http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Kuranin_cagimizdaki_en_buyuk_mucizesi_nedir/22081#.VFWwhPmsU3k
Kur’an’ın çağımızdaki en büyük mucizesi nedir?
‘… Medeniyet Mezopotamya’da Hazreti Nuh Peygamber ile doğdu, Mısır onu geliştirdi. İkinci medeniyet Hazreti Musa ile İbranilerde doğdu, Yunanlılar onu geliştirdiler. Hıristiyanlık Hazreti İsa ile Havarilerde doğdu, Rumlar onu geliştirdi. Kur’an medeniyeti Hazreti Muhammed ile Arabistan’da doğdu, sonraki nesiller onu geliştirdiler... / III. binyıl medeniyetini Adil Düzen Çalışanları kurmaktadır. Bu hususta çok alâmetler geldi, geçti. Tanzimat’la başlayan ve imparatorluğun yıkılması, cumhuriyetin doğması, inkılâpların yapılması, Türkiye’nin %98’lere varan bir ekseriyetle Müslüman halktan oluşması, Millî Görüş Hareketi ile başlayan “Adil Düzen” çalışmalarının Erbakan tarafından tüm dünyaya duyurulması ve diğer bütün gelişmeler hep bu gerçeği ortaya koymaktadır. Bediüzzaman Türkiye’de yetişmiştir. Bugün yeryüzünde Risaleler’den ve Adil Düzen çalışmalarından başka İslâmiyet’i günümüzün içtihatları ile anlamak isteyen bir topluluğun olmadığını Prof. Dr. Hayrettin Karaman ve Prof. Dr. Sabahattin Zaim “Adil Düzen” ile ilgili yazdıkları “raporlarında” beyan etmişlerdir...’
‘… Siz bir üretim yaparsınız ama onu satamazsanız, o üretin hiçbir şeye yaramaz. Siz ve insanlık duymasaydı, Adil Düzen çalışmalarının bir kıymeti olmazdı. Necmettin Erbakan isimli bir profesör çıktı ve tüm insanlığa “Adil Düzen”i duyurdu. Demek ki Allah istemeseydi, O’nun meşieti olmasaydı, “Adil Düzen” tüm dünyaya ulaşmamış olurdu... Böylece “Adil Düzen” insanlığı aydınlatan bir nurdur... Evet, Kur’an’ın çağımızdaki en büyük mucizesi “Adil Düzen”in yeryüzüne yayılması olacaktır...’
‘… Bir Kitab’ın, 1400 sene sonra, dünyanın en karışık zamanında insanlığın sorunlarını çözüme kavuşturması, Kur’an’ın çağımızdaki en büyük mucizesidir... / Bugünkü durum böyle görünüyor ama “Adil Düzen”i insanlara henüz kavratamamış, anlatamamış bulunuyoruz. Bugün “Adil Düzen”i sömürü sermayesi dile getirmiyor, insanların onu dillendirmesine asla yönelmiyor. Necmettin Erbakan’a bu konuda bütün güçleri ile saldırdılar ama “Adil Düzen”in bir tek kelimesini bile alıp da ‘bu yanlıştır’ diyemediler. Eleştiri karşı taraftan değil yine bizim kendi muhaliflerimizden geldi. Onlar da ilmî çalışma yapmadılar, sadece bugünkü siyasilere zemin hazırladılar. Sermaye, Erbakan’ın anlattıkları karşısında şaşkına dönmüş ve ona cevap verecek imkân bulamamıştır. F. Gülen ve AK Parti gruplarını ayarladı ve onlara saldırttı. Ne var ki onlar da “Adil Düzen”e değil de, sadece “Adil Düzen”in siyasiler tarafından parti propagandası yapılmasına karşı çıktılar...’
‘… Evet, Kur’an 1400 senedir söylediklerini şimdi de söylüyor... Kur’an kurulmakta olan yeni medeniyetin sorunlarını da çözüyor... Anlaşılmayanlar şimdi anlaşılır hâl alıyor...’
‘… Bugünkü insanlık faizi, fuhşu, çatışmayı, yalanı meşru gördüğü için zulüm içindedir. Düşünün ki sokakta giderken bilmediğiniz bir adresi soruyorsunuz; cevap veren size doğrusunu değil yanlışını söylemeyi tercih ediyor. Yani herkes yalan söylemeyi tercih ediyor. Böyle bir dünyada yaşayabilir misiniz? / İşte bugünkü basın, bugünkü yayın, bugünkü medya halka doğru haberleri ulaştırmıyor, haberleri çarpıtıp olanları olduğundan daha farklı gösteriyor. / Bunlardan yani bunları yapanlardan daha zalim kim vardır?..’
‘… İnsanları kendi içtihadına uydurmaya çalışmak veya buna zorlamak en büyük zulümdür. Aynı zamanda cürümdür, suçtur. Böyle toplulukların felah bulmayacakları, refaha ermeyecekleri ifade ediliyor. / Sosyalizm siyasilerin, kapitalizm zenginlerin halkı kendi içtihatlarına göre harekete zorladıkları birer düzendir, dolayısıyla mücrimlerin düzenidir. Bu düzenleri uygulayan topluluklar felaha ve refaha eremezler. Servetleri olur ama ıstırap içinde olurlar. / İşçilik sistemi bir zulüm sistemidir, çünkü kişilerin elinden içtihadı alma ve onları çağdaş köle yapmadır. / Ortaklık sistemi adil sistemdir. / Bu sebepledir ki biz diyoruz ki; bugün faizsiz kredileşme kooperatiflerine katılanlar müminlerdir, katılmayanlar zalimlerdir...’ (s.11-15; “KUR’AN VE İLİM” 785. hafta tefsir [Yunus Sûresi Tefsiri] seminerimizden aktarı-YORUM… Ve İLMÎ-AHLÂKÎ-İKTİSADÎ-SİYASÎ-SOSYAL olarak çağımızdaki hayatın her alanında var olan “SOSYAL TUFAN”a karşı gereğini yapmaya yani “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN GEMİSİNİ” inşa etmeye davet ediyoruz… “BİZE DÜŞEN SADECE AÇIK TEBLİĞDİR.” (Yâsin; 36/17) Ve’s-SELÂM mea’d-dua, DUA…)