SÜLEYMAN KARAGÜLLE’NİN EL-AZİZ'E CEVABI
22 Aralık 2011 Perşembe 20:06
El-Aziz Gazetesi'nin “MİLLÎ GÖRÜŞÇÜLER EL-AZİZ’E HAK VERMEK İÇİN ŞEVKET KAZAN VE OĞUZHAN ASİLTÜRK DAHA NE YAPSIN İSTİYORLAR?” başlıklı yazısına karşı, Süleyman Karagülle’nin paragraf paragraf ele alıp cevapladığı yazısını hiç dokunmadan aynen yayınlıyoruz.
ELAZİZ-Sabetayist-masonik medyanın Ak Saçlılar adını taktığı ekibin önde gelen en etkin isimleri Şevket Kazan ve Oğuzhan Asiltürk, Millî Görüş partilerini sürekli fitne-fesat kumkuması gibi çalışarak ektikleri tefrika tohumları ile sürekli böldüler. Son ayrılanların kurdukları Has Parti ile bölerek bu geçen genel seçimde Saadet Partisi’nin oy oranının % 1,2’ye düşürülmesinden sonra da bu ikili hala bölmeye doymuş değil.
KARAGÜLLE- Bir topluluk ömrünü doldurunca kendisini yenileyemez, sahneden çekilir. Milli Görüş Erbakan’la doğdu, görevi Adil Düzen’i (İslam düzenini) dünyaya duyurmaktı. Erbakan’ın ölümü ile sahneden çekilmektedir. Şimdiki dava maddi miras davasıdır. Bizi fazla ilgilendirmez.
ELAZİZ -Saadet Partisi’ni bir kez daha bölmek için yine fitne fesat kumkuması gibi iş başı yapıp hummalı bir faaliyete girişmiş bulunuyorlar. Bu defa Erbakan ailesini dışlayarak Millî Görüş’ten yeni bir parti doğurmak amacıyla ayrılık tohumu ekiyorlar
KARAGÜLLE-- Milli Görüş’ün görevi Adil Düzen’i dünyaya duyurmak idi. Bunu da fazlasıyla yaptı. Sıra uygulamaya gelmiştir. Uygulamak için onu projelendirmek gerekir. Milli Görüşçüler çalışmadılar. Erbakan’a Akevler ekibi ile çalışmayı önerdim, kabul etmedi. Bilmeden bir şey uygulanamaz. Saadetçiler öğrenmediler bizleri devamlı dışladılar. Saadet’ten bir şey beklemek tekel sermayeye hizmet etmektir.
ELAZİZ -Sıkça tekrarladığımız gibi ak saçlılar denilen ekip Millî Görüş partilerine ABD Yahudi Cemaatini temsil eden Musa Saffet Bayramaşık adındaki bir Dönme ile yapılan pazarlık sonucu demirbaş mutemet olarak yerleştirildi.
KARAGÜLLE-- Oğuzhan Asiltürk ile Şevket Kazan’ın partimize gelmesi kuşkuludur. Şevket Kazan’ın Erbakan’a karşı herhangi hareketine şahit olmadım. Oğuzhan Asiltürk sürekli olarak partinin samimilerini partiden uzak tutmaya çalışmıştır. İslamiyet aleyhinde en küçük bir davranışını görmedim. Adil Düzen suçtur uydurması ile partiyi Adil Düzen’den uzak tutmuştur. Bize yakınlık gösteren Yahudilerden kaçmamız gerekmez.
ELAZİZ -Şevket Kazan ve Oğuzhan Asiltürk dışındaki Ak Saçlılar içinde daha hangi isimlerin yapılan bu pazarlık sonucu Millî Görüş partilerinin kilit noktalarını teslim aldıklarını bilemiyoruz. Ama o kişilerin bu ikiliden ibaret olmadığına kesin gözüyle bakıyoruz.
KARAGÜLLE-- 1973 seçiminden önce Demirel tarafından transfer edilen genel müdürler vardır. Sonra bunlar bakan olmuşlardır. Bunlar samimi Müslümanlardır. Demirel, Özal ve Erbakan İslamiyet’e hizmet eden kimselerdir. Demirel mason olarak İslamiyet’e hizmet etmiştir. Özal mason olmamış ama onlarla iyi geçinmiştir. Erbakan ise cephe almıştır. Bunlar birbirinin arkadaşlarıdır. Muhalefetleri göstermelik idi.
ELAZİZ -Millî Selamet Partisi’nin 1976’daki Büyük Kongresinde ilk kez ortaya çıkan tefrika Nurcu kanadına mal edildi. Hâlbuki tefrika çıkartıp Nurcu kökenli milletvekillerini ya biz ya onlar noktasına getirerek Erbakan ile yollarını ayırmaya zorlayanlar, son zamanlarda Ak Saçlılardiye nitelenen bu ekipti.
