Afganistan’da “Adil Düzen Anayasası” olmalı -2
“Afganistan ah Afganistan…” diyerek başlamıştık…
Tarih profesörü arkadaşımız ise “Ah-figanistan” benzetmesi yapmış ki; hem yaptığı teşbihten hem de devamında yazdıklarından etkilendim; bir ara aktarırım, inşallah…
Önceki yazımızın girizgâh olarak yazdığımız bir bölümünde dedik ki…
“Afganistan’da “anayasa, yeni anayasa, sistem, düzen, nizam” dendiğinde…
Necmettin Erbakan Hocamız ile kırk yıl boyunca yaptığımız “Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen, Adil Dünya Düzeni, Adil Düzen İnsanlık Anayasası” akla gelmeli…
-Afganistan ile ilgili olarak bu yönde yapılması gerekenler yapılmalı…
-Afganistan demişken aynı şeyler kendi ülkemiz için de akla gelmeli…
-Akla gelmekle de kalmamalı ve hiç gecikmeden gerekenler yapılmalı…
-Adil Düzen Çalışanları olarak bizler hatırlatıyoruz, ilgililer ilgilenmeli…”
***
Evet, aynen böyle dedik ve çözüm önerilerimizi yazdık; kaldığımız yerden devam…
Ancak bunlara daha anlamlı hüviyetler kazandırmak gerektiği hususu yarım yüzyıldır yapmakta olduğumuz “Adil Düzen” çalışmalarımızda ortaya çıkan fikirlerdendir.
Bunun belki de en önemli tarafı bu ortaklıkların “teminatlı ehliyet” verme yetkisidir.
Bu husus her alandaki istismarı ve kayırmacılığı önlemeye matuf bir adımdır.
Bu arada dayanışma ortaklıklarının diğer bazı fonksiyonlarını da sayarsak, ortaya koyduğumuz yönetim anlayışını biraz daha anlaşılır kılmak mümkün olur diye düşünüyorum.
Dayanışma ortaklıkları ortaklarını devlet içinde temsil ederler.
-Ortakların ne istediğini devlete ahlâkî dayanışma ortaklıkları bildirirler.
-Ortakların isteklerinin nasıl yapılacağını ilmî dayanışma ortaklıkları bildirirler.
-İstenenleri kimlerin yapacağını meslekî dayanışma ortaklıkları bildirirler.
-Ürünlerin nasıl bölüşüleceğine siyasî dayanışa ortaklıkları karar verirler.
Dayanışma ortaklıkları halk nezdinde devleti temsil ederler.
-Yapılacaklarla ilgili bütçeleri ahlâkî dayanışma ortaklıkları hazırlar.
-Plan ve projeleri ilmî dayanışma ortakları yaparlar.
-Kredileri meslekî dayanışma ortaklıkları dağıtırlar.
-Vergileri siyasî dayanışma ortaklıkları toplarlar.
Dayanışma ortaklıkları aynı zamanda birer sigorta kurumudurlar, ortaklarının beklenmedik zararlarını dayanışma içinde bölüşürler.
-İhmalden doğan zararları ahlâkî dayanışma ortaklıkları tazmin eder.
-Bilgisizlikten doğan zararları ilmî dayanışma ortaklıkları tazmin eder.
-Beceriksizlikten doğan zararları meslekî dayanışma ortaklıkları tazmin eder.
-Kasten iras edilen zararları siyasî dayanışma ortaklıkları tazmin eder.
Dayanışma ortaklıkları yönetim erklerini oluştururlar.
-Yargılama erkini ahlâkî dayanışma ortaklığı kullanır.
-Yasama erkini ilmî dayanışma ortaklığı kullanır.
-Yürütme erkini meslekî dayanışma ortaklığı kullanır.
-Yönetme erkini siyasî dayanışma ortaklığı kullanır.
***
Dayanışma ortaklıklarının nasıl kurulduğu veya kurulacağı, fonksiyonları ve diğer detaylar için bu konudaki makalelerimize ve kitaplarımıza bakılabilir…
Bu arada daha geniş bir şekilde konuya vakıf olmak isteyenler olabilir; onlara da üzerinde çok çalışılmış daha başka çalışmalarımızı önerebiliriz...
Bu vesileyle şu hatırlatmayı da yapalım…
-Bizler bir taraftan İlmî yani teorik çalışmalarımızı yaparken…
-Diğer taraftan 1967’den beri kurduğumuz kooperatiflerimizde yarım yüzyıldır amelî yani pratik uygulamalar da yapıyoruz; bu birikimden de yararlanılabilir…