Bismillahirrahmanirrahim.
1. ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER-2
Geçen seminerimizde “Adil Düzen” açısından kentsel dönüşüme yönelik temel esasları anlatmaya başlamıştık. Bugünkü seminerimizde de bu esaslara devam edeceğiz.
- Adil düzen bir sistem önerisidir. Dolayısı ile sistemsel değişiklikler gerçekleşmeden sağlıklı ve güvenli bir yapılaşmanın sağlanmasında başarılı olamayacağımız açıktır. Adil düzenin temel esasları öncelenmeden yapılacak planlama ve imar faaliyetleri sonucunda hatalar zincirinin oluşma ihtimali her zaman vardır. O zaman planlama ve yapılaşma hususunda öyle bir sistem yürürlüğe girmeli ki;
Rasyonel olsun,
Rant hesaplarına, çıkar çatışmalarına engel olsun,
Faizsiz kedileşme sistemini sağlayabilsin,
Huzuru, refahı, sağlıklı bir ortamı ve güvenliği tesis etsin.
İnsanların temel ihtiyaçlarını karşılayarak mevcut sorun ve sıkıntıları giderebilsin.
Üretilenin adaletli paylaşımını sağlayarak menfaat paralelliğini temin edebilsin.
Dolayısı ile mevcut imkanlar, temsil hakkı ve yetkinin en verimli bir şekilde değerlendirilerek bu esaslar çerçevesinde planlama, imar ve kentsel dönüşümün sağlanması gerekmektedir.
- Adil düzende inşaat işlerinde resmî ücretle çalışma esası vardır. İnşaatta kullanılan malzemelerin fiyatları resmî fiyatlardır. Müteahhide, müteşebbise yani işlerin organizasyonunda bulunan kişiye inşaattan sadece emeği karşılığı pay verilir. Adil düzen uygulamasında müteahhitlik, müteşebbislik günümüzde anlaşılan müteahhitlik kavramından farklıdır. Müteahhide inşaat çalışanları için mesleki derecelerine göre belirlenen resmî ücret üzerinden bankalar tarafından faizsiz kredi verilir. Müteahhide faizsiz hammadde kredisi verilir. Bu sebeple müteahhit sadece emeğinin karşılığı olan payı alır. Bu pay sözleşmeler ile belirlenen paydır. Adil düzen anlayışı ile yapılan inşaatlarda müteahhittin inşaattan bir pay olarak belirlenen emek payı ve genel hizmet payı olarak yani devlete üretimden bir pay yani inşaattan bir pay olarak verilen vergi çıkarıldıktan sonra geriye kalan paya tekabül eden konutlar maliyeti ile topluluğundur. Adil düzende yapılar devlet tarafından verilen faizsiz kredi imkanı ile işçiye verilen resmi ücret değeri, malzeme için ödenen resmi ücret değeri ile inşa edilmektedir. Devlet de genel hizmet olarak katkısından dolayı 1/5 oranında payını inşaattan almaktadır. Genel hizmet için adil düzende alınan vergi sadece üretim aşamasında ve sadece bir kere alınmış olan vergidir. Adil düzende arsa sahibi de müteahhit ile anlaşmaya varıldığı günkü değeri üzerinden payını inşaattan almaktadır. Konutlar maliyeti ile satılarak hammadde ve işçi için alınan faizsiz krediler kapatılmış ve böylece devlet bankasından çıkan para kadar yani verilen faizsiz kredi desteği kadar bir yapı oluşturulmuş olmaktadır.
