Kur’an ayı Ramazan ve İslam/Kur’an nizamı - 1
Prof. Dr. Osman Eskicioğlu (1945-2018) ağabeyimiz, Üstat Süleyman Karagülle ile Kur’an merkezli çalışmalarına bizden önce başladı ve bu çalışmalarını ömrünün sonuna kadar sürdürdü; http://www.enfal.de/eskicioglu.htm sitesinden bu çalışmaların önemli bir kısmına ulaşılabilir… Kur’an ayı Ramazan’da hem onun “İSLAM DÜZENİ ya da İSLAM ŞERİATI” başlıklı çalışmasını değerlendirelim hem de onu anmış olalım…
İSLAM DÜZENİ ya da İSLAM ŞERİATI
Aslında İslam, tüm insanlığa bir düzen ve sİstem getirmiş bir dinin adıdır. Çünkü ayette şöyle buyrulmaktadır: “Ey insanlar, de, ben sizin hepinize gönderilmiş Allah’ın bir elçisiyim.” (Araf 7/ 158) Onun için İslam düzeninin en güzel uygulama örneğini Hz. Peygamber’in Medine’de kurduğu İslam toplumunda görüyoruz. Medine-site devletinde Yahudi, Hıristiyan, Müslüman ve müşrikler-ateistler, vatandaşlık nimetini hep birlikte paylaştılar. İslam şerİatı demek, İslam teorİk düzenİ demektir. Bunun temelleri ve dayanakları da Kuran ve Sünnettedir. Mesela Hz. Peygamber bizim için en güzel örnektir. (Ahzab 33/21) Kur’an ise bizim için bir hidayettir, ışıktır. (Bakara 2/2) ve Kur’an’da insan adına, birey ve toplum adına her şey vardır. (Zümer 39/27)
"İslamiyet'in temel kaynaklarından hiçbirinde; halkının Müslüman olduğu bir ülkenin nasıl yönetilmesi gerektiğine dair tek bir satır yoktur.” iddiası kadar yanlış bir şey olamaz.
Bu iddia, Kur’an terminolojisinden bihaber kişilerin iddiasından başka bir şey değildir. Her halde Kur’an’da veya İslam’da namaz hakkında böyle bir iddia öne sürülemez. Oysa namaz için Kur’an’da sadece “kıyam, kıraat, rükû ve secde” olmak üzere dört kelime zikredilmiştir. Ben size söyleyeyim, Kuran-ı Kerim’de İslam siyaseti ve yönetimi ile ilgili öyle namazda olduğu gibi üç-beş kelime değil, uzak ve yakından ilgili yüzlerce kelime vardır.
İşte size yönetİm ile ilgili Kur’an’dan birkaç kelime: “Halife, imam, sultan, ülü’l-emr, velayet, itaat, emanet, zekât, sadaka, amil, biat, emr, maruf, münker, cihad, nafaka, mülk, ehliyet, hüküm, adalet, riayet, nazaret, ittiba, şura, kaza, kavm, arz, mısr, belde, karye, ahd, zimmet, risalet, esaret, şeriat, misak, ihsan, sem’, millet, kısas, afv, harc, ..”
Bunlar hemen aklımıza geliveren terimlerdir.
Hâlbuki buna ilave edilecek daha nice yönetimle ilgili birçok kelimeler vardır.
Aslında yönetim, idare ve siyaset ile ilgili hükümleri bulmak için Kuran’ı baştan sona kelime kelime okuyup araştırma yapmak gerekir.
İşte bu kelimelerden her biri bir terimdir, yönetime şekil verir.
Mesela “İslam’da hilafet, velayet, niyabet, biat, itaat… ve imamet yönetimi vardır” desem, bunu ancak ilim sahipleri anlar, Ku’ran’ı, Sünneti ve İslam’ı bilenler anlar.
Meseleye daha köklü baktığımız zaman “Allah, Resul ve din” kelimelerinin de yönetimin özünü teşkil ettiklerini görürüz. Çünkü tüm Müslümanlar, şuralar ve üzerine bir kamu görevi almış olan herkes, işini bir görev sorumluluğu içerisinde Allah’ın bir halifesi-memuru ve görevlisi olarak, dünyada Allah adına hareket eder. Onun için bugün kanun dedikleri şey, İslam şeriatında Allah’ın muradını bulmaktan ibarettir. İslam düzeninde kanun yapma işi tamamen teknik bir olaydır, ancak erbabı bilir.
Ben bir İslam hukuku profesörü olarak, İslam şeriatını, hiçbir ama hiçbir sistem, rejim ve düzen ile mukayese dahi etmek istemem. Çünkü İslam hukuk düzeninde mantık var, muhakeme var, akıl ve bilim var. Eşyanın tabiatı ile uyum ve ahenk var. Diğerleri ise insan iradesi ve insan ürünü olan istek ve arzular. Zira İslam’ın ortaya koyduğu ve Müslümanların inanıp kabul ettiği, ellerinde “KUR’AN” diye dayanak bir kitap var. Sosyalizm, komünizm, liberalizm, şu izim veya bu izim, ne olursa olsun, Allah aşkına bana söyler misiniz, bunlardan hangisinin bir kitabı var? Bunların söyledikleri de yaptıkları da laf-ü güzaftır, evham ve zanlardan ibarettir. İslam ise Allah’ın yarattığı tabiat, fıtrat ve insan doğasına yaratıcı tarafından konulmuş olan kanun ve kurallardır. İslam doğaldır, doğal ile yapay arasında fark vardır. Doğal çiçek ile yapay çiçek ne ise İslam düzenİ ile diğer düzenler de odur. (Devamı var)