Süleyman Baş
Güneş ne kadar sıcak demir ne zaman erir? Kuran biliyor
25.05.2025
91 Okunma, 0 Yorum

Kuran-ı Kerim’in ilahi mesajının tüm zamanlara hitap eden bir çağrı oluşu gibi, mucizeleri de çağları aşan işaretlere sahiptir. Basit gibi görünen metinlerin ardında nice matematiksel, tarihi mucizeler; geleceğe dair nice haberler saklıdır.

Daha önce de örneklerini sunduğumuz gibi, kimi zaman bir harfin konumu kimi zaman bir kelimenin tekrarı, görünenden çok daha derin bir noktaya işaret eder. Böylelikle Kitap sadece sözleriyle değil, yapısıyla da mucizevi olduğunu kavratır bize.

 

Bugün sizlere Kuran'ı Kerim'in 6 mucizesini birden sunacağım inşallah. Bu mucizeler benzer yapıda ve aynı yöntemle elde edildiği için altısını birden anlatmak daha doğru olur diye düşündüm.

 

Önce Kuran’da adını sureye veren tek element olan demirden (El-Hadid) başlayalım.

Makalenin ana konusu olmamasına karşın, demirle ilgili Kuran’daki mucizevi bazı işaretlere değinmeden geçmeyelim:

 

Allah-u Teâla şöyle buyuruyor:

لَقَدْ اَرْسَلْنَا رُسُلَنَا بِالْبَيِّنَاتِ وَاَنْزَلْنَا مَعَهُمُ الْكِتَابَ وَالْم۪يزَانَ لِيَقُومَ النَّاسُ بِالْقِسْطِۚ وَاَنْزَلْنَا الْحَد۪يدَ ف۪يهِ بَأْسٌ شَد۪يدٌ وَمَنَافِعُ لِلنَّاسِ

 

“Biz elçilerimizi açık kanıtlarla gönderdik, beraberlerinde kitap ve mizanı da indirdik ki insanlar adaleti ayakta tutsunlar. Demiri de indirdik; onda şiddetli bir sertlik ve insanlar için çeşitli faydalar vardır.” 57/25

 

Dünya’daki demirin büyük bir kısmı, gezegenimizin oluşum sürecinde süpernovalar ve nötron yıldızı çarpışmaları sonucunda meydana gelmiş ve uzaydan gelen bu malzemeler zamanla Dünya’nın çekirdeğinde ve kabuğunda birikmiştir. Yani, demirin kaynağı gökyüzü veya daha geniş anlamda uzaydır. Günümüzde hala Dünya'ya uzaydan demir içeren meteorlar düşmektedir. Dünya’daki demirin büyük bir kısmı kozmik kökenlidir ve uzayda meydana gelen süreçlerle gezegenimize ulaşmıştır. Yani, demir gerçekten gökten inmiştir.

 

Kuran’da نَزَلَ fiili hem fiziken indirme (bir şeyin yukarıdan aşağı inmesi) hem de mecazen indirme anlamında kullanılır. “Demiri biz indirdik” ayetinde hangi anlamda kullanıldığına dair büyük işareti birazdan göreceğiz. İncelemeye devam edelim:

Demir, süpernovalar ve nötron yıldızı çarpışmaları sonucunda uzaydan gelir demiştik. Bu malzemeler zamanla Dünya’nın çekirdeğinde ve kabuğunda birikir.

 

Dünya’nın içyapısını katmanlarına ayırırsak:

Kabuk (Crust): Yüzeydeki en dış katman

Manto (Mantle): Magmanın bulunduğu katman

Dış çekirdek (Outer Core): Sıvı halde bulunan demir ve nikel karışımı

İç Çekirdek (Inner Core): Katı halde bulunan demir ve nikel

 

 

 

 

Görüldüğü gibi Dünya'nın iç çekirdeği, gezegenin en merkezi noktasıdır. 5100 km derinlikte başlayan bu noktada demir sıvı halden katı hale geçer. Kısacası Dünya yüzeyinden 5100 km derinlikte, sıvı dış çekirdek biter ve katı iç çekirdek başlar. “Demiri biz indirdik, onda şiddetli bir sertlik (katılık) vardır" ifadesinin bulunduğu ayet ise (57/25) Kuran'ın 5100’üncü ayetidir.

