulmuş bir teşkilat olduğunu anlatmıştır.
Gerçekten 5 tane daimi üyeye veto hakkı (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa) verilmesi, İsrail'in kurulma kararının BM’in kuruluşunun hemen ardından alınması (1948), Müslümanlar üstünlük elde etmeye başlayınca, kendi çıkarlarına ters bir durum oluşunca Müslüman ülkelere müdahale etmesi, ambargo uygulaması, sürekli olarak İsrail’i (BİP) koruması ve kollaması, Kıbrıs’ın Rumlara verilmesi için uğraşması, Erbakan Hocamızın belirttiği kurulma amacını gösterir mahiyettedir.
Birleşmiş Milletlerin Bosna’da neler yaptığı bilinmektedir. Bosnalı Müslüman sivilleri Sırpların eline teslim etmiştir. İşte bu organizasyonun kuvveti üstün tutan, Siyonist hedefleri için çalışan anlayışından dünyanın kurtarılması gerekmektedir.
Dolayısıyla mevcut BM yerine ıslah teşkilatı olarak kurulacak olan yeni Birleşmiş Milletler Teşkilatı tarafından insanlığın beklediği en önemli unsurlar olan Uluslararası hukukun Hakkı üstün tutması, barış ve güvenliğin sağlanması, insan haklarının güvence altına alınması, adaletin korunması sağlanmalıdır.
Bütün ülkelerin uyması gereken insan hakları ve devlet düzenleri hakkında asgari genel esasların belirlenmesi sağlanarak İnsanlık Anayasası-Sözleşmesi oluşturulması gerekmektedir.
Yeni Birleşmiş Milletler Teşkilatının İslam aleminin ve bütün insanların sorunlarına çözüm üreten ve yol gösteren bir teşkilat olması için ilk etapta bir ilim adamları şurası oluşturulmalıdır.
- Ülkeler arası ihtilafların sulh yoluyla halledilmesi için esasların belirlenmesi gerekmektedir
Yeni BM Teşkilatında öncelikle Müslüman ülkeler arasında olmak üzere Uluslararası Hakem Sistemi ve bir barış gücü oluşturulmalı ve ihtilafların sulh yoluyla çözülmesine çalışılmalıdır.
- Adil Siyasi ve Hukuki Düzen, bütün ülkelerde insan haklarını teminat altına alan, bütün ülke temel nizamlarının adil olması, düzenlerin birbirine ve insan haklarına tecavüz etmemesi ve silahlanma yarışının kontrol edilmesi esaslarına dayanan ve bu görevlerle mücehhez bir BM teşkilatı kurmayı gaye edinir.
- Devletlerin idari taksimatının adil düzen esaslarına uygun olarak gözden geçirilmesi esası yürütülür.
Erbakan Hocamız D-8 ardından D-60 insanlık organizasyonlarının kurulmasına Adil Düzen temel esaslarının yürütülmesi ve korunması için öncelik vermiş ve bunun temini için de siyasi mücadelenin gerekli olduğunu hayatı boyunca da göstermiştir. Siyonizm’den tam bağımsız olunması için, dünyada adil düzen temel esaslarının hakim olması için velayet savaşı verilmesi gerekliliği vurgusunu yapmıştır.
Erbakan Hocamız bütün ülkeleri etkileyen, kıskaçları içine alan Siyonizm’in ifsat organizasyonlarına karşı durabilmek, uluslararası arenadaki sorunları çözebilmek için, adil düzen ıslah kuruluşlarını kurmaya yönelik mücadelesinin sonucunda D-8 organizasyonunu Allah’ın izni ile kurmayı başarmıştır. Bu yol velayet savaşında izlenmesi gereken bir yoldur ve Siyonizm tarafından bu sebeple engellenmeye çalışılmıştır.
Enfal Suresi, 73. ayet:
İnkar edenler birbirlerinin velileridir. (İktidar ve güç sahibi, kuralların belirleyicileri olarak koruyucuları) Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve velisi olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur.
Ayet bir güç ve otorite kurmak için bir birleri ile ortaklık içine giren kafirleri ifade etmektedir.. Birlikte ortak olarak kurdukları organizasyonları ifade etmektedir. Bunlara karşı bir olunarak adil insanlık düzenini hakim kılmak adına kurulması gereken güçlü organizasyonlardan bahsedilmektedir.
Maide Suresi, 51. ayet:
Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları veliler (İktidar ve güç sahibi, kuralların belirleyicileri olarak) edinmeyin; onlar birbirlerinin velileridirler.. Sizden onları kim veli edinirse, kuşkusuz onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez.
