Mete Firidin
Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?
16.03.2014
21413 Okunma, 18 Yorum

Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?

 

Dünya Müslümanlarının genelde 2 büyük hatası vardır. Birincisi Kuran’ı bilmemek, ikincisi Kuran üzerinde gereği kadar düşünmemek, akıl yürütmemek. Bir de bunlara gelenekçilik ve ataları kutsama hatası eklenince çık işin içinden çıkabilirsen!

Bu makalede “darabe” kelimesinden bahsetmek istiyorum. Çünkü bu kelimenin yanlış değerlendirilmesi ve üzerinde yeterince düşünülmemesi nedeniyle kadınlara dayak atmak sanki Allahın emriymiş gibi algılanmıştır.

Bazıları beni hemen modernist yaklaşımla suçlayacaklardır. Oysa benim yaklaşımım gerçekçi ve Kuran’a dayanan bir yaklaşımdır.

Kadınların dövülebileceğine delil gösterilen ayet Nisa 34. Ayettir.

Nisa 34:

الرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّسَاءِ بِمَا فَضَّلَ اللَّهُ بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ وَبِمَا أَنْفَقُوا مِنْ أَمْوَالِهِمْ فَالصَّالِحَاتُ قَانِتَاتٌ حَافِظَاتٌ لِلْغَيْبِ بِمَا حَفِظَ اللَّهُ وَاللَّاتِي تَخَافُونَ نُشُوزَهُنَّ فَعِظُوهُنَّ وَاهْجُرُوهُنَّ فِي الْمَضَاجِعِ وَاضْرِبُوهُنَّ فَإِنْ أَطَعْنَكُمْ فَلَا تَبْغُوا عَلَيْهِنَّ سَبِيلًا إِنَّ اللَّهَ كَانَ عَلِيًّا كَبِيرًا (34)

Allah’ın kimini kimine üstün kılmasından ötürü ve erkeklerin, mallarından sarf etmelerinden dolayı erkekler kadınlar üzerine hakimdir. İyi kadınlar, gönülden boyun eğenler ve Allah’ın korunmasını emrettiğini, kocasının bulunmadığı zaman da koruyanlardır. Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, yataklarında onları yalnız bırakın, nihayet dövün. Size itaat ediyorlarsa aleyhlerine yol aramayın. Doğrusu Allah Yüce’dir, Büyük’tür.[34]

Burada da görüldüğü gibi “darbe” kelimesine dövmek anlamı verilmiştir. Oysa darebe kelimesinin asıl anlamı “ittirmek, dürtmek, dürterek sürmek, harekete geçirmek dürterek bir şey yapmaktır. Türkçede ki karşılığı itmek, kakmak, ötelemek anlamlarına uymaktadır. Zaten Kuran’da 58 kez daha farklı anlamlarda geçmektedir. Çoğunda anlam  “örnek ileri sürmek, ittirerek yol açmak, yola koyulmak, sürüş yapmak (İngilizce drive), ittirerek uyarmak” anlamlarındadır.

Fakat özellikle “vurmak” olarak çevrilen, aslında “ittirme, dürtme” anlamında olan darebe kelimesinden sonra bi (ile) gelmektedir. Bir şey ile dürtme, ittirme anlamındayken “bir şey ile vurma” olarak değerlendirilmektedir. Bunun en güzel örneği

Sad 44. Ayettir:

وَخُذْ بِيَدِكَ ضِغْثًا فَاضْرِبْ بِهِ وَلَا تَحْنَثْ إِنَّا وَجَدْنَاهُ صَابِرًا نِعْمَ الْعَبْدُ إِنَّهُ أَوَّابٌ (44)

«Ey Eyyub! Eline bir demet sap alıp onunla vur, yeminini bozma» demiştik. Doğrusu Biz onu sabırlı bulmuştuk. Ne iyi kuldu, daima Allah’a yönelirdi.[44]

