İslâmiyet ve Ekonomik Doktrinler
Süleyman Karagülle
1969 1.Baskı
2066 Okunma
4.İslam Açısından Komünizm ve Kapitalizm

İSLÂM AÇISINDAN KOMÜNİZM VE KAPİTALİZM

 

Marks'ın 'Kapital' isimli kitabı yalanlar kumkumasıdır. İçinde olmadık hadiseler uydurulmuş, güya tarih ve isimleriyle verilmiştir. 'Kapital' bir kan ve ihtiras mecmuasıdır. İçi kin ve intikam, küfür ve sataşmalarla doldurulmuştur. Kitap, okuyucuları kandırmak için başvurulacak hilelerin bir sergi yeridir.

Fakat bunları cevaplayacak değilim. Ne zamanım, ne de haysiyetim buna müsait değildir. Sadece ben iğne ucu ile kazıyıp bulabildiğim fikirlerini mukayeseli bir şekilde cevaplandıracağım.

* * *

Marks- Bir malın iki değeri vardır. Biri maliyet değeridir. Onu elde etmek için sarf edilmiş paraların toplamı bu maliyet değerini verir. Bu maliyete işçinin ücreti de dahildir. Bir de malın kullanma değeri vardır. Bu da alıcının ihtiyacını karşılayacak değerdir. Bu değer maliyet değerinden daha fazladır.

Patron maliyet değeri ile imal ettiği bir malı kullanma değeri ile gene işçiye satar ve böylece kâr eder. Halbuki mal patron tarafından değil işçi tarafından istihsal edilmiştir. Patron ortadan çıkmalı ve işçi malı maliyet değerinden alabilmeli.

Kapitalist- İşçi ücretini zaten çalışırken baştan almıştır. Malı işçi değil, patronunu malı ile istihsal etmiştir. Patronun sermayesi olmasaydı işçi bir iş yapabilir miydi? Alıcıya da ihtiyacını karşılayacak değeri ile vermekle hiçbir kimsenin hakkını yememiştir. Kendi sermayesinin hakkını almıştır.

Müslüman- İkiniz de yanılıyorsunuz. Mal ne maliyet değeri ile satılmıştır, ne de kullanma değeri ile satılmıştır.

Mal, mübadele değeri ile satılmıştır. Bu değerde maliyet değerinden daha büyük ve kullanma değerinden daha küçük bir değerdir. Kazanç patronla işçi arasında paylaşılmıştır. Bu paylaşma nispetini ise alıcı ile satıcının pazarlıkta gösterdikleri kabiliyet ve maharetle taayyün etmiştir ve bu sahada insandaki iradenin bir tatbik şekli gerçekleşmiştir. Bunun için inhisarcılığı önleyelim yeter.

* * *

Marks- mal, sermaye ile emeğin birleşmesinden doğmuştur. Mal cansızdır. O bir şey artıramaz. Emek ise canlıdır, çoğaltma kabiliyeti vardır. Artan değer, kazanç işçinin, emeğin hakkıdır. Patron ortadan çekilmeli.

Kapitalist- canlı, canlıyı meydana getirir. Canlıdan eşya çıkmaz. Eşya, eşyadan yapılır. Emek, ücret olarak hakkını zaten almıştır.Artık değer,kazanç emeğin değil, sermayenindir. İşçinin başka bir hak istemeye yetkisi yoktur.

Müslüman- İkinizde yanılıyorsunuz. Kazancı, artık değeri ne kendi başına emek, ne de sermaye meydana getirilmiştir. Artık değeri, kazancı sermaye ve emeğin birleşmesi meydana getirmiştir. Neticede serbest pazarlık usulü ile bu artık değer, kazanç sermayedarlara işçi arasında paylaşılmalıdır. Adil ve faydalı sistem budur. Bunun için de serbest pazarlık usulü konmalıdır.

