Adil Düzende Bütçe Giderler Paylaşım Tablosu- 3
Tabloda da gördüğümüz gibi il bütçe giderlerinin yarısı devlet bütçe paylaşımı gibi, yarısı bucak bütçe paylaşımı şeklinde olur. Dolayısı ile devlet ve bucak bütçe giderleri paylaşım kriterleri belirlendiği zaman il bütçe paylaşım kriterleri de belirlenmiş olur.
Adil Düzende İl Bütçesi:
Tarımdan alınan onda birlerden oluşur. Sulardan elde edilen elektrik de bu gruba dâhildir. Orta işletmelere ilçe genel hizmet birimleri tarafından genel hizmetler başkanı da dahil olmak üzere toplam 25 genel hizmet ücretsiz olarak götürüldüğü için bu işletmelerin üretiminden üretim cinsinden 1/10 oranındaki pay il bütçesini oluşturur. İl kademesinin gelirlerinin yarısı bucak bütçesi, yarısı da devlet bütçesi gibi harcanır.
Adil Düzende Devlet Bütçesi:
Sanayideki üretimin beşte bir payıdır. Sanayi üretimi dış ve iç borçlanma yapılmadan devletin faizsiz kredi desteği ve kendi kaynaklarımızı harekete geçirerek sağlanmaktadır. Devlet bu üretime 25 genel hizmeti götürmek ile ortak olmaktadır.
Kısa Not:
1- 10 kişi aralığında çalışanı olan işletmeler küçük işletmelerdir. Köylerde ve il merkez sitelerinde kurulur. 11-100 kişi aralığında çalışanı olan işletmeler orta işletmelerdir. İlçe merkezlerinde faaliyet gösterirler. 101-1000 kişi aralığında çalışanı olan işletmeler büyük işletmelerdir. Bölge merkezlerinde faaliyet gösterirler. 1000’den daha fazla kişinin çalıştığı işletmeler üstün işletmelerdir. Kıta merkezlerinde faaliyet gösterirler.
Dolayısı ile büyük işletme dediğimiz işletmelerden devlet üretimden ortaklık payı olarak ve biraz sonra belirteceğimiz genel hizmetlerin yürütülebilmesi için payını 1/5 oranında almış olur.
Adil Düzende Devlet Bütçe Giderleri Paylaşım Kriterleri
Devletin bütçesinin üçte biri meclis bütçesi olarak düzenlenir. Üçte biri hükümet bütçesi olarak düzenlenir. Üçte biri de vakıf olup sosyal güvenlik hizmetleri için paylaştırılmış olur.
- Adil Düzende Meclis Bütçe Payı
Meclis hizmetlerinin yürütülebilmesi için adil düzende devlet bütçesinden 1/3 oranında pay ayrılmıştır. Adil düzende denetleme, yasama, yargı ve yürütmeden oluşan meclis, kuvvetler dengesi esasına göre çalışır. Denetleme şurası, inanç ve ahlaki dayanışma ortaklıkları sorumlularından oluşur. Yasama şurası ilmi dayanışma ortaklıkları sorumlularından yani ilim insanlarından, yürütme şurası meslek odası ve sendika sorumlularından, yargı-yönetim şurası da, siyasi ve hukuki dayanışma ortaklıkları sorumlularından oluşur. Bucak, il ve devlet kademelerinde bu 4 şuradan oluşan meclisler insanların maddi ve manevi ihtiyaçlarının giderilmesi, insanların huzur, güvenlik ve refahını tesis etmek üzere çalışmış olur.
