Liseye gidiyordum.Batman da Dedem ve Ninem ile kalıyordum.okuldan eve gelmiştim.yılmaz abi geldi selim amcanın oğluydu.dedemi sordu.yok dedik.
Ninem:hayırdır niçin sordun.
Yılmaz abi:yörükler (koçer) kavga ettiler herkes öteki akrabalarını çağırdı silahlarını hazırlıyorlar kavga büyümeden onları barıştırmak lazım .dedi.
Ninem:hacı Abdullah evde değil.
Ben:ben gideyim derim Abdullahın torunuyum.koçerler( yörükler) dedemi kırmazlar…
Yılmaz abi:vallahi çok iyi olur.
Ninem:git evladım Rabbim yoldaşın dostun olsun.
Üstümü giyindim.komşulardan iki arkadaşımı da çağırdım.sıcak zamanlarda öğlenleyin herkes evlerinde oluyordu.bu arkadaşlarım ile yürüyordum.kendi kendime söyleniyordum . yörükler kavga ettiklerinde aralarına polisler giremiyor.yığınla polis özel harekat timleri ancak girebiliyorken tek başıma ben onları barıştırırım dedim .ya RABBİM bana yardımcı ol.dedim.arkadaşlarıma dedim ki
Ben: konuşucam siz sadece söylediğime gerekirse ilave yapın.tamam ?
Arkadaşlarım:tamam dediler.
Kavga eden ilk aileye gittik.selam verdik .kendimi tanıttım.buyur ettiler odanın başına yerdeki döşeğin üstüne oturdum iki arkadaşımda biri sağıma öteki soluma oturdu. Oda doluydu keleşler hazırlanmıştı konuşmaya başladım
Ben:eyer beni dinlerseniz sizi barıştırmak istiyorum sizi barıştırmak için geldim.dinlemesseniz de
Çıkıp gidicez .hazılıklarınızada bakılırsa kavga edeceksiniz sonucunda karakollara ,hapishanelere düşeceksiniz.katlettiğiniz Müslüman kardeşiniz içinde ahirette cehennem ateşi göreceksiniz.
Büyükleri:babam sizin avucunuzdayız.siz ne derseniz dediğiniz olsun.dedi.başında puşi yöresel kıyafetleri giymiş 55 yaşlarındaki bu amcanın dediği inanılmaz bir sevinç ve kendime güven getirmişti bana.öteki tarafla konuşmak için müsaade istedim.öteki tarafa gittim.selam verdim kendimi tanıttım onlarda buyur ettiler.aynı şekil onlarada dedim eyer barışmak isterlerse biz barıştırmak istiyoruz .istemezseniz de çıkıp gideriz …sonucun ne olacağını söyledim.kapı aralığında iki de bir lafa karışan bir teyze vardı.ismini öğrendiğim bu ailenin sözü geçeni halil amca 45 yaşlarında biriydi
Ben: Halil amca bu teyze kimin eşi ?
Halil amca:benim dedi.
Ben:eyer bu sorunu bu teyze çözecekse onunla konuşayım .seninle çözeceksem o konuşmasın.
Halil amca:kanatlarını açtı gözlerini irileştirdi.ağır çekimle yana doğru eşine döndü.senin babanın kemiklerini….diye başladı düz gitti.kadından kurtulmuştum.iki laf etirmiyordu.
Bu tarafta barışmayı kabul etmişti.bizi barışmak için hakem seçmişti.ben hakemi bilmiyordum o zaman.
Sıra iki tarafı nerde bir araya getireceğimize gelmişti.iki tarafta onlar gelsinler diyorlardı.kavgayı başlatan ilk iki ailenin yaşı büyük olanına ,yaşı küçük olanını götürecez dedim.kararımız budur dedim.
Kabul ettirdik.Halil amca ve yanındaki birkaç kişi ile diyer tarafa gittik.odanın baş tarafındaydık.sağıma kavgalı ailenin bir tarafı soluma öteki tarafı oturdu.
Ben:eyer bu saatten sonra barışmayı engelleyen olursa ,o haklıda olsa haksız olur onu haksız ilan ederiz.
Sonuç küçük büyüğün elini öptü.barıştılar.barış yemeği yedik.
Ordan arkadaşlarımla düğüne gitik.eve geldiğimde akşamdı.dedem iki ayağı üst üste atmış oturuyordu.beni çağırdı .gittim yanına oturdum.elini omzuma koydu
Dedem: bu gün ne yaptın ? dedi .ben dedeme ne anlatılmış bilmediğim için sorusuna soru ile cevap verdim.
Ben:ne yapmışım dede?
Dedem:Koçerleri barıştırmaya gitmişsin dedi.
Ben Evet dedim .
Dedem: nasıl barıştırdın anlat bakalım …
Ben.nasıl barıştırdımsa aynen anlattım….
Dedem:YA RABBİM ASİL ÇEŞMELERİ KURUTMA.diye dua etti.