‘AK Parti her gün uçuruma doğru gitmektedir’
KUR’AN VE İLİM çalışmalarımız her şeye yani bütün günlük, haftalık, aylık, yıllık meşgalelere rağmen, 911 haftadan beri devam ediyor; 911. Seminerimizi de yaptık ve yine önemli konular tevafuk etti, elhamdülillah. Bu mütevazı köşenin müsaadesi nisbetinde yani az ve öz bir kısmını paylaşabiliriz; İsra Suresi’nin 76-80. ayetleri üzerinde durduk, geçen hafta...
İsra Suresi 76. ayetin meali ile başlayalım:
“Ve yine onlar, seni yurdundan çıkarmak için nerdeyse dünyayı başına dar getirecekler. O takdirde, senin ardından kendileri de fazla kalamazlar.” (DİB Meali)
‘Sermaye’nin bugün yapmak istediği işte budur. İlminle, imanınla, servetinle veya mevkiinle halkı çevrene toplayabiliyor ve onlara söz geçirebiliyorsan, seni yanlarına alır, senin aracılığınla onları istismar eder. Bugün dünyada hep bu yapılmaktadır. Baktılar ki seni kullanamıyorlar, o zaman cephe alır ve seni yurdundan uzaklaştırırlar...
Korkuturlar; onların dediğini yapmazsan başın derde girecektir. Düşünürler ve senin korkman için oyunlar oluştururlar. Bizzat kendileri korkutmazlar, başkalarını size saldırtırlar. Sonra seni korurlar.
Bu oyunu yakın tarihte sosyalizm ve kapitalizm ile oynadılar. Gizli istihbarat örgütleri kurdular. İki tarafı da Sermaye finanse ediyordu. Taraflar görünürde birbirlerine karşı çatışmak üzere hazırlanmıştı, gerçekte ise iki taraf da halkı korkutmak için örgütlenmişti. İstemediklerine karşı istihbarat aracılığıyla medyada uydurma haberler yayınlatırlar. Sermaye’nin emrindeki medya tarafları çatıştırır ve iki tarafı da yok eder.
Sovyetler Birliği Son Başkanı Gorbaçov bu oyunu bozdu...’
*
‘Yöneticiler doğru söyleyenlerden hoşlanmazlar. Önce sizlere dayanarak iktidar olurlar. İktidar olduktan sonra artık size ihtiyaçları kalmamış sanırlar ve sizi uzaklaştırmak için birtakım hileler ve tuzaklar kurarlar.
Bülent Ecevit 1970’lerdeki MSP döneminde bizim desteğimizle başbakan oldu. Sonra bizi ayak bağı kabul etti ve koalisyonu bozdu. Biraz sonra kendisi de gitti...
AK Parti başlangıçta Millî Görüş ve Akevler kadrosu ile oluştu. On sene birlikte çalıştılar. Belki de bugünkü dünyanın en başarılı iktidarı oldular. Akevler’den hepsi uzak durdular. Sonra onları teker teker uzaklaştırdı. F. Gülen ile birlikte Sermaye’nin emrine girdi. Şimdi onlarla boğuşuyor. Ben yazdığım iki yazıda kurucu kadronun dağılmaması gerektiğini yazdım, isimlerini bir bir saydım. Bugün o kadrodan sadece Erdoğan partide söz sahibi. Hatalı gidiyorsunuz, artık bizim çalışmalarımızdan yararlanın dedim, son seçimde sadece iki çalışma arkadaşımızın ismini vererek bunları milletvekili yapın dedim. Kulak vermediler.
AK Partİ şİmdİ her gün uçuruma doğru gİtmektedİr.
PKK ile uzlaşma düşmanlığa dönüştü. Gülen’e yakınlık çatışmaya dönüştü. Avrupa Birliği’ne yaklaşma sevinçleri şimdi çıkmaz sokak oldu. Avrupa’nın işçiye ihtiyacı vardı, Türkleri onun için işçi olarak aldı, o sayede eski durumuna ulaştı. Artık ihtiyacının olmadığını sanıyor. İki taraf da Sermaye’nİn tuzağına geliyor. Gereksiz yere sorunlar oluşuyor...’
*
‘Sermaye, Birinci ve İkinci Cihan Savaşları sonunda, kendisine tetikçilik yapsın diye Cumhuriyet’in kurulmasını destekledi. Türkiye verdiği sözlerin hepsini tuttu. İnkılapları yaptı. Ama sonuç alamadı. Türkiye Müslüman kaldı.
Sermaye şİmdİ ne yapmak İstİyor?
Anadolu’yu parçalayıp dünyaya bölüştürmek istiyor, gelin bu ülkeyi yıkalım ve bunları yurtlarından (Türkiye’den) çıkaralım diyor. Bunun için Suriye’yi seçiyor. Rusya’ya, Çin’e, Avrupa devletlerine ve ABD’ye Ortadoğu’da paylar ayırıyor. Savaş kapıda, zil çalıyor...’
(Devamı var)