“Adİl Düzen” Erbakan’ın bize emanetidir
“ERBAKAN VE ADİL DÜZEN” ESAM Ankara Konferansı’nı, Ahmet Yavuz arkadaşımızın haberi üzerinden, iki yazı ile toparlamakta olduğumu önceki yazıda hatırlatmıştım. Konferans öncesinde Ahmet Yavuz ile ERBAKAN Hocamız merkezli uzunca bir sohbet yaptık… Erbakan Hocam ile kırk yıl boyunca yaşadıklarımı hatıra anekdotlarla anlattım… Ahmet Yavuz, hemen konferans sonrasında 19 sayfa not tuttuğunu söyledi; bu notlardan hazırladığı konferans haberini Millî Gazete’de okumuşsunuzdur… Millî Gazete’de haberini okuduktan sonra Ahmet arkadaşımızı aradım ve teşekkür ettim; haberi hazırlamak için üç saat notlar üzerinde çalıştığını söyledi… Prof. Dr. Sabri Tekir arkadaşımızın anlattıklarını, Ahmet Yavuz’un anlatımıyla önceki yazıda okudunuz; bugün de bendenizin anlattıklarından yaptığı emek mahsulü özgün özete bakalım…
***
Reşat Nuri Erol: ESAM, ADİL DÜZEN ÇALIŞMALARINA ÖNCÜ OLSUN!
Konuşmasına Erbakan Hoca’nın ruhuna Fatiha okutarak başlayan Adil Düzen araştırmacılarından, iktisatçı-yazar Reşat Nuri Erol, Erbakan Hoca’nın (Kur’an tabiriyle) bu milletin “hadi”si, yani hidayet ve hayır yolunu göstereni olduğunu belirterek, “Gümüş Motor, dört dörtlük bir Adil Düzen uygulamasıdır.” dedi. Reşat Nuri Erol, “Millî Görüş bir beden ise bunun beyni ESAM’dır. 1970’te kurulan MNP (1970) ve MSP’den (1972) önce ESAM (1969) kurulmuştur. Bu camia önce düşünmeye ve bir şeyler üretmeye, sonra kurumlarını oluşturmaya başladı. Bugün kırk tane MİLKO’muz var ise bunun beyni, başı, düşünce ve fikir üretme merkezi ESAM’dır diye düşünüyorum. Bu toplantımız da hayırlı bir başlangıç olsun. Adİl Düzen çalışmalarına kaldığı yerden yeniden başlanmalı.” diye konuştu.
***
BÜTÜN DERDİMİZ, İSLAM’I ASRIN İDRAKİNE SÖYLETMEK!
“Sorunları çözmek için ne yapmalı? M. Akif’in ifadesiyle “Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı, bu asırda doğusuyla batısıyla insanlığın ilmi olarak ulaştığı seviye olan asrın idrakine, İslam’ı söyletmek. İşte bütün derdimiz budur. Osmanlı’nın sembolü çınar ağacı ise bizim de Millî Görüş ağacının ilk meyvesi Adil Düzen’dir. Bu meyveyi şimdi değerlendirmemiz lazım. Bu bir markadır. Cumhuriyet tarihinde hiçbir partinin böyle bir markası olmamıştır. Refah döneminden itibaren bizim partilerimizin markasıydı. Ama şimdi Saadet (SP) döneminde pek bu markayı kullanmıyoruz. Neden kullanmıyoruz?” diye soran Adil Düzen araştırmacılarından Arap dili ve iktisat uzmanı Reşat Nuri Erol, “Erbakan Hoca, 54. Hükümet döneminde yaptıklarına ‘Bu Adil Düzen’in kokusu’ dedi. Şimdi aslını, meyvenin kendisini getireceğiz. Biz buyuz, Adil Düzen bu, Erbakan bu. Şu anda dünyada da dinî, ilmî, siyasî, iktisadî, siyasî alanlarda sosyal bir tufan var. Bizim Adil Düzen gemisini inşa etmemiz lazım. Adil Düzen gemisini inşa etmeyenler helak olacaktır.” yorumunda bulundu.
***
ADİL DÜZEN KURMAK TÜRKİYE VE MİLLÎ GÖRÜŞÇÜLERİN GÖREVİ
“Yeni medeniyet kurulacak. Yeni sistemi kurmak için her iki medeniyeti iyi bilmek lazım. Biri İslam medeniyeti, diğeri 500 yıllık Batı medeniyeti. Bu iki medeniyetten sentez yapıp yeni bir medeniyet kurmak lazım. Adil Düzen ile ilgili İslâmî literatür sadece Türkçede var. Bu görev Türkiye’nin. Bu görev Türkiye’deki Müslümanların, Müslümanlar içinde de Millî Görüşçülerindir.” diyen Reşat Nuri Erol, “Bizi bir kişi dinledi, bir kişi anladı, bir kişi o zekâ ve derin bakışıyla anladığını kavradı ve bir kişi bütün dünyaya anlattı, Erbakan!” şeklinde konuştu. Suudi Arabistan’da Prof. Murat Özer’in evinde toplandıklarını anlatan Nuri Erol, “Erbakan, değme âlimleri, hocaları, tarikat şeyhlerini kenarda bırakacak İslami sohbet yapıyordu. Biz işte bu Erbakan’ı konuşuyoruz. Erbakan’ın bize emaneti Adil Düzen’dir.”
Meraklısına not: http://www.milligazete.com.tr/baskanlik_denge_ve_kontrol_duzeni_olmali/454363