 

Bu noktadan itibaren (5100 km) demir katılaşmaya başlar. Ve Dünya’nın merkezine doğru (6378 km) en katı haline ulaşır.

Not: Küre olmasından ötürü Dünya’nın merkezi yüzeyinde değil çekirdeğindedir ve Dünya'nın neresinde olursanız olun, ayaklarımızın 6378 km altındadır.

 

Ve “Demiri biz indirdik, onda şiddetli bir sertlik (katılık) vardır" ifadesi bulunan ayetin (57/25) Ebced değeri (şedde dâhil) tamı tamına 6378'dir.

 

 

 

DEMİR’İN SİMGESİ, ATOM NUMARASI, KARARLI İZOTOPU…

 

 

Demir, simgesi Fe ve atom numarası 26 olan bir metaldir. Demir’in Dünya’da en sık bulunan formu ve en kararlı izotopu 56 izotopudur. İnsan sağlığı, bilimsel araştırma ve endüstriyel kullanım açısından 57 izotopu ile birlikte insanlara en yararlı izotoptur.

 

 

Ve Kuran-ı Kerim'de dördüne de mucizevi işaretler vardır.

 

Demir Kuran-ı Kerim'in 57. suresinin adıdır. (İnsanlar için 56 ile birlikte en yararlı izotop)

Kuran’da demir kelimesi ilk kez Hadid (Demir) suresinin 25. ayetinde (Besmele dâhil edilirse 26. ayeti) geçer. Surenin başından demir kelimesinin geçtiği 26. ayete kadar (26. ayet dâhil) toplam 26 Allah kelimesi geçişi vardır. (Demirin atom numarası: 26)

 

Demir (Hadid) kelimesinin ebced değeri 26’dır. (Demirin atom numarası: 26)

 

Ve eğer başına Harf-i Tarif (El takısı) almışsa değer 57 olur. (İnsanlar için 56 ile birlikte en yararlı izotop)

 

Demir atomunun evrensel simgesi Fe'dir ve tıpkı Türkçe’de okunduğu şekliyle Fe okunur.

 

Arapça’da Fe sesini veren harf  “ف” dir.

 

Surenin başından demir kelimesinin geçtiği 26. ayete kadar (26. ayet dâhil) tam 56 adet fe (ف) harfi bulunmaktadır. (56 Demirin Dünya’da en sık bulunan formu ve en kararlı izotopu)

 

Bunlar önceden bilinmesi imkânsız bilgilerin metne mucizevi biçimde yerleştirilmesidir. Zira demirin atom numarası, evrensel simgesi, kararlı izotopları, Kuran'ın indirilmesinden yüzlerce yıl sonra icat edilmiş ve isimlendirilmiştir.

 

İlginç bir nokta da Hadid Suresi Kuran'ın 57. Suresi olmasıdır. Zira 114 sure bulunan Kuran’da tam ortada yer almaktadır. “Demiri biz indirdik" ifadesinin bulunduğu ayette Allah-u Teala "Elçilerimizi açık kanıtlarla gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye, onlarla birlikte kitabı ve mizanı indirdik" buyurmaktadır. Mizan terazi demektir. Sure de adeta bir terazi gibi Kuran'ı dengede tutacak noktaya yerleştirilmiştir.

 

Sadece buraya kadar olan mucizeler bile baş döndürücü. Ancak makale yeni başlıyor. Kullarına ikramı bol olan Rabbimiz, bir mucize ararken kitabında binlercesini bizlere sunuyor.

 

 

 

DEMİR NE ZAMAN ERİR NE ZAMAN KAYNAR? KURAN HABER VERİYOR

 

Kuran'da demir kelimesi ilk kez 17/ 50’de geçer. Bu ayet-i kerime Kuran'ın baştan 2079. ayetidir.

 

Ve bu ayetten tam 1538 ayet sonra, yani Kuran'ın baştan 3616. ayetinde Allah-u Teala Davud peygamberden bahsederek "Ve ona demiri yumuşattık" ifadesini kullanır.

