Süleyman Karagülle
Derin Sansürlü 'Sansürsüz' Program
16.07.2011
5509 Okunma, 0 Yorum

Haber Türk’te Yiğit Bulut’un 4 Temmuz Pazartesi günkü “Sansürsüz” programını izledim. Önce konu hakkındaki görüşlerimi sizlere sunmak isterim. Konuşmacılar anlatırken doğru şeyler söylüyorlar, sansürsüz konuştuklarını iddia ediyorlardı; ne var ki olayları hep sansürlü anlatıyorlardı. Konuşmacıların açık yanlışlarını dört maddede özetleyeceğim.

*

1- Cumhuriyet yönetiminde Mustafa Kemal’in ilk 15 yılında uygulama yapıldı. Sonra kadrosu tasfiye edildi. Ondan sonra Cumhuriyet ilkelerinden sapıldı. Tamamen hatalı bir anlatıştır. Mustafa Kemal ve arkadaşları Türkiye devleti için ne yapılması gerektiğini biliyorlardı. Ne var ki o günkü iç ve dış şartlarda en iyisini yapıyorlardı. Mustafa Kemal’in en yakın destekçisi İsmet Paşa olmuştur, Mareşal Fevzi Çakmak olmuştur. Mustafa Kemal son senelerde İnönü’yü devre dışı bırakmış, Celal Bayar’la işleri yürütmeye başlamıştı. İkinci Cihan Savaşı’nın yaklaşması nedeniyle Mareşal farklı hareket etmiş ve Celal Bayar’ı değil İsmet İnönü’yü başa getirmiş, Kazım Karabekir’i de Meclis Başkanı yaparak, İstiklâl Savaşı kadrosu ile İkinci Cihan Savaşı dönemini yürütmüşledir. Yani, İstiklâl Savaşı Lozan’ı ve inkılapları yapan bilinçli asker kadro yönetime yeniden el koymuştur. Bu kadro İkici Cihan Savaşı’na Türkiye’yi sokmamış, sonunda da Batı bloğunda yer almış, Türkiye’ye demokrasiyi getirmiştir. Halk Demokrat Parti’yi iktidar ederek tekrar eski İnönü yerine Celal Bayar onun yerini almıştır. Adnan Menderes Celal Bayar’a karşı direnip Türkiye’yi yeniden Kemalizm çizgisine getirmeye başlayınca, sermaye Adnan Menderes’i, Hasan Polatkan’ı ve Fatin Rüştü Zorlu’yu astırarak İnönü kadrosunu tamamen tasfiye etmek istemiştir. Ne var ki askerler duruma el koydular ve İnönü çizgisinde yeni anayasa getirerek çok partili dönemi getirdiler. İnönü’nün isabetli kararlarıyla askeri yönetim gelmemiş, darbe müdahaleye dönüşmüştür. Mustafa Kemal hâlâ tanrı gibi kutsanarak sansürlü hareket edilmiştir. Mustafa Kemal Türkiye Devleti’nin kurucusudur. Devleti çok sağlam temeller üzerine oturtmuştur. Celal Bayar denemesi başarılı olmamıştır. Mustafa Kemal’in başlattığı ve istediği devlet modelini sonra yine onun yakın arkadaşları yürütmüşlerdir. Askerler müdahale ederek Cumhuriyeti dinsizleştirme ve ahlaksızlaştırma istikametine götürmekten alıkoymuşlar, Kenan Evren buna son noktayı koymuştur.

*

2- Sansür edilen başka bir husus da lâiklik hakkında olmuştur. Lozan anlaşmasında Türkiye’ye gizli maddeler kabul ettirilmiştir. Cumhuriyetin ilanı, saltanatın kaldırılması,  ahkamı şer’iyenin lağvı, tarikatların kapanması, medreselerin kapanması. Ondan sonra Lozan’ı askıya almışlar, bunları yapmaya başlayınca imzalamışlardır. Bu hususu ben onlardan öğrendim. Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurarken devleti bir İslâm devleti olarak kurmuştur.