Denetleme şurasının görevi topluluğun ihtiyaçlarının bucak kademesinden itibaren belirlenerek, il kademesine iletilmesi, il denetleme şurası aracılığı ittifaka varılan ihtiyaçların devlet kademesine ulaşarak kanun tekliflerinin hazırlanmasıdır. Bucaktaki ihtiyaçların giderilmesi bucak bütçesi ile sağlanır. Devlet kademesindeki yasama şurası belirlenen ihtiyaçlar yani devlet kademesine ulaşan ittifak edilen kanun teklifleri doğrultusunda, makro planlamalar yapar. Kanun ve standartların hazırlanabilmesi için bucak kademesinden başlanarak, il kademesine oradan devlet kademesine kadar ittifak edilen kanunlar devlet kademesindeki yasama şurasında devlet kanunu olarak tescil edilir. Bu kanunlar ve standartlar çerçevesinde bucakta, ilde ve devlet kademesinde yürütme faaliyetleri yürütülür. Yargı şurası da hak ve özgürlüklerin korunması ve adaletin tesis edilmesi çalışmalarını yürütmüş olur. Denetleme şurası yapılan faaliyetlerin ihtiyaçları temin edip etmediği hususunda denetim görevini yerine getirir.
Bucak denetleme şurasında dayanışma sorumluları tarafından dile getirilen kanun teklifleri ile her bir dayanışma grubunun maddi ve manevi ihtiyacının giderilmesi esas olduğundan, bu kanun tekliflerinde ittifak oluşmadığı durumlarda, o dayanışma ortaklığını bağlayacak şekilde belirtilen ihtiyaçların giderilebilmesi için makro planlamaya aykırı olmayacak şekilde planlama faaliyeti yürütülür, standartlar belirlenir. Bunun sonucunda dayanışma gruplarının ihtiyaçları anayasal temel esaslara ve devlet kademesinde ittifak ile belirlenen kanunlara aykırı olmayacak şekilde bucak kademesinde oluşturulan bütçe ile denetleme, yasama, yürütme ve yargı şuraları aracılığı ile giderilmiş olur. Aynı durum il kademesi için de geçerlidir.
- Adil Düzende Genel Hizmet Yatırımları İçin Ayrılan Bütçe Payı;
Bütçe paylaşım-1 makalemizde de belirttiğimiz gibi genel hizmet yatırımları için hem devlet bütçesinden, hem il bütçesinden hem de bucak bütçesinden pay ayrılmıştır. Bölgede, ilçede ve köylerde oluşturulan genel hizmet birimleri ile bu hizmetler yürütülmüş olmaktadır.
- Kayıt Hizmetleri: Evrak, Kayıt, Envanter, Demirbaş Hizmetleri
- Eğitim Hizmetleri: İnanç ve Ahlaki Eğitim, İlmi Eğitim, Mesleki Eğitim, Siyasi ve Hukuki Eğitim Hizmetleri (Her biri özerk olarak oluşturulan halka ve işletmelere ücretsiz olarak hizmet veren kurumlardır)
- İletişim Hizmetleri: Yayın, Ulaşım, Haberleşme, Basın Hizmetleri
- Koruma Hizmetleri: Sağlık, Bakım, Güvenlik, Planlama Hizmetleri
- Depolama Hizmetleri: Takip, Ambar, Kasa, Araştırma Hizmetleri
- Uzlaşma- Hakemlik Hizmetleri: Tahkik-Soruşturma, Tespit-Kontrol, Tescil-Sözleşmeler Düzenini Oluşturma, Tahkim-Hakemlik-Danışmanlık Hizmetleri
Bu hizmetlerin görülebilmesi için adil düzende devlet bütçesinden 1/3 oranında pay ayrılmış olur. Genel hizmet vakıfları arasında gider durumuna göre paylaştırılır.
- Sosyal Güvenlik Hizmetleri Payı
Adil Düzende bu pay devlet bütçesinin 1/3’ü oranındadır. Bu pay 4 eşit paya ayrılır.