 

 

Tahmin ettiğiniz gibi demirin erime derecesi 1538’dir.

 

Allah-u Teala ilk demir kelimesi geçişinden sonra adeta her bir ayeti bir derece olacak şekilde yerleştirerek 1538 ayet sonra "Ve demiri ona yumuşattık" ifadesini kullanarak demirin erime derecesine işaret etmiş.

 

 

2 ayet arasında çok fazla ayet olduğu için bunu görsel olarak değil video olarak da hazırladım.

https://youtu.be/2VPuqU5Cea0

 

Not: Arama motoruna “Iron's Melting Point” ya da “Demirin Erime Noktası” yazarsanız sonucun kendiliğinden Celcius değeri olarak verildiğini göreceksiniz. Çünkü sıcaklık karşılaştırmaları için kullanılan evrensel değer bu. Kuran’ın ölçüm değerleri tercihi konusunda bile bize büyük işaretler verdiğini birazdan göreceğiz.

 

Görüldüğü gibi rastgele iki demir geçişini değil (Aslında bu bile büyük bir işaret olurdu) bağlama bakıyoruz. Allah-u Teala "Davud'a demiri yumuşattık" buyuruyor. Davud A.S'ın ordusu demirin eritilip şekil verilmesiyle elde edilen çeşitli saldırı ve savunma silahlarını kullanıyordu.

 

Kuran'ı Kerim'de Enbiya suresinde Allah şöyle buyuruyor:

وَعَلَّمْنَاهُ صَنْعَةَ لَبُوسٍ لَكُمْ لِتُحْصِنَكُمْ مِنْ بَأْسِكُمْۚ

Savaşınızın şiddetinden koruması için ona (Davud’a), elbise (zırh) yapma sanatını öğrettik.” 21/80

 

Ve Seb'e suresinde ise şöyle diyor:

اَنِ اعْمَلْ سَابِغَاتٍ وَقَدِّرْ فِي السَّرْدِ

“(Ey Davud) geniş zırhlar yap, dokumasında ölçülü ol...” 34/11

 

Peki, eriyen bir nesneyi ısıtmaya devam ederseniz ne olur? Tabii ki kaynar.

Az önce Allah-u Teala'nın adeta her bir ayeti bir derece olarak kullandığını ve nihayet 1538 ayet sonra “Demiri yumuşattık” diyerek erime derecesini işaret ettiğini görmüştük. Şimdi bir üst katmana çıkıyor, demiri kaynatıyoruz. Sayımda da iki alt katmana inip bu kez ayet değil harf sayıyoruz.

34/10’da Rabbimiz “Demiri ona yumuşattık” ifadesini kullanmıştı. İşte bu noktadan sonra büyük bir mucize gerçekleşiyor ve bu ifadeden sonra surenin sonuna kadar tam olarak 2863 harf bulunuyor.

 

 

Not: Demirin kaynama noktası kimi kaynaklarda 2861 kimi kaynaklarda 2862 derece olarak gösterilir. Çok az sayıda kaynak 2863 derece değerini verir. Özellikle yüksek ısılarda ölçümler hassaslaştığı için bir iki derecelik sapmalar normal karşılanır. Rabbimiz ise bize doğru değerin 2863 olduğunu işaret ediyor.

 

 

GÜMÜŞ, SU, TUZ… “BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK”

 

Şimdi aynı yöntemi, Gümüş kelimesi üzerinden yapalım. Kuran’da gümüş kelimesi (Fidda) 6 yerde geçer.

 

 

Bunların yalnızca ilk ikisinde gümüş kelimesi El Takısı (artikel) almış halde (El-Fidda) bulunur.

 

Bunlar 3/14. ile 9/34. ayetleridir.