- Adil düzende herkesin yaş ve tahsiline göre belirlenmiş bir resmî ücreti vardır. Başka bir ücret belirlenmemişse resmî ücreti istihkak ederler. Herkesin resmî ücretine göre çalışma kredisini alma hakkı vardır. Bunu isterse üretimde kullanır. İster ise imar işlerinde kullanır, bir inşaatta çalışır ve ücretini alır. Çalıştıkları gün kadar istihkak etmiş olurlar. Müteahhitler inşaat yerlerini kendileri seçerler. Yapı veya hisse senetleri maliyeti ile satıldığında kredilerini öderler. İnşaat bittiğinde inşaat kadar nakit piyasaya girmiş olur. Yapılar hisse senetleri ile satılır, böylece kredi gerisin geriye döner. Müteahhitlere yapıdan bir pay verilir. Her müteahhidin bir taahhüt kapasitesi vardır. Her inşaatın bir ihale bedeli vardır. İlk talip olana verilir. Müteahhitlik payı ihale dosyasında belirlenmiştir. Yapı maliyeti üzerinden satıldıkça kredi kapatılır. Müteahhide yeni kredi açılır.
- Adil düzende kamu yani “Genel Hizmet” resmî ücretleri ve resmî fiyatları belirler. Bunu duyurur. Kişinin “resmî ücreti” olduğu gibi malın da “resmî fiyatı” vardır. İnşaat işlerinde asgari düzeyde saatlik olarak paylar resmî ücretle belirlenmiş olur. Emeklilik işlemleri resmî ücret üzerinden yapılır. Adil Ekonomik Düzende herkes hiçbir ödeme yapmadan, prim ödemeksizin emekli olabilmektedir.
- Adil düzende resmî ücretler “İLİM” ile tespit edilir. Bir işte çalışanlar o işte çalıştıkları gün kadar o işteki meslekî derecelerini geliştirmiş olurlar. Yapılan imtihanlara girerler ve meslekî derecelerini artırırlar. Çalıştıranların verdiği notlarla da meslekî derecelerini artırırlar. Adil Ekonomik Düzende bütün çalışanların resmî ücretleri bilgiye, tecrübeye, kabiliyete ve işin ağırlığına dayanılarak belirlenir. Emek sahiplerinin üye oldukları meslekî dayanışma ortaklıkları resmî ücreti belirlerler.
- Devlet her çalışana bir “çalışma/emek kredisi” açar. Bu kredi resmî ücret kadardır. İşverenler bu kredilerini ancak işçi bulduklarında kullanırlar. İşçilerin ücretleri ödendiği gibi; işverenlere ayrıca “ham madde kredileri” veya “malzeme kredileri” de verilir. Dolayısıyla bütün bu kredileri alabilmenin yolu, işletmelerin işçi bulmalarına bağlıdır. Adil düzende inşaatlar resmî ücret ve fiyatlarla biter.
- Adil düzen temel esaslarına uygun olarak inşaat yapım işinde faizsiz kredileşme imkanını sağlayan günümüzdeki en önemli seçeneklerden biri de kooperatifleşme yoludur. Günümüzde ortaklıkların teşkil edilmesi yolu, faizsiz kredileşme imkanlarının merkezi yönetim ile sağlanması ve kanuni düzenlemeler öncesi uygulanabilirliği olan bir yoldur ve değerlendirilmelidir. Kooperatif ortakları faizsiz kredileşmeyi sağlayarak finansal sorunların çözülebilmesi, inşaat maliyetini karşılamak üzere bir araya gelmektedirler. Dolayısı ile günümüzde devlet bankaları tarafından faizsiz kredileşme imkanını oluşturabildiğimiz zamana kadar kooperatifleşme ortaklık sisteminin kentsel dönüşümlerde belediye ile işbirliği içinde devreye sokulması gerekmektedir. Kentsel dönüşümler geçen seminerimizde de ifade ettiğimiz şekilde belediye ve/veya halk şirketi olarak oluşturulması gereken belediye şirketi ile genel hizmet ve yapı kooperatifi ortaklığı ile yürütüldüğü takdirde