Müminler bütün insanların tabi olması gereken anayasal bir düzeni kurmak ve bu düzenin güvenliğini sağlamak zorundadırlar. Anayasal temel esasları belirlemek, kurucusu olmak müminlerin görevi iken bu anayasaya bağlı olarak, iktisadi, ilmi, hukuki, ahlaki kurumların işlevlerini çoklu olarak yürütülmesine tabi olmak, adil düzene teslim olmak bütün insanların görevidir. Bu ortamın yürütülmesinin güvenliğini sağlamak, malı ve canı ile cihad etmek müminlerin görevidir.
Bunun için adil yeni bir dünya medeniyetini inşa edebilecek özellikte insanlık anayasasının oluşturulması gereklidir. İnsanlık anayasasında medeniyet hedefleri ve temel esaslar tanımlanmalıdır. İnsanlık Anayasası ilmi verileri oluşturma bakımdan bütüncül, kuşatıcı ve bütün sorunları çözücü mahiyette olmalıdır. İdeal ve mütekamil bir anlayışla sunulmalıdır. Bugünkü bilimsel hukuki uzlaşma terimleri üzerine odaklanılmalıdır. İlmi veriler ışığında rasyonel olarak hazırlanması gereken (D-8 sözleşme örneği de esas alınarak), öncelikli D-8 ve arkasından D-60 ülkelerini uzlaşı ile bir araya getirebilecek özellikte hazırlanması gereken insanlık anayasasının temel hedefi,
1.Hakkı üstün tutmak
2.Adil Düzeni tesis etmek,
3.Böylece, huzur, güvenlik ve refahı sağlamak, olmalıdır.
İnsanlık Anayasasında temel hedeflere ulaşabilmek ve korumak amacıyla batıl, ifsat edici uluslararası organizasyonlar yerine ikame edilebilecek organizasyonların ortaya konulması gerekir. Hicretin adil düzeni en güvenli olarak yaşayabilme ortam ve imkanlarına doğru göç etmek olduğunu peygamberimizin sünneti ile görüyoruz. Çünkü sadece yaşam güvenliğinin temini hicret olsa idi, Habeşistan hicreti yeterli görülürdü. Ama Medine hicreti ile müminlerin güvenliğinin ancak adil düzeni tesis edebilecek imkanlara, insan haklarının tam ve mütekamil olarak korunabildiği imkanlara göç ederek sağlanabildiği gösterilmiştir. Dolayısı ile mü’minler olarak hicretimiz adil düzeni tesis edebilmek adına mevcut ifsat edici organizasyonlardan, yeni ıslah kuruluşlarına göç etmek şeklinde olmalıdır. Medine’de adil düzen devleti tesis edildiği gibi yeni organizasyonlar tesis edilmeli, inşa edilmelidir. Bütün insanların dünyada huzur ve güvenliğinin, insan haklarının teminat altına alınması buna bağlıdır. Bu organizasyonların çalışma usul ve esasları “İnsanlık Anayasasında” belirtilerek ifsat edici organizasyonların etkilerine karşı etkin savunma mekanizmaları tanımlanmalıdır. İnsanlık anayasasında hakların gaspına karşı, uluslararası alanda dayanışma ve birleşme ile mevcut bütün potansiyelleri bir araya getirerek yaptırım gücünü sağlayan organizasyonlar belirtilmelidir. Gücün hakka dayalı olarak kurumsallaşması sağlanmalıdır. Siyonist sermayenin tekelleşmiş yapısı sayesinde hukuki, siyasi, iktisadi ve inanç ile ilgili hakları kıskaçları ile gasp ettiği, kontrol altında tuttuğu bir zeminden kurtulmanın, bir ortamdan kurtulmanın, medeniyet kurmanın yolu budur. İnsanlık Anayasasında yaptırımlar belirlenmeli ve bu yaptırımlar yeryüzündeki taksimatın haksızlığını, sömürüyü, içişlerine haksız müdahaleyi, savaşları, zulümleri önleyici mahiyette olmalıdır. Böylece çıkarın, menfaatin, kuvvetin ve çoğunluğun hak sebebi sayıldığı medeniyetin yerine Hakka Dayalı Adil Yeni Bir Dünya Medeniyeti kurulabilmelidir. Medine Sözleşmesi’nin oluşturulabildiği yani bu sözleşmeye tabi olanların güvenliklerinin teminat altına sokulabildiği bir ortama, adil düzeni tesis etme organizasyonunun oluşturulabildiği imkanlara hicret edildiği gibi, insanlık anayasasının- sözleşmesinin uygulanabileceği adil düzeni tesis etme organizasyonlarını kurulmasını sağlayacak imkanlara hicret edilmesi gerekmektedir. Kısaca hicret güvenliğin tesis edilebildiği bir organizasyon kurmaya yönelmek demektir. Kurulan organizasyona bütün ülkelerin teslim olmasını sağlamak için mücadele etmek de cihat etmek demektir. Hicret ve cihat birbiri ile ilişkilidir. Organizasyon yok ise, sözleşmesi olan bir ümmet birliği yok ise cihattan da bahsedilemez. İşte bütün insanlığın huzur ve güvenliği için bu ümmet birliğini tesis etmeye, kurmaya yönelmek, İnsanlık Anayasasını uygulayabilecek ortama yönelmek hicrettir. Bu organizasyon ile adil düzeni dünyada hakim kılmak adına mücadele etmek de cihattır.
