“Kürt” demek maharet gerektirmez
1105 Okunma, 0 Yorum
Ruşen Çakır - Vatan
Tayibet Erzen

28.05.2010

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultay konuşmasında “Kürt” kelimesini dahi kullanmaması, dolayısıyla Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yollarla kalıcı bir şekilde çözümü için herhangi bir öneri getirmemiş olmasının etrafındaki tartışmalar sürüyor. Dün “Kürt yok” derken, bugün en fazla “Kürt sorunu yok” noktasına çevrilebilen inkarcı yaklaşım sahiplerini fazlasıyla rahatsız eden bu tartışma, hem CHP’nin, hem Türkiye’nin geleceği için son derece gereklidir. Bu bağlamda Kılıçdaroğlu’nun, Milliyet’ten Fikret Bila ve Radikal’den Murat Yetkin’in “Size yöneltilen eleştirilerden biri kurultay konuşmanızda ” Kürt “ sözcüğünü kullanmamış olmanız. Kürt demekten ve bu konuya değinmekten özellikle mi kaçındınız?” sorusuna verdiği kısa cevabı uzun uzadıya incelemek ve eleştirmek istiyorum.

“Maharetse kullanırız”

Kılıçdaroğlu söze “Kürt sözcüğünü kullanmak bir maharetse, kullanırız” diye başlamış ki son derece yadırgatıcı. Türkiye’nin başbakanı olmaya aday olan bir ismin, bu ülkenin en önemli sorununu (bir diğer deyişle “tüm sorunların anası olan sorunu” ) ve bu sorundan en fazla şikayetçi olan Kürtleri anması herhangi bir maharet gerektirmez. “Kürt” ya da “Kürtler” dersiniz, olur biter. Hele Kılıçdaroğlu gibi Tuncelili birisi için “Kürt” demekten daha kolay bir şey olamaz.

“Türk de demedim, Çerkez de demedim”

Kılıçdaroğlu’nun ikinci cümlesi “Ben Kürt demedim ama Türk de demedim, Çerkez de demedim.” Pekala onları da diyebilirdi ama onları dememiş olması, “Kürt” dememesini meşrulaştırmaz. Zira Türkiye’de yıllardır süren ve bir an önce çözülmesi gereken bir “Kürt sorunu” var. Eğer “Türk”, “Çerkez” ya da “Laz” sorunları da olsaydı onlardan da muhakkak söz etmesi gerekirdi.

“Etnik temelli siyaset”

Kılıçdaroğlu daha sonra, “Etnik kimliği ve inançları siyasetin merkezine koymayı doğru bulmuyorum” demiş. Halbuki kimse CHP Lideri’nin Kürtlerden ve Kürt sorunundan söz etmesini böyle yorumlamaz. Tam tersine bu tür bir çıkış etnik temelli siyaset yapanların oyunlarını boşa çıkarma olarak görülüp destek bulabilir.

Siyasetçinin görevi

Kılıçdaroğlu’nun tartışmaya muhtaç bir diğer cümlesi de şu: “Siyasetçinin görevi toplumun tamamının sorunlarını çözmektir.” İlk bakışta çok doğru ancak bu cümle toplumun farklı kesimlerinin farklı talep ve beklentilerini geçiştirmek için kullanılırsa -ki sık sık buna tanık oluyoruz- çok büyük bir yanlışa imza atılmış olur. Örneğin geçmişte sol harekette “kadın hakları” mücadelesi yürütmek isteyenler? “ Kurtulmak yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” gibi çok şatafatlı bir sloganla susturulurdu. Sonunda kimse kurtulamadı.



Devamı için TIKLAYINIZ.

 

Yorum:

İmtiyazla Eşitlik Mümkün mü?

Düne kadar Kılıçdaroğlu’na tam not veren, hatta kimlik politikalarına uygun stratejiler geliştirmesi halinde kendisinin CHP genel başkanlığından öteye, başbakanlığa bile aday olabileceğini savunan Çakır’ın  hayalleri, Gandi’nin kurultayda ‘Kürt’ kelimesini telaffuz etmemesi sebebiyle yıkılmış gibi duruyor. Aylardır ısrarlı bir tutumla açılımı gündemde tutmaya çalışan Çakır kendince ülkenin en büyük sorunu olarak addettiği sorunun ön plana çıkarılmamasından oldukça rahatsız.

Ülkede etnik sınıf ayırımını şiddetle kınayan Çakır’ın beklentisine Gandi’nin verdiği cevap ise paket yapar cinsten.