  1. Önce İstiklâl Savaşı başlatılırken Türk milletinin karşısına saltanatı ve İslâmiyet’i kurtarma şeklinde ortaya çıkmıştır. Tüm açılışları dinî merasimlerle yapmıştır. Anadolu halkını da ikiye ayırmıştır; müslimler ve gayri müslimler. Müslimler cepheye koşmuşlar, gayri müslimlerin çoğu karşı cephede yer almışlardır. İstiklâl Savaşı bir Türk-Yunan değil, İslâm-Hıristiyanlık savaşı şeklinde geçmiştir.
  2. Lozan’da masaya oturulduğu zaman, Türk-Yunan değil, tüm dünya ve İslâm âlemini temsil eden Türkiye olarak oturmuştur. İslâm âleminden kimse oraya gelmemiştir. Oysa ABD ve Japonya bile bizim karşımızda yer almıştır. Tüm müzakereler İslâm ve Hıristiyanlık üzerine geçmiştir. Türkiye’ye gizli maddelerle İslâm âlemini dinsizleştirme görevi verilmiş, Mustafa Kemal de bunu sadece inkılap maddeleri ile kabul etmiştir.
  3. Mübadele maddesinde Yunan ve Türk değil, müslim ve gayri müslim esas alınmıştır. Selçuklulardan beri başlayan Anadolu’yu İslâmlaştırma hareketi Mustafa Kemal tarafından tamamlanmıştır. Yahudilerin de işine geldiği için inkılapları kabul eden Türkiye büyük adım atmıştır. Bugün Türkiye eğer % 99 Müslüman ise, bu Mustafa Kemal’in ve arkadaşlarının dünyaya oynadığı siyasi oyun sonucudur.
  4. Mustafa Kemal Türkiye’nin nüfusunu artırmayı hedeflemiş, her gelen müslimi sen Türksün diye kabul etmiştir. Türkiye böylece Türk ırkının bir memleketi değil, Türkiye’deki Müslümanların memleketi hâline gelmiştir. O halkların çoğu Türkçeyi Türkiye’de öğrendiler. Mustafa Kemal Türk ulusçuluğunu dört esasa dayandırmıştır: 1) Coğrafi birlik, Anadolulu olmak, Türk vatandaşı olmak, 2) Türkçe konuşmak, 3) Müslüman olmak, 4) ‘Ben Türküm’ demek. Bunu müslüman halkına zorla dedirtmiştir. Gayrimüslimleri zorlamamış, aksine Lozan’da onlara azınlık haklarını tanıyarak dışlamış, sadece vatandaşlık bakımından Türk demiştir.
  5. Mustafa Kemal bununla yetinmemiş, Türk halkını kendi diliyle İslâmiyet’e götürmek için en muteber ve samimi İslâm âlimlerine Türkçe’ye tercüme seferberliğini başlatmış ve Muhammed Yazır gibi dünya çapındaki âlimlere tefsirler yazdırmıştır. İstiklâl Marşımız hâlâ resmî marşımızdır. Anayasamızın  değişmez maddeleri arasındadır: Hakkıdır Hakka tapan milletimin istiklâl… Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, benim yurdumun üstünde ebedi inlemeli... Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar... Bu mısralar hep marşımızdır. Kedisi de onuncu yıl nutkunda demiştir ki; “Muasır medeniyetin fevkine çıkacağız. Elimizde tuttuğumuz meşale müsbet ilimdir.” Müsbet ilim meşalesi Kur’an’ın getirdiği meşaledir. O halde bu konular derin sansür içinde kalmıştır.

