SİYONİST BILDERBERG (Dünyanın Efendileri) İFSAT KURULUŞLARI VE TAHRİBATLARI
Siyonizm bütün dünya ekonomisini, kaynakların paylaşımını, yönetim sistemini, eğitim sistemini, dini ve ahlaki yapı da dahil olmak üzere her şeyi kontrolü altına almaya çalışmaktadır. Peki Siyonizm hayatın her alanını kontrol altına almak için uluslararası düzeyde hangi kuruluşları kurmuş ve böylece hangi tahribatları yapmaktadır. İşte Erbakan Hocamızın söylemi ile “Evet bütün bunları bileceğiz ki aldanmayalım. Buna göre önlemlerimizi alalım. Onların kontrolü altındaki her alandaki tahrifatını, ifsadını önleyecek şekilde insanların selametini ve kurtuluşunu sağlayacak yolların tespitini yapalım, nelerin yapılması gerektiğini bilelim ve çalışmalarımızı buna göre en büyük gayret ile yürütelim.”
Geçen haftaki seminerimizde Siyonist B’nai B’rith (Ahitin Çocukları) ifsat yapılanmasının alt kuruluşları olan BM, IMF, WHO (Dünya Sağlık Örgütü), FAO (Gıda ve Tarım Örgütü), UNESCO ( Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü ), UNICEF ( Çocuklara Yardım Fonu) gibi organizasyonların kendi alanlarında Siyonist amaçlara hizmet etmek için kurulduğunu anlattık. Bu kuruluşların hazırlamış olduğu sözleşmelere taraf olunmasından kaynaklı yapılan ve yapılmak istenen iç hukuk düzenlemeleri yolu ile oluşturulan ifsattan bahsettik.
Bugün de Siyonist Bilderbeg yapılanması ve bunlara bağlı alt kuruluşların amaçlarını ve tahribatlarını anlatmış olacağız.
BILDERBERG: (Dünyanın Efendileri)
BILDERBERG, Siyonist Gizli Dünya Devleti'ni kurabilmek amacıyla ihtilaller düzenlemek, devletler kurmak veya yıkmak gibi çok önemli roller üstlenmiştir. George Soros, Bilderberg Kulübü’nün etkin katılımcılarından olmuştur. Bilindiği gibi, kamuya kapalı olan bu kulüpte, katılımcıların üçte biri hükümet üyeleri ve siyasetçiler; kalanı ise maliye, sanayi, eğitim alanlarının ve medya holdinglerinin nüfuzlu şahısları arasından seçilmektedir. Bilderberg Kulübü’ne süresiz üyelik mevcut değildir. Her yıl, yönetim kurulu toplantısına yüze yakın kişi davet edilmektedir ve her birinden sırrı korumaya ilişkin taahhüt alınmaktadır. Bu örgütün “Siyonist Dünya Düzeni ”ne giden yolda amacı; uluslar arası global ekonomi, uluslar arası tek parlamentonun kurulması, uluslar arası yeni bir ordunun kurulması, tek bir dünya yönetiminin oluşmasını gerçekleştirmektir. Yani, ulusların egemenliklerinin yok edilmesi, ulusların kendi ordusunun, ekonomisinin ve parasının kaldırılmasını gerçekleştirmek için çalışmaktır. Bunların olabilmesi için yeni bir din, kültür, eğitim algılamasının kaçınılmaz olduğunu, üyeleri sayesinde hakim kılma faaliyetlerinde bulunmaktadır.
CFR, DIŞ İLİŞKİLER KONSEYİ (1921)
Dünya politikasını kendi kontrolleri altında tutmak amacıyla kurulmuştur. Konsey II. Dünya Savaşı ortamının oluşturulmasında önemli rol oynamıştır. Savaş sırasında 118.000 kişinin ölümüne neden olan Atom Bombasının kullanımı konusunda etkin olmuştur. Ülkelerin siyasetini tek merkezden denetlemek ve yönlendirmek adına CFR 1930’larda çok aktif hale getirilmiştir. ABD’yi, İkinci Dünya Savaşı’na bu kurum sokmuştur. CFR Almanya’yı da destekleyerek, teknoloji, araç, gereç, maddi kaynak aktararak dünyayı kana boyamıştır. Savaşın öncesinde de sonrasında da amaç sadece Siyonizm menfaatlerinin korunmasıdır. Birleşmiş Milletler ’de de CFR’ nin ağırlığı vardır. ABD’nin bugünkü neo-con şahinlerinin hepsi CFR üyesidir. Ayrıca dünya büyük medya sahipleri de CFR’nin ya üyesidirler ya da kontrollerindedir. Finans, komünikasyon, akademi, istihbarat, yazılım sistemleri, uzay teknolojisi, kimyasal teknolojiler ve medya alanlarında 3500 civarında aktif üyesi mevcuttur. FBI, CIA, DIA, DEA, MOSSAD, KGB örgütlerinin derin elemanları CFR ile kandaştırlar.