KARAGÜLLE-- 76 muhalif ekipler içinde yakın arkadaşlarım vardı. Sermaye fitnesi bu işi başarmıştı. Ana hedef vardır. Ara hedef vardır. Ana hedefleri hepsinin İslamiyet olan kardeşlerimizin ara hedefleri farklı idi. Siyasette birleştik. Erbakan ilk yola çıktığı Akevler’i dışladı. Akevler onu dışlamadı. Fitnenin başafrıu kaynağı bu olmuştur.
ELAZİZ -1977 Genel Seçimi öncesinde 48 Milletvekilinden 25’i istifa ederek Millî Selamet Partisi ile yolunu ayırdı. Böylece Nurcular temizlenmiş oldu. Sıra Nakşîlere gelmişti…
KARAGÜLLE-- Zayıf olanlar birleşirler, güçlenince herkes kendi karargahına çekilir. Bu yanlış değildir. Yanlış olan sonra birlikte siyaset etmemeleridir. Akevler ve Erbakan bize karşı olsalar da biz asla İslam yolunda olanlara karşı olmadık. Parti mensuplarından böyle bir özveri beklenmez. Temizlenme sözü yanlıştır. Ayrıldılar denmelidir.
ELAZİZ -Bu ak Saçlılar ekibi, Millî Selamet Partisi 1978 Büyük Kongresinde Korkut Özal ile kapışarak yol ayırımına getirdi, ya biz ya o diye Erbakan’a dayattı…
KARAGÜLLE-- Kongre 1977’de yapıldı.
ELAZİZ -Millî Selamet Partisi’ne şartlı olarak yerleştirilen bu demirbaş Ak Saçlılar ekibine eli mahkûm bulunan Erbakan Nakşîleri temsil eden Korkut-Turgut Özal kardeşlerle de ister istemez karşı karşıya geldi.
KARAGÜLLE-- Turgut, Erbakan’ın yerine kampanya yürüttü. Ankara’da toplantı oluyor. Kotku’nun Erbakan’ı istemediği söyleniyor ve yeni başkan seçilmesi kararlaştırılıyor. Başkanı belirleme ertesi haftaya bırakılıyor. Önügören Kotku’ya gidiyor, Kotku “Ben Erbakan’ı severim” diyor. Ertesi hafta bu haber gelince yönetimi değiştirme kararını alıyorlar. 77 kongresine böyle gidiliyor.
ELAZİZ -Kongreyi kıl payı kazanan Erbakan, Millî Selamet Partisi’ni böldürtmeden 12 Eylül 1980 askeri darbesine kadar bin bir zorlukla getirmeyi güçbelâ başardı.
KARAGÜLLE-- Erbakan beni dışlamadı. Ben karışmıyordum. Tertipleri öğrenince İzmir’deki delegelere gitmelerini söylediler. Gitmeyeceklerini beyan ettiler. Ben de geleceğim trenden bilet alın dedim. Ve kırktan fazla delege Ankara’ya gittim. Denizli Aydın ve Manisa delegeleri de gelmişti. Alenen Erbakan’ı destekledik. Yakın dost olduğum Ali Kemal Belviranlı ile Muammer Dolmacı da Erbakan’a karşı idiler. Alenen tartıştık. Doğulu senatörümüz dışarıda grup grup dolaşıyor, Korkut lehine konuşmalar yapıyordu. Erbakan’ın arkadaşları hiç dışarı çıkmamıştı. Ara sıra Oğuzhan çıkıyor ve senatörle birlikte dolaşıyordu. Birlikte dolaşırken bir şey konuşmuyorlardı. Kongre bittikten sonra ben Erbakan’a görünmeden İzmir’e döndüm.
Turgut başbakan olunca o beni aramadı, ben de onu aramadım. Erdoğan’la olan durumumuz da budur.
ELAZİZ -Darbe sonrası bütün partiler kapatılıp üst düzey yöneticileri siyasi yasaklı yapıldı. Erbakan ve Ak Saçlılar ile birlikte Millî Selamet Partisi GİK üyesi olduğu için Korkut Özal da siyasi yasaklı yapıldı.
KARAGÜLLE-- Korkut da Turgut da samimi Müslümanlardır. İçtihatlar farklı. Türkiye’nin bugünkü hale gelmesinde Demirel’in ve Özal’ın büyük katkıları vardır. Erbakan ve Erdoğan’la birlikte hepsi için Allah’a hamt ederim.
ELAZİZ -Korkut Özal, Millî Selamet Partisi İzmir 1. sıra adayı olan ağabeyi Turgut Özal’ın ANAP’ı kurmasında oldukça etkili bir destek sağladı. MSP’li koalisyonlarda İçişleri Bakanı, Tarım Bakanı olarak görev yapan ve 1978 büyük kongresinde listesi kıl payı kaybeden Korkut Özal Nakşî Tarikatı mensupları ile birlikte ANAP’ın kurulmasına büyük katkı yaptı.