 

İlki Kuran'ın baştan 307. Ayetidir

زُيِّنَ لِلنَّاسِ حُبُّ ٱلشَّهَوَٰتِ مِنَ ٱلنِّسَآءِ وَٱلْبَنِينَ وَٱلْقَنَٰطِيرِ ٱلْمُقَنطَرَةِ مِنَ ٱلذَّهَبِ وَٱلْفِضَّةِ وَٱلْخَيْلِ ٱلْمُسَوَّمَةِ وَٱلْأَنْعَٰمِ وَٱلْحَرْثِ ۗ ذَٰلِكَ مَتَٰعُ ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا ۖ وَٱللَّهُ عِندَهُۥ حُسْنُ ٱلْمَـَٔابِ

 

İkincisi ise Kuran’ın baştan 1269. ayetidir.

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِنَّ كَثِيرًۭا مِّنَ ٱلْأَحْبَارِ وَٱلرُّهْبَانِ لَيَأْكُلُونَ أَمْوَٰلَ ٱلنَّاسِ بِٱلْبَٰطِلِ وَيَصُدُّونَ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ ۗ وَٱلَّذِينَ يَكْنِزُونَ ٱلذَّهَبَ وَٱلْفِضَّةَ وَلَا يُنفِقُونَهَا فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ فَبَشِّرْهُم بِعَذَابٍ أَلِيمٍۢ

 

İki ayet arasında tam olarak 961 ayet vardır.

 

Ve ardından Allah şöyle buyurur:

يوم يحمي عليها في نار جهنم فتكوي بها جباههم وجنوبهم وظهورهم هذا ما كنزتم لانفسكم فذوقوا ما كنتم تكنزون

"Bu toplanıp saklanan altının, gümüşün cehennem ateşinde kızdırılıp, onların alınlarının, böğürlerinin ve sırtlarının dağlanacağı gün..." 9/35

Allah, Tevbe 34'de gümüşten bahsediyor. (Önceki gümüş kelimesi geçişi ile arasında 961 ayet var) Ve sonraki ayette de (Tevbe 35) gümüşün kızdırılmasından ve bununla insanların dağlanmasından bahsediyor. Burada büyük bir incelik var. Zira gümüşün erime derecesi 961,8 derecedir (bazı kaynaklarda 961,9)

Yani virgülü saymayınca 961 kabul etsek bile sayının, yani gümüşün erime noktasının kendisi 962 dereceye daha yakın. Ve Allah-u Teala da gümüşten bahsederek 961, kızdırılmasından da bir sonraki ayette bahsederek 962 ayet geçişi sağlıyor ve 961'i 962'ye tamamlıyor.

 

 

Görüldüğü gibi yine bağlam var. Sadece gümüşün ismi geçmiyor bunların kızdırılarak insanların bununla damgalanacağı belirtiliyor. Yani yine eritme söz konusu.

 

Bunu da video olarak hazırladım.

 

https://youtu.be/cWAoZ7Zf_5g

 

 

Sıra suyun kaynama derecesinde...

 

Kuran'ı Kerim'de "kaynar" kelimesi ilk ve tek kez 44. surenin 45. ayetinde geçer.

 

كَالْمُهْلِۚۛ يَغْل۪ي فِي الْبُطُونِۙ

“(Suçluların yemeği) erimiş maden gibi karınlarında kaynar.” 44/ 45

 

Ve 47/15’te şöyle buyrulur:

مَثَلُ الْجَنَّةِ الَّت۪ي وُعِدَ الْمُتَّقُونَۜ ف۪يهَٓا اَنْهَارٌ مِنْ مَٓاءٍ غَيْرِ اٰسِنٍۚ وَاَنْهَارٌ مِنْ لَبَنٍ لَمْ يَتَغَيَّرْ طَعْمُهُۚ وَاَنْهَارٌ مِنْ خَمْرٍ لَذَّةٍ لِلشَّارِب۪ينَۚ وَاَنْهَارٌ مِنْ عَسَلٍ مُصَفًّىۜ وَلَهُمْ ف۪يهَا مِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ وَمَغْفِرَةٌ مِنْ رَبِّهِمْۜ كَمَنْ هُوَ خَالِدٌ فِي النَّارِ وَسُقُوا مَٓاءً حَم۪يمًا فَقَطَّعَ اَمْعَٓاءَهُمْ

 

Takva sahiplerine vaat edilen cennetin misali: İçinde bozulmayan sudan , tadı değişmeyen sütten, içenler için lezzet veren içecekten ve süzme baldan ırmaklar… (bulunur) Orada onlar için meyvelerin her türlüsü ve rablerinden bir mağfiret vardır. Hiç, ateşin içinde ebedi kalan ve bağırsaklarını parça parça koparan "kaynar sudan" içirilen kimse gibi mi?

