Varlığından çeşitli vesilelerle bahsedilen ama bir türlü tamamı ortaya çıkmayan görüntü ve pek azı yayınlanan ses kayıtları ile her anı kare kare yansıtan fotoğrafların izini sürdük. 2009 yılının başlarında bir kaynak, Yassıada duruşmalarına ait ses kayıtlarının kendisinde olduğu bilgisini verdi. Bu kayıtları ancak üç ay önce alabildik. Ses kayıtları, yaklaşık 300 kasetti ve kayıtların süresi de bin saati aşıyordu. Bunları dinlemek epey vaktimizi aldı. Yassıada'da kaydedilen ve 1960'ta bir bölümü radyoda yayınlanan ses kayıtlarına nihayet ulaşmıştık! Geriye, video görüntüleri ve çekilen yüzlerce fotoğraf kalmıştı. Beklediğimiz haber 20 gün önce geldi. Telefondaki ses, 2.500'e yakın fotoğrafın kendilerinde olduğunu söylüyordu. Sevincimize diyecek yoktu... Yassıada duruşmaları ile ilgili yeni ve farklı ne söylüyor? Adnan Menderes'in savunmaları nasıl engellendi? Menderes'i halkın gözünde küçük düşürmek için hakim ve savcılar, yasaları nasıl çiğnedi? Seyirciler, Menderes'i ve arkadaşlarını neden yuhalıyorlardı? Önce şunu belirtmeliyim: Yassıada duruşmalarını anlatan, duruşmaların mahkeme tutanaklarını içeren çok sayıda kitap var. Ben bu dizide başta Emine Gürsoy Naskali'nin 7 ciltlik "Yassıda Zabıtları" olmak üzere birçok eserden yararlandım. Ancak burada önemli olan hakim, savcı, sanık ve tanıkların ses kayıtlarıydı. Çünkü bugüne kadar hakim ve savcının, sanıklara kaba, sert ve alaycı tutumundan bahsediliyor; ancak bu konuda yeterli deliller sunulamıyordu. Biz, ses kayıtlarını ilk dinlediğimizde hakim ve savcının üslubu karşısında şaşkına döndük. Hukuk adamlarının söz ve tavırları, insanın tüylerini ürpertecek nitelikteydi. İşte bu dizi, Celal Bayar, Adnan Menderes ve arkadaşlarının ölüm cezasına çaptırılacaklarını bile bile yaptıkları savunmaların ses kayıtlarını dinlemek, fotoğraflarını görmek, filmlerini izlemek o günleri daha iyi analiz etmek için tarihî bir fırsat! Bu belgeleri dinleyip izledikten sonra Türk tarihinin en utanç verici olaylarının yaşandığı 27 Mayıs'ı ve Yassıda gerçeğini daha iyi anlamak mümkün olacaktır. Bütün bu görüntü ve ses kayıtlarının önemli bir kısmını internetten www.zaman.com.tr adresinde bulabilirsiniz. Yassıada duruşmalarında kötü şartlardan, Menderes ve arkadaşlarının maruz kaldığı çirkin muameleden bahsedilegelmişti. Yassıada'da tutuklu bulunan sanıkların bir yıla yakın bir süre orada neler yaşadıkları merak ediliyordu. İşte bu görüntü ve fotoğraflar, sizi o yıllara götürecek. Celal Bayar, Adnan Menderes ve arkadaşlarının daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış görüntü, ses kayıtları ve fotoğraflarıyla tarihe tanıklık edecek; Türkiye'nin demokrasi şehitlerinin son günlerine tanık olacaksınız. Bunlar, darbenin toplum vicdanında açtığı yaraları anlatmaya yetecektir. İnönü: Büyük bir iş yaptınız, emrinizdeyim 27 Mayıs sabahı, İnönü'nün evinin önü bayram yeri gibiydi. Sokağa çıkma yasağına rağmen CHP'liler orada toplanmıştı. Radyoda bildiriyi okuyan Türkeş de İnönü'nün yanına gelerek elini öptü. İhtilalden hemen sonra Ankara'ya gelen MBK Başkanı Cemal Gürsel'in yaptığı ilk işlerden biri de İnönü'yü arayıp emirlerinin olup olmadığını sormaktı. İnönü'nün cevabı ise şaşırtıcıydı: "Asıl ben sizin emrinizdeyim..." -27 Mayıs 1960 Cuma sabahı, saat üç. Radyo spikerinin ifadesiyle önce İstanbul Radyosu ilk 'müjdeyi'(!) verdi. Sıra Ankara Radyosu'ndaydı. Albay Alparslan Türkeş, kalın ve tok sesiyle ihtilal haberini Türkiye'ye duyuruyordu: "Sevgili vatandaşlar. ...TSK, memleketin idaresini eline almıştır..." |