İNSANLIK ANAYASASINDA DÜNYADA ADİL DÜZENİN DOLAYISI İLE HUZUR VE GÜVENLİĞİN TESİSİ İÇİN BELİRTİLMESİ GEREKEN TEMEL ESASLAR ŞUNLARDIR.
A. Yeryüzü insanlığındır. Bunun için İnsanlık Anayasasında yeryüzü tahribatını önleyecek, kaynakların paylaşılmasının adalet üzere yapılmasını sağlayacak uluslararası organizasyonlar şunlar olmalıdır. (Siyasi, iktisadi, ilmi, inanç-ahlaki düzene ait kurumların 4*5 şeklinde uygulama şekli ile)
- Yeni Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın görev ve çalışma esasları
- Yeni Siyasi İrade Teşkilatı’nın görev ve çalışma esasları
- Yeni Teknolojik İşbirliği Teşkilatı’nın görev ve çalışma esasları
- Yeni Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın görev ve çalışma esasları.
- Yeni Dünya Bankası Teşkilatı’nın görev ve çalışma esasları.
- Yeni Kültür İşbirliği Teşkilatı’nın görev ve çalışma esasları.
- Yeni IMF Teşkilatı’nın görev ve çalışma esasları.
- Yeni Şuurlandırma ve Tanıtma Teşkilatı’nın görev ve çalışma esasları.
- Yeni Kadın ve Aileyi Koruma Teşkilatı’nın görev ve çalışma esasları
- İhtilafların sulh yoluyla halledilmesinin esasları
- Silahlanma yarışının kontrolü ve barış gücünün oluşturulması esasları. (Askeri düzen kuvveti üstün tutamaz. Zaten insanlık anayasasının varlık sebeplerinden biri Hakkı üstün tutmak olmalıdır. Gücü hakkın emrinde kullanmak ve kullandırtmaktır. Buna göre müesseseleşmelidir. Uluslararası soruşturma sistemi, insanlığın ordusu barış gücü şeklinde oluşturulmalıdır. Askeri düzen de hukukun denetimine tabi olmalıdır)
- Devletler arası ihtilafları çözücü hakemlik sisteminin oluşturulmasının esasları
- Adil Düzen Projelerinin denenerek olgunlaştırılması ülkelerde veya özel serbest bölgelerde laboratuvar denemesinin yapılması, yani tatbiki ve tatbikatı esnasında zamanla geliştirilebilmesine dair esaslar.
- Kültür İşbirliği Teşkilatı Organizasyonu ile koordinasyonlu, planlı, rasyonel ve sistematik bir çalışma ve araştırma düzeninin sağlanması için merkezler, enstitüler ve üniversitelerin kurulmasına dair esaslar,
- İlim dilinin Arapça olmasına ve dünya ilim bankasının oluşturulmasına yönelik esaslar
- Devletler arası imtiyazın kaldırılarak eşitliğin , diyaloğun yürütülebilmesine dair esaslar
- İnsanlık Anayasasının dışına çıkılması halinde müeyyide esasları,
- Bütün insanlığa ait olan merkezi alanlara yönelik esaslar,
- Uluslararası organizasyonlarda en üst ehliyetler esas alınarak görevlendirme yapılır. İnsanlık anayasasının ve arkasından uluslararası hukuka bağlı Milli Anayasalar ile yerinden yönetim sisteminin uygulanmaya başlanmasından sonra bucaktan insanlığa yürütülecek olan teminatlı ehliyet sisteminin esasları
- Faizsiz Kredi ve mal karşılığı senetler sisteminin Adil ekonomik düzene göre uluslararası alanda geçerliliğini sağlayacak esaslar
İnsanlık Anayasasında ülkelerin devlet düzenleri hakkında asgari genel esaslar belirlenmelidir. Asıl hedef tek tip bir devlet oluşturmak değil, bütün devletleri İnsanlık Anayasasında belirlenmesi gereken 3 hedef ve 20*2 esas etrafında uzlaştırabilmektir. Halbuki batıl organizasyonlar tek tip devlet oluşturma ve devlet başkanlarını da umum-i valileri kılmayı amaç edinmiştir. İnsanlık Anayasasında Devletlerin egemen eşitliğinin varlığı önemlidir. Devletler uluslararası hukukta eşit egemenlik hakkına sahiptir. İnsanlık anayasası ancak insanlığın bağlı bulunması gereken temel evrensel prensiplerle milli anayasaların kaynağı olmalıdır.