hak sahiplerinin hakları korunabilecek, halkın hakkının rant odaklı şirketlere gitmesinin önüne geçilmiş olacaktır. Maliyete binen faizler halka ödettirilmeyecektir. Üretimdeki bölüşümde adalet tesis edilebilecektir. Bütün bu özelliklerin sağlanması için öncelikle arsanın ilk değeri tespit edilmelidir. Bu değer sözleşmede belirtilmelidir. Arsa sahibi ile anlaşmaya varıldığı anda altın veya demir- çimento (DÇ) fiyatı üzerinden muhasebeleştirilmelidir. Kamulaştırma bu değer üzerinden yapılmalı ve mülkiyet hakkı korunarak, konuttan bir pay olarak arsa sahibinin hak edişi sayılmalıdır. Sonra kooperatif bünyesine katılan ortaklarla inşaat yapılmalıdır. Ortaklar katkı sağladıkları oranda pay sahibi olmaya başlamalıdır. İnşaat yapıldıkça değer artışı oluşacağı için, bu değerin arsa sahibi ile de adil bir şekilde paylaşılması gerekmektedir. Çünkü her bir ortak kentsel dönüşüm için birlikte çalışmakta ve finansal sorunları beraber gidermiş olmaktadır. Dolayısı ile değer artışında da ortaktırlar. Bu ortaklık içinde belediye vergi gelirleri ile alt yapı hizmetlerine ortaktır. Belediye sadece müteşebbis ortak yani proje uygulamasında belediye şirketi veya müteahhit işbirliğinde koordinatör olarak payını alacaktır. Belediye bu hizmeti, belediye şirketi veya karnesi düzgün müteahhitler ile yürütmelidir. Dolayısı ile müteşebbis ortak sadece emeği ile ortak olan ve mühendisleri ile birlikte proje sorumluluğunu ve denetim faaliyetlerini üstlenen belediye olmalıdır. Müteşebbis ortak tarafından gerekli hesaplamalar yapılmalı, bu hesaplamada gerekli olan işçi, hammadde, araç ve makine bilgisi yer almalıdır. İlk seminerimizde de belirttiğimiz ‘Ortaklık Karar Kurulu’na gerekli hesap bilgileri bildirilerek yapılması gerekenler doğrultusunda istişareye dayalı, katılımcı ve uzlaşmacı bir anlayış ile kararlar alınmalıdır. İhtiyaçlara yönelik maliyet ile ilgili sorunları çözen ise, mal alımını en ucuza yapmaya çalışan yapı ve konut kooperatifi olmalıdır. Bu ortaklığa hizmet kooperatifi de dahil olabilir. Önemli olan muhasebe işlerinin kooperatif bünyesinde çözülmesidir. Ortaklığa dahil olan hammadde, arsa, para hepsi ya demir-çimento üzerinden ya da altın üzerinden muhasebeleştirilmelidir. Muhasebe sisteminin en adaletli olarak yürütülebilmesi için ortakların ne kadar katkı sağladığı tek bir değer üzerinden kayıtlı hale getirilmelidir. Muhasebeleştirme sisteminin nasıl olması gerektiğinin anlaşılabilmesi için, Akevler Yapı ve Konut Kooperatifi bünyesinde Süleyman Karagülle Hoca öncülüğünde geliştirilen, Doç. Dr. Süleyman Akdemir Hoca ve Reşat Nuri Erol Hocanın gözetiminde devam eden, Dr. Lütfi Hocaoğlu ve Yük. Ecz. Tayibet Erzen hocalar tarafından geliştirilen muhasebe uygulamaları incelenebilir.
- Kooperatif ortakları arsa ve diğer hak edişleri ve/veya ödemeleri tutarında hisse payına sahip olmalıdırlar. Bu durumda kooperatif ortakları en iyi kalitede ve ucuz maliyetli, konut içi dizaynında isteklerine uygun mal seçimini sağlamaya çalışacaklardır. Belediye-kooperatif işbirliği ile yürütülen kentsel dönüşüme güven oluşmuş ve halkın desteği hususundaki sıkıntılar giderilmiş olarak iç denetim sistemine ortaklar aktif olarak katılmış olacaktır.
