24.06.2009
İRAN halkı çağdaşlaşmak istiyor, çırpınıyor, yırtınıyor, sokaklara dökülmüş çığlık atıyor...
Türkiye yobazlaşıyor...
(........)
Seçim sonuçlarına bakılırsa elbet orada da çoğunluk ilkel-çağdışı yaşamdan mutlu... Sorgulamadan-düşünmeden, zihin yormadan, aklı ve medeniyeti ret ederek mollaların peşine takılmış gidiyor...
Ama İranlı aydınlar buna razı değil...
*
Türkiye ise kendi aydınlarının ihaneti ile İranlaşıyor, bir kez olsun dönüp bakın...
Televizyonlarda-gazetelerde yedi yıldır dincileşme sürecini toplumun gözünden gizleyen, örten... Tam tersine o sürece yol açıp destek verenler kimlerdi?...
Türk aydınları...
Dincileşme hareketinin lideri Tayyip Erdoğan'a şirin gözükmek için yarışanlar... Kimin Cumhurbaşkanı olduğu artık iyice anlaşılan Abdullah Gül'ün sofrasına koşanlar...
Tarikat kökenli iktidar sözcülerine köşe açanlar...
Cemaat kültürünü için için, yavaş yavaş, güya belli etmeden topluma içirenler...
Özel sohbetlerde “Türkiye kötü günlere gidiyor” deyip, ama ekranlarda ya da gazete sayfalarında “İyi şeyler de oluyor...” diye başlayıp, iktidara yalakalık yapanlar...
Tüm AKP grup toplantılarını canlı veren, ama cumhuriyet mitinglerini görmezlikten gelenler...
Kimdi bunlar?...
Türk aydınları...
*
Zengin aydınlar, üç kuruşluk çıkarları için cumhuriyet kültürünün silinip yerine ılımlı İslam'ın konulmasına göz yumuyorlar...
Akademisyenler, bir unvan, bir ikbal için...
Bürokratlar bir masa...
Siyasetçiler bir koltuk uğruna...
Eski solcular, yorumcular, köşe yazarları, editörler, kimi sivil toplum önderleri, ya korkularından, ya yalakalıklarından...
Böyle oldu sonuçta...
İran aydınları dahi sokaklara dökülmüş çağdaşlığın kapısını ararken, Türkiye'yi çağdışına savurdu:
Aydınların ihaneti...
Yorum:El-insaf!...
Yazıyı mı yorumlasam, yoksa coşmuş yazarımızı mı?
Her paragrafı birilerine ya da bir yerlere doğru hakaret dolu…
Ben diyeyim siz sayın…
- Yırtınan İranlılar,
- Yobazlaşan Türkiye,
- İlkel-çağdışı yaşamdan mutlu İranlılar,
- Sorgulamadan-düşünmeden, zihin yormadan, aklı ve medeniyeti ret ederek mollaların peşine takılan İranlılar,
- Dincileşme hareketinin lideri Erdoğan,
- Kimin Cumhurbaşkanı olduğu artık iyice anlaşılan Abdullah Gül,
- Cumhuriyet kültürünün silinip yerine ılımlı İslam'ın konulmasına göz yuman zengin aydınlar,
- Korkak ve yalaka bir yığın bir insan…
Ne diyeyim, bilemedim. El-insaf, bu neye ve kime düşmanlıktır?
Komşusuna, Ülkesine, Başbakanına, Cumhurbaşkanına, -işine gelmeyen- aydınlara saldırmak…Braveheart???
Üstelik bu İran, henüz sonuçlandıramadığı teknolojik uğraşları ile Amerika ve İsraili tedirgin ve rahatsız ediyor ama ne hikmetse Sayın Coşkun’a göre medeniyetten uzak.
Gazetesinin müdürüne veya patronuna kızdığında en azından bu kadar cesur olabilir mi? bilinmez ama Ülkesinin Başkanlarına bu kadar etik dışı saldırabilmesi…pes…
Cumhuriyet Kültürü ile İslam’ı karşı karşıya getirmek, bir de yumuşatarak… ılımlılık ne demekse…
Bir şey daha, benim şerefli tarihimde binlerce ulu şahsiyet var. Biri Fatih Sultan Mehmet Hazretleri. Ve fakat onu yetiştiren Öğretmeni kim? -Molla Gürani Hazretleri. Biri Sayın Coşkun’un kulağına fısldamalı: Molla kelimesinin öyle hakaret için kullanılacak bir sıfat olmadığını…
Kendisi gibi düşünenler vatanperver aydınlar, düşünmeyenler hain aydınlar…
Sonunda kendisi gibi düşünmeyen diğer aydınlar oldu mu yalaka…
Sormazlar mı adama bunların dışında kalanlar, kimlerin- hangi mihrakların yalakası diye…
El-Edeb Yahu…