B. İnsanlık anayasasında milli anayasalar ile ilgili olan temel esaslar şu şekilde belirtilmelidir.
-
- Batılın hak anlayışı olan kuvvet, çoğunluk, imtiyaz, menfaat meşru sayılamaz. Bunlara dayalı anayasa hükümleri zulüm getirir. Anayasalar ile ezen ezilen düzeni oluşturulamaz.
- Hak, sadece doğuştan bütün insanların eşit olarak sahip oldukları: yaşamın korunması, ırz-namusun korunması, aklın korunması, mülkiyetin korunması ve inancın korunması esasına dayanan insan haklarına, emek hakkına, sözleşmelerden doğan hak ve vecibelere ve adalete dayanır.
- İfade hakkı, eğitim- öğretim hakkı, örgütlenme hakkı ve inandığı gibi yaşama hakkı inanç hakkının ayrılmaz unsurlarıdır. İnandığı gibi yaşama hürriyetinin içinde "kendi iktisadi, ilmi, siyasi-hukuki, ahlaki dayanışma ortaklığını seçme hürriyeti" de vardır ki en önemli insan hakkını teşkil eder.
- Devlet, bir ulusun mülkiyet yolu ile sahip olduğu ülkesi üzerinde kurduğu egemenliktir.
- Ulus, kendine has kültürü yani dili, örfü, teknik ve sanatı olan topluluktur.
- Ülke, güvenlik içinde yaşanıp ve çalışılan, planlanmış toprak parçasıdır.
- Egemenlik, bir ulusun isteklerini karar haline getirebilip, onları yürütebilmesi ve koruyabilmesidir.
- Mülkiyet, menkul ve gayrimenkuller üzerinde güvenlik içinde planla üretim ve tüketim yapabilmektir.
- Devlet genel düzeni temsil eder: genel düzende uyumu sağlar, erkler arası hakemlik yapar, dört düzenin temel esaslara uygun olması ve yürütülmesini takip ve temin eder, egemenlik ve hürriyeti temsil eder, yasama, yürütme, yargı ve denetleme kararlarının nihai şeklini alması, kesinleşmesi, tasdiki ve yürürlüğe konmasını sağlar.
- Anayasalarda yasama, yürütme, yargı ve denetleme erklerinin temel esasları belirtilir. Erkler arasında uyum ve denge esastır.
- Devlet bucak-il-devlet sıralamasına uygun olarak icma yolu ile gelen erk kararlarına haksız keyfi müdahalede bulunulamaz. Devletlerin iktidarı hak ve adalet temelli olarak anayasa ile sınırlandırılır. Bu bakımdan milli anayasalar yerinden yönetim siyasi organizasyon meclis siteminin uygulanabilmesini tesis edecek nitelikte olmalıdır.
- Adil ekonomik düzenin uygulanabilmesi için temel parametreler anayasa ile korunur. Faiz ve vergi sisteminin neden olduğu sömürü anayasa ile ortadan kaldırılır. Tek tip vergi sistemi tanımlanır. Fiyatların tekeller tarafından oluşturulmasına engel olunur. Para köle etme unsuru olarak kullanılamaz ve karşılıksız olamaz. Serbest piyasa ekonomisi ve kar meşru kabul edilir. Sosyal güvenlik tesis edilir. Kalkınma, teşebbüs ve üretim için faizsiz kredi sistemin temel esasları belirtilir. Adil Ekonomik düzenin tespit, çalışma, teknik, yürütme ve tescil kurumları ile ilgili olarak görev alanları tanımlanır.