Burada görüldüğü gibi “fedrib bihi” onunla vur şeklinde çevrilmiştir. Oysa “onunla dürt” anlamındadır. Bu ayete çok dikkat etmek gerekmektedir. Eyyüb peygamber yemin ettiği halde karısını güzelce dövmesine veya ona rahatça vurmasına Allah izin vermemektedir. Sadece yemini yerine gelsin diye bir ot demeti ile dürtmesine müsaade etmektedir. Eyyub’un karısına haklı olduğu halde müsaade etmeyen Allah nasıl diğer kadınların dövülmesine izin vermektedir. Üstelik dövmenin bir yöntemi veya standart’ı belirlenmemişken? Oysa zina işleyen kadınlara yüz sopa vurulmaktadır. Ve bu yüz sopa ile ilgili ayette darebe kelimesi kullanılmamaktadır.

Ayrıca “vurmak” olarak çevrilen darabe kelimelerinin devamında sürekli “bihi” gelmektedir. Mesela Eyyub peygamber kıssasında, Musa’nın denize ve kayayı dürttüğü ayetlerde de hep bihi (onunla)  kelimesi gelmektedir. Oysa Nisa 34. Ayette “edribühünne” kelimesinden sonra “bihi” yani “onunla” kelimesi yoktur. Öyleyse anlam daha farklı olmalıdır.

Nisa 34. Ayetin devamında şöyle denmektedir: “Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, yataklarında onları yalnız bırakın, nihayet dövün?. Size itaat ediyorlarsa aleyhlerine yol aramayın. Doğrusu Allah Yüce’dir, Büyük’tür.[34]

 

Yataklarında onları yalnız bırakın” bir izolasyon yani yalnız bırakma cümlesidir. Bu cümleden sonra gelen “edrib” kelimesi ise “bihi” ile gelmediğine göre daha uzaklaştırmak, ileri ittirme, daha ileriye sürmek anlamındadır. Bu anlamı insanlar aslında bilmektedir. Anadolu’da halen uygulanmaktadır. Yani kadın anne-babasının evine ittirilmekte, sürülmektedir. Bu geçici bir göndermedir. Sürgün değildir. Eğer akıllanırsa geri gelir. Bu günkü hukukta ise bu cezanın karşılığı evden uzaklaştırma cezasıdır. Her ne kadar daha çok erkekler için uygulansa da kadınlar içinde geçerlidir.

Hz. Peygamberin hayatı boyunca hiçbir eşine vurmadığı kesinlikle bilinmektedir. Sünnete de olmayan bir şeyin Sünni olduğunu iddia eden kişilerce ısrarla ayettenmiş gibi kabul edilip uygulanması bana iyi niyetli olunmadığını düşündürmektedir. Bu olsa olsa maço bir Kuran tefsiridir.

Doğrusunu Allah bilir.

 

 


YorumcuYorum
Mete Firidin
16.03.2014
18:12

Dövmek tok. kasa suresi 15 de musa "vekeze" deniyor. Yani şamar ,yumruk attı deniyor. Nur 2 de "celdetin" deniyor.

Bi yok , vezeke yok, celdetin yok. Nasıl döveceğiz karıyı.

Tayibet Erzen
17.03.2014
15:00

Dünya Müslümanlarının bazı hataları vardır. Bunlar büyük hatalardır ve İslam'a zarar vermektedir ancak Müslümanların en büyük hatası Allah'ın kitabını ve bu kitabın öngördüğü düzeni beğenmemektir.

Kendi düşüncelerini Kuran'a söyletmeye çalışarak Kuran'ı günümüzün mevcut medeniyet anlayışıyla örtüştürmeye çalışmaları beyhude bir uğraş, dolayısıyla zaman kaybıdır.

Kuran'da:

Gerekli ölçüde dayak da vardır,

Kölelik de vardır,

Çok eşlilik de vardır,

Sürgün de vardır,

İtaat ve aksi halde hicret de vardır.

Bunları kimse beğenmez. Haşa Allah'a yakıştırmaz ama durum budur. Aksini ispatla uğraşmak abesle iştigaldir.