- Kooperatif ortaklarından konut maliyeti üzerinden borçlarını ödeyemeyenler, borçlu oldukları hisse üzerinden kooperatife kiracı olmalıdırlar. Dolayısı ile kooperatifleşme yolu ile inşaat yapımına katkı sağlayan diğer ortaklara kiracı olmalıdırlar. İnşaat tesliminde borçlu olanların borçları da konut maliyet değeri üzerinden altın veya demir-çimento olarak muhasebeleştirilmelidir. Bu borcu kapattıkları zaman konutun tamamı üzerinde hak sahibi olmuş olacaklardır. Evleri yıkılanlara inşaat bitene kadar kira desteği sağlanmalıdır. Yeni yapılan evlerdeki değer artışı bütün ortaklara eşit olarak dağıtıldığı gibi, inşaat tamamlana kadar kira maliyeti de evin yapım maliyeti üzerine eklenerek bütün ortaklara dağıtılmış olmalıdır. Dolayısı ile kimse mağdur edilmeden maliyet ve değer artışı bütün ortaklara eşit şekilde paylaştırılması sağlanmalıdır. Böylece sömürü sermayesinin beli ortaklıklar teşkil edilerek kırılmalıdır.
- Parseller üzerinde önce sökülebilir baraka veya konteyner kurulmasına izin verilmesi ile de konut yapımı tamamlana kadar kira sorunu çözülebilir. Bu barakaların sağlıklı ama çok ucuz olması yine kooperatif- belediye işbirliği ile sağlanmalıdır.
- Geçen seminerimizde de ifade ettiğimiz proje alanındaki işyerleri belediyeye müteşebbis payı olarak aktarılmalıdır. Belediyeler bu işyerlerinden, dükkan ve atölyelerden kira payı almalıdır. Bu üretim alanları düşük kira bedeli karşılığında proje alanı içindeki halkın gereksinimine karşılayacak şekilde olmalıdır.
- Güvenli ve sağlıklı yaşam alanı sadece bizim evimizden ibaret değildir sokaktan dışarı çıktığınız zaman yeşil bir parkın olması, ormanlık bir alanın olması, su kaynaklarının olması, meraların tarlaların olması da bizim güvenli ve sağlıklı yaşamamızın ön koşullarındandır. Tarım arazilerine dokunulmaması da bizim güvenliğimiz için gereklidir.
- Kentsel dönüşümler, sağlık ocağını, otoparkları, yeşil alanları, çocuk parklarını, eğitim kurumlarını, iş yerlerini, kültür ve zanaat atölyelerini, kadın kooperatifi atölyelerini, öğrenci ve emekli çalışma atölyelerini, sanat atölyelerini, spor komplekslerini, sağlıklı yaşam merkezlerini, depo alanlarını, sığınakları, kooperatif marketleri, gençlik merkezlerini, yaşlı bakım ünitelerini, kreşleri, yaşlı lokallerini, ibadet yerlerini, konferans salonlarını, kütüphaneyi içinde barındıran dönüşümler olmalıdır. Böylece kentsel dönüşümler sağlıksız yapıların dönüşümü ile birlikte sosyal, ekonomik, kültürel, çevresel ve ahlaki dönüşümü de beraberinde getirecek dönüşümler haline getirilmelidir.
- Yüksek katlı binalar nedeni ile şehirler yaşanmaz hale getirilmektedir. Yollarımız, eğitim kurumlarımız, sosyal donatı alanlarımız, alt yapımız bu konut potansiyelini, dolayısı ile insan potansiyelini kaldıramaz hale gelmiştir. Dolayısı ile ilk seminerimizde ifade ettiğimiz temel esaslar çerçevesinde yeni bir şehirleşme anlayışına ihtiyaç olduğu açıktır.
- Konutların süratli ve daha ucuza elde edilebilmesi için inşaat elemanlarını üreten fabrikaların yapımına yerel yönetimler tarafından başlanılması gerekmektedir. Bu amaçla üretim atölyeleri yaygınlaştırılmalıdır. Bu fabrika ve atölyeler belediye ile halk işletmesi olan, halkın ortaklaşa kurduğu belediye şirketleri işbirliğinde yürütülmelidir.