- Adil siyasi ve hukuki düzenin uygulanabilmesi için temel parametreler anayasa ile korunur. Siyasi ve hukuki düzen huzur ve güvenliği sağlar. Hak ve hürriyetleri korur, adaleti tesis eder. Adil siyasi ve hukuki düzenin, hukuk, tahkik, tahkim, yargı ve güvenlik kurumları ile ilgili görev alanı tanımlanır. Siyasi düzen "çok hukuklu sistem”in anayasal temel esaslara aykırı olmayacak şekilde yürütülmesini sağlar. Hakemlik sistemi tanımlanır. Topluluğa zarar veren unsurlar belirtilir. Bu unsurların tanım ve delillendirmeleri ile buna yönelik ceza hukuku bucaklarda oluşturulur. (Gerekirse merkezi sistem bütün ceza hukukları ile ilgili eşdeğerleme sistemini ortaya koyar. Bucaklar arası oluşacak ihtilaflar bu eşdeğerleme sistemi ile giderilebilir)
- Adil İlmi düzenin uygulanabilmesi için temel parametreler anayasa ile korunur. İlmi düzen doğruyu gösterir. İlmi düzenin dilin tanımlanması, tahkim, yasama, tescil ve planlama kurumları ile ilgili görev alanları tanımlanır.
- Adil ahlaki düzenin uygulanabilmesi için temel parametreler anayasa ile korunur. Ahlaki düzen topluma iyi insan yetiştirmekten sorumludur: Adil inanç-ahlaki düzenin denetleme, sanat, sağlık-yaşama-çevre, tespit (ihtiyaçların neler olduğunu belirleme), tahkik (tezkiye edilmiş teminatlı elemanları yetiştirme) kurumları ile ilgili olarak görev alanları tanımlanır.
- İktisadi, siyasi, ilmi ve ahlaki olarak dayanışma ortaklıklarının oluşturulmasına imkan sağlanır. Dayanışma ortaklığı temel parametreleri belirtilir. Ortaklık mali sorumluluk esasında grup üyeliğini tesis eder. Her grubun sözleşmesi bulunur. Bu sözleşme grubun ortak esaslarını belirtir. Grup üyesi zarar verdiğinde, zarar paylarının ortaklarca ödenmesi dayanışma esasına göre olur ve ortakları mağdur etmeyecek şekilde sınırlandırılır. Her ortak istediği zaman ortaklığını değiştirebilir ama mutlaka bir ortaklığa mensup olur.
- Bucak- il- devlet meclislerinde ilmi dayanışma sorumluları, kuralların koyucusu, iktisadi dayanışma sorumluları, kuralların yürütücüsü, siyasi dayanışma sorumluları, sistemin koruyucusu, ahlaki dayanışma sorumluları, denetleyicisi olarak görev alırlar. Meclisler denetleme, yasama, yürütme ve yönetim-yargı olmak üzere 4 şuradan oluşur.
- Serbest ehliyetli kamu hizmetleri uygulama esasları belirtilir.
- Yerinden yönetim ve merkezi yönetim sisteminin ahenk ile yürütüleceği seçim ve atama dengesi belirtilir. Atanan ve seçilen başkanların görevleri tanımlanır. Bucak- il ve devlet başkanlarının seçim usulleri tanımlanır. As sözleşmeler üs sözleşmeleri ihlal edemez. İçtihat ortak yasaları yasa anayasayı anayasalar insanlık prensiplerini ihlal edemez. Yoksa fasit sözleşme olur batıl hükmünde uygulanamaz. Uygulanır da zarar olursa tazmin gerekir.
- Ayrılma ve sürgün sistemi tanımlanır.
Özetle; İnsanlık anayasasındaki temel esaslar ile makro düzeyde oluşacak merkezi bir yapılanma sonucunda mikro yapılanmalar da kıskaçlarından kurtulacak ve Adil Düzen Devletleri kurulabilecektir. Çünkü Devletlerin küreselleşme ile birlikte düzenleyicilik faaliyeti gittikçe azalmaktadır. Ticaret, güvenlik, insan hakları, çevre, iletişim alanlarında devletin rolü günden güne uluslararası alana kaymaktadır. Dolayısı ile öncelikli olarak uluslararası hukukun oluşturulması gerekir. Mikrodan başlayan örnekleme ve kopyalama metodu ile uluslararası sorunlar çözülemez.
Uluslararası hukukun Hakka dayandırılması ancak devletlerin iradesi bu yönde birleşirse mümkün olabilir. Bu sebeple İnsanlık Anayasası, insanlığın en önemli iki unsuru olan barış ve güvenliğin korunması ve insan haklarının güçlendirilmesi alanlarında işbirliği zeminini rasyonel verilere dayandırabilmelidir. Uluslararası organizasyonların oluşturulmasında dayanışma, uzlaşma, önemlidir.
https://www.youtube.com/watch?v=cObLzrWO-7M
İnş. Müh. Hilal Çekmen,
Akevler, 58. Seminer, 15. 10. 2023
Yeniden Refah Partisi Milli Siyaset Kurulları
Kadın, Aile ve Sosyal Politikalar Kurul Başkanı