KARAGÜLLE-- Evren müdahale yaptı. Korkut’u hapse aldı. Turgut ekonomiden sorumlu bakan oldu. Adalet Partisi’ne Sunalp’ı Halk Partisi’ne de Calp’ı çıkardı. Selamet ve Hareket Partisi’ni birleştirdi Özal’ı çıkardı. Halk da Demirel’in arkadaşı ve Milli Selamet’in adayı olduğu için ona oy verdi.
ELAZİZ -Ak Saçlılar ekibi, Nakşî Şeyhi Mehmet Zahit Kotku’nun damadı Prof. Dr. Esat Coşan’ı da dışlayarak Erbakan’a isyan ettirdiler. Erbakan büyük bir sabır ve tahammül göstererek Esat Coşan’ın aleyhine açtığı kampanyalara sessiz kalarak karşılık vermedi.
KARAGÜLLE-- Müminler şahıslarla uğraşmazlar. Kendilerini savunmazlar. Davalarını savunurlar. Bunu El-Azizli kardeşlerimiz bir öğrensinler.
ELAZİZ -Ak saçlılar ekibinin önde gelen ikilisi Şevket Kazan ve Oğuzhan Asiltürk sürekli birtakım işler çevirip bunları Erbakan’a mal ediyordu. Bu ekibe bir radikal müdahalede bulunma imkânına sahip olmayan Erbakan ise onların Millî Görüş partilerinden uzaklaştırdıkları ile dolaylı yollardan diyalogunu sürdürüyordu.
KARAGÜLLE-- Erbakan ve Gülen Akevler’le yola çıktılar. Karşı taraf Akevler’i yenemeyeceğini anlayınca onlarla bir oldu. Onlar da Akevler’i bıraktılar. Akevler onları desteklemeye devam etti. Çünkü hakka doğru gitmektedirler. AK Parti’yi de bunun için destekliyor ama eleştiriyor.
ELAZİZ -Ak Saçlılar ekibi Millî Selamet Partisi’nin yer aldığı koalisyon hükümetleri içerisinde daima bakanlık görevi alarak önemli konularda bozguncu unsur oluyordu. Bu yüzden tek başına iktidar bile olsalar bu ekibin ifsatları yüzünden Millî Görüş Partilerinin değişim ve dönüşüm doğrultusunda ciddi bir icraat yapmaları mümkün değildi.
KARAGÜLLE-- Erbakan bana planımız var ama projemiz yoktur demiştir. Ancak onlarla iktidar olabilirdi. Bu düzende başka türlü bakan okunamazdı. Yanlış bir şey yapılmamıştır.
ELAZİZ -Bu nedenledir ki Erbakan hep Ak Saçlılar ekibi yüzünden Millî Görüş’ten yolunu ayırıp parti kuranları dolaylı şekilde destekleyip onlar aracılığıyla ülkeye büyük hizmetler gerçekleştirdi.
Erbakan Refah Partisi’ni engelleyerek Turgut Özal liderliğindeki ANAP’ın tek başına iktidar olmasına dolaylı destek sağladı. Ta ki Mesut Yılmaz bu partinin başına geçinceye kadar.
KARAGÜLLE-- Askerler Erbakan’ı iktidar etmek istediler, edemediler, Evren yerine Özal’ı getirdi. Özal sonunda halkoyuna gidip siyasi hakları tanıdı.
ELAZİZ -Erbakan daha sonra aynı şekilde Tayip Erdoğan ve arkadaşları Millî Görüş ile yollarını ayırıp AKP’yi kurduklarında yine tek başına iktidar olabilmeleri için Saadet Partisi’ni sürekli frenledi.
Ak Saçlılar ekibi dış güçler ve içerideki uzantıları ile birlikte çalışıyor, hazırlanan planları gerçekleştirmek için ortak hareket ediyorlardı. Buna karşın Erbakan kendisinden ve Millî Görüş’ten uzaklaştırılanlarla birlikte hareket ediyordu. ANAP ve AKP iktidarlarında bunu büyük bir hassasiyet ve gizlilik içinde yapıyordu. Ta ki Numan Kurtulmuş Saadet Partisi Genel Başkanlığına getirilinceye kadar.
KARAGÜLLE-- Sermaye önce İslam dinini yok etmeye çalıştı, 1960’ta yok edemeyeceğini anlayınca idam düzenini yok etmek istedi. Demirel’i görevlendirdi. Allah da Erbakan’ı çıkardı. Sermaye önce Özal’ı sonra da Erdoğan’ı getirerek İslam düzenini yok etmeye çalıştı. Bunu da başaramadığı için şimdi İslam düzeni ile barışık olmaya başlamıştır. Erbakan Özal’ı da Erdoğan’ı da desteklemiştir. Milli Görüş iki cumhurbaşkanı üç başbakan çıkarmıştır demiştir. Onların şahısları aleyhinde tek söz söylememiştir. Şiddetle çatarak onların iktidarda kalmalarını sağlamıştır. Bu hususta Oğuzhan veya Şevket’in bir etkileri yoktur.