* * *

Marks- insan kendisinin yaşaması için lüzumlu şeyleri temin için çalışmalıdır. İşçi daha ziyade patronların zenginliği için çalıştırılmamalıdır. Patronlar kazançlarını işçilerin fazla çalışmaları sayesinde elde ediyorlar. Patronlar ortadan çekilmeli ve işçilerin çalışmalarını azaltmalıyız.

Kapitalist- Patron işçinin çok çalışmasından kazanmıyor. Kendi sermayesine kazandırıyor. İşçiye ücret ödüyor. Sermaye sayesinde işçi, iş buluyor. O daima çalıştığının karşılığını allıyor.

Müslüman- İnsan yaşamak için değil, çalışmak için yaratılmıştır. Kainatta her varlığın işi olduğu gibi insanın da işi vardır, vazifesi vardır. Çok çalışmak vücut için, sağlık için iyidir. Ancak, her çalışan karşılığını almalıdır. Çok çalışan çok kazanmalı, az çalışanın kazancı azalmalıdır. Bunu da serbest rekabet sistemi sağlar, bütün mesele bunu korumaktır.

* * *

Marks- Patron her seferinde biraz daha parasını arttırır. Para muayyenindir. İşçiden her seferinde biraz daha para alır. İşçinin parası biter ve işçi borçlanmaya başlar. İstihsali artırmak daha verimli çalışmak işçiyi daha çok sömürür. Patron ortadan çekilmeli, patronun ihtiraslı esaretinden işçi kurtulmalı.

Kapitalist- Memlekette ne kadar istihsal çoğalırsa mal o kadar ucuzlar ve işçiler bu sefer az para ile çok mal almak suretiyle kendi refahlarını arttırır. Patron malı üretip kendisi kullanmıyor ki, bütün üretilen mallar yine işçiye gidiyor. Patronun sermayesi artıyor demektir. Neticede işçilerin ücretleri artacak demek. Burada işçinin zararı nerede? Bilakis patron işçinin sadık hizmetkârı oluyor.

Müslüman- Marks, sen yanılıyorsun. Zenginlik para artışı değil, mal artışıdır. Ve ikisi birbirinden ayrıdır. Mal üreticiden istihlak edene giderken para aksi yolu takip eder.

Kapitalist, sen de yanılıyorsun. Her zaman mallar işçilerin kullanacağı halk ihtiyacı mallar olmaz. Zenginlerin lüks ve israf malları üretilirse bundan işçi ne kazanabilir? O halde işçinin elinde para olmalı ki mal satın alınabilsin. Bunu da patron para biriktireceği yerde mülk edinirse temin eder. Faiz, parayı toplamaktır. Ticaret, mülkü toplamaktır. Bu hastalıktan kurtulma yolu faizin kaldırılması, servet ve para vergisi demek olan zekat sisteminin kurulmasıdır.

* * *

Marks- İnsan başlangıçta kendi çalışıp yaşıyordu. Sonra yaptıklarını satmaya ve kendisine lazım olanı almaya başladı. Daha sonra atölyeler kuruldu, işçi patronun yanında çalışmaya başladı. Sonra atölyelerin birleşmesinden fabrikalar doğdu. İşçi fabrikada dönen çarkın bir kolu oldu. Bu gelişmede insan serbestliğini kaybetti. Çünkü müşteri bulmak ve onun keyfine gitmek mecburiyetinde kaldı. Atölyeye gidince de hürriyetini kaybetti. Patronun emrine girdi. Hele fabrikada insanlığını kaybetti, bir makinenin parçası oldu. Neticede bugünkü medeniyet işçinin sefaleti ve kayıpları ile doğdu. Hak onun, patrona ne oluyor? Çekilsin aradan.

Kapitalist- İnsan başlangıçta çok yoksuldu.Hiç bir şeyi yoktu. Alıp satmaya başlamakla yoksulluğu gitti, refah ve bolluğa kavuştu. Bir atölyede bir patronun yanına gitmekle teknik zorlukları yendi. Yalnız başına başaramayacağı şeyleri şimdi gayet kolayca başarıyordu. Fabrikaya gitmekle hayatını emniyete aldı. Onda artık zarar etme, kazanma korkusu yoktu. Her gün çalışacak ve ücretini muntazam alacaktır. İşçi bugün bu saadete patronun çalışması sayesinde erişti. Bu velinimetini unutmamalıdır. Patron yok olursa medeniyet ortadan kalkar.