Darabe kökünün bi harfi ceri ile dayak manasına gelmesine gelinceyse; eğer ne ile dövüleceği belli ise bi'yi kullanır. Bu fiil ilk mefulünü yani dövüleni doğrudan alır(ayette hünne olarak geçer), ikinci mefulünü ise bi harfi ceri ile kullanılan aletle getirir. Ayette geçmiyor çünkü bir şey zikretse her zaman onunla dövmek gerekecek, belli ki burada önemi yok.

Mete Firidin
17.03.2014
15:49

Even klasik babaları din anlayışı saldırısı. Şöyle demek istiyor. Zina edeni belli sayıya ve usule göre döv. İtat etmeyeni ise Allah yarattı demeden dövebilirsin, yani ucu açık.

Musanın kıssasında şamar, tokat, zina ayetinde sopa sözü geçiyor. Bu durumda dikbaşlı kadınları ne ile döveceğiz. Kafa mı atacağız, tekme ile mi döveceğiz?

Eyyub un kıssasında eşini bir demet ot ile dövmesinden neden bahsediliyor. Yeminin kefaretini ödese! Yada karısını rahatça dövse ne olur sanki, niye bukadar önemli ki sadece bir demet ot ile dürtüyor.

Taybet hanım günümüz islam dünyası ile sizin hastalığınız aynı, objektif olamıyorsunuz . Atalarınızın çarpık anlayışını devam ettirmeye çalışıyorsunuz.

Mete Firidin
17.03.2014
15:53

Bakara 170:Onlara : Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği zaman onlar, "Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız" dediler. Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler?

Zafer Kafkas
17.03.2014
16:15

Atalarımızın hatalı anlayışları üzerinde devam etme hastalığından kurtulma hevesimizin, Kuran'ı kendi arzularımıza ve mevcut dünya anlayışına uydurma hastalığına dönüşmemesi gerekir.

Bir dengenin kurulması şart.

Suçlama olmadan tartışılması bizleri daha fazla aydınlatacaktır.

Tayibet Erzen
17.03.2014
16:16

İşte tam da bunu anlatmaya çalışıyordum.

Mete Bey,

Modern hayatın kabulleri olan atalarınızı bırakın, Kuran'ı dinleyin. Kuran'ın helal dediği helal, haram dediği haramdır. Aksini düşünmek saplantıdır.

Mete Firidin
17.03.2014
16:22

Kitapta Nuhun, Lutun karılarını dövüp yola getirmeye çalışması var mı?

Yusuf 111:Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kur'an) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin 'çeşitli biçimlerde açıklaması' ve iman eden bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir.

Mete Firidin
17.03.2014
16:29

Ben gramerden ve içerikten bahsediyorum siz modernlikten bahsediyorsunuz. İlla atalarımızın anladığı doğrudur diyorsunuz. Ozaman dövme miktarı ve aleti neden belirtilmemiş. Eyyup niye sadece bir demet ile ittiriyor. Bunun açıklaması nerede.

Mete Firidin
17.03.2014
16:32

Bir çok hanımı olduğu halde Hz. Peygamber niye böyle bir uygulama yapmamış. Yapmamış olması böyle bir uygulama olmadığının göstergesi niçin olamaz?

Birazcık akledin. Peygamberin yapmamış olması onun sünneti anlamına gelmez mi?

Tayibet Erzen
17.03.2014
16:40

Mete Bey,

Gramer ve içerikten bahsediyor olsaydınız bu makaleyi ele almazdınız çünkü dilbilgisi açısından bir şeyi savunduğunuz yok. Genel anlamda meful alabilen bir fiilin meful ile zikredilme zorunluluğu yoktur. Meful almayınca da anlam değişmiştir demek bir iddia bile değildir.

Peygamber'in uygulamasına gelince; Kuran'da yer alan pek çok şeyi Peygamber uygula(ya)mamıştır. Bu durumda bu hükümleri yok sayabilir miyiz?