ELAZİZ -Erbakan Numan Kurtulmuş’un Ak Saçlılar ile Sabetayist-Masonik medya işbirliği ile genel başkanlığa getirilmesine engel olamayacağını görünce bizzat öncülük ederek ittifakla aday gösterip kongrede oy birliği ile seçtirdi. Ondan sonra genel başkanlıktan istifaya zorlayıp ilelebet Saadet Partisi’nden uzaklaştırdı.
KARAGÜLLE-- Numan, iyi Müslüman’dır, samimidir. Siyaseti bilmemektedir. Onu Erbakan’a karşı çıkardılar. Nurcular destekledikleri için devam etmektedir. Nurcuları hareket ettiren Sermayedir. Nur cemaatinin bunlarla ilgisi yoktur.
ELAZİZ -Eğer Erbakan engel olmasaydı, Numan Kurtulmuş Sabetayist-masonik medyadan ve çevrelerden aldığı büyük destekle AKP’den önemli sayıda milletvekili ayartıp son seçimde Meclis’e güçlü bir grupla girerdi.
KARAGÜLLE-- Ak Parti sorun olmuştur. Millet yüzde 60 ona oy verince şimdi Sermaye şaşkın.
ELAZİZ -O takdirde AKP iktidarının bugün Millî Görüş doğrultusunda yürüttüğü iç ve dış politikalara takoz olur asla yol vermezdi. Çünkü AKP iktidarı ne kadar Millî Görüş doğrultusunda politikalar üretip yürütüyorsa Numan Kurtulmuş o denli Millî Görüş karşıtı politikalar üretmeye çalışıyordu.
Sözü uzatmamak için çok bariz bir örnek vermekle yetinelim. Başbakan Erdoğan Demokratik Açılım diyerek terör sorununu çözmeye yönelik bir girişim başlattı…
KARAGÜLLE-- Yeni bir fikir ortaya çıkınca önce onu sessizlik içinde boğar. Sonra saldırır. Karşı görüşlerle fikri oluşturur. Sonra da kendisi sahip çıkar. Sermaye batıya denge arıyor. Sosyalizmle bunu sağlayamayınca yine İslamiyet’i ortaya koymuştur. Şimdi Adil Düzen’i kendine mal etmeye çalışıyor.
ELAZİZ -Erbakan, o sırada yaz tatilini geçirdiği Altınoluk’ta mutadı üzere Cuma namazını kılmak üzere gittiği Ayvalıburun Camii kameriyesinde basına bir açıklama yaparak şunları söyledi:
Türkiye’de bir Kürt sorunu yoktur, dış kaynaklı terör sorunu vardır. Türk-Kürt yok, biz 74 milyon Müslüman bir milletiz. Kürt açılımı diye bir şey söz konusu değildir.
KARAGÜLLE-- Kürt açılımı Sermayenin açılımıdır. İllerin ve bucakların bağımsızlığı sağlanmadıkça ırk sorunu çözülmez. Irkların ayrı devlet olmaları ne kadar yanlışsa devletin ırkları inkar edip asimile etmeye çalışması o kadar yanlıştır. Din birliği devlet için gerekli değildir. Din özgürlüğü gerek. Hala medreseler açılamıyor.
ELAZİZ -Erbakan, iktidar yetkisi ve sorumluluğu taşıyormuş gibi konuşarakaçılım olamayacağını açıkladı!
Buna karşın o sırada Saadet Partisi Genel Başkanı olan Numan Kurtulmuş, alelacele Diyarbakır’a gidip bir basın toplantısı yaparak Kürt açılımına dair oldukça cesur bir program açıkladı.
Sonunda AKP iktidarı Deniz Baykal ile Devlet Bahçeli’nin sert tepkileri ve büyük direnişleri karşısında Kürt açılım girişimini askıya aldı. Açıkçası, Başbakan Erdoğan, Baykal ile Bahçeli’nin çabaları sayesinde ve Numan Kurtulmuş’a rağmen Erbakan’ın çizgisine gelebildi.
KARAGÜLLE-- Sorun çözülmüş değil. Kürt sorunu yok ülkede yönetim sorunu vardır. Devletin tekliği ve birliği ne kadar gerekli ise halkımızın özgürlüğü de o kadar önemlidir. Bu denge ancak hakemlere dayanan yerinden yönetimle sağlanır. Hicret demokrasisi ile sağlanır.