 

İlk ayette “kaynar” anlamında يَغْل۪ي ikinci ayette ise kaynar su olarak حَم۪يمًا ifadesi geçer.

 

Ve Kuran'da ilk kaynar kelimesi geçişinden kaynar su geçişine kadar tam 100 ayet vardır ki bu da suyun kaynama derecesidir.

 

 

Ve tuz

 

Kuran'da su ve tuz (فُرَاتٌۭ ve مِلْحٌ) yalnızca 2 ayette birlikte geçmektedir.

Bunlar 25/53 ile 35/12'dir.

وَهُوَ ٱلَّذِى مَرَجَ ٱلْبَحْرَيْنِ هَٰذَا عَذْبٌۭ فُرَاتٌۭ وَهَٰذَا مِلْحٌ أُجَاجٌۭ وَجَعَلَ بَيْنَهُمَا بَرْزَخًۭا وَحِجْرًۭا مَّحْجُورًۭا

“Biri tatlı ve susuzluğu giderici su, diğeri tuzlu ve acı olan iki denizi karışacak şekilde salıveren ve ikisi arasına bir engel, aşılmaz bir perde koyan O’dur.” 25/53

 

وَمَا يَسْتَوِى ٱلْبَحْرَانِ هَٰذَا عَذْبٌۭ فُرَاتٌۭ سَآئِغٌۭ شَرَابُهُۥ وَهَٰذَا مِلْحٌ أُجَاجٌۭ ۖ

“Şu iki deniz birbirine eşit olmaz; birisi(nin suyu) tatlıdır, susuzluğu giderir ve içimi güzeldir, ötekisi(nin suyu) ise tuzlu ve acıdır.” 35/12

 

فُرَاتًۭا= Tatlı, serinletici, içimi hoş su

مِلْح= Tuz

 

 

 

Su ve tuzun birlikte moleküler ağırlığı 764,45'tir.

 

 

 

 

Gelelim Tuzun Erime Noktasına

 

Kuran'da tutuşturma, ateşe verme anlamında (Kökü Secere) kelimesi üç ayette geçer.

Bunlar 40/72, 51/6 ve 81/6'dır.

 

فِى ٱلْحَمِيمِ ثُمَّ فِى ٱلنَّارِ يُسْجَرُونَ

“Cehennemdedirler. Sonra tutuşturulurlar.” 40/72

 

وَٱلْبَحْرِ ٱلْمَسْجُورِ

Tutuşturulmuş denize… (ant olsun) 51/6

 

وَإِذَا ٱلْبِحَارُ سُجِّرَتْ

Denizler tutuşturulduğu zaman… 81/6

 

Tutuşturma kelimelerinin geçtiği ayetler arasında 1602 ayet bulunur (Ayetin kendisi dahil edilince)

 

 

Kuran’da yalnızca iki ayette geçen "denizin (tuzlu su) tutuşturulması" bağlamında ele alınca, sonucu ikiye bölüyoruz.

 

1602/2= 801

 

Tuzun erime noktası 801 derecedir.

 

Not: Normal şartlar altında tuzlu su yanmaz. Ancak radyo dalgalarıyla iyon ayrıştırma (elektroliz) gibi yüksek enerji uygulamaları yapılırsa sudaki H₂O, hidrojen ve oksijen gazlarına ayrıştırılır ve hidrojen gazı yanar. Kıyamet günü denizleri tutuşturacağını belirten Rabbimizin bunu nasıl yapacağını ancak kendisi bilir.