Sadece siyeri kaynak alma lüksümüz yoktur. Ana kaynak Kuran'dır. O'nu destekleyen siyer kesitleri ancak bu durumda delil olabilir. Önceliğinizi doğru seçmezseniz böyle sonuçlara varmanız normaldir.

Zafer Bey,

Allah razı olsun çok dozunda bir talepte bulunmuşsunuz. İnşallah hepimiz sınırlarımızı koruyabiliriz.

Mete Firidin
17.03.2014
16:52

Taybet hanım sadece inat ediyorsunu Kuranda 58 kez geçen ve sadece birinde "demet ot" ile vur. olarak "vur" anlamında olan diğer yerlerde hep ileri sürmek anlamında olan kelimeyi ısrarla "vurmak" olarak anlamak şartlanmışlıktır.

Mete Firidin
17.03.2014
18:53

Sevgili taybet darebe filinin anlamları: darebe fi : yolculuk etmek, ilerlemek, drive.

darebe mesel : misal vermek.

Darebe bihi: birşeyle vurmak.

Darebe (yalnız) misal vermek.

Nisa 34 deki darebede bi yok ise vurmak olamaz, ancak "yol vermek" olabilir.

Tayibet Erzen
17.03.2014
19:14

Mete Bey,

Bi olması ne ile vurulacağını gösterir. Burada bi istiane(yardım) manasıyla alet için kullanılır. Bi olmaması ne ile vurulacağının belirtilmediğini gösterir, buradan bir şey kullanmadan vurmak gerektiği yorumu bile yapılabilir, bilemiyorum düşünmek lazım. Türkçe düşünecek olursak:

-Musa asayla denize vurdu.

-Musa denize vurdu (ne ile vurduğu belli değil)

Bu iki cümle arasında fiilin anlamı açısından bir fark var mı?

Tayibet Erzen
17.03.2014
19:26

KÖK BAB H.CER ETKİ ANLAM ضرب 2.bab(birşeye vurmak) بِ istiane, tadiye birşeyle vurmak 2.bab(örnek vermek) لِ tadiye birine örnek vermek 2.bab عَلَى tazmin damgalamak 2.bab فِي tazmin seyahat etmek 2.bab عَنْ tazmin vazgeçmek

Mete Firidin
17.03.2014
19:44

Anlatamıyorum galiba.

darebe fiilinin tek anlamı , dürtmek olsa tamam ama, sürmek, misal vermek gibi anlamları var. Bunlardan hangisi olduğuna karar vermek zor. Eyyüp kıssasındada eline bir demet al ve onunla dürt deniyor. Allah bu ayeti niye indirdi? Eyyubun karısından ve onu nasıl döveceğnden bize ne? Karı dövmek bu kadar önemsiz ise bu ayet niye var? neden burada bir kriter getiriliyor. niye demet kullanılıyor, bu bize neden bildiriliyor.

Sorun şu siz darebeyin tek anlamının vurmak olduğunu düşünüyorsunuz. Musanın eli ile vurmasında niye farklı kelime kullanılıyor. 100 deynekte neden sopa kullanılıyor da. Burada hiç meful yok.

Sizin anladığınız gibi anlarsa bu insanlar: Ozaman silahla vurmakta caizdir. nasıl olsa ayette vurun yazıyor. neyle vurulması gerektiğide yazmadığına göre silahlada vurabilirim demek. Vurmak, çarpmak kuranda hbt kelimesidir. darebe dürtmek , ileri sürmektir. Bu nedenle Allah misal ileri sürer deniyor.

Mete Firidin
17.03.2014
19:51

Hadi diyelim orada gizli bir bi var. O zamanda ancak Eyyuba dendiği kadar vurabiliriz. Bununlada yola gelmeyecek kadın yola gelmez.

Dayakla kadınlar yola gelseydi kadınların çoğu şimdi melek gibi olmuştu. nerdeeeeeeeeee.

Teçrübe.

Mete Firidin
20.03.2014
07:52

Cengiz bey birşeyler biliyorsunuz: Aşağıda bir siteden alınan bir alıntı veriyorum. Darabe eğitmek, terbiye etmek anlamında diyor.