- Bakıma muhtaç yaşlılar, sonradan hasta ve engelliler payı (Zilkurba)
Bu hizmetlerin yürütülebilmesi için hem il, hem de devlet bütçesinden pay ayrılmıştır. “Zi’l-kurba” demek yaşlı, hasta ve engelli oldukları için kendi kendilerine yaşayamayacak durumda olup yakınlarının yanında yer alan kimseler demektir. Toplumda yetim veya yaşlı, doğuştan sakat veya sonradan çalışamaz hâle gelenler bir arada ortak olarak aile içinde yaşarlar. Çocuklardan kim en çok muhtaç ise anne babalarına o bakar. Böylece “zılkurba” olanlara bakanlar, bakım hizmet karşılığını bütçeden alarak kendi ailelerinin de refahını sağlamış olurlar. Çünkü bu pay günümüzde olduğu gibi cüzi olan ve çok fazla kriteri içinde barındıran bir pay değildir. Adil düzen devletinin bu hizmetler için ayırdığı pay devlet bütçesinin 1/12 si kadar bir paydır, il bütçesinden 1/24 oranında ayrılmış olan paydır. Bu fonda belirtilen kişilere bakanlara fakir veya zengin olsunlar fark etmez eşit oranda pay edilmektedir. Hatta çocukların hepsi zengin ise ve muhtaç akrabaları varsa, yaşlılar onların yanında olmayı tercih edebilirler. Böylece onlara da destek olmuş olurlar. Yetimler de daha çok böyle kimselere bırakılabilir. Böylece önemli bir denge oluşmuş olur. Devlet, onlara bakanları desteklemiş olur. İşte akraba sahiplerinin manası budur. Adil düzende öksüzler yurtları, huzur evleri uygun bulunmaz. Bulundukları sosyal çevreden tecrit edilmezler ne yaşlılar, ne de yetimler. Kısaca yakınları bu kişilere bakacaktır. Ortak fondan bu kişilere bakanlara pay verilecektir. “ZİLKURB” yaşlılık sigortasıdır, yaşlıları yanında bulunduranlara maaş bağlanmış olacaktır.
- Babaları ölen çocuklar, doğuştan hasta ve engelliler payı(Yetema)
Devlet bütçesinden 1/12 pay, il bütçesinden 1/24 oranında bir fon ayrılmıştır. “YETÂM” yetimler sigortasıdır. Yetim kalanları, kendi çocuklarımız gibi büyütmekle topluluk olarak mükellef olduğumuz için yetimler fonundan yetim çocukları yanlarında bulunduranlara, yetimlere bakanlara bir pay verilmiş olur. Dolayısı ile çocuk bakım evlerine olan ihtiyacı da ortadan kaldıracak bir sistem ile, yetimi en yakınından başlamak üzere yanında barındıranlara bu fondan maaş bağlanmış olur. Yine bu fondan doğuştan hasta ve engellilere bakanlar da faydalanmış olur.
- Ülke çapındaki servet sıralamasına göre, bu sıralamanın orta değerinin altında kalanlar arasında olmak üzere, ülke çapındaki gelir sıralamasına göre, bu sıralamanın en alt 1/4 lük kesimi için ayrılmış olan paydır. (mesakin)
Miskinlik payı, yoksulluk payı, açlık sınırının altında diye günümüzde ifade edilen pay, bucak, il ve devlet düzeyinde yapılan sıralamaya göre belirtilen kriterlerin gerçekleşmesi durumunda her bir kademede verilmiş olan paydır. Yani bucak, il ve devlet kademelerinde oluşturulan bütçenin her birinde bu fon için pay ayrılmıştır. Kişilerin çalışmadığı zaman yaşama hakkı dolayısıyla yeryüzü nimetlerinden faydalanma yani kira payı vardır. Çocukların da yine yaşama ve geçinme hakkı vardır.
Miskinlik hesabı yapılırken bir mutfaktan ortak olarak yiyenlerin gelirleri esas alınır. Aile nüfusuna bölünür. Ailenin gelir ortalaması böylece bulunmuş olur. Ailenin gelir ortalaması miskinlik değerinin altında kalmayacak şekilde bucak bütçesinden o aile için miskinlik payı verilmiş olur.