Müslüman- İkinizin söylediği de doğrudur. Gelişme hem işçinin serbestliğini, hürriyetini ve insanlığını selb etti, hem de işçinin refahını, rahatını ve emniyetini sağladı. Zaten her şeyin iyi ve kötü tarafı vardır. Bundan dolayı her şeyin aşırısı zararlıdır. Orta yol tutulmalıdır. Gelişme işçinin ve patronun müşterek eseridir. Hiçbiri ihmal edilemez, ortadan kaldırılamaz. Yalnız diğeri aleyhine gelişmemeli, muvazene devam etmeli.

* * *

Marks- İşçi günlük alıyordu. Saatlik aldı, daha çok kazansın diye çok çalıştı. Sonra parça başına almaya başladı. Daha çok çalıştı. Patronlar işçinin canını aldı. Artık çekilsinler de nefes alsın işçiler.

Kapitalist- Günlük alıyordu. Hem az kazanıyor, hem de bir gün akşama kadar esir kalıyordu. Saatlik almaya başladı, hem daha adil ücret almaya hem de daha çok servet olmaya başladı. Hele parça başına olunca nerde ise eski hürriyetine kavuştu.İşçi çalışıyorsa kendi kazancı için çalışıyor. Patron onun hürriyetini iade etmiş olmakla vazifesini sonuna kadar yapmıştır.

Müslüman- Evet, işçilerin parça başına götürüye gitmesi işçinin hürriyetini ve kişiliğini iade etmiştir. Bu yol geliştirilmelidir. Fakat işçinin alacağı para azaltılmamalıdır.

* * *

Marks- Üretilen mahsul ikiye bölünür, bir kısmı işçi ve patronların kullanmasına verilir. Diğer kısmı da tekrar istihsal vasıtalarının tesisinde kullanılır. Burada arttırılıp devamlı olarak biriken mal işçinin olduğu halde patron gasp ediyor. Patron aradan çekilmeli, işçi kendi istediği kadar arttırmalıdır.

Kapitalist- Artan kısım sermaye ile meydana gelmiştir, gene işçiye iş bulunması için kullanılacaktır. Burada gasıp yok, hizmet var.

Müslüman- Artan değer patrona gitmeli, fakat artırma nispetini tayinden işçinin tesiri olmalıdır.İşçi aldığı para ile pazara giderse istihsal, bankaya giderse yatırım istiyor demektir. Demek oluyor ki bankalar sadece yatırım kredisini açmalıdırlar. Ticari kredi kaldırılmalı.

* * *

Marks- kullanılan mal ikiye ayrılır. Büyük kısmı patronlar için, küçük kısmı de işçiler için kullanılır. Patronlar aradan çekilmeli, herkes eşit şekilde harcamalı.

Kapitalist- Patron bunu kazanmıştır. Kendi hakkıdır. Sonra patronlar çok azdır. Bunların israfı bir şey ifade etmez. Belki diğerlerin de çalıştırıp zengin olmalarını teşvik eder.

Müslüman- Memlekette zararlı olan şeylerin istihsali yasak edilmeli.Zengin olma yolu herkese açık tutulmalı. Fakat zenginin refahını da tabii hak kabul etmeliyiz.

* * *

Marks- Patron, işçileri idaresi altına alıyor. İşçilerin hürriyetlerini kısıyor, onlara zulmediyor. Patronluk ortadan kalkmalıdır.

Kapitalist- Patron kalkarsa yerine fabrika müdürleri gelir. Hem beceriksiz hem de kazancı düşünmeyen ve siyasi ihtiraslar taşıyan bu müdürler fabrikatörlerden daha çok zulüm yapacaktır. Patron fabrikanın menfaatlerini düşünür. Bunun da işçiyi iyi bulundurmakla kabil olacağını bilir ve işçiye iyi muamele eder. Halbuki devlet memuru bunu düşünmez. İşçi daha çok ezilir.

