VI- EKONOMİ
Açıklama:
Türkiye’de her ailenin 10 000 dolar borcu vardır. 15 sene sonra –bu arada yeni borç alınmasa bile- sadece faiz sebebiyle her ailenin 100 000 dolar borcu olacaktır. Ortalama vatandaş servetinin iki katı borç olacaktır. Bu durumda Türkiye’nin kurtulması imkansız hâle gelecektir. Zaten alınan bu borçlar gereksizdir. Sırf Türkiye’yi batırmak için alınmıştır. Türkiye’de 28 milyon çalışan vardır. Bugün bunların yarısı işsizdir. 14 milyon işsiz vardır. Halk açlıktan birbirine girmek üzeredir.
Çözüm:
Dış borç iç borca çevrilmekle, borç iştirake çevrilmekle, dolar borcu mal borcuna çevirmekle, Türk lirasını altına kota etmekle ödenir. İşsizlik, işverenleri borçlandırarak çalışanlara devletin ücretlerini ödemesi, ham madde bedelini devletin ödemesi, elektriği kredilendirmesi, eski borçları ertelemesi ve zorunlu sigortanın kaldırılması ile sağlanır.
1- Faiz
Açıklama:
Faizin hukuki tarifi, toplulukta mal artmadan paranın artmasıdır. Ekonomide ise bunun adı enflasyondur. Enflasyon fiyat ve ücret anarşisini doğurmaktadır. Bu da işsizlik ve açlığı getirmektedir. Faiz paranın dururken artmasıdır. Kâr ise malın artmasıdır. Faiz, sömüren ülkeler için yararlı, sömürülen ülkeler için zararlıdır. Sömürülen ülke faizli sistemde kendisini kurtaramaz.
Çözüm:
Faizli sistem kaldırılmalıdır. Yerine “selem sistemi” getirilmelidir. Faiz, parayı önce verip malı sonra almaktır. Pahalılığa sebep olur. Selem, önce para verip malı sonra almaktır. Ucuzluğa sebep olur. Faiz paraya parayı üretmektir. Oysa faizsizlikte kredi krediyi üretir. Herkes mevduatı ile orantılı olarak krediyi istihkak eder.
2- Enflasyon
Açıklama:
Enflasyon, mal artmadan paradaki artıştır. %5 kadarı yararlıdır. %10 kadarı zararsızdır. %10 - %100 arasında sürünerek yaşatır. %100’den sonrası ekonomik çöküştür. Türkiye %10 ile %100 arasındadır. Düşürülemiyor. Ancak borçlanarak yaşanıyor. Nasıl düşüreceğiz?
Çözüm:
Enflasyon iki şekilde düşürülür. Parayı azaltırsanız enflasyon düşer. Ama biraz sonra üretim de düşer, böylece ülke krize girer. 28 Şubat’tan sonra Türkiye’de işlenen cinayet budur. Enflasyon üretimi artırarak düşürülür. Enflasyona sebep olmayacak şekilde yeter parayı piyasaya sürmekle olur. Bunu kısa zamanda yapamazsınız. Onun için ödemeler TL ile yapılır, ama borçlanmalar altın değeri ile yapılırsa enflasyonun kötü etkisi kalkar. Üretim olur. Enflasyon kendiliğinden düşer.
3- İşsizlik
Açıklama:
İşsizliğin sebepleri dörttür: Enflasyon, faizli kredi, enflasyonun vergilendirilmesi, bürokratik engeller yani rüşvettir.
Çözüm:
Ödeme altın değeri üzerinden yapılacak, işveren borçlandırılıp çalışana ücretin asgarisi peşin ödenecek, ham maddenin parasını banka ödeyecek, kredi altın değeri üzerinden faizsiz olacak, üretilen satılmadıkça kredinin ödenmesi istenmeyecek, eski borçlar iki yıl ertelenecek, iki yıl zorunlu sigorta kalkacak. İlsizlik üç ay içinde sona erecektir.
4- İç Borç
Açıklama:
Türkiye’de kayıtlı ekonomi yoktur. Merkez Bankası ve bankaların yanında herkes para basmaktadır. Bakkal defteri, hatır senedi, karşılıksız çekler, bankaya uğramayan bono senetlerinin hepsi birer paradır. Pazara alınan mallar, tüccarın eline girmeyen mallar birer kayıt dışı maldır. Türkiye’de Batı dünyasının banka usulleri çalışmamaktadır. Banka tahvilleri fonksiyonunu ifa etmemektedir. Spekülatif hareketlerle devlet borçlandırılmaktadır.
Çözüm:
Devlet borç karşılığı hazine arazilerini satacaktır. Orman ve dinlenme yerlerinin kullanılmasını satacaktır. Ormanlar korunacaktır. KİT’lerin tesislerine ait hisse senetlerini satacaktır. Baraj ve yol gibi gelirleri, belli işletmelerin gelir senetlerini satacaktır. Bu şekilde iç borçlarını ödeyecektir. Gerekirse Merkez Bankası para basıp ödeme yapacaktır. Faizli tahviller çıkarmayacaktır.
5- Dış Borç
Açıklama:
Dış borç Türkiye’yi iflas durumuna getirmiştir. Dört-beş sene içinde tasfiye etmezse Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı Devleti gibi tarihe karışacaktır. Artık Türkiye borcunu ödeyemez hâle gelecektir.
Çözüm:
Borç iştiraklere çevrilecek, dolar borcu mal borcuna çevrilecek, dış borç iç borca çevrilecektir. TL altına kota edilerek tam konvertibl hâle getirilecektir. Onunla dışarıda dolar satın alınarak dış borç ödenecektir. İki sene içinde dış borçlar tasfiye edilecektir.