##Proto-Semitic. There is not much further information. Arabic has "daraba, dariba = was accustomed, trained" and "darraba = he accustomed, trained". It is possible that Proto-Semitic used this root "* ד ר ך , D R B" . The final " B " must have maintained its pronunciation in Proto-Semitic. The vowels remain uncertain and may have been " A . A ", but also " A . E " or other.

Serpil Yücel
20.03.2019
10:45

Bu yazının üstünden yıllar geçmiş fakat Hz. Eyyüp hakkında söylediklerinize bir şerh koyma ihtiyacı duydum.

Bu ayetten Hz. Eyyüb'un karısını bir tutam ot ile ittirmesi gerektiğini nasıl çıkarıyoruz? Bu kıssa genel olarak hastalık ve şifadan bahsederken yerden çıkan bir suyun (kaplıca olabilir) hastalığına çare olduğunun anlatıldığı yerde neden bu bir tutam otun da şifalı bitkiler ve bu bitkilerin yaralı bölgeye uygulamasını anlattığını düşünmüyoruz. Tevrat'ın tamamen ahlaktan yoksun anlatılarına gitmeden Hz. Eyyub'un karısını dövmek için neden yemin ettiğini nasıl açıklıyoruz? Hastalık üzerine kurulu bu kıssada tedavi aramamak için yemin etmiş olmasını hangi ayet engelliyor?

Diğer taraftan darabe fiili üzerine anlattıklarınıza tamamen katılıyorum. Bir fiil bir kaç manaya gelebiliyorsa bunu en makul olmayana yormak hatta zorlamak çok gereksiz olsa gerek. Kaldı ki Hz. Musa'nın denize asası ile vurması bile denizi dövmek maksatlı bir vuruş değildi. Hz. Musa denizin içinde daha önce bildiği bir şeyi aramak için asanı ardı ardına sokup çıkararak bir yeri, muhtemelen bir çıkıntıyı arıyordu. Yani O da denize asası ile dürtmeler yapıyordu. 