- Geri dönüşüm için kentsel dönüşüm ile birlikte ara istasyonlar kurulmalıdır. Geri dönüşüme yönelik imalat atölyeleri de oluşturulmalıdır. Kentsel dönüşüm ile birlikte geliştirilmesi gereken önemli konulardan birisi de geri dönüşüm ve kaynak israfının önlenmesi hususunda alınması gereken tedbirler olmalıdır. Isınma sorununun güneş enerjisi ile çözülmeye çalışıldığı yeni projelere ihtiyaç bulunmaktadır. Yağmur sularının en verimli şekilde kullanımını sağlayan araçlar geliştirilmelidir.
- Kamu kaynaklarının, kentsel yoksulluk sınırındaki mahallelere yönlendirilmesi ve kaynakların koordineli kullanılması için önceliklerin belirlenmesi sağlanmalıdır. Yenilikçi yaklaşım ve yöntemlerin belirlenmesi, yerel zenginlik ve potansiyellerin kullanılması, katılımcı ve işbirlikçi yöntemlerin uygulanması, ekonomik ve çevresel değerlerin ortaya çıkartılması gerekmektedir.
- Belediye öncülüğünde oluşturulan ‘Proje Karar Kurulu’ proje ile ilgili her türlü kararın, birlikte tartışılmasını ve kararların oybirliği ile alınmasını sağlamalıdır. Kooperatif tarafından, gündeme getirilen her türlü öneri aylık toplantılar ile ele alınmalıdır.
- Kentsel dönüşüm kooperatif kültürü içinde organize edilirken bilgi, tecrübe, teknik kapasite, emek ve iş gücü potansiyelleri ortaya koyulmalıdır. Uygulama yapan kooperatiflerden destek sağlanmalıdır. Yapılan örnek uygulamalardan bütün belediyelerin faydalanılabilmesi için kentsel dönüşümlere yönelik plan ve proje ortak havuzu oluşturulmalıdır.
- Kentlerimiz dönüşüm sürecini, fiziksel olduğu kadar özellikle yaşam standartlarının arttırılmasına yönelik olarak ekonomik ve sosyal boyutu ile de yaşamak zorundadır. Yeni kentsel dönüşümde imar adaları siteler biçiminde kooperatif işbirliği ile organize edilmeli ve yeni bir planlama, proje geliştirme, organize olma ve finans oluşturma anlayışı hakim kılınmalıdır. Dolayısı ile adil düzenin yerelden yönetim sistemine giden yolda geçen seminerimizde de ifade ettiğimiz bucakların oluşturulmasına zemin hazırlanmalıdır. Kentsel dönüşümler ekonomik, psikolojik, sosyal ve sağlık sorunlarının giderilebilmesi için Sosyal Depremlere Karşı Dayanıklı Sosyokültürel Dönüşümü de beraberinde sağlamalıdır. Bu dönüşümler kapital düzenin adil düzene dönüşümüne de vesile olan dönüşümler olmalıdır.
- İşte bu temel esaslar çerçevesinde kooperatif veya kooperatif vasfında hareket edebilecek ve kar amacı gütmeyen halk ortaklığı ile kurulan belediye şirketi-belediye işbirliği ile kentsel dönüşüm uygulamaları sayesinde sosyal amaca dayanan konut politikalarının temeli oluşturulmuş olmalıdır. Her şeyden önce bu sistemde modelin hareket noktası "rant elde etme anlayışı değil, çok insanı az kaynakla konut sahibi yapabilme olanaklarının geliştirilmesidir. Belediye Kanununda ifade edilen sağlıklı ve güvenli kentsel dönüşümün gerçekleşebilmesi ancak bu temel esaslar çerçevesinde şekillenebilecektir. Bu da halkın ve yerel yönetimlerin bütün potansiyelinin harekete geçirilmesi ile mümkün olabilecektir.
Rabbim seminerlerimizi adil düzenin bir an önce tesis edilmesine vesile kılsın. Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.
İnş. Müh. Hilal Çekmen,
Akevler, 74. Seminer, 14. 04. 2024
Yeniden Refah Partisi Milli Siyaset Kurulları
Kadın, Aile ve Sosyal Hizmet Politikaları Kurul Koordinatörü