Gemi batarsa, hepimiz boğuluruz
Batması söz konusu olan gemi DÜNYA…
Boğulması söz konusu olan bütün İNSANLIK…
Krizler ve savaşlar, daha doğrusu FAİZCİ VE SÖMÜRÜCÜ ZALİM DÜZEN, çağımız dünyasını maalesef yok olma raddesine getirmiş bulunmakta…
Hazreti Nuh dönemindeki gibi TUFAN bekler konumdayız…
Ya da bizim zaman zaman hatırlattığımız üzere, hayatın dinî-ilmî-iktisadî-siyasî alanlarındaki sorunlar kartopu misali yuvarlana yuvarlana öylesine büyüdü ve büyüyor ki; biz kısaca bu duruma “SOSYAL TUFAN” diyoruz…
Haydi… Madem “Hz. Nuh” dedik, “tufan” dedik, elbette “gemi” de dememiz gerekir ve bize göre bu gemi “kooperatif” mekanizması ile “faizsiz” olarak çalışan “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN”den başkası değildir. Bu da sonda söylenmesi gerekeni, hüküm cümlesi olarak başta söylemek gibi oldu ve durumun özü ve özeti de budur, daha ötesi yok!
Buraya yani bu yazdıklarıma nerden ve neden geldim?
Bu yazıyı yazmak için bilgisayarımın başına geçtim, önce günlük okumamı bitirdim ve gördüm ki; yazarların yazdıklarında -her zamanki gibi- yine sadra şifa bir şey yok!
Bugün için yazmayı tasarladığım dosyamı açtım ama konu ile ilgili hazırladıklarımla birlikte günlük okumalarım kafa karışıklığına sebebiyet verince, biraz durakladım…
Bu durum fazla sürmedi, kendime ve kendi aslî gündemimize döndüm; üstadımın bugün (11.04.2016) Yeni Akit’teki “Para kazanmak! / Bu Gemi Batarsa Hepimiz Birden Boğuluruz” başlıklı yazısına baktım… Yazının sonunda bir okuyucu sabah sabah şöyle bir yorum yazmış: “FAİZCİ EKONOMİK KAPİTALİST SİSTEM insanlığı mahvetmiştir. Kökü Amerika’da olan bu sistem, yerini Türkiye’de kendini ispatlamaya çalışan ADİL EKONOMİK SİSTEME devretmeli. Başka çare yoktur. Çok uluslu şirketler ve onların ülkemizdeki temsilcileri FAİZSİZ ADİL EKONOMİK SİSTEMİ çok iyi bilmelerine rağmen, sömürmekten vazgeçmiyorlar ama bu geminin içinde bütün insanların yanında bu baronlar da batacaktır.” Nahit Sazoğlu isimli okuyucuya bu yorumu yazdıran yazının başından ve sonundan birer bölüm aktarırsam, bu yorumun neden yapıldığı daha iyi anlaşılacaktır.
Yazı şöyle başlıyor: “Dünyada tekel SERMAYE’nin hâkim olduğu “FAİZLİ SİSTEM” kurulmuştur. Sistem sorunları çözemediği için de “EKONOMİK KRİZLER” olmaktadır. Halk kayıt dışı ekonomi ile sorunları çözmektedir. Ne var ki bu da insanları hem ahlaksızlığa zorlamaktadır hem de ekonomide sıkıntılar içinde yaşama zorunluluğu doğurmaktadır. / Bugün kimse meşru yoldan geçimini sağlayacak PARA kazanamaz. Ancak İŞÇİLİK içinde yaşama imkânı vardır. Herkese de iş bulunamamaktadır. Makroda kriz olmasa bile mikroda her an herkes KRİZ içindedir...”
Yazı şöyle bitiyor: “Şimdi ben Türkiye’deki tüm iş adamlarına tavsiyede bulunuyorum; TÜSİAD, MÜSİAD, kim varsa hepsine tavsiyede bulunuyorum. FAİZLİ SİSTEM sizi yiyecektir. Bir gün gelecek KOÇ da SABANCI da iflas edecektir, bu durum faizli sistemin kaçınılmaz sonucudur. / Tek çıkar yol vardır; KOOPERATİFLEŞME. Bakınız, biz size bize ortak olun demiyoruz, siz kurun diyoruz. Biz, ihtiyacınız olursa size kooperatifleşmede yardımcı olalım; ihtiyacınız olmazsa biz bir şey istemiyoruz. ÜLKEMİZİ BATMAKTAN KURTARMALIYIZ. Şirketler sermayeye kârı maksimize eder. Kooperatifler ise insanlara çok kazandırır. Saatte çalışmanın beslediği kişinin gününü yükseltme esastır. BU GEMİ BATARSA HEPİMİZ BİRDEN BOĞULURUZ.”
Tam da burada, “Tek çare ne çözüm ADİL DÜZEN’dir” diyerek dünyaya haykıran Necmettin ERBAKAN Hocamızı anmamak ve hatırlamamak haksızlık olur. Bir de O’nun “ADİL DÜZEN gelecek, kanlı mı kansız mı…” kelimeleriyle başlayan meşhur hitabına şunu ilave ediyorum: ADİL DÜZEN gelecek, tufanlı mı tufansız mı, buna insanlık karar verecek!..