*

3- Demokrat Parti’de Menderes ekibi bertaraf edilmiş ve Türkiye’nin askerler tarafından dinsizliğe götürüleceği sanılmıştı. Ben Demokrat Partili olmadığım halde (Millet Partisi’ne oy vermiştim), beni kamu görevinden uzaklaştırdılar. Askerler bana görev verdiler, İzmir Hava Eğitim Komutanlığı’nda elektrik kontrol mühendisi olarak çalışmaya başladım. İzmir’de, İkinci Meclis’in Kilis Milletvekili Remzi Güres ve arkadaşları, Hasan Basri Çantay’ın Kur’an tercümesini toplanarak okuyorlardı. Ben de onlara katıldım. Remzi Güres şunu söylüyordu: CHP ile DP arasında fark yoktur... Bir ortaklıkta çalışarak İslâm düzenini hazırlamak, cumhurbaşkanı olmaktan önemlidir… diyordu. Bu arada Risale-i Nur şakirtlerinden Mustafa Birlik medresesine devam ediyor, onlara manevi destek veriyordum... Sonra Yaşar Tunagür İzmir’e görevli olarak geldi, Fethullah Gülen de geldi...

Bu arada iki üç sene birlikte çalıştıktan sonra Nur Evleri kuracaktık ama F. Gülen’e vakıf vaad ettiler ve bizden uzaklaştırdılar. Ben de usulde anlaşamadığım için Güres ekolünden ayrıldım ama dostluklarımız bozulmadı. Biz Abdullah Gül’ün dayıları Ahmet Tahir Satoğlu ve Nazif Satoğlu ile Akevler’i kurduk. Siyasette Erbakan’ı desteklemeye karar verdik. Erbakan’ın bağımsız adaylığını Akevler sağlamıştır.

Hâsılı, bugünkü Türkiye’nin bu duruma gelmesi İzmir’de planlanmıştır...

Fethullah, Erbakan, Satoğlu ile birlikte fikir birliği içinde çalışmaya başladık...

  1. Birinci prensibimiz şudur. İslâmiyet’te illegal çalışma yoktur. Ya mevcut olduğun düzene sadık olursun ya da o ülkeyi terk edersin. Böylece Müslümanların karanlık günlere ve mecralara sürüklenmesini önledik. Bu konuda Bediüzzaman da aynı İslâmî görüşte olduğu için F. Gülen’le ihtilafımız olmamıştı. Erbakan zaten bir profesördü.
  2. İkinci prensibimiz ise tarikatları serbest bırakacağız ama kendi işlerine karışmayacağız. Herkes kendi sahasında serbest olacak. Din ve fikir meselesine de karışmayacağız.
  3. En önemlisi, müsbet ilim bizim rehberimiz olacaktır. Kur’an’ı müsbet ilmin ışığında anlamaya çalışacağız. İhtilaflarımızda hakem müsbet ilim olacaktır.
  4. Gerek İslami gruplar gerekse diğer dinler arası ilişkilerde diyalog esas alınacak, kimse dışlanmayacak.

*

Önce bu ilim adamalarının Necmettin Erbakan’dan bahsetmemeleri derin sansürün sonucudur. Sadece Erbakan’ın cenazesi bile bunlara bir şeyler söylemeli idi.

Bunlar gerçek ilim adamı olsalardı, Akevler’in Milli görüş’te ve Gülen’deki etkisini tesbit eder, değerlendirmeleri ona göre yaparlardı.

Yapmadılar, çünkü derin sansürlüdürler.

Bugün “Adil Düzen”i temsil eden Akevler’dir. Yalnız Türkiye’nin değil dünyanın görüşü Millî Görüş değil midir?

Neden orada biz yer almıyoruz?

Neden Akevler’in bu husustaki fikirlerine yer verilmez?

