Düşünmeye ve değerlendirmeye devam ediyoruz
Önceki yazıda “Düşünelİm; gelişmeleri böyle de değerlendirelim” dedik, aynı minval üzere değerlendirmelerimize devam edelim; faydalı olması dua ve dileklerimizle…
‘Kapİtalİst faİzlİ sİstemde her yıl FAİZ kadar yeni nakit çıkarma zorunluluğu vardır. Böylece herkes iş bulur ve dünyada tam istihdam sağlanır. Faizli işçilik sisteminde tam istihdam sağlandığında işçi bulunmadığı için yeni dolar çıkarılmaz ve ekonomi tıkanır. Bu krizi aşmak için Sermaye, üçüncü dünya savaşını çıkarma usulünü getirmiştir. Silah fabrikaları çalışır, silah üretir, böylece faizli sistem geçici nefes alır. Sonra o bombalarla yeryüzü harabeye çevrilir. Ölenler ölür. Sermaye yeniden “faizli kredi” vermeye devam eder.
Bir başka sebep de şudur: Barış dünyasında ülkeler zenginleşir, devletler güçlenir, Sermaye’yi dinlemez olurlar. Savaş devletleri geriletir, ülkeler yeniden sefalete döner.
Böyle bir savaşın başarıya ulaşması için İslam âleminin bölünmesi gerekir.
Bu da İran ile Türkiye’nin savaşı başlatması ile olur.
İşte bunu başarılması için çalışılıyor...
Trump şimdi başka bir şey deniyor. Mısır’ın Cumhurbaşkanı ile görüştü, İslâm âlemini bölmek için çalışıyor. Başarı şansı?! Rusya ile ABD’yi barıştırmaya çalışıyor. Çin ile arasını açmıyor. Hâsılı, üçüncü dünya savaşını çıkarma hazırlığı henüz başarıya doğru gitmemiştir.
Üçüncü dünya savaşının çıkıp çıkmayacağını ‘Evet’ ‘Hayır’ oylaması belirleyecektir.
‘Evet’ çıkarsa: Sermaye parası ile halkı istediği yöne götürebiliyor demektir. Erdoğan gidecektir demektir. İran’la savaş başlayacaktır demektir. Sonuç korkunç olur. İran ve Türkiye’de insan kalmayacak, İslâm’sız bir dünya kurulacak demektir. Devletler Sermaye’nin emrine girmiştir, insanlık harap olmuştur, dünyanın yeniden imarına başlanacaktır demektir.
‘Hayır’ çıkarsa: Türk halkı Sermaye’ye dersini verecektir. Erdoğan yerinde kalacaktır. İran, Türkiye, Rusya ve Çin el ele verip üçüncü dünya savaşını önleyecektir. Avrupa Birliği de bunlara katılacak ve tek başına kalan Sermaye yenilecektir. Üçüncü dünya savaşı büyük ihtimalle çıkmayacak, çıksa bile kısa zamanda ABD’nin yıkılması ile sonuçlanacaktır.
SONUÇ: 16 Nisan’da “Evet” çıkmasının sonuçları bizi çok korkutuyor. Bununla beraber Kur’an’a ve müspet ilme inanıyoruz. Allah nurunu tamamlayacak ve “Adil Düzen” gelecektir. Harabeye çevirdiği dünyada Sermaye asla sağ kalamayacaktır.’ Bugün bu kadar!
***
Bir de “16 Nisan Başkanlık Referandumu Tahmini” çalışması dikkatimi çekti; Kasım 2016’dan günümüze kadar olan anketlere göre seçim gününe bir projeksiyon…
Kümede Andy-AR, A&G, IVEM, KHAS, SONAR, Optimar, Metropoll, Konsensus, MAK, Gezici, CHP, Themis, Net, AKAM, Tusiar, Politics’ten anketler bulunuyor.
‘Kararsızlar’ın sayısı, Ekim 2016’ya göre artmış durumda. ‘Hayır’ oylarında pek bir değişiklik yok. 17 Kasım’da %41.52 olan oran, 16 Nisan günü %42.21’e yükselecek gibi gözükse de, 137 gün için çok az bir değişiklik var. ‘Evet’ oyları düşme trendinde, %46’dan %42’ye gerilemiş görünüyor. Tahminim, ‘Evet’ demeyi düşünenlerin bir kısmı kararsız durumuna geçtiler şu an için. Seçim gününe yaklaştıkça, ‘Evet’ oylarındaki standart sapmanın yükselmesi de bu tezimi destekliyor. ‘Hayır’ oylarının standart sapması düşük. Daha kemikleşmiş bir oy oranı var. Dişe diş bir rekabet var. ‘Evet-Hayır’ oyları şu an kafa kafaya ve ikisi de %42 civarında. Kazananı ‘kararsızlar’ belirleyecek. Ancak iki tarafın kampanyası da, kararsızları çekmek yerine, kararsızların artmasına neden oluyor.
Kararsızların kafasını netleştirecek bir söyleme iki taraf da kavuşmuş gözükmüyor. Ancak bu durum ‘Hayır’ lehine. ‘Evet’in kazanması için, ‘Evet’ kanadının mutlaka bir hamle yapması ve kararsızları geri kazanması gerekiyor. Gerekli hamleyi yapıp yapamadığını, önümüzdeki günlerde gelecek 4-5 anketten sonra anlayabiliriz. ‘Hayır’ın kazanması için kendi mevcut durumunu koruyup, ‘Evet’ten kararsızlara geçişleri arttırması gerekiyor.
Nisan ayı anketlerinin sayısı artınca, sadece Nisan ayının sonuçlarını kullanarak, ona uygun bir regresyon yapıp, finale yakın trendi inceleyen bir makaleyi daha bulacaksınız.