Komünist Rusya’nın kurulması, gelişmesi, arkasından Komünizmin yayılmasını Türkiye ile durdurma stratejisi de yine CFR merkezlidir. Huntington’un “Medeniyetler Çatışması” ve buna karşı tez olarak da “Dinler Arası Diyalog” tezleri, “ılımlı İslam” modeli de CFR marifetidir. “BOP” planları, AB yasaları altında II. Sevr dayatmaları yine CFR kaynaklı ve desteklidir. CFR’nin 6 Haziran 2003’teki gizli toplantısını Ankara’da yapması sonrasında Türkiye tam bir masonik kuşatma altına girmiştir. ABD ve diğer bir çok ülkede etkin olan hükümet ve uluslar arası şirketlerde en üst düzeylerde yöneticilik yapan ve dünya medyasını yönlendiren kişiler CFR üyesidir. J.P. Morgan ve Rockefeller ailesi gibi 300’ler komitesi aileleri CFR"ye büyük paralar yatırmaktadır.
NATO, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü. Dünyada yaklaşık 2000 tane askeri üs oluşturulmuştur. (1949)
NATO, kuruluşundan itibaren bir savunma örgütü olduğu propagandası yapılmıştır. Komünist saldırı ve işgallere karşı savunma amaçlı askeri bir örgütlenmedir diye tanıtılmıştır. Halbuki Komünist tehdit hikâyesi ile özellikle Türkiye ve Ortadoğu’da oluşturulan üsler ile Siyonizm’in hegemonya alanı genişletilmiş ve kurulan üsler günümüzde sadece Müslümanlar üzerine yönlendirilmiş durumdadır. İsrail zulmünü destekleyici mahiyette kullanılmaktadır. Erbakan Hocamız NATO’nun, dünyada barışı tesis etmek, üye ülkelerinin savunmalarını sağlamak için kurulan bir ortaklık değil, Siyonist planların yürümesi, Siyonizm’den izinsiz dünyada hiçbir askeri hareket olmaması, üye ülkelerin ordularının tek bir merkeze bağlı olarak kontrol edilmesini temin etmek amacıyla kurulduğunu anlatmıştır.
NATO'nun kurulmasına Amerika'da en güçlü Yahudi lobilerinden CFR toplantılarında karar verilmiştir. Dünya üzerine yayılmış olan NATO üsleri, NATO’ya bağlı ordular, silahlar, füzeler, nükleer bombalar, askeri tatbikatlar, tehditler… bunlar NATO’nun görünen yüzüdür. NATO’nun on yıllarca dünya kamuoyu tarafından pek bilinmeyen, görülmeyen bir yüzü daha vardır. NATO açık askeri örgütlenmesi dışında aynı zamanda kontrgerillanın da dünya çapında örgütleyicisidir. Türkiye’deki üs sayısı 40’dır. Terör olaylarının da destekleyicisi NATO’dur.
NATO’nun kuruluşunda öncülüğü Siyonist Yahudi Amerikan başkanı Harry Truman yapmıştır. İlk NATO başkumandanı, gene bir CFR üyesi Siyonist Yahudi lobilerinin adamı olan General Eisenhower’dır. NATO’nun vurucu askeri gücü tamamen Siyonizm’in kontrolündedir. NATO’nun %75 oranındaki bütçesini Amerika karşılamaktadır. Dolayısıyla NATO, İsrail ile ilgili desteğini veren sözde ortağımız, sözde müttefikimiz Amerika’nın ve dolayısı ile Siyonizm’in diktası altında, kontrolü altında olan bir örgüttür. Müslümanlara Avrupa Birliği’nden, G-20’den, NATO’dan, Amerika’dan bir hayır gelmeyeceği açıktır. Bizim askeri savunma birliği açısından başka bir yol bulmamız gerektiği açıktır. NATO'nun Afganistan'da, Irak'ta, Libya'da, Suriye'de yaptıkları ortadadır. Evet böylece NATO, Erbakan Hocamızın değimi ile “Fas’tan Endonezya’ya kadar bütün Müslüman ülkeleri hedef alan bir saldırı kuruluşudur. ABD bir görüntüden ibarettir. Başkanları, Savunma Bakanları, Güvenlik Danışmanları, Genel Kurmay Başkanları, Uluslararası Danışmanları, aynı zamanda general ve üst düzeydeki kişilerin hepsi Siyonisttir.