*

4- Sansür edilen başka bir konu da, Osmanlı Devleti laik bir devletti. Hiçbir topluluğun dinine karışmazdı. Her topluluğun kendi mahkemeleri vardı, kendi şeriatlarına göre hükmederlerdi. Devletin görevi yargının verdiği kararları infazdır. Yoksa devletin kendisi ne kanun yapar, ne de muhakeme eder. Muhakemeyi her topluluk, her bucak kendisi yapar, kararları da kendi mahkemeleri verir. Devlet mahkeme karalarını infaz eder. Devlet mabetlere karışmadığı gibi medreselere de karışmaz. İsteyen istediğini okur veya okutur. Lâik devlet budur. Cumhuriyet bunun tam tersine devletin emrinde tek din ilkesine dayalı olarak gelişmiştir. Mübadelenin başlaması nedir? Cumhuriyet laikliği imzalamadı, bilakis dinsizliği imzaladı. Dinsizlik laiklik değildir.

Görülüyor ki, biz Adil Düzencilerin size söyleyeceklerimizi var.

Belki biz hatalıyız, belki yanlış biliyoruz.

Düzeltmeye hazırız.

Ama siz ne yapıyorsunuz, derin sansürü aşamadığınız için bizi konuşturmuyorsunuz.

Konuşmaya, tartışmaya, yanlışımız varsa düzeltmeye hazırız…

Siz de yanlışlarınızı düzeltmeye hazır mısınız?..

 

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL

www.akevler.org (0532) 246 68 92

 

 