ELAZİZ -Kürt sorunun cesur savunucusu Numan Kurtulmuş ise Saadet Partisi’nin başından Erbakan tarafından yargının desteği ile ancak uzaklaştırılabildi!
KARAGÜLLE-- Numan’ı destekleyenler Numan’ı değil Adil Düzen düşmanlığını destekliyorlardı. Nurcuları da alet ediyorlar.
ELAZİZ -Numan Kurtulmuş, Millî Görüş’e Şevket Kazan ve Oğuzhan Asiltürk ikilisi öncülüğünde Ak Saçlılar ekibi tarafından getirilip üst düzey görevlerde tutuldu. 10 yıl boyunca adeta nöbet tutturularak ortaya çıkan ilk fırsatta Erbakan’a dayatıldı.
KARAGÜLLE-- Tüm millet Erbakan’ın arkasında idi. Akevler defalarca kendisine başvurarak bu gidişe son verilmesi önerisinde bulundu. O, Akevler’den memnundu ama Akevler’in işe karışmasını istememiştir.
ELAZİZ -Şimdilerde siyasetin göbeğinde dans eden Recai Kutan, Erbakan’dan izin alma gereği duymadan ben artık yaşlandım, torunlarımın yanına gitmek istiyorum, önümüzdeki kongrede genel başkan adayı olmayacağım diye medyaya açıklama üstüne açıklama yaptı.
KARAGÜLLE-- Recai Kutan çok iyi bir insandır. Çok iyi bürokrattır. Asla ihanet etmemiştir. Ne var ki Demirel’in yakın dostudur. Onun transfer ettiği kimsedir. Erbakan da onlarla çalışmayı tercih etmiştir. Gerçek Milli Görüşçüleri yönetimden uzak tutmuştur. Adil Düzen’i benimseyeni değil Milli Görüş’ü benimseyeni genel müdür yapmıştır. İyi niyetle yaptığında kuşkum yoktur. Çok da hatalı bulmuyorum.
ELAZİZ -Şevket Kazan-Oğuzhan Asiltürk ikilisi ise tüm teşkilatlar ve yan kuruluşlar üzerinde baskı kurarak Numan Kurtulmuş’u genel başkan adayı olarak lanse edip Erbakan’ı icbar etmek için ellerinden geleni yaptılar.
KARAGÜLLE-- Sermaye Numan’ın gelmesini istemiştir. Recai onun için gitmiştir. Yoksa ESAM’dan gider, Sıradan bir mühendis olan Recai Kutan’ın ESAM başkanı olasının hikmeti nedir. Sermaye öyle istiyor. Samimi olan ama yapan değil uyutan birinin olmasını istiyor.
ELAZİZ -Erbakan için tek çare, Numan Kurtulmuş’u genel başkan seçtirdikten sonra düşürmekti, öyle de yaptı.
KARAGÜLLE-- Erbakan politik oyunlar oynamaz. Hatta bunun için ben onun siyasi zekası yoktur derim. yirmi sene önce onlardan birine kim gelebilir dediğimizde Numan demişlerdi. Sermaye adamını seçmiş ve yedek olarak bekletmiştir. Numan’ın tabi bunlardan haberi yoktu, belki şimdi de yoktur.
ELAZİZ -Erbakan’ın vesayetinden, gölgesinden, ilgisinden, müdahalesinden yakınıp onca yaygara koparan Sabetayist-Masonik medya şimdi Oğuzhan Asiltürk, Şevket Kazan ve Recai Kutan’ın duruma vaziyet etme çabalarından zerre kadar rahatsızlık duymuyorlar!
KARAGÜLLE-- Şimdi Erbakan ailesi içine ayrılık girmiştir. Birbirlerini mahkemeye veriyorlar. Milli Görüşçüler de ikiye ayrılmıştır. Erbakancılar ve Oğuzhancılar. Zaten Sermayenin istediği budur. Adil Düzen Partisi kurulmasın diye de partiyi yaşatıyorlar.
ELAZİZ -Hatta Mısır’daki sağır sultanın bile duyduğu “Oğuzhan Asiltürk Millî Görüş lideri olmak için biat aldı” haberlerini kulağı delik laik medya duymamış gibi yapıyor.
KARAGÜLLE-- Erbakan maddi destek aldı. Bu destek hala gelmektedir. Şimdilik herkesin yaralandığına aynen devam ediliyor. Oğuzhan bu sebeple hakim ama kimse Oğuzhan’ı istemiyor. Yahudileri de kimse istemiyor ama dünya onun emrinde düzen değişmedikçe bu böyle devam edecektir.
ELAZİZ -Erbakan son nefesine kadar Millî Görüş liderliği ve Saadet Partisi Genel Başkanlığı görevini üstlenerek tek başına başlattığı bir davayı sahipsiz bırakmadan yad ellerden koruyup esirgeyerek Millî Görüşçülere emanet etmek istiyordu.