 

GÜNEŞİN YÜZEY SICAKLIĞI VE ÇAPI

Malumunuzdur ki Güneş’in yüzey sıcaklığı doğrudan ölçülemez zira Güneş’e fiziksel bir sensör göndermek mümkün değildir. Güneş’in sıcaklığı, özellikle yüzey (fotosfer) sıcaklığı, ışık tayfı (spektrumu) analiz edilerek dolaylı yoldan hesaplanır.

Güneş’in sıcaklığı ölçülürken kullanılan yöntemlerden en meşhurları Wien Yasası ile Stefan-Boltzmann yasasıdır.

Wien Yasası temel olarak bir kara cisim tarafından yayılan ışığın (Güneş de bir kara cisim gibi davranır) maksimum yoğunlukta olduğu dalga boyunu (λₐₓ) ölçerek sıcaklığı (T) bulmaya dayanır. Yasaya göre Güneş’in yüzey sıcaklığı (etkin sıcaklığı) 5778 Kelvin’dir.

Bunun için şu formül kullanılır:

 

 

 

 

Diğer ölçüm yolu bir nesnenin sıcaklığı ile yaptığı ışınım arasındaki ilişkiyi veren bir fizik yasası olan Stefan-Boltzmann yasasıdır.  Detaya girmeden, onun formülünü de şöyle bırakayım:

 

 

 

 

Kısacası Güneş’in yüzey sıcaklığını ölçen her iki yasaya ve Uluslararası Astronomi Birliği’ne göre Güneş’in yüzey sıcaklığı 5778 Kelvin’dir.

 

 

 

Kuran-ı Kerim’de Güneş kelimesi ilk kez 2/285’te geçer. Bu Kuran'ın baştan 265. ayetidir.

 

 

 

Ayet şöyle:

 

أَلَمْ تَرَ إِلَى ٱلَّذِى حَآجَّ إِبْرَٰهِـۧمَ فِى رَبِّهِۦٓ أَنْ ءَاتَىٰهُ ٱللَّهُ ٱلْمُلْكَ إِذْ قَالَ إِبْرَٰهِـۧمُ رَبِّىَ ٱلَّذِى يُحْىِۦ وَيُمِيتُ قَالَ أَنَا۠ أُحْىِۦ وَأُمِيتُ ۖ قَالَ إِبْرَٰهِـۧمُ فَإِنَّ ٱللَّهَ يَأْتِى بِٱلشَّمْسِ مِنَ ٱلْمَشْرِقِ فَأْتِ بِهَا مِنَ ٱلْمَغْرِبِ فَبُهِتَ ٱلَّذِى كَفَرَ ۗ وَٱللَّهُ لَا يَهْدِى ٱلْقَوْمَ ٱلظَّٰلِمِينَ

Rabbi kendisine hükümdarlık verdi diye, İbrahim'le tartışanı görmedin mi? İbrahim, “Benim Rabbim diriltir, öldürür” demişti. O da “Ben de diriltirim, öldürürüm” dedi. İbrahim dedi ki “Allah, güneşi doğudan getiriyor, sen de batıdan getir.” Kafir, şaşırıp kalmıştı. Allah zalimleri doğru yola sevketmez. 2/285

 

Ve tam 5778 ayet sonra, Kuran'ın baştan 6044. ayetinde Allah-u Teala şöyle buyuruyor:

وَٱلشَّمْسِ وَضُحَىٰهَا

"Ant olsun güneşe ve onun ışığına…" 91/1

 

 

 

Sıcaklığını, yaydığı ışık ile ölçebildiğimiz Güneş’in yüzey sıcaklığını Kuran’da ilk Güneş kelimesi geçişinden tam 5778 ayet sonra “Güneşe ve ışığına ant olsun” diyerek gözlerimizin önüne seren Rabbimize hamd olsun.

 

Not: Görüldüğü gibi Kuran-ı Kerim burada Celcius değil Kelvin cinsinden veriyor değeri. Zira termodinamik hesaplamalarda Kelvin kullanımı zorunludur. (Radyasyon, kara cisim ışıması, Stefan–Boltzmann yasası gibi) Kelvin, mutlak sıcaklık ölçeğidir. Güneş, ampul veya diğer ışık yayan cisimlerin sıcaklığı Kelvin cinsinden ölçülür. Çünkü bunlar kara cisim radyasyonu olarak modellenir. Celsius veya Fahrenheit gibi ölçeklerde negatif değerler vardır ancak Kelvin ölçeğinde negatif sıcaklık yoktur. Termodinamik hesaplamalar için mutlak sıfırdan başlayan bir ölçek kullanmak daha doğrudur.