Son Eklenen Makaleler
Süleyman Karagülle
Kur’an Suriye Devlet Başkanına Ne Diyor?
3.03.2019 1911 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an ABD Başkanına Ne Diyor?
3.03.2019 2054 Okunma
Süleyman Karagülle
Beğenmedim
2.03.2019 1973 Okunma
Süleyman Karagülle
Savaş mı?
1.03.2019 2063 Okunma
Süleyman Karagülle
Durum başka
28.02.2019 1873 Okunma
Süleyman Karagülle
Halk imtihanda
27.02.2019 3043 Okunma
1 Yorum 27.02.2019 12:14
Süleyman Karagülle
Gerçek Demokrasi
26.02.2019 3551 Okunma
3 Yorum 26.02.2019 17:31
Süleyman Karagülle
İsabetli
25.02.2019 1965 Okunma
Süleyman Karagülle
İsabetli oy
24.02.2019 1932 Okunma
Süleyman Karagülle
Her Şeye Rağmen Ümitliyiz… Nasıl?
24.02.2019 1905 Okunma
Süleyman Karagülle
Yap İşlet Modeli İle Nereye?!
24.02.2019 2704 Okunma
1 Yorum 25.02.2019 11:39
Süleyman Karagülle
Particilik
23.02.2019 1945 Okunma
Süleyman Karagülle
İstikrar
22.02.2019 2992 Okunma
1 Yorum 22.02.2019 12:26
Süleyman Karagülle
Denge
21.02.2019 2008 Okunma
Süleyman Karagülle
Sonuç
20.02.2019 2081 Okunma
Süleyman Karagülle
Medya mı?
19.02.2019 2098 Okunma
Süleyman Karagülle
Yapmak için
18.02.2019 2018 Okunma
Süleyman Karagülle
Saadet Partisi
17.02.2019 2102 Okunma
Süleyman Karagülle
Edibali’nin Osman Gazi’ye vasiyeti ve …
17.02.2019 3336 Okunma
1 Yorum 18.02.2019 07:57
Süleyman Karagülle
Edibali’nin Osman Gazi’ye nasihati ve …
17.02.2019 2236 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye’de siyaset
16.02.2019 2189 Okunma
Süleyman Karagülle
Çelişki
15.02.2019 2031 Okunma
Süleyman Karagülle
Hile
14.02.2019 2169 Okunma
Süleyman Karagülle
Kukla Başkanlar
13.02.2019 2118 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuklalar; Teşhis ve Tedavi
13.02.2019 3081 Okunma
1 Yorum 16.02.2019 04:20
Süleyman Karagülle
Olmaz
12.02.2019 2239 Okunma
Süleyman Karagülle
Konferanslarla adalet gelmez
11.02.2019 1979 Okunma
Süleyman Karagülle
Başarının sırrı
10.02.2019 1865 Okunma
Süleyman Karagülle
Başarılı kuvvet düzeni
10.02.2019 1968 Okunma
Süleyman Karagülle
Anormal Türkiye
7.02.2019 5043 Okunma
4 Yorum 10.02.2019 10:37
Süleyman Karagülle
Yanılmadım
7.02.2019 3254 Okunma
1 Yorum 07.02.2019 20:57
Süleyman Karagülle
Devlet
5.02.2019 3352 Okunma
1 Yorum 05.02.2019 11:40
Süleyman Karagülle
Beka sorunu
5.02.2019 3297 Okunma
1 Yorum 05.02.2019 11:48
Süleyman Karagülle
Senaryo
5.02.2019 2381 Okunma
Süleyman Karagülle
Basın özgürlüğü
5.02.2019 2294 Okunma
Süleyman Karagülle
Suriye Anayasası Nasıl Uygulanır?
3.02.2019 3515 Okunma
1 Yorum 03.02.2019 16:46
Süleyman Karagülle
Suriye Anayasası Nasıl Hazırlanır?
3.02.2019 3602 Okunma
1 Yorum 06.02.2019 18:24
Süleyman Karagülle
Gerçekleri görmek
1.02.2019 3803 Okunma
2 Yorum 03.02.2019 09:52
Süleyman Karagülle
Yanlış Siyaset
31.01.2019 2182 Okunma
Süleyman Karagülle
Medyanın etkisi
30.01.2019 1960 Okunma
Süleyman Karagülle
Kazandım sanıyor
29.01.2019 3527 Okunma
1 Yorum 29.01.2019 16:09
Süleyman Karagülle
İki Sorun
28.01.2019 1856 Okunma
Süleyman Karagülle
Pilot Uygulama Çalışması
27.01.2019 3008 Okunma
1 Yorum 29.01.2019 10:15
Süleyman Karagülle
Yeni Bir Parti
27.01.2019 3227 Okunma
2 Yorum 27.01.2019 18:21
Süleyman Karagülle
Türkiye'de seçim
27.01.2019 2605 Okunma
1 Yorum 27.01.2019 18:16
Süleyman Karagülle
Meşruluk
26.01.2019 1737 Okunma
Süleyman Karagülle
Suriye ve Putin
25.01.2019 1873 Okunma
Süleyman Karagülle
Belli değil
24.01.2019 3526 Okunma
1 Yorum 24.01.2019 16:04
Süleyman Karagülle