CIA, Genel merkezi: ABD, Kurucusu: Harry S. Truman,1947
Siyonistler tarafından kurulan ve dünyanın siyasi ve ekonomik politikalarını yönlendiren CIA'nın kilit noktalarında Siyonistler bulunmaktadır. İsrail ve MOSSAD ile sıkı ilişkiler içerisinde bulunan CIA, dünyada kargaşa, kaos, terör, savaş ve ihtilaller çıkartarak, Siyonist çıkarlara hizmet vermektedir. CIA'nın hemen hemen bütün başkanları da CFR teşkilatına üyedirler. Kitle manipülasyonu, zihin kontrolü gibi alanlardaki çalışmalara destek vermektedirler. CIA medya kontrolü yoluyla toplumu yönlendirme görevi de üstlenmiştir. CIA’nın beyin yıkama ve algı mühendisliği gibi psiko-sosyo-kültürel savaş araçları "uyutma projesi" içinde yer almaktadır. CIA, bu uyutma projesi için, toplumdaki en güzide kişileri ve kurumları seçerek bu proje kapsamında devreye sokmaktadır.
TAVISTOCK ENSTİTÜSÜ
Tavistock Enstitüsü psikolojik savaş araştırmaları ve uygulamaları yaparak insan davranışlarını kontrol etme ve toplumları Siyonist çıkarları doğrultusunda biçimlendirmek amacıyla kurulmuştur. 10 büyük vakıf ve bu vakıflara bağlı olan 400 kuruluş, 3000 araştırma ve düşünce kuruluşu, Tavistock'un doğrudan kontrolü altındadır. Bugün oldukça yaygınlaşan, artık her evde kullanılan ve hatta herkesin sürekli üzerinde taşıdıkları bilgisayarları, cep telefonları, “çip”li nüfus cüzdanları ve kimlik kartları üzerinden; uzaktan kumandalı virüsler, nano teknolojiyle gönderilen negatif enerjiler ve çekim yapabilen kameralı sistemler sayesinde insanlar Siyonist şeytani merkezlerce hem kontrol altında tutulmakta hem de beyinleri etkilenip yönlendirilmeye çalışılmaktadır.
Toplumsal zihin kontrolü; dini, ahlaki ve kültürel değerleri çökertmek için düşünülmekte, televizyondan basına, reklamlardan dizilere ve internet programlarına kadar her mecra bu amaçla düzenlenmektedir. Bugün müzik, sinema, gıda, ilaç ve sağlık endüstrisi, gen teknolojisi ve nanoteknolojinin insanlığı vahim bir sona doğru hızla sürüklediği tehlikeli bir sürece girilmiştir.
Bilim insanlarına göre, psikotronik ve psikotropik teknoloji, atom bombasından daha tehlikelidir. Son yıllarda yapılan film, çizgi film ve bilgisayar oyunlarıyla insanlar, özellikle çocuklar, bu teknolojinin varmak istediği hedefleri için denekler konumuna getirilmiştir. Bu, sadece bir kişiye ya da küçük bir gruba değil, etnik bir gruba, bir millete veya bütün dünya nüfusuna karşı kullanılabilecek büyüklükte bir teknolojidir. Bu alanda araştırma yapan bilim insanlarının ortak kanaatine göre Psikotronik silahların etkisinden korunabilenler sadece iman edenler ve böylece küfür düzeni ve kötülükle mücadele ehlidir. İnanan insanı ne hipnoz, ne de elektromanyetik dalga ile kontrol altına almak mümkün değildir. Bu çarpıcı veri, ciddi bilimsel araştırmalar ve denemelerle ortaya çıkmış bir gerçektir. Çünkü inançlı ve vicdanlı bir insan, etki altında bile başkasını öldürmez. Haramdan kendini koruyan ve Allah’tan korkan insan hiçbir şekilde harama meyledemez. Halis ve salih bir Müslüman yalan söyleyemez, ihanet edemez, nankörlük edemez. “Gerçek şu ki, iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (şeytanın) hiçbir zorlayıcı gücü yoktur (bunu unutmayın ve gaflete kapılmayın). Şeytanın sultası (tesir ve tahribatı) sadece onu veli edinip kendisine uyanlar ve Onu (şeytanı) Allah'a ortak koşanlar üzerindedir.”(Nahl 99-100)
CIA'nın yan kuruluşu RAND Corporation (1948)
