Yakarım Roma’yı da yakarım tavrıyla çağdaş Neron olarak ortalıkta arzı endam eden Başkan Trump gerçekten pragmatizmin ötesinde oportünizmin tüm gereklerini yerine getirmekten geri durmuyor.
İşin aslı yeni dünya devi ve lideri olma arzusundaki Vladimir Putin oyun üstüne oyun kurma peşinde.Ancak bu oyunu kurma yeteneği o kadar üst düzeyde ki bizim memleket evladını da oyuna dahil etme becerisini gösterdi.Hatta o kadar ki iman ehli kardeşlerimiz bile bu yeni dünya kahramanı Putin’i ayakta alkışlamakta bir beis görmüyor.Üstelik Bolşevik ihtilali sayesinde emperyalistlerin İstanbul’un işgalinden sonra Ruslara olan devrinden kurtulduğumuz halde.Yetmiş yıldır kendimize ait olan ayaklarımızı bir türlü göremeyip hep birilerinin bastonuna ihtiyaç duymaktan artık gına geldi.
Her ne ise ilk baştan beri bir Siyonist proje olarak gördüğüm Trump’ın şimdilerde ABD istihbaratı tarafından aynı zamanda bir Rus ortaklığı olduğu da ortaya çıkarıldı ve servis edildi.Aslına bakarsanız tüm bu olaylar Rusya’nın birileri ile beraber yeni dünya tanziminin bir parçası olarak uygulamaya sokulduğunun apaçık göstergesi.
İsrail çatışmaktan yorulmamış bir devlet,belki de halen varlığını buna borçlu.Öte yandan Bay Trump’un seçim vaadine koyduğu yirmi yıllık ABD stoku olan Kudüs’ü tanıma ilanı bu coğrafyada ve diğer etkin devletlerde can simidi gibi oldu.Ne kadar sıkışan proje ve uygulayıcısı varsa bunun tadını dibine kadar çıkaracak.
Benim merak ettiğim kaybedecek o kadar şeyi olan Trump’un bu işlere neden kalkıştığı.Belki de üçüncü dünya savaşı başlıyor da bize cambaza bak diyorlar.
Yetmiş senedir bağımsız varlığını gösteren bir İsrail’e Kudüs başkentini çok görmeyin.Asıl namus davası olması gereken bu oluşumun orada kurulduğu zaman kimler neyi ne kadar feda edip namusunun peşine koştu,buna bakmak lazım.
Dediğim gibi sıkışan bazı devletler bu ortaklığı pek sevmişe benziyor.Bir miktar Filistin’li müslümanın kanının akıtılması neticesinde bu bölge özeli ve dünya genelinde hangi pazarlıkların sıkıştığını ilerleyen zamanda göreceğiz.
ABD’nin bir nefret unsuru olarak dünyanın bu bölgesinden ve genelinden özellikle Bosna ve Afganistan savaşlarından sonra kazandığı sempatiyi kaybetme riskini göze alması olayın çok daha büyük bir zemininin olduğunu bize gösteriyor.Küçük bir soru ile yazıma son vereyim,bu sıralar İngiltere’nin neler ile meşgul olduğunu bilen var mı?