Alman Eğitim ve Ekonomisi Niçin Bizden Önde?
İlim talep etmek farz; beşikten mezara kadar, bilip inanıyor ama yapabiliyor muyuz?
İlim elde etmek için iyi bir eğitim gerekli; iyi eğitim alıp verebiliyor muyuz?
İlim ve eğitim eksikliğimiz var; eksiklikleri gidermek için ne yapıyoruz?
İlim ve eğitim ile ilgili bilgi ve soru ya da sorunlar özetle böyle…
İlk eğitimime 1950’li yıllarda Kosova’da (o zamanki Yugoslavya’da) başladım, Türkiye’de devam edip orta öğrenimimi ülkemizde iki liseden mezun olarak tamamladım…
Yüksek öğrenimime Almanya’da başladım, Türkiye ve Arabistan üniversitelerinde tamamladım yani dört ülkede okudum, dolayısıyla bu konularda epey bilgi ve tecrübem var…
Malumunuz olduğu üzere, geçen ay yaşadığımız iki önemli seçim sonrasında yazdıklarım arasında ağırlıklı olarak bu konularla ilgili teşhis ve tedavi içerikli yazılar da var…
“Bir Arkadaşın Almanya İzlenimleri” dikkat çekici, o izlenim notları ile devam…
***
Alman Eğitimi ve Ekonomisi Niçin Bizden Çok Önde?
“Almanya'da eğitim bizim yıllar önce kullandığımız sisteme yakın. Sınıfta kalma var acımasızca. İlkokulda başarılı olamayan öğrencinin meslek lisesine devam zorunlu. Onlar üniversiteye gidemez. Ancak ilkokulda başarılı olanlar fen lisesine gidebilir.
Okul açıkken kimse çocuğunu alıp tatile gidemez; giderse suçtur. Çocuk okula gelmezse polis eve gelir. Eğer geçerli bir mazeret yoksa hastalık vb. yandın o zaman.
Akşam saat 20’de her yer kapanır. Kafe-mafe fark etmez. Ancak özel izin alması gerekir ki kimse almıyor. Yani akşam çocuk takibi vb. derdin yok. Her şey düzenli.
Kanunlar İslam kanunu gibi; suçu önleme üzerine kurgulanmış. Bir de kötülüğü elleriyle ya da dilleriyle düzeltiyorlar. Suçun fotoğrafını çekip yolluyorlar ve devlet gereğini yapıyor. Çok polis ve belediye çalışanı yok ortalıkta. Bizde on kişinin yaptığı işi bir kişi yapıyor. Tuvaletleri genel olarak çok temiz. Hoşgörü çok fazla. Gülümseme zorunlu işyeri çalışanı için. Malı alıp ederini bırakıyorsun. Köylerde böyle sistemler var. İstanbul sadaka taşları gibi. Bir ay önce bu otomatlar yokmuş, yeni konmuş. Vergi vermemek için yatırım yapıyorsun. Aynı zekât sistemi gibi. Biriktirirsen vergisi var. Harcarsan vergi yok. Miras bırakırsan maliyeti çok yüksek evlatlara, satıyor veya kiliseye bağışlıyormuş gayrimenkulleri.
Almanya’nın aynısını bize kuralım her şey düzelir. “Alman düzeni” diyelim, kimse itiraz da edemez. Arabaya bebek koltuğu olmadan çocuk bindirmenin cezası büyük. Ayrıntı şurada. Arabada başka yetişkin varsa onlar da ceza yiyormuş, engel olmadıklarından. Kötülüğü gördün, hiç değilse uzak duracaksın. O arabaya binmeyeceksin, başkasının bile olsa. Sokakta çıplaklık çok az. Öyle ulu orta öpüşen vb. çok nadir. Kimse kimseye dikkatli bakmaz. Tren için gişe vb. yok. Biletini al bin. Ya da almadan bin herhangi bir sistem yok. Ama kontrolde yakalanırsan 60 Euro cezası var. Ben daha kontrole denk gelmedim ama ya denk gelirsem korkusu herkese bilet aldırıyor. Bilinçaltına ya Allah korkusu ya da yasa korkusu yerleşmiş. Çocuklar okulda son zamanlar ders yokken kiliseye götürülüyor.” Salih Özsağır 12.06.2023
***
“Kırk yıllık öğretmen olarak yaptığım değerlendirme sonucunda vardığım nokta, öğrenciyi başarısızlık ve devamsızlıktan dolayı sınıfta bırakmanın yanlış olduğudur. Ne olacak o zaman? Birilerinin dediği gibi hem sınav yapmadan üniversiteye herkesi istediği bölüme alalım, hem de liyakatten bahsedelim mi diyorum? Hayır! Başarısız olan bir üst dersi alamayacak, başarılı olduğu alanın üst derslerini alarak yoluna devam edecek. Böylece kendi alanını kendi seçecek. Devamsız öğrenci hemen açık öğretim okullarına kaydırılarak. Orgun eğitim alanlarını işgal etmeyecek.” Ali Haydar Şahinoğlu
Not: “İzmir Eskimez Kardeşler” gurubumuz var, 97 katılımcıdan oluşuyor. Bu bilgileri oradan derledim. Eğitim ve ekonomi konularının yoğun olarak gündemde olduğu -seçim sonrası bu günlerde- siz değerli okuyucularımla paylaşma gereği duydum. Ve’s-selam…
Faydalı olup istifade edilmesi dua ve dileklerimle…