Aile içine kim katılmış olursa olsun yetim veya yaşlı da olabilir. Yetimlere ve yaşlılara bakanlar, yaşlılar ve yetimler fonundan pay aldıkları gibi, bu katılanlar ailenin gelir ortalamasını da düşürmüş olduklarından ve bu ortalama değer de yoksulluk- miskinlik fonundan alma kriterini taşıdığı zaman ayrıca bu fondan da destek almış olurlar. Yani katılan kişi bu fondan alacağı payı aileye katmış olur ve sadece bakım yönünden değil ayrıca geçim yönünden de aileye bir sıkıntı ve yük oluşturmamış olurlar. Miskinlik payı evin nafakasını temin etme zorunluluğu aile sözleşmesinde belirtilen sorumluya verilmektedir. Diğer aile fertlerine ve aileye katılanlara verilmemektedir.
- Yolcular ve misafirhane hizmetleri için ayrılan pay (ibni sebil)
Bu pay ile yolcuların her türlü ihtiyacı temin edilir. Yine adil düzende topluluktan kopmuş öğrenci yurtları uygun görülmediği için bunların yerini alacak şekilde her bir ildeki merkez sitelerinde oluşturulan misafirhane hizmetleri ile öğrenci yurt ihtiyacı karşılanmış olur. Bu fon ile yolculuk esnasında kişilerin otel ihtiyacı dahil, her türlü ihtiyacı giderilmiş olur. Osmanlı dönemi uygulamalarında da görüldüğü üzere İzmir’den üzümü develerine yükleyen bir tüccar yola çıkar, vakıf kervansaraylarda konaklar, yollarda bedava yer, içer, yatar. Hasta ise tedavi olur, devesini de doyurur, baytara tedavi ettirir ve yoluna devam eder, Erzurum’a varırdı. Oradan arpa alıp yükler ve İzmir’e getirirdi. Böylece hem kendisini hem devesini bedava geçindirir, hem de kar ederdi. İşi olmayan şairler, filozoflar seyahate çıkar, bedava yaşar ve halkı aydınlatırlardı. Kervansarayların giderleri civardaki halk tarafından ortaklaşa karşılanırdı. Civar halka da gelen yolcular sayesinde bereket yağardı. İBNİ SEBİL seyahat, ticaret ve ziyaret maksadıyla yola çıkan ve çeşitli nedenlerle parasız kalan kimselerdir. Fakir düşen hacılar da bu sınıfa girebilir.
Şimdi kısaca; devlet bütçenin paylaşılması hususunda ekonomik esasları belirtecek olursak;
- Hükümetlerin bir kısım vergileri bağışlama, almama ve kaldırma yetkileri yoktur.
- Vergilerin asıl nispeti beşte birdir.
- Kaynakları tükenen mallardan yapılan üretimden alınan vergi payı beşte bir oranındadır.
- Madenlerden beşte bir vergi alınır.
- Termik santrallerinden de beşte bir vergi alınır. (eğer yakıttan vergi alınmamış ise)
- Beşte bir vergiler devlet bütçesinin gelirlerini teşkil eder.
- Devlet gelirleri önce üç kısma ayrılır.
- Devlet gelirlerinin birinci kısmı şuralar tarafından harcanır.
- Devlet bütçesinin gelirlerinin üçte biri bakıma muhtaç olan yaşlılar, yetimler, yoksullar ve yolcular olmak üzere dört sınıf arasında eşit olarak paylaştırılır.
- Devlet bütçesinin gelirlerinin üçte birini hükümetler harcar.
- Zi’l-Kurba (yakınlar/ bakıma muhtaç yaşlılar) evlerinde aciz olan yakınlarına bakmayı tekeffül eden kimselerdir. Hasta ve yaşlılara bakanlar da bu gruba girerler.
- Devlet hastaların yakınlarına nakit olarak bizzat yardım eder.
- Yetimler zengin olsalar bile devlet bütçesinden yardım alırlar ve bu pay onlara bakanlara verilmiş olur.
- Yoksullar, miskin olanlar sağlam olsalar da çalışır olsalar da kendilerine devlet bütçesinden miskinlik kriterlerine uymaları durumunda yardım yapılır. Yine adil düzende bu fon ile aile geçimine destek sağlanmış olur.
- Dışarıya gidecek turistlere ve dışarıdan gelecek turistlere de dahil olmak üzere yolculara devlet gelirlerinden yardım yapılır.
İnş. Müh. Hilal Çekmen