Rand Corporation düşünce ve strateji kuruluşudur. Bu kuruluşta görev alan Graham E. Fuller ve Morton Abramowıtz’ in hazırlamış oldukları raporlardan, Rand Corporation’ın amaçlarını anlamak mümkündür. Siyonizm’e engel olacak, tehdit olabilecek bütün girişimlerin, mücadelelerin engellenmesi, başta Erbakan Hocamızın engellenmesi gerektiği hususunda sadece kendilerine hizmet edenlerin ve göz yumanların varlıklarına müsaade edilmesi hususunda, ılımlı İslam hareketlerinin yaygınlaştırılması hususunda, raporları mevcuttur. 28 Şubat darbesi sürecinde hazırlamış oldukları raporların batı çalışma grubu olan asker, sivil toplum kuruluşları, siyaset, iş insanları ve medya üzerinde oluşturdukları etki ve kontrol mekanizması ile Erbakan Hocamızı engellemeye çalışmışlardır. Kendilerine tehdit olabilecek organizasyonlara karşı nasıl önlem alınacağı ve ne gibi engeller oluşturulacağı, işbirlikçilerin ne şekilde devreye sokulacağı ile ilgili stratejiler bu merkezde hazırlanmaktadır. Bu enstitüde “Ilımlı İslam Projesinin” ülkemizdeki yürütücüleri için raporlar hazırlanmıştır. Dolayısı ile BİP projesinin yürütülmesinde, Siyonizm’in her alanda dünyayı kontrol altına alma hedefleri için önemli strateji ve planlar bu enstitüde oluşturulmaktadır.
Brookings Enstitüsü, Kuruluş tarihi: 1916, Washington,
Siyonist emperyalizmin ideolojik üssü, strateji merkezidir. Bu strateji merkezine, belirlenen stratejilerin kendi ülkelerinde uygulanmasını sağlamak üzere işbirlikçi yöneticiler ve iş insanları katılım sağlamaktadır. Kimlerin katılım sağladığı incelenebilir.
Business Round Table 1972
Amacı Yahudi ve mason sermayesinin güç birliğini oluşturmaktır. Tüm iş hayatının sesi olan bu kuruluş ABD’de kanunların hazırlanmasında en büyük güçtür. Birbirinden bağımsız görünen dünyanın en büyük şirket ve kuruluşları bu organizasyona bağlı olarak faaliyet göstermektedir. Bilderberg'in emirleri doğrultusunda hareket eden bu komisyon dünya ekonomisini az bir sayıda uluslararası şirketle kontrol altında tutmaktadır.
Aipac, (Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi, Merkezi : Amerika, 1951
AIPAC, Amerikan'ın Ortadoğu politikalarını düzenleyen organizasyonudur. Dünya Yahudiliğinin beyni olan B’nai B’rith ile yoğun bir koordinasyon ile çalışmaktadır. Görünüşte Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Örgütüdür. Ürdün’ün vefat eden Kral Hüseyin AIPAC için şunları söylemiştir: “ABD, AIPAC’in yani Siyonistlerin kendisi için çizdiği sınırların dışına çıkamaz”.
AIPAC yetkilileri Amerika’da her yıl 50 tane komitede yıllık 2000 saat tutan oturumlara gözlemci olarak katılmaktadır. Ve yılda en az 100 tane federal örgütle bir araya gelmekte ve toplantı yapmaktadır. Sadece AIPAC’ın faaliyetleri bile, Siyonizm’in hâlihazırda Amerika’nın üzerindeki etkisini ispat etmesi bakımından son derece önemlidir. Kısaca AIPAC olarak bilinen ünlü komite, Amerika'daki en büyük ve en güçlü Yahudi lobilerinden biridir. 100.000'den fazla üyesi bulunan lobi, Amerikan hükümeti ve yasama organlarına nüfuz edebilmek için her yıl milyonlarca dolarlık yatırımlar yapmaktadır. AIPAC'ın en önemli görevi İsrail-Amerika arasındaki ilişkiyi korumak ve güçlendirmektir.
G-20, 20 Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanı Grubu,
G-20, Dünya Siyonizm’inin amaçlarına hizmet etmek ve Bilderberg Toplantıları’nda kurulması kararlaştırılmış bir kuruluştur. G-20’nin bugüne kadar hiçbir mazlum milletin, Müslüman milletin derdine derman olacak bir karar aldığı görülmemiştir.
