Olanlar ortada, bizim yol haritamız da bellidir
Biz bir taraftan bugün müsbet ilimlerin ulaştığı seviyeden yararlanıyor, diğer taraftan ilâhi kitapların bildirdikleri ile yolumuzu çiziyoruz... İlmin verilerine kulak tıkayan, peygamberlerin tebliğlerini nazarı itibara almayan “faizli sermaye” sarhoşu 20. yüzyıl, artık yerini 21. yüzyılda “Adil Düzen”e, “Adil Ekonomik Düzen”e yani faizsiz düzene devretmekte... Bu gidişata kulak verenler aziz olurlar, karşı çıkanlar helâk olup tarihe karışırlar ve âhirette de hesaplarını O’na verirler... Bize azim arşın rabbi olan bizim Rabbimiz bize yeter...
Cemaat (F. G. Cemaati) denemeleri ve AK Parti uygulamalarının başarısızlıkları kendiliğinden zamanla ortaya çıkacak, AK Parti icraatının acıları zamanla çekilmez hal alacak, hayatlarından bıkan insanlar “Adil Düzen”e, “Adil Ekonomik Düzen”e sarılacaklardır... AK Parti uygulamasında köyler boşalmakta, köylerimiz tarım yapamaz hal almakta, tarım ve hayvancılık giderek çökmekte... Yap-işlet-devret yatırımları ülkemizi yaşanmaz hâle getirecektir... Köyler tamamen boşalacak, var olan fabrikalar da kapanacak... Bürokratik engeller gittikçe artmakta... Batı taklitçisi bu cahil acemiler yönetiminin ve bunların bürokrasisinin çarkı bir gün bu halkı sokağa dökecek, atom bombasının gücü bile bu uyanışı bastıramayacaktır...
Okullar açılıyor, masraflar alabildiğine artırılıyor, insanlar okullarla meşgul ediliyor... Kimse iş yapmak istemiyor... Herkes okuyup bürokrat olma ve bedavadan yaşama peşinde... Okullarda ya bin sene önceki Roma ve İslâm hukuku ya da yüz sene önceki Batı teknoloji hikâyeleri anlatılıyor... Hocalar cahilleşiyor, talebeler haylazlaşıyor... Öyle bir gün gelecektir ki ülkemizde herkes üniversite mezunu ama çalışan insan yok, herkesin işi var ama aldığı maaş yetmiyor... Çünkü üretim yok... Rüşvet ve baskıdan dolayı ülke teröristlerle doluyor...
İşte, Ak Parti zihniyeti ve uygulamaları ülkeyi buralara doğru götürüyor...
Hastanelerimiz çoğaltılıyor, hastalar tedavi ediliyor, ama sağlam kişilerin işi yok, aşı yok; bundan dolayı hasta ediliyorlar... Gittikçe hastalıklar artıyor, gittikçe hastaneler artıyor... Çalışanların üzerine o kadar ağır yükler yükleniyor ki sonunda onlar da pes ediyor...
Biz kooperatifi kurup insanlara ‘ahşap evler imalatına, dinlenme sitelerine, yüz lojmanlı işyeri apartmanlarına ortak olun’ derken, bize katılın da biz kâr edelim demiyoruz. Tam tersine, ‘siz ortak olun da bu zalim düzenden kurtulun, bu faizli düzenden kurtulun, bu zina/fuhuş düzeninden kurtulun’ diyoruz. ‘İnsanlık “SOSYAL TUFAN” içinde korkunç bir şekilde uçuruma doğru yol alıyor, bundan kurtulun’ diyoruz. Biz sizden bir şey istemiyoruz. Patent hakkı istemiyoruz. Bizim ücretimiz âlemlerin rabbi Allah’a aittir...
Demek ki tebliğ görevi yapılırken söylenecek olan kimseler halktır, tüm insanlıktır. Biz onlara kötü bir şey söylemiyoruz. KUR’AN’ın bize anlattıklarını onlara aktarıyoruz. Kurduğumuz kooperatife ortak olun diyoruz. Malınızla, canınızla, her şeyinizle demiyoruz; küçük katkılarla ortak olun, emeklerinizle ortak olun diyoruz...
KUR’AN bizim yolumuzu açık olarak çizmiştir. Adil Düzen Çalışanları bu yolda yürümeye devam edecektir. Allah nurunu tamamlayacak, Allah’ın takdiri olan “III. BİNYIL MEDENİYETİ” kurulacaktır. Kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır...
III. binyıldaki savaş ekonomik savaştır... Artık kaleler muhasara edilip fethedilmeyecek... Artık kurulacak Adil Düzen siteleri ve inşa edilecek Adil Ekonomik Düzen işletmeleri ile iller, ilçeler ve bucaklar fethedilecek... Sömürü sermayesi karşınıza çıkacak ve size nefes aldırmak istemeyecek... Ünvanlı ünvanlı cahil profesörler karşınıza çıkacak, dediklerinizi anlamayacak ve küçümseyip akılları sıra sizinle istihza edecekler... İşte, siz ve hâdi başkanınız bütün bunlara göğüs gerecek, gücünü Allah’tan alacak ve başaracaktır.
Her şey doğar, gelişir, yaşlanır ve ölür. Kâinat doğdu, gelişti, yaşıyor, yaşlanacak ve ölecektir. Yeryüzünde canlılar doğdu, gelişti, yaşlanacak ve inkıraz edeceklerdir. Uygarlıklar da böyledir; doğarlar, yaşlanırlar ve ölürler. Uygarlıklar bin senede bir yenilenir. Doğum tarihleri milenyumların başıdır. Bu insanlığın tarihidir. Şimdi yeni medeniyetin, III. binyıl medeniyetinin doğum zamanıdır… Ancak unutulmaması gereken hususlar vardır: 1) Kur’an Arapçasını öğrenmek... 2) Uygulamalı Matematiği öğrenmek... 3) Adil Düzen işletmelerinin projelerini ve bucağın anayasasını yapmak... 4) Sonra topluluk olarak --Erbakan gibi-- bir hâdi başkanı ortaya çıkarıp insanlığı bu düzene davet etmek…
Ve’s-“SELÂM” ve de “ÂDİL NİZAM” inşaallah…