KARAGÜLLE-- Allah Erbakan’a bundan fazla görev vermedi. Akevler’le işbirliği teklifini reddetmezdi. Bundan sonra onlardan bir şey beklemek Yahudilerin ve Hıristiyanların düştüklerine düşmek olur. Yeni Erbakan çıkacak. Bunun soyadı Erbakan olmayacaktır sanırım.
ELAZİZ -- Peki, Sabetayist-Masonik medyanın Erbakan’ın en sadık, en vefalı dava arkadaşları diye lanse edilip Ak Saçlılar diye nitelediği Oğuzhan Asiltürk ve Şevket Kazan ikilisi şimdi Erbakan’ın ailesini dışlayarak Saadet Partisi’ni kimden korumaya ya da kime teslim etmeye çalışıyor?
KARAGÜLLE-- Saadet partisini Adil Düzen’den koruyarak tekel sermayenin emrine vermek yolundalar.
ELAZİZ -- Oynanan oyun çok basit: Erbakan’ı tek başına bırakmayan Siyonist odaklar şimdi de oğul Erbakan’ı tek başına bırakmak istemiyorlar. Bırakacaklarını düşünmek kamalaklık olur.
KARAGÜLLE-- Benim Erbakan’a büyük saygım vardır. Erbakan ailesi asıl ailedir. Masonları bile mükemmel insandırlar. Bu işe onların sahip olmasını istedim. Nasıl olacaklarını da anlattım. Ama Allah takdir etmeyince bizim isteğimiz bir şeye yaramaz.
ELAZİZ -Bu yüzden bir iyi polis kötü polis rolü oynanıyor. Numan Kurtulmuş olayında yıpranan Şevket Kazan biraz geri çekilmiş gibi yapıyor. Numan Kurtulmuş eğer görevde kalabilseydi Şevket Kazan bir kenara çekilip Millî Görüş tarihini yazacaktı, olmadı…
KARAGÜLLE-- Adil Düzen Kuran’dan öğrenilip uygulamağa başlamadıkça sorunlar çözülemez. Şimdilik kimse öğrenmek niyetinde değildir.
ELAZİZ -Numan Kurtulmuş olayındaki başarısızlığı üzerine “Benim kılıcım artık kesmez, şimdi Oğuzhan Beyin kılıcı kesiyor” diyen Şevket Kazan Saadet Partisi’ni bir Sabetayist Yahudi’ye emanet edip köşesine çekilerek Millî Görüş tarihini yazmak için henüz bir türlü fırsat bulamadı. Oğuzhan Asiltürk’ün kılıcı da kısa sürede körelip kesmez oldu.
KARAGÜLLE-- Oğuzhan’ı bir taraftan Milli Görüş lideri yapıp sonra onun değişik soylarından olduğunu iddia etmek sadece İslamiyet’i köreltmektir. Aynı oyunu Cübbeli’de oynuyorlar. Cübbeli’yi her gün konuşturuyorlar. Bizden hiç bahsetmiyorlar. Çünkü biz kimseye küfretmiyoruz. Biz düşmanlık üzerinde değil İslam üzerindeyiz. Yahudi’nin işine gelmiyor. Dengesini kuramıyor. El-aziz gazetesi aynı şekilde onların aleti durumunda. Bize babası dedesi değil kendisi gerek. Beş vakit kılan bir kimseye biz farklı gözle bakamayız. Oğuzhan Asiltürk’ün MİT ile ilgisi vardı. Ama bunu hep bizim lehimizde kullanmıştır.
ELAZİZ -Oğuzhan Asiltürk ve şürekâsı şimdi Saadet Partisi’nde işler çevirip Genel Başkan Mustafa Kamalak’ı günah kesçisi olarak kullanmaya çalışıyorlar. Bu konuda Mustafa Kamalak’ın kamalaklığı büyük imkân sağlıyor…
KARAGÜLLE-- Mustafa Kamalak bilgili fedakar ve o yere layık biridir. Ne var ki Temel, Arif ve Fatih onu desteklemediler Oğuzhan’ın kucağına attılar. Onun yapacağı bir şey yoktur.
ELAZİZ -Recai Kutan’ın misyonu ise Oğuzhan Asiltürk de havlu atmak durumunda kaldığında Fatih Erbakan’ı himayesine alıp karanlık oda talimatları doğrultusunda etrafını şekillendirmekten ibaret…
Anlaşılan, Erbakan’ın Saadet Partisi Genel Başkanlığında bir türlü tutma imkânı bulamadığı Recai Kutan, karanlık odanın verdiği görevi tamamına erdirmeden torunlarının yanına gidemeyecek!
