ERBAKAN’ı ve DESİYAB’ı anmak ve anlamak…
DESİYAB yani Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası A.Ş.’ni anlatmaya; daha doğrusu, DESİYAB’ı ve Erbakan Hocamızın yaptıklarını anıp anlamaya devam ediyoruz…
Bu vesileyle bir defa daha hatırlatmış olayım:
Erbakan’ı anmak, onun yaptıklarını her gün anlamaya çalışmaktır…
Yine Erbakan’ı anmak, her gün cereyan etmekte olan yeni olaylara, gelişmelere, sorunlara Erbakanvarî bakışla teşhis koyup tedavi etmek, en zor şartlarda bile çare ve çözümler üretmektir ki; bu da “Millî Görüş ve Adil Düzen”siz olmaz, kesinlikle olamaz.
Evet…
Millî Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın, Başbakan Yardımcısı olduğu 39. Hükümet tarafından kurulan DESİYAB’ın kuruluş sermayesi 1 milyar TL olup, bunun yüzde 85’i Hazine tarafından, yüzde 15’i de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile KİT’ler tarafından taahhüt edilmiştir.
DESİYAB’ın amacına ulaşmasını sağlayacak özkaynaklar; sermaye, ihtiyatlar, provizyon ve karşılıklar, yabancı kaynaklar ise; TL ve döviz üzerinden çıkarılacak tahviller, Hazine ve Merkez Bankası’nca açılabilecek krediler ve verilebilecek avanslar, yerli ve yabancı kuruluşlardan (gerektiğinde Hazine kefaleti ile) sağlanacak krediler, Kanun ve Bakanlar Kurulu kararıyla Banka’ya sağlanacak kaynaklar ile kâr ortaklığı esasına göre yurt içinde TL ve yurtdışında döviz olarak DESİYAB’a yatırılan mevduat dahil, her çeşit mevduat (13 sayılı KHK, md:4/8) şeklinde oldukça geniş bir yelpaze görünümündedir.
DESİYAB, kısa zaman içinde imkânlarını en iyi şekilde kullanarak Türkiye ekonomisine çok büyük katkılar sağladı. Bir “Devlet Bankası” olan DESİYAB, TÜRKİYE’NİN AĞIR SANAYİ HAMLESİ gibi yüce bir ideal için çalışarak, önemli hizmetlere imza attı. Zorda olan şirketler tartışmasında önemli bir ayrıntı olarak dikkat çeken DESİYAB’ın o dönemde yaptığı hizmetlerin akıldan çıkarılmaması gerekir.
DESİYAB sayesinde işçinin parası verimli kullanıldı
Özel sektör tarafından yapılacak olan ve teşvik kapsamında yer alan sanayi yatırımlarını bütün yönleriyle desteklemek amacıyla çalışan DESİYAB, kendisine düşen vazifeyi en iyi şekilde yapmıştır. Hem yatırımcılara önemli imkânlar sunan hem de yurtdışındaki işçilerin paralarının kâr ortaklığı ile en iyi şekilde değerlendirilmesini amaçlayan DESİYAB, Türk sanayicisini faize mahkûm olmak gibi bir esaretten kurtarmıştır.
DESİYAB Türkiye’nin sanayileşmesine öncülük etti
Türkiye’nin süratle ve yurt sathına yaygın sanayileşmesini gaye edinen DESİYAB, bölgeler arasındaki ekonomik dengesizliği en kısa zamanda gidermek için her vilayette bir sanayi tesisinin kurulmasına öncülük etti. TÜMOSAN, TAKSAN, TEMSAN, TESTAŞ, GERKONSAN, ERDEMİR, ÇELİK İŞ, TÜTEKS, KARSET, UPAŞ, ACISELSAN, YESÜTAŞ, ERGANİ İPLİK, AKTOP, ÇUMPAŞ, YETAŞ, ERGAZ, AKDAĞ DERİ, GESAŞ, EMAŞ, NASTAŞ, BETONSAN, HATAŞ, ÇEPNİ YEM, GENTAŞ, TRABZON GİYİM VE ORALGİM gibi sanayi kuruluşlarına iştirak ederek kurulmasına öncülük eden DESİYAB, Türkiye’nin dünya ülkeleri içerisinde gelişmiş bir ülke olma gayesi gibi yüce bir amaç için mücadele etti...
Anılan bütün bu şirketlerin en ufak bir şaibeye bulaşmadan kısa zamanda Türkiye’nin medar-ı iftiharı müesseseler hâline gelmesi, DESİYAB yapılanmasının ne kadar olumlu ve gerekli bir yapılanma olduğunu göstermeye yetiyor. Bu şirketlerden birkaçından beklenilen sonuçların alınamamasının sebebi ise, sonradan politik amaçlarla yapılan müdahalelerdir.
DESİYAB’ın desteklediği bu kuruluşları da, o zamandan beri sözünü etmekte olduğumuz “HALK EKONOMİSİ, ORTAKLIK EKONOMİSİ” çerçevesinde, çok ortaklı şirketler hâline getirmek için bir çalışma hazırlanıyordu. Bu şirketlerdeki DESİYAB payı, yurtdışındaki çalışanlara ve diğer tasarruf sahiplerine satılacaktı. Böylelikle kalkınmada bir “ORTAKLIK EKONOMİSİ SİSTEMİ” de yavaş yavaş geliştirilmiş olacaktı... (Devamı var)