 “Ben Kürt demedim ama Türk de demedim, Çerkez de demedim.”

Bu cevaptan sonra beklenen Çakır’ın uzun süre ambalajından çıkamamasıdır ama benim umudum yok, haftaya mevzu gene ‘Kürt Sorunu’. Gandi ülkede hiç kimse arasında ayırım yapmadığını söylerken, Çakır bundan rahatsız olmuş olmalı ki, illa da imtiyaz peşinde. Ülkede ciddi bir adalet sorunu var bu da diğer sorunları yutar cinsten. Bu aşılmadıkça sorunlara kısmi yama yapmak daha sonra açılacak patlakları önleyemez.  

Çakır tek bir kriter benimsemiş ve oyunu ona göre veriyor ben ise buna karşı çıkıyorum. Keşke Kılıçdaroğlu Gandi felsefesinin en azından bazı kısımlarını siyasetinde benimsese de bu sayede benzerliği sırf görünüşünde kalmasa. O zaman destek kaçınılmaz olur. Önemli olan bu ülke için yararlı bir şeylerin yapılmasıysa, adın önemi yok, şahsın önemi hiç yok. Yeter ki siyasetçiler meydanları doldurup,  serbest atış yapmaktan vazgeçsinler.

Gel gelelim yararlı şeyler yapmak, bir çok tabuyu yıkmayı, köklü değişiklikler yapmayı gerektirir ki bu değişiklikler kendisiyle beraber bir çok sorunu getireceğinden, bunu yapmaya kalkışanların gerçekten çok donanımlı olması beklenir. Bu kimselerin karşılaşacağı tepkiyi Mahatma Gandi’nin güzel bir sözü açıklar durumda:

‘Önce önemsemezler, sonra gülerler, sonra kıskanırlar, en sonunda ise yenilirler!’

Kur’anda da bunu destekler nitelikte bir ifade yer alıyor:

فَاتَّخَذْتُمُوهُمْ سِخْرِيًّا حَتَّى أَنْسَوْكُمْ ذِكْرِي وَكُنْتُمْ مِنْهُمْ تَضْحَكُونَ  إِنِّي جَزَيْتُهُمُ الْيَوْمَ بِمَا صَبَرُوا أَنَّهُمْ هُمُ الْفَائِزُونَ

Siz onları alay edindiniz ta ki (alaylarınız) size zikrimi unutturdu. Ve siz, onlara hep gülüyordunuz. Sabrettiklerinden dolayı bugün onları mükafatlandırdım. Doğrusu onlar, kurtulanlardır. (Müminun 110-111)

 

Kur’an evrensellik mucizesini her daim gösteriyor. Sene 2010 ama tavırlar aynı,  tepkiler aynı. O zaman politika da aynı olmalı. Sabredilmeli ve canla başla çalışılmalı. Sonu düşünülmeden, uğruna verilenler hesap edilmeden. Takdir ve başarı Rabbimden.

 

 

 

Tayibet Erzen






Sayı: 51 | Tarih: 30.05.2010
Mahir Kaynak
Hangisi Doğru?
1136 Okunma
5 Yorum
Süleyman Karagülle
Ruşen Çakır
“Kürt” demek maharet gerektirmez
1105 Okunma
Tayibet Erzen
Mehmet Şevket Eygi
İslâm’ı Doğru Anlamak ve Yorumlamak
1030 Okunma
Emine Hocaoğlu
Mümtazer Türköne
Suruç'un hakkı
1008 Okunma
Arif Ersoy
Reşat Nuri Erol
Dünya tehlikede
985 Okunma
Ilker Ardic
Fikret Bila
CHP'de Yeni Dönem
963 Okunma
Harun Özdemir
Ahmet Hakan
Sanki ‘Erdoğan'a nereden vurulur' dersi almış gibi
933 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Altan
Baykal Komplosu, İsrail opersyonu mu?
917 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Oktay Ekşi
Hem keşke, hem ama
906 Okunma
Vahap Alma
Zülfü Livaneli
27 Mayıs’taki bayraklı çocuk
906 Okunma
Ali Bülent Dilek
Can Ataklı
Kılıçdaroğlu Kürt tuzağına çekiliyor
902 Okunma
Mesut Karaaytu
Ebubekir Sifil
İtalya Seyahati-Akp, Chp ve Fark
901 Okunma
Zafer Kafkas
Toktamış Ateş
Sosyal demokrasi ve günümüz
861 Okunma
Osman Eskicioğlu


© 2024 - Akevler