‘Ve min ayatihi en yursile’r-riyaha mubeşşiratin’-4
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
“Rahmetinden size tattırması” birinci sebeptir demiştik, önceki yazının sonunda.
Devamında da dedik ki; “Tattırma olduğuna göre tadılacak bir şeye sebep olacaktır. Bu da gıdalardır. En temel gıda bitkilerdir ve onların meydana gelmesinde temel unsur sudur. Su döngüsü de yağmurlarla sağlanır...”
Böylece konu çok önemli bir merhaleye gelmişti; kaldığımız yerden devam…
Yağmurların oluşması için de rüzgâra ihtiyaç vardır.
Sonraki ayetlerde ve Kur’an’da başka ayetlerde bu durum anlatılmaktadır.
Rüzgârlar olmazsa yağmur olmaz.
Yağmur olmazsa bitkiler olmaz.
Bitkiler olmazsa hayvanlar da olmaz ve yaşam olmaz.
Ancak bu sadece rüzgâra bağlanamaz. Çok farklı sebeplerle Allah rahmetinden tattırır.
“Gemilerin O’nun emriyle akması” ikinci sebeptir.
Bu durum çok ilginçtir. Günümüzde gemilerin akması için rüzgâr şart değildir. Rüzgâr kuvveti ile değil motor kuvveti ile gemiler hareket edebilmektedir. Bu durumda bu ayet günümüze uymuyor gibi görünmektedir. Ancak burada ل “Litecriye’l-fulke biha / gemilerin onunla (rüzgârlarla) akması için” denmemektedir; “Litecriye’l-fulku biemrihi /gemilerin O’nun emriyle akması için” denmektedir. Eğer “rüzgârlarla” deseydi ayet günümüzü ifade etmemiş olacaktı. Kur’an’daki diğer geçişleri de incelememiz gerekir.
“Denizde O’nun emriye akan gemileri size boyun eğdirdi.” (İbrahim 32) “Allah’ın yerde bulunanları ve denizde O’nun emriyle akan gemileri size boyun eğdirdiğini görmedin mi?” (Hac 65) “Size ayetlerini göstermesi için Allah’ın denizde O’nun nimetiyle akan gemileri size boyun eğdirdiğini görmedin mi?” (Lokman 31) “Allah O’nun emriyle içinde gemilerin akması için ve fazlından aramanız için denizi size boyun eğdirendir.” (Casiye 12) Bu ayetlerde gemilerin akması için rüzgâr gerektiği ifade edilmemiştir. Üçünde “O’nun emriyle”, birinde “Allah’ın nimetiyle” gemilerin aktığı ifade edilmiştir.
“Dedi ki ‘akması ve durması Allah’ın ismiyle olan onun içine binin. Kesinlikle rabbim bağışlayıcı ve rahimdir’.” (Hud 41) Bu ayette ise geminin “Allah’ın ismiyle” aktığı ve durduğu ifade edilmektedir. Allah’ın ismi demek Allah’ın doğa kanunları demektir.
“Rabbiniz sizin için O’nun fazlından aramanız için denizde gemileri itendir.” (İsra 66) Bu ayette ise gemileri rabbimizin ittiği ifade edilmektedir.
Bunlara göre gemilerin akması için rüzgâr gerekli değildir. Rüzgâr gemilerin akması için kullanılabilir ama rüzgâr olmadan da gemiler akar. Bu nedenle ayette rüzgârla değil “O’nun emriyle” ifadesi geçmektedir. O’nun emriyle demek O’nun işiyle demektir. O’nun koyduğu doğal ve sosyal kuralların oluşturduğu işin etkisi ile demektir.
“O’nun fazlından aramanız için” üçüncü sebeptir.
“O denizi ondan taze et yemeniz ve ondan giydiğiniz süs çıkarmanız için -onun içinde mahir gemileri görürsün- ve O’nun fazlından aramanız için boyun eğdirendir.” (Nahl 14) Bu ayette O’nun fazlından aramanız için denizi boyun eğdirdiği söylenmektedir.
Kur’an’daki bu geçişleri incelediğimizde hazf edilen fiil, fâil ve mef’ûlün bihin denizlerle ilgili olduğunu anlarız. En uygunu “sehhara lekümü’l-bahra”nın hazfedilmesidir. (Rahmetinden size tattırması için ve gemilerin O’nun emriyle akması için ve O’nun fazlından aramanız için size denizi boyun eğdirdi) şeklinde takdir edebiliriz.
“Umulur ki siz şükredersiniz...” şeklinde bitiyor ayet. Allah bizi yaratmıştır. Bize beden vermiştir. Bedenimizin ihtiyaçları için gerekli olan besinleri bitkilerin ve hayvanların içinde yaratmıştır. Onların varlıklarını devam ettirmesi için denizleri, karaları, dağları, rüzgârları, güneşi, ayı, evreni yaratmıştır. Hepsini bizim için yaratmıştır. Bizden de şükür beklemektedir. Şükür iyiliğe fiili karşılık vermek demektir. (Son yazı ile devamı var…)
14.9.2023