http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/KURAN_VE_ILIM_789_hafta_seminer_notlarindan/22585#.VIS3_TGsU3k
KUR’AN VE İLİM 789. hafta seminer notlarından
Kur’an’daki âyetlerin nasıl devre dışı bırakılacağı üzerinde mekr (plan/proje) yaparlar. Bugün insanlar Kur’an’ın lafzını değiştirme, hattâ onun Tanrı sözü olmadığına inandırmanın imkânsız olduğunu çok açık şekilde görmüşlerdir... Sömürü sermayesi 1960’lara kadar Kur’an’ı kökten kaldırmakla uğraştı, daha sonra bunu başaramayacağını anladı...
Millî Görüş 1960’larda kuruldu... Bunun üzerine sermaye “tarikat” olarak “dini” kabul etti ama “şeriatı” uzak tutmak istedi. Süleyman Demirel bununla görevli idi. Karşısına Necmettin Erbakan çıktı…
Sermaye sonra ne yaptı? AK Parti’yi ve Cemaat’i Erbakan’a karşı örgütledi...
Sermaye şimdi de Müslümanları birbirlerine düşürmek, “Adil Kur’an Düzeni”ni devre dışı etmekle meşguldür... Şimdi Kur’an’ı tahrif edebilme faaliyetleri de vardır...
Biz; 1) Kur’an Arapçasını esas alıyor ve Kureyş Arapçası üzerinde duruyoruz. Klasik Arapça derslerini Ruhu’l-Kur’an yazılım projesi çalışmalarımızla yeniden devreye sokuyoruz. 2) Biz Kur’an’ı, klasik İslâm fukahasının içtihat ve icmalarına göre ortaya konan usulü esas alarak fıkıh kuralları içinde yorumluyoruz. 3) Sahabelerin kavlî ve fiilî icmaları ile sabit olan Kur’an yorumlarını Kur’an gibi kabul ediyoruz. 4) Nihayet biz müsbet ilmin verilerine göre Kur’an’ı yorumluyoruz. Kur’an; “biz onu ilim üzerine tafsil ettik” diyor.
“Qul/söyle” ifadesiyle burada (Yunus Sûresi 21. âyet) emredilen kimdir? Her mümin, Kur’an’a inanan herkes yahut onları temsil eden başkan. Biz bu emri kendimize kabul ediyor ve söylüyoruz. Kime söylenecektir? -Sermayenin temsilcilerine söylenecektir... -Sermayenin peşinde koşanlara söylenecektir... -Her şey dolar yani paradır diye inananlara söylenecektir...
Millî hâsılayı hesaplarken dolarla hesaplıyorlar! Dolar insanlığın birinci tanrısı olmuş! Kâinatın tanrısı onlara göre ya yoktur yahut uyumaktadır! İşte, biz onlara söyleyeceğiz. Kooperatifleri kurup Kur’an’ın para kabul ettiği ve en uzun âyette anlattığı “hamiline yazılmış senetler” ile iş yapmak gerektiğini söyleyeceğiz. Sağırlara söylesen de onlar duymazlar ama Kur’an “Sen yine de söyle” diyor. Bugünkü insanlığın ıstırabı “karşılıksız üretilen para”dır...
Evet, sömürü sermayesi Kur’an’ı devre dışı etmek için var gücü ile faaliyettedir. Dolara tapanlar da sermaye ile beraber faaliyettedir. Ama Allah daha süratle hareket ediyor...
Ülkemiz sanayileşmeyi üç yüz seneden fazladır Batı’yı kopya ederek yapmaktadır. Teknoloji anlamadan aktarılmaktadır. Dünyanın değişik ülkelerinden çorba teknolojisi ile iş yapılmaktadır. Kendi teknolojimiz gelişmemiştir, kendi teknolojimiz üretilmemiştir. Bu sebeple kaliteli otomobil ithal edebiliriz ama kaliteli uçağı satın alamayız, onu biz yapmak zorundayız... İnsan nesli dejenere olmaktadır. Koruyucu tababet yerine tedavi edici tababet insan neslini dejenere etmektedir. Doğum kontrolü insan neslini dejenere etmektedir. Sosyal sigortalar kurumu sistemi insan neslini dejenere etmektedir. Tahrip edici silahlar ve savaşlar insan neslini dejenere etmektedir. Böylece uygarlaşmış ülkelerde nüfus azalmaktadır. İnsanlık bunları bugün idrak etmiştir, insanlar artık Tanrı düşmanlığından vazgeçmek üzeredirler...
Mevcut düzen yaşlanmıştır, onun hukuku bugünkü sorunları çözmüyor. İnsanlar teknikte gösterdikleri çalışmayı hukukta gösteremiyorlar. Sömürü düzenini sürdürmek istiyorlar. O düzene karşı oluşan nasyonal ve enternasyonal rejimler insanlığa kan kusturmuştur. Şimdi o zulümler durmuş gibi görünüyor ama başka zulümler gelmiştir. Mafyanın zulmü, bürokrasinin zulmü gelmiş bulunuyor. Bugün insanlık hukuk araştırma merkezini kurmalıdır. Dünyayı yüz devlet kabul ederseniz, her bir devlet olarak ortalama 10’ar ilim adamını finanse etmelidirler. Bin ilim adamının çalıştığı bir araştırma merkezi kurulmalıdır. Bunlar şunları yapacaklardır. a) Bunlar önce mukaddes kitapları bir araya getirip külliye yapmalıdırlar. Bunların ortak görüşlerini ve ayrılıklarını ortaya koymalıdırlar. b) Bunlar tarihteki tüm filozofların ve düşünürlerin görüşlerini tasnif edip bir araya getirmelidirler. c) Bunlar insanlığın karşılaştığı hukuk maddelerini tasnif edip sorunları numaralamalıdırlar. Bu konularda tüm ilim adamları birlik sağlamalıdırlar. Anlaşamadıkları konularda hakemlere gitmelidirler. d) Sonra herkes kendi içtihadına göre hukuki maddeleri çözmelidir...
(KUR’AN VE İLİM 789. hafta seminer notlarından aktarı-yorum...)