KARAGÜLLE-- Onun görevi var Adil Düzen’den partiyi bilhassa Akevler’den uzak tutmak. On sene partiyi uyuttu şimdi de ESAM’ı uyutuyor. Bunların görevi var Milli Görüş’ü uyutarak yaşatmak ve Adil Düzen Partisi’ni kurmayı önlemek. Bunlar İslamiyet’e büyük hizmet verdiler. Milli Görüş Adil Düzen getirmez. Çünkü onların bildiği Adil Düzen İslam Düzeni değildir.
ELAZİZ -Millî Görüş söylemini Yahudi’nin küresel hegemonyasını yıkıp Yeni Bir Dünya ve Adil Düzen kurma üzerine kuran Erbakan’ın siyasi hayatı boyunca Siyonist hilelerine, karanlık odanın komplolarına karşı uyardığı Millî Görüş camiası Sabetayist yapılanmayı bir türlü kavrayamadığı için üç beş tane işbirlikçinin oyuncağı olmaktan kurtulamıyor…
KARAGÜLLE-- Geçmişte olanlar hep takdiri ilahidir ve hepsi iyidir. Bizim geçmişi, geçmişte olanları eleştireceğimize geleceklerle ve yenilerle meşgul olmalıyız. Ben Ak Parti’yi ve Milli Görüş’tekileri çok ağır bir şekilde eleştiriyorum. Ama onları seviyorum. Sayıyorum, geçmişte büyük hizmetleri vardır. Eleştiriyorum şimdi hata yapılmasın diye. Arkadaşlarımı üzdüğüm için de üzülüyorum.
ELAZİZ -Oysa Oğuzhan Asiltürk gibi bir kripto Ermeni’ye biat edecek kadar gaflet, dalalet, hıyanet içinde olanlardan sadakat, vefa, hayır, iyilik bekleyip Millî Görüş’ü emanet etmenin tilkiye kümesi emanet etmekten ne farkı var?
KARAGÜLLE-- Oğuzhan’ın Ermeni asıllı olduğu söyleniyor. Doğru olabilir. Bu onun şerefini düşürmez. Oğuzhan tam İslami hayatı yaşar. Sigara bile içmez. Bunun dışında Partide Arif Ersoy’dan başka belki Erbakan’dan sonra en çok Adil Düzen’i öğrenen kimsedir. Ömer de kâfir çocuğudur, İbrahim de. Böyle saçma iddialarla saldırma bizi onun yanına götürür. Mühtedilerin cennette yerleri daha yücedir. Karısı da mı Ermeni? Kızı oğlu da mı Ermeni? Ermeni olmak şereftir. Mümin olmak yeterlidir.
ELAZİZ -Ancak, müminler asla ümitsizliğe kapılmasınlar. Hak dava olan Millî Görüş’ün sahibi kamalak Millî Görüşçüler değil, bizzat Yüce Allah’tır.
“Yüce Allah nurunu tamamlamayı vaat buyurmuştur.
Allah vaadinden caymaz, ancak insanların çoğu bilmezler.”
KARAGÜLLE-- Milli Görüş bir araçtır. Amaç ise Adil Düzen’dir. Ama siz de Adil Düzen’i değil Milli Görüş’ü benimsiyorsunuz. Araçları amaç yapmak şirktir.
Evet sizin bundan önce ne olduğunuz beni ilgilendirmez. Bundan sonraki imanınız beni ilgilendirir. Biz kötülerle değil kötülükle mücadele ederiz. Hedefimiz hakkı getirmedir. Hak gelince batıl gider. Ona buna çatmaktan vazgeçip Adil Düzen’in gelmesi için Akevler’le beraber çalışmaya var mısınız? Beni bu ilgilendirir. Bunu size cevap olsun diye kaleme almadım. Adil Düzenci kardeşlerime bu husustaki düşüncelerimi aktarmak istedim. Sizi de hakkı tavsiyeleşmeye davet ediyorum.
ELAZİZ -El-Aziz’in notu: Karagülle’nin cevabı El-Aziz’i büyük oranda tasdik eder niteliktedir. Kendi indi mütalaalarını ise okuyucunun takdirine havale ediyoruz. Genel yaklaşımını ise “Ak Saçlı” ekibin ideolojik partneri gibi algıladık.
Açıklaması şudur:
Erbakan Millî Görüş’ün söylemini bizzat üstlenerek, kurduğu partilerin üst düzey örgütünü Yahudi’nin mutemet demirbaş adamlarına bıraktı. Yahudi,nasılsa Erbakan’ı tasfiye eder başlattığı hareketi kontrolüme alırımdiye hesap yaptı…
Erbakan ise Millî Görüş söylemini kurduğum partiler üzerinden, siyasi icraatlarımı millî derin devlet üzerinden yaparım diye hesap yaptı…
Sonra Yahudi, Erbakan’ın elinden Millî Görüş söyleminin patentini de almak için hep şunu üfürdü: Adil Düzen’in teorisyenleri Süleyman Karagülle ve AKEVLER’dir!