6- Bütçe Açığı
Açıklama:
Üretim durduğu için devlet gelirleri azalmış, sosyal giderlerin artması nedeniyle giderler çoğalmıştır. Bu da sürekli karşılıksız para basılması ile önlenmiştir.
Çözüm:
Bütçe gelirlerinin yüzde olarak paylaşılması şeklinde yapılacaktır. Devlet memurlarına yıllık gelir nisbî olarak bölüştürülecektir. Sosyal güvenlik kurumları gelirleri devlet bütçesi ile birleştirilecektir. Herkes sigortalı hâle getirilecektir. Ancak, gelirlerden ne kadar pay düşerse o kadar ödenecektir. Denk bütçe yapılmış olacaktır. Devlet görevlilerine kredi verilip serbest iş yapmalarına imkan verilecektir. Yarım mesai uygulaması yapılabilecektir. Görevliler KİT’lere kaydırılarak bütçenin yükü azaltılacaktır.
7- Dış Ticaret Açığı
Açıklama:
Türkiye’de uygulanan pazar politikası sonucu olarak, dış ticaret devamlı açık vermektedir. Yurt dışına giden emek yurt içinde emek yapmadığı için ihracat azalmaktadır. Bu da dış borçlanmayı zorunlu kılmaktadır.
Çözüm
Yurt dışına giden emek karşılığı Orta Asya ve Çin’den ithal edilecek emek ile açık karşılanacaktır. Halka yıl başında “peşin ödemeli sipariş kredisi” yani “selem kredisi” verilecektir. Halk mağazalara sipariş verecek, mağazalar tüccarlara sipariş verecek, tüccarlar işyerlerine sipariş verecektir. Böylece halka verilen “sipariş kredisi” ile hem halk, hem mağazalar, hem tüccarlar, hem de işyerleri kredilenmiş olacaklardır. Yıl başında tüm siparişler yapılmış ve üretim planlanmış olacaktır. Enflasyon bir daha dönmemek üzere etkisiz hâle getirilecektir. Tüccar sipariş aldığı mallar karşılığında başka malları Türk işyerlerine sipariş verecek, onları satacak, onunla dışarıdan mal ithal ederek siparişlerini kapatacaktır. Böylece dış ticaret açığı sıfırlanmış olacaktır.
8- Pazar Sorunu
Açıklama:
İç üretimde mallar arası denge serbest piyasa kuralları içinde yıl başında yapılan siparişler dengeleyecektir. Alınıp satılan malları da tüccarlar dengeleyeceklerdir. Ancak üretim fazlası olursa dış ticaretle dengelenemez. Emek fazlası ucuz çalışmış olur. Ayrıca ülkede yatırım da olmaz.
Çözüm:
Herkesin resmî ücreti olacaktır. Üretimde bunun uygulanması zorunlu olmayacaktır. Ancak inşaatta ücretler resmî olacaktır. Çalışana devlet ödeyecek, ancak müteahhit değil, inşaat borçlanacaktır. Müteahhit yine belirlenmiş olan yüzdesini alacaktır. Yapı devletin olacaktır. Devlet bunun kendisini veya hisse senetlerini satarak verdiği kredilerini geri alacaktır. Müteahhitler inşaatı kendileri seçeceklerdir. Satıldıkça kredileri açılmış olacaktır. Dolayısıyla inşaatta da serbest piyasa kuralları uygulanmış olacaktır. Böylece üretim-yatırım dengesini halk kuracaktır. Resmî ücretten fazla bulurlarsa üretime, bulamazlarsa inşaata geleceklerdir. Tarım işçisine boş zamanlarını değerlendirecek sanayi kredisi verilmelidir. Böylece tarım devlete yük olmadan sübvanse edilecektir.
9- Bürokrasi Sorunu
Açıklama:
Okumuşlar hep devlete memur olmak istemektedirler. İş bulamadıkları için devlet kapılarında kuyruğa girmişlerdir. Bu durum bütçeye yük getirmiştir. Ayrıca üretim de okumamışların elinde kalmıştır. Çok vasıflı elemanlarımız olduğu halde bürolarda heder edilmektedirler.
Çözüm:
İşveren kredisini sermayesi olanlara değil, okumuşlara vereceğiz. Başaranların kredilerini artıracağız. Çok işçi çalıştırana çok işveren kredisi verilecektir. Her ehliyetli kamu görevi yaparken serbest iş de yapacaktır. Herkes aidatsız sigortalı olacağı için de kamu istihdamında yığılma olmayacaktır.
- Dağınıklık
Açıklama:
Tekel ekonomilerde merkezî plânlama ile işler arasında uyumluluk sağlanmaktadır. Halk ekonomisinde bu sorun en önemli sorundur. Tekel ekonomiye geçmeyenler ilkel kalmaktadır. Halk ekonomisinde dağınıklık sürmektedir.
Çözüm:
Muhasebe, hukuk, taşıma, haberleşme gibi ortak hizmetlerin genel hizmet ortaklıkları kurulmalıdır. Bunlar üretimden pay almalıdır. Herkes külfetsiz iş yapabilmelidir. İşletmeler arasında birlik standartlar ve genel hizmetlerle giderilmelidir.
Sonuç:
Türkiye’nin ekonomi bakımından iki acil büyük sorunu vardır; işsizlik ve dış borç. İşsizlik üç ay içinde çözülebilir. Dış borçlar da iki yıl içinde tasfiye edilebilir. Biz ekip olarak bakanlık istemiyoruz. DPT bize yeter. Ülke çapında cesaretiniz yoksa il çapında, onda da cesaretiniz yoksa bucak çapında uygulamaya “Akevler Adil Düzün Ekibi” hazırdır. Yoksa kendinizi ve ülkeyi ölüme götürürsünüz. Bu duruma bizim yapabileceğimiz bir şey yoktur.