Çok Yorumlanan Makaleler
Mete Firidin
Kuran'da Kölelik
27.12.2013 64724 Okunma
86 Yorum 08.01.2014 17:16
Lütfi Hocaoğlu
Fahişe ve Fahşâ
20.08.2015 41079 Okunma
81 Yorum 16.09.2015 00:08
Mete Firidin
Hz. Adem’in Kaburgası
25.04.2012 23712 Okunma
59 Yorum 28.04.2012 13:42
Hüseyin Kayahan
RUH, NEFİS ve DİĞERLERİ
4.05.2012 15957 Okunma
58 Yorum 13.05.2012 06:56
Mete Firidin
Miras ve Kelale Ayetleri
13.02.2014 29134 Okunma
53 Yorum 28.02.2014 13:04
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 25161 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Lütfi Hocaoğlu
Bilgisayardan Kuran Öğrenmek. Ruhu-l Kuran Projesi
1.08.2009 17513 Okunma
37 Yorum 12.02.2025 01:58
Cengiz Demirci
Sam Adiyanı hakeme davet ediyorum
10.07.2012 14414 Okunma
34 Yorum 15.01.2013 10:44
Mete Firidin
Adem'in ve Havva'nın Hatası
2.03.2014 31100 Okunma
34 Yorum 10.03.2014 00:48
Hüseyin Kayahan
ALLAH'I TANIMAK
27.07.2012 12526 Okunma
32 Yorum 15.08.2012 10:48
Mete Firidin
Amen ve Senetin
15.11.2012 35996 Okunma
31 Yorum 30.11.2012 13:47
Harun Özdemir
Evlenme hakkı üzerine
11.07.2012 12293 Okunma
30 Yorum 18.07.2012 19:12
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 32382 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 41923 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 31210 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Hüseyin Kayahan
ALLAH'I TANIMAK-2, TANRININ AÇMAZI
2.08.2012 11427 Okunma
25 Yorum 06.08.2012 22:06
Cengiz Demirci
İlk karzı hasen kooperatifi
3.01.2013 21889 Okunma
25 Yorum 06.02.2013 20:31
Mete Firidin
Nutfetin Emşâcin (99)
14.05.2013 30123 Okunma
24 Yorum 17.05.2013 15:16
Hüseyin Kayahan
GECİKMİŞ YORUMLAR: SALSAL VE TUFAN HK.
13.10.2013 13438 Okunma
22 Yorum 18.10.2013 15:10
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 39839 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Cengiz Demirci
Süleyman Akdemir'in Erbakan Vakfına Teklifi
4.02.2015 17330 Okunma
21 Yorum 17.02.2015 09:32
Hüseyin Kayahan
ORUÇ ve RAMAZAN
29.06.2014 10123 Okunma
19 Yorum 20.07.2014 07:59
Mete Firidin
Hınzır
12.11.2018 13137 Okunma
19 Yorum 31.01.2021 23:14
Mete Firidin
Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?
16.03.2014 21413 Okunma
18 Yorum 20.03.2019 10:45
Mete Firidin
Kuran’da Tasavvuf ve Lahid Köklü Kelimeler
8.05.2014 14726 Okunma
18 Yorum 10.05.2014 11:22
Süleyman Karagülle
D E R G I !
29.04.2017 9783 Okunma
18 Yorum 16.05.2017 08:11
Harun Özdemir
Adem Tiflis'te insan oldu!
26.06.2012 10703 Okunma
17 Yorum 05.07.2012 21:40
Mete Firidin
Cennetteki Khamr
28.05.2015 21682 Okunma
17 Yorum 29.05.2015 19:00
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Adil Düzen ile Endülüsleşmeyi önler-2
1.04.2023 1851 Okunma
17 Yorum 01.04.2023 12:41
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-8
15.04.2023 1667 Okunma
17 Yorum 15.04.2023 05:37
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-11
24.04.2023 1520 Okunma
17 Yorum 24.04.2023 16:37
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-12
28.04.2023 1695 Okunma
17 Yorum 28.04.2023 10:03
Mete Firidin
Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?
14.06.2018 13439 Okunma
16 Yorum 17.04.2020 16:27
Reşat Nuri Erol
Hocaların Hocası Ali Yakup Cenkçiler Hoca - 4
29.05.2021 4101 Okunma
16 Yorum 30.05.2021 17:12
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-5
27.03.2023 1770 Okunma
16 Yorum 28.03.2023 03:38
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-6
29.03.2023 1662 Okunma
16 Yorum 29.03.2023 10:51
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-6
9.04.2023 1458 Okunma
16 Yorum 09.04.2023 08:38
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-7
11.04.2023 1589 Okunma
16 Yorum 15.04.2023 05:26
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-9
17.04.2023 1287 Okunma
16 Yorum 17.04.2023 09:00
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-13
29.04.2023 1551 Okunma
16 Yorum 29.04.2023 12:44
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-14
30.04.2023 1407 Okunma
16 Yorum 30.04.2023 09:27
Reşat Nuri Erol
Türkiye yani Anadolu Endülüs’e benziyor mu?-1
1.05.2023 1405 Okunma
16 Yorum 01.05.2023 16:35
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 4
9.05.2023 1211 Okunma
16 Yorum 09.05.2023 11:43
Reşat Nuri Erol
Hemşeri dernekleri kalkınma kooperatifleri olmalı - 4
28.05.2023 1593 Okunma
16 Yorum 28.05.2023 12:59
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 34271 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Adil Düzen ile Endülüsleşmeyi önler-1
31.03.2023 1519 Okunma
15 Yorum 31.03.2023 07:12
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-1
2.04.2023 1587 Okunma
15 Yorum 02.04.2023 07:23
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-3
4.04.2023 1563 Okunma
15 Yorum 04.04.2023 09:59
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-4
5.04.2023 1711 Okunma
15 Yorum 05.04.2023 09:50
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-5
6.04.2023 1246 Okunma
15 Yorum 06.04.2023 09:38


© 2025 - Akevler