Sonra Erbakan AKEVLER’i yavaştan dışlayıp popülaritesini Adil Düzen’i sahiplenemeyecek kadar marjinalleştirince bu kez yerine Prof. Dr. Arif Ersoy’u ikame etmek istedi.
Ama Yahudi bunda da başarılı olamadı.
Millî Görüş de, Adil Düzen de, tüm orijinalliği ile Erbakan’a aittir.
Tıpkı Yeniden Büyük Türkiye, İslam Birliği ve Yeni Bir Dünya söylemleri gibi…
Çarpıtılan bir husus da şudur: El-Aziz olarak asla mühtedi Yahudiler, Ermeniler hakkında en ufak bir laf etmemiz olacak şey değildir. En nitelikli müminlerin mühtediler olduğunu biz de biliriz. Sözümüz Sabetayistlere ve kriptolaradır.
http://www.el-aziz.com/suleyman_karagullenin_el-azize_cevabi_haber5252.html
YORUMLAR
ibrahim ömeroglu - 13 Ocak 2012 Cuma 10:01
selamun aleykum,
el azizin israrli ve asiri tutumunun gerekcelerini tam olarak bilemedigimden kenilerini tamamen onaylamam oldukca zor.ancak ne var ki bazi hususlarda sahip oldugum bilgilere istinaden durumun vehametini idrak edebiliyorum.buna ragmen mü-minin tutumu ifrat ya da tefrit derecesinde mi olmali? sorusunu bu kardeslerin cevaplamsi gerektir diyorum.Merhum ERBEKAN R.A. hocamiz daha ilk günlerinden itibaren Türkiyeli müslümanlari ezen sömürü düzenini anlatirken siyonizmin yaptigi tahribatlarin yaninda bir ekmege verilen parada faiz payini anlatir "müslüman bu sirk düzenlerinden uzak dur" derdi.merhum ERBAKAN R.A: hocamizi demirelle,özalla,erdoganla eslestirmek gercekten ona büyük haksizlik olur,dmirel döneminde okudugum kurslarda okudugumuz arapca kitaplarini müftülük müfettisleri gelince saklamak icin gizli bölümler yaptirip sürekli kapiya nöbetci koymaktaydik,sözkonusu o kurslar islamin sosyal bir düzeni oldugunu dahi bilememekteydi ta ki merhum ERBAKAN R.A. hocamiz ortya cikip bu gercegi haykirana kadar, dolayisiyla islamin önüne konulmus bulunulan bu demirel,özal,erdogan barikatlarini iyi görmemiz gerek, sayin karagülleye o husularda katilmamiz mümkün degildir.merhum esad cosanin da ne icin milli görüse karsi hareket baslattigi ve onun talebelerinin de milli görüsten beslenmelerine ragmen nasil bir ifsad icine girdikleri bu davaya ilgi duyan herkesin malumudur.merhum ERBAKAN R.A. hocamiza bu vesileyle allahtan rahmet dilerken,onun cizgisinde yürüyen tüm kardeslerimize selam ve muhabbetlerimi iletiyor ve YASASIN ISLAM KARDESLIGI diyorum.
EDİTÖR - 01 Ocak 2012 Pazar 17:49
Sayın Karagülle galiba Siyonizm gerçekliğini kabul etmiyor. Ya da göz ardı ediyor. Siyonizm ile mücadele edilmeden ve başarılı olup galip gelinmeden Adil Düzen kurulabileceğini, bunun için gerekli bilgiye sahip olmanın yeterli olacağını savunuyor! Nerdeymiş öyle Adil Düzen kurulacak münhal ortam? Kurdururlar mı hiç? Bu yaklaşımın nedeni şayet inanılmaz bir saflık değilse Siyonizm hesabına bir saptırma olmalı. "Saadet Partisi ve Millî Gazete sermayenin kontrolüne girmiş" ise önce bu kontrolden kurtarılması gerekmiyor mu?
Süleyman Karagülle - 31 Aralık 2011 Cumartesi 16:51
Yaşlandığım doğru. Neyi eleştirdiğinizi açıklamadığınız için söyleyeceğim bir şey yoktur
ahmet fatsa - 28 Aralık 2011 Çarşamba 11:35
elinize-yüreğinize sağlık.Karagülle hocamız genel olarak kaliteli yorumlar yapabilen bir değerli ağbeydir.ancak el-azize verdiği cevaplar inandırıcı gelmedi.sanki itilmiş-kenarda nloke edilmiş hissiyatı ile adeta rol yaparak yorum yapmış gibi ve hiç Karagülle hocamızın ağzından çıkan kelimeler değilmiş gibi geliyor...niye bu rol ve samimiyetsiz,genelde içi laf-u güzaf ağırlıklı yoruma gerek duymuş anlam veremiyorum...acaba yaşlılık belirtileri mi ?