 

Not 2: Güneş gibi geniş yüzeye sahip bir gezegende elbette farklı noktalarda farklı sıcaklıklar ölçülür. Ancak enerji yayını bakımından Güneş'in ortalama sıcaklığı, yani "etkin sıcaklığı" bilimsel olarak 5778 K’dır.

 

Ve Kuran'da Güneş kelimesinin ilk kez geçtiği ayetten (2/258) bahsetmişken...

Ayeti yeniden hatırlayalım:

Rabbi kendisine hükümdarlık verdi diye, İbrahim'le tartışanı görmedin mi? İbrahim, “Benim Rabbim diriltir, öldürür” demişti. O da “Ben de diriltirim, öldürürüm” dedi. İbrahim dedi ki “Allah, güneşi doğudan getiriyor, sen de batıdan getir.” Kafir, şaşırıp kalmıştı. Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez. 2/285

 

Görüldüğü gibi ayette doğu ve batı kelimeleri kullanılıyor. Küresel bir nesnenin doğu ve batı arasındaki fark, onun çapını verir. Çünkü bu iki nokta küre yüzeyinde birbirine en uzak olan noktalardır.

Ayette, Güneş’i Doğu’dan getirenin Allah olduğu vurgulanıyor. İnsanın onu Batı’dan getirmesinin mümkün olmadığı, bunu yalnızca Allah'ın yapabileceğine işaret ediliyor.

Bakalım Allah kelimesi bu ayet bağlamında bize hangi mucizenin kapısını açacak.

Önce Kuran'da kaç kez Allah kelimesi geçiyor ona bakacağız.

 

Kuran’da Allah kelimesi ve türevlerinin geçiş sayısı şöyle:

2153 kez الله  

240 kez والله 

139 kez بالله

116 kez لله

27 kez وَلِلَّهِ 

8 kez تالله

6 kez فالله

6 kez فلله

2 kez ءالله

1 kez ابالله

1 kez وتالله

 

Kuran’ın tamamında Allah kelimesi tüm türevleriyle 2699 kez geçer.

 

 

 

Not: Beş Allahhüme “اللهم” kelimesi sonuna ek aldığı için sayıma dahil edilmez.

 

 

Bakara suresinin ilgili 258. ayetini Kuran'daki Allah kelimesi geçişleri sayısı ile çarptığımızda bakın ortaya ne çıkıyor:

 

2*258*2699= 1.392.684

 

Bu, tam olarak Güneş’in çapıdır.

 

 

 

 

Kulu ve elçisi Muhammed'e (S.A.V) sayısız mucizeler içeren kitabını indiren Allah'ın şanı yücedir. Her şeyi bilen ve bildiğinin bir kısmını da bizlere böylece bildiren Rabbimizin bizleri gerçeğe şahitlik edenler kılmasını niyaz ederiz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 






Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-11
28.05.2025 332 Okunma
1 Yorum 28.05.2025 12:02
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-10
27.05.2025 519 Okunma
1 Yorum 27.05.2025 06:50
Özer Ataç
RİSK ve GÜVEN/lik 3
26.05.2025 1148 Okunma
Süleyman Baş
Güneş ne kadar sıcak demir ne zaman erir? Kuran biliyor
25.05.2025 91 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-9
25.05.2025 559 Okunma
1 Yorum 25.05.2025 07:13
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-8
24.05.2025 563 Okunma
1 Yorum 24.05.2025 05:35
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-7
23.05.2025 589 Okunma
1 Yorum 23.05.2025 07:35
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-6
22.05.2025 575 Okunma
1 Yorum 22.05.2025 07:01
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-5
21.05.2025 614 Okunma
1 Yorum 21.05.2025 10:24
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-4
20.05.2025 664 Okunma
1 Yorum 20.05.2025 11:22
Süleyman Baş
Tıklayıcıda tıklandığı zaman…
19.05.2025 150 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-3
18.05.2025 652 Okunma
1 Yorum 18.05.2025 08:30
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-2
17.05.2025 693 Okunma
1 Yorum 17.05.2025 09:25
Süleyman Baş
Allah gölgeyi nasıl uzatıyor?
15.05.2025 198 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-1
15.05.2025 688 Okunma
1 Yorum 15.05.2025 09:01
Süleyman Baş
Titanic'in Batışı Eyfel'in Boyu: Kuran'la İlgisi Ne?
13.05.2025 153 Okunma
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-5
13.05.2025 633 Okunma
1 Yorum 13.05.2025 07:16
Süleyman Baş
Kuran Mescid-i Haram-Aksa arası mesafeyi nasıl biliyor?
12.05.2025 174 Okunma
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-4
12.05.2025 657 Okunma
1 Yorum 12.05.2025 08:43
Süleyman Baş
Kuran'da Kaçış Hızı Mucizesi
11.05.2025 223 Okunma
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-3
11.05.2025 667 Okunma
1 Yorum 11.05.2025 06:47
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatif- / İsmail Hakkı Satoğlu-2
9.05.2025 663 Okunma
1 Yorum 09.05.2025 06:40
Reşat Nuri Erol
Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi / İsmail Hakkı
7.05.2025 671 Okunma
1 Yorum 07.05.2025 13:55
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi’nin hafızası Nazif Satoğlu-3
6.05.2025 750 Okunma
1 Yorum 06.05.2025 07:58
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi’nin hafızası Nazif Satoğlu-2
5.05.2025 818 Okunma
1 Yorum 05.05.2025 08:42
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi hafızası Nazif Satoğlu… - 1
4.05.2025 669 Okunma
1 Yorum 04.05.2025 10:41
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-8
3.05.2025 753 Okunma
1 Yorum 03.05.2025 10:21
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-7
2.05.2025 866 Okunma
1 Yorum 02.05.2025 07:32
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-6
30.04.2025 680 Okunma
1 Yorum 30.04.2025 09:32
Özer Ataç
Risk ve Güven/lik - 2
29.04.2025 1282 Okunma
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-5
29.04.2025 678 Okunma
1 Yorum 29.04.2025 11:19
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-4
28.04.2025 723 Okunma
1 Yorum 28.04.2025 09:34
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-3
27.04.2025 744 Okunma
1 Yorum 27.04.2025 10:59
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-2
26.04.2025 717 Okunma
1 Yorum 26.04.2025 09:53
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-1
25.04.2025 764 Okunma
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-14
24.04.2025 645 Okunma
1 Yorum 24.04.2025 15:21
Ahmet Mermer ( Sosyolog )
Eğer İstanbul'a bir İBB Başkanı atanacaksa
24.04.2025 583 Okunma
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-13
23.04.2025 596 Okunma
1 Yorum 23.04.2025 10:04
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-12
22.04.2025 658 Okunma
1 Yorum 22.04.2025 11:29
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-11
20.04.2025 658 Okunma
1 Yorum 20.04.2025 06:53
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-10
19.04.2025 686 Okunma
1 Yorum 19.04.2025 10:05
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-9
18.04.2025 736 Okunma
1 Yorum 18.04.2025 07:39
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-8
17.04.2025 668 Okunma
1 Yorum 17.04.2025 07:19
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-7
16.04.2025 770 Okunma
1 Yorum 16.04.2025 11:10
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-6
15.04.2025 671 Okunma
3 Yorum 15.04.2025 07:20
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-5
14.04.2025 874 Okunma
1 Yorum 14.04.2025 07:47
Özer Ataç
Risk ve Güven/lik
13.04.2025 1495 Okunma
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-4
13.04.2025 689 Okunma
1 Yorum 13.04.2025 07:28
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-3
12.04.2025 716 Okunma
2 Yorum 12.04.2025 10:09
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-2
11.04.2025 713 Okunma
1 Yorum 11.04.2025 10:18


© 2025 - Akevler