Avrupa Birliği, 1 Kasım 1993 Brüksel, Belçika
Avrupa Birliği, BİLDERBERG Toplantılarında kararlaştırılan "ROMA ANLAŞMASI" ile kurulmuştur. Avrupa Parlamentosuna, Avrupalı bakanlar arasına, Siyonistlerden oluşan komisyonlar özel olarak yerleştirilmiştir. Böylece alınan kararlarda bir filtre vazifesi görerek, Siyonizm’in kontrolünde bir Avrupa Birliği tesis edilmiştir. Euro’ya geçilmeden önce Siyonizm’in, Euro’yu da Dolar gibi kontrol altında tutup, aynen Dolar gibi Euro’yu da bir sömürü aracı olarak kullanabilmesi için, akademisyenler ve uzmanlar ile tam 10 yıl süren çalışmalar, müzakereler, toplantılar, sempozyumlar yapılmıştır. Siyonizm Euro’ nun kullanımına yapmış olduğu bu çalışmalar ve müzakerelerden sonra, gerekli tedbirleri aldıktan sonra müsaade etmiştir. Avrupa Birliği’ne en büyük mali destek dünya Siyonizm’inin önde gelen ismi Rothschild tarafından yapılmaktadır. İngiliz The Times gazetesi, ‘Avrupa Birliği’nin en büyük mali destekçisi Rothschild’dir’ diye haber yapmıştır. Her sene bir parlamentosunda, bir Avrupa ülkesinin parlamentosunda, sözde Ermeni Soykırımı yasası oylanmaktadır ve kabul edilmektedir. Kıbrıs’ta Kıbrıs Rum yönetimi altında birleşilsin diye, Avrupa Birliği 40 seneden beri uğraşmaktadır. AB uyum yasaları ile dininden ve kültüründen uzaklaştırılmış bir Türkiye oluşturulmaya çalışılmaktadır.
Trilateral, Üçlü Komisyon, Kuruluş tarihi: Temmuz 1973
Amerika, Japonya ve Batı Avrupa'nın fikir adamları, politikacıları, 300 kadar önde gelen iş insanı ile beraber Trilateral grubunu oluşturmuştur. Bu Masonik komisyon dünyadaki bu üç bölge arasında politik ve ekonomik tekeli geliştirmek için kurulmuş özel bir komitedir. Dünyanın tamamına yönelik yıllık planlanmanın yapıldığı icra kurulu görevini yürütmektedir. New York, Paris, Tokyo merkezli dönüşümlü olarak yıllık toplantılar yapılmaktadır. “Bilderberg Grubu”nun İcra Kurulu konumundadır.
GDD (GİZLİ DÜNYA DEVLETİ); yukarıda ana hatları ile belirtilen disiplinli, itaatli, gizli organizasyon ve "ÖNEMLİ ALT KURULUŞLAR"ı vasıtasıyla başta ABD olmak üzere bütün dünyayı kontrol etmektedir ve bu GDD vasıtasıyla Siyonizm ana amacı olan dünya hâkimiyetini tam anlamı ile gerçekleştirmek için çaba harcamaktadır.
Önümüzdeki hafta Siyonizm’in ifsadına, fitnesine, zulmüne, sömürüsüne dur diyebilmek için ve adil yeni bir dünyayı kurabilmek için, uluslararası düzeyde hangi adil düzen kuruluşlarının kurulması gerektiğini anlatacağız İnşallah. Rabbimiz Siyonizm ile mücadelemizde, bütün dünyada adil düzeni tesis etme yolunda yapmış olduğumuz çalışmalarımızda yardımcımız olsun. Eksikliklerimizi tamamlasın. Önümüzü açsın. Bizlere en büyük zaferleri ve muvaffakiyetleri versin. Erbakan Hocamızın Kuran ve sünnete dayalı içtihadı ile geliştirdiği antibiyotikleri, projeleri Siyonizm mikrobu üzerinde kullanmayı, adil dünya düzeni hedefimize hep birlikte en kısa zamanda ulaşmamızı nasip etsin. Amin.
https://www.youtube.com/watch?v=VB5wf5xojiE&t=626s
İnş. Müh. Hilal Çekmen,
Akevler, 63. Seminer, 03.12. 2023
Yeniden Refah Partisi Milli Siyaset Kurulları
Kadın, Aile ve Sosyal Hizmet Politikaları Kurul Koordinatörü