Kapitalizm ve Erbakan metodu ile TEDAVİ-28
ERBAKAN Hocamızın vefatından sonra -10 yıldan beri özellikle Şubat/Mart aylarında ve yeri geldikçe diğer aylarda da- yazılan bu yazılar, Prof. Dr. Necmettin Erbakan HOCAMIZI anma; anmanın ötesinde O’nu anlama, O’nu anlatma ve hayatı boyunca yapmaya çalıştıklarını ve yaptıklarını O’nun bıraktığı yerden devam ettirmemiz gerektiğini hatırlatma yazılarıdır… 27 yazıdır yazmakta olduğumuz “Kapitalizm ve Erbakan metodu ile TEDAVİ” başlıklı yazılar da O’nu anma ve anlatma yazıları olup O’nun TEŞHİS ve TEDAVİ metodu ile yazılan yazılardır; Erbakan metodu ile teşhis ve TEDAVİYE devam…
Prof. Dr. Necmeddin Erbakan’ın İran’ın başkenti Tahran’da Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde verdiği konferans ile devam edeceğiz çünkü ziyaret kadar anlatılanlar da önemli…
Kaldığımız yerden devam…
“Ben 28 Haziran 1996’da Başbakan oldum. Meclisten güvenoyu aldım ve Başbakan koltuğuna oturdum. İlk ziyaretime gelen ABD Elçisi oldu. Bana şunu söyledi; “Biz biliyoruz ki sizin davanız İslam’dır. Başbakan oldunuz. Bu bizim hoşumuza gitmedi ama beraber çalışmaya mecburuz.
Ben size geldim ve diyorum ki sizinle beraber çalışabiliriz. 6 tane şartımız var.
Birincisi; “İran ile ticari münasebetinizi 50 milyon doların üzerine çıkartmayacaksınız.”
İkincisi; “İran'a gitmeyeceksiniz.”
Üçüncüsü; "ABD üslerine dokunmayacaksınız.”
Dördüncüsü; "Diğer Müslüman ülkelerle de ticaretinizi arttırmayacaksınız.”
Beşincisi; “Çekiç güç askeri işgal kuvvetlerimizi dışarı çıkartmayacaksınız.”
Altıncısı; “Irak boru hattını açmayacaksınız.”
Bizim meşhur sadrazamımız Ali Paşa’nın bir sözü vardır; “Ben mühim bir iş yapmak istediğim zaman önce Rus Elçisi ile konuşurum. Ne derse tersini yaparım” Ben de ABD elçisinin söylediklerinin hepsinin tersini yaptım. İlk ziyaretimi İran’a yaptım. “İran ile ticari münasebetinizi 50 milyon doların üzerine çıkartmayacaksınız.” demişlerdi, sadece doğalgaz antlaşması 2,5 Milyar Dolar oldu. Ve ilan ettim ki; Türkiye ile İran arasındaki Ticari Münasebet Hacmi 10 Milyar, 20 Milyar değil, Almanya ile Fransa arasındaki ticaret ne kadar ise o kadar olur dedim. 15 gün sonra ABD Dış İşleri Bakanı Warren Christopher, Ankara Elçisi Grossman’a -iki yahudi- “Ne yapın edin askeri ihtilal yapıp Refah Partisi’ni iktidardan uzaklaştırın.” diye kripto gönderdi. Bu kripto bizim elimizde bulunuyor.
Ben niye bunları söylüyorum? Biz dua ediyoruz ki İran İslam inkılabı amacına ulaşsın ve muhafaza edilsin. Ama biliyorum ki İsrail’in hedefi bizim olduğumuz gibi aynı zamanda sizsiniz. Buradaki İnkılabın hedefine ulaşmaması, engellenmesi için ne lazımsa yaparlar. Ve dikkat edin buna fırsat vermeyin. Çünkü Siyonizm mikrobu 5700 senelik bir mikroptur. ABD’nin 40 tane uçak gemisi var. “İran Körfezine getirir, Tahran’ı füze ile döverim.” diyor. Biz ne yapacağız? Bekleyecek miyiz? 41 tane uçak gemisi mi yapalım diyeceğiz? Bunu yapmak istesek gelip bombalayacak. 41 uçak gemisinin parasını nereden bulacağız? Biz onu yapana kadar O 80 tane daha yapacak. Siyonizm’in önüne nasıl geçeceğiz? Cenab-ı Allah Rahman ve Rahim’dir. Teknoloji İslam için en büyük rahmettir. Biz uçak gemisi yapacağımıza, o uçak gemisinin atmış olduğu füzeyi kontrolümüz altına alarak, geri çevireceğiz ve o füzeyi atan ABD uçak gemisinin üzerinde patlatacağız.
Bu mümkün mü? Evet, elektronikte mümkündür. Burada oturup düğmeye basacağız. Tahran havaalanından pilotsuz bir uçak kalkacak. Önümüzdeki ekrandan o uçağın gördüğü herşeyi biz de göreceğiz. Bu uçağı elektronik olarak kumanda edip Tel-Aviv’e göndereceğiz. Ağaçların arasından yere indireceğiz. Uçağın içinden bir köstebek çıkacak, duvardan atlayıp içeri girecek, İsrail’in Atom Santrali’ni içindeki füze ile yıkacak. Mümkün mü bu? Ben uzmanlara göstermek üzere video filmler getirdim. Teknoloji’de yapılacak sonsuz işler var.”
(DEVAMI VAR…)