Terörün kaynağı
23.01.2019 1935 Okunma
Süleyman Karagülle
Yenilik
21.01.2019 2111 Okunma
Süleyman Karagülle
Yalancı basın
20.01.2019 3408 Okunma
1 Yorum 21.01.2019 01:07
Süleyman Karagülle
Basın
19.01.2019 1958 Okunma
Süleyman Karagülle
Kandırmaca
18.01.2019 2342 Okunma
Süleyman Karagülle
Şeriat ne diyor?
17.01.2019 1845 Okunma
Süleyman Karagülle
Ekseriyet sistemi
16.01.2019 1922 Okunma
Süleyman Karagülle
Öyle değil
15.01.2019 2134 Okunma
Süleyman Karagülle
Cehalet
14.01.2019 2255 Okunma
Süleyman Karagülle
Suriye Göçmenleri ve Kanun Teklifi
13.01.2019 3588 Okunma
1 Yorum 14.01.2019 12:09
Süleyman Karagülle
Bir Parti Aranıyor
13.01.2019 2512 Okunma
Süleyman Karagülle
25 Kuruş değil
13.01.2019 4232 Okunma
1 Yorum 13.01.2019 14:07
Süleyman Karagülle
Adaylar
13.01.2019 2039 Okunma
Süleyman Karagülle
Saadet Partisi
10.01.2019 2284 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an düzeninde çözüm
9.01.2019 2267 Okunma
Süleyman Karagülle
Türk Ulusu
8.01.2019 2696 Okunma
Süleyman Karagülle
Tarih ve Kur’an
7.01.2019 2170 Okunma
Süleyman Karagülle
Tarımda İlerilik Nasıl Sağlanacak?
6.01.2019 3691 Okunma
1 Yorum 06.01.2019 17:40
Süleyman Karagülle
İleri Tarım İşletmeleri
6.01.2019 2280 Okunma
Süleyman Karagülle
Ne ala
5.01.2019 2267 Okunma
Süleyman Karagülle
Çin mi, yeni teknoloji mi?
4.01.2019 2461 Okunma
Süleyman Karagülle
İleriyi görmek
3.01.2019 3676 Okunma
1 Yorum 03.01.2019 17:35
Süleyman Karagülle
Hukuk Düzeni
2.01.2019 1978 Okunma
Süleyman Karagülle
Yılbaşı
1.01.2019 1984 Okunma
Süleyman Karagülle
Saadet
31.12.2018 2322 Okunma
Süleyman Karagülle
Seçimin getirecekleri
30.12.2018 2162 Okunma
Süleyman Karagülle
Suriye Devleti Anayasası Çalışmaları
30.12.2018 3880 Okunma
2 Yorum 02.01.2019 07:56
Süleyman Karagülle
İnsanlık Anayasası
30.12.2018 2911 Okunma
1 Yorum 30.12.2018 20:04
Süleyman Karagülle
Barış Düzeni
29.12.2018 2310 Okunma
Süleyman Karagülle
Yanlış Politika
28.12.2018 2130 Okunma
Süleyman Karagülle
Bu Hafta
27.12.2018 2161 Okunma
Süleyman Karagülle
Özgürlük
26.12.2018 2236 Okunma
Süleyman Karagülle
İnsanlık Anayasası
25.12.2018 2544 Okunma
Süleyman Karagülle
İdam Cezası
24.12.2018 2574 Okunma
Süleyman Karagülle
GİZLİ ÖRGÜTLER
23.12.2018 2489 Okunma
Süleyman Karagülle
Eleştirilemez
23.12.2018 3397 Okunma
1 Yorum 23.12.2018 21:08
Süleyman Karagülle
Yeni Denge Yeni Düzene Doğru
23.12.2018 2202 Okunma
Süleyman Karagülle
Hezl
22.12.2018 2618 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye’de siyaset
21.12.2018 2570 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuşkuya gerek yok
20.12.2018 2898 Okunma
Süleyman Karagülle
Uygun adaylar
19.12.2018 2223 Okunma
Süleyman Karagülle
Programlama Merkezi
18.12.2018 2404 Okunma
Süleyman Karagülle
Yaparak anmak
16.12.2018 2736 Okunma
Süleyman Karagülle
İstanbul Belediye Başkanı Neler Yapmalı?
16.12.2018 2602 Okunma
Süleyman Karagülle
İstanbul Belediye Başkanlığı Adayları
16.12.2018 3208 Okunma
1 Yorum 16.12.2018 14:50
Süleyman Karagülle
Hukuk Devleti
15.12.2018 2163 Okunma
Süleyman Karagülle
Boş Çaba
14.12.2018 2437 Okunma
Süleyman Karagülle
Hedef
13.12.2018 2736 Okunma
Süleyman Karagülle
SORUMLULUK
12.12.2018 3248 Okunma
Süleyman Karagülle
Belediye Başkanı
11.12.2018 2798 Okunma
1 Yorum 11.12.2018 10:47
Süleyman Karagülle
Adaylar ve Belediye Başkanları
11.12.2018 2274 Okunma
Süleyman Karagülle
Dolar, Faiz, Enflasyon, Türkiye
11.12.2018 3533 Okunma
1 Yorum 11.12.2018 23:15


© 2025 - Akevler