İçinde yaşadığım ve yaş olarak da kemalatın ortasına geldiğim bu dönem benim için zor soruların cevapsız kaldığı zaman dilimi oldu.Her konuda yazan ve çizenlerin yekunu bir konuyu gerçekten atlıyor.Entellektüel doyum.
Her şeyimizi özellikle siyasetin emrine verdiğimiz için tarafgirlik ve muhalefet pencerelerinden bakmak adına biriktirdiklerimizi harcar olduk.Özellikle 80 öncesi dönemin ki”bu cumhuriyetin evvelini ve az sonrasını da içine alır” kazanımları hızla tükeniyor.Dindar kesim sermayeyi çoktan kediye yükledi.
Şimdilerde benim gibi inan veya yaşa tartışması ,gücün ve iktidarın paylaşılamaz olması sebebi ile sanat,bilim ve kültür alanından koparak gerçek manada ham softa zihniyeti doğurdu.Seküler düşünen ve yaşayanlar eyyamın içinde gönül ve dili susturup zihni melekelerini kaçmak üzerine kodluyorlar.
Son dönemin içinden Nazım Hikmet,Cemil Meriç ,Sezai Karakoç,Cahit Zarifoğlu ila ahir çıkarmak mümkün mü?Şerif Mardin rahmeti Rahmana kavuştu artık bu konulara kafa yoracak adam da kalmadı.Elde bir Nilüfer Göle hanımefendi kaldı o da muhafazakar kesimin temsilcisi değil.
Mevcut halimize düşünce dünyasının belki de hiçbir kesiminden kafa yoran kalmadı.Artık model üretemediğimiz gibi mevcut modellere de uyum sağlayamıyoruz.Şimdi bu insan ve zihniyet savurganlığı döneminde akademi dahil bütün kesimlerden eskilerin münevver dediği şimdilerde entelektüel dediğimiz çağ ve çığır açacak insanların yokluğu çölde serap görmemizi bile sağlamıyor.
Günlük tükettiğimiz hayat siyaset,diplomasi ve ekonomi alanında da meyvelerini vermeye başladı.Yüz akımız diyeceğimiz birkaç isim var ama onlarda dışarıda aydınlık yüzümüz lakin içeride kavgalı damarımız oldular.
O çok peşinde koştuğumuz fakat bir türlü ulaşamadığımız bilim her attığımız adımda bizden uzaklaşırken onu yakalayacağımız kültür alanlarını doğayı tahrif ettiğimiz gibi alt üst ediyoruz.Lütfen insanları biraz rahat bırakın da düşünebilsinler,üretebilsinler.
Hazır zamanın ve geleceğin bize vaat ettikleri azaldıkça beklenti eşiğimiz düşüyor.Üzerimize giydiğimiz umutsuzluk hali doğan güneşi bile karatabiliyor.Biliyorum eleştirilerim belki çok sert belki de umutsuzca gelebilir ama yazan çizen ve konuşanları takip edince benim için bu sonuç çıkıyor.