Müslüman- Her zümrede kötü insan vardır. Kötü insan vardır diye o zümre imha veya ilga edilmez. Sadece kötülerle mücadele edilir.Bunlar cezalandırılır. Patronluk kalkamaz, ancak kötü patrona karşı işçi korunur. Bun da devlet:

Faizi yasak eder ve bütün paraların zenginlerin elinde toplanmasını önler.

Zekat alarak zenginlerin alabildiğine zengin olmalarını önler.

Alınan zekattan yoksullara hiç bir karşılık almaksızın dağıtılır. İşçilere çalışmadan da yaşama imkanını sağlar.

Alınan zekattan küçük müteşebbislere yardım eder.

İşçi ve küçük müteşebbisten hiç vergi almaz.

Bir ferdin tek başına başaramayacağı büyük işleri devlet Marks'ın dediği gibi, bedelsiz olarak yapar. Mesela yol yapar. Enerji nakil hatlarını döşer. Hiçbir karşılık almaksızın halkın hizmetine sokar.

Orta müteşebbisler faizsiz krediler dağıtır.Büyük müteşebbise karşı korur.

* * *

Marks- ben yine tekraren diyorum ki: Üretimi arttıran vasıtalar işçinin serbestisini, hürriyetini ve kişiliğini ortadan kaldırmıştır.

Kapitalist- Hayır aksine, bunlar, işçiye refah, kolaylık ve emniyet getirmiştir.

Müslüman- İkinizin söylediği de doğrudur.

* * *

Marks- Üretim vasıtalarının artması, işin muhtevasını azaltmış, işsizlik doğurmuştur.

Kapitalist- Aksine, üretim vasıtalarının artması yeni iş yerlerinin doğmasına ve çoğalmasına hizmet etmiş, yeni iş yerleri aratmıştır.

Müslüman- Kapitalist haklıdır. İşçi sınıfını zaten bu makineler doğurdu.

* * *

Marks- İş bölümü işçiyi körletmiş, cahil bırakmıştır.

Kapitalist- Aksine işçiyi bir işte mahir kılmış ve her işçinin iş yapması imkanı sağlanmıştır.

Müslüman- Her ikisi de doğru.

* * *

Marks- Çalışma şartları gittikçe anormalleşmektedir.

Kapitalist- Bilakis gittikçe düzelmektedir.

Müslüman- İlk devirlerde imkansızlık yüzünden anormalleşiyordu. Şimdi ise teknik gelişmiş ve istihsal vasıtaları çoğalmıştır. Durum iyiye gidiyor.

* * *

Marks- İşçi baskı altında esir ve istibdatla inliyor.

Kapitalist- Aksine hayatı emniyete girmektedir.

Müslüman- İşçi ayrı ayrı patrondan zayıftırlar. Devlet onu korumalıdır. Mali yardımla desteklemelidir. Birleşince de işçiler daha kuvvetlidir, o zaman da devlet patronları korumalı.

* * *

Marks- İşin çalışma süresi uzuyor.

Kapitalist- Makinelerin icadıyla işçilerin işleri hem rahatlıyor, hem de kısalıyor.

Müslüman- Marks, sen çok tenakuzlara düşüyorsun. Demin makinelerin iş muhtevasını azalttığını, şimdi de iş saatlerinin uzatıldığından bahsediyorsun. İşçiye kendi ihtiyarı ile çalışma imkanı sağlanmalı. Çok çalışan çok kazanabilmeli. Bu, en ideal bir şekil, nasıl oluyor da bu kötü bir şey ilan ediliyor.

* * *

Marks- Kadın ve çocuklar çalışıyor.

Kapitalist- Kendi istekleri ile ve hafif işlerde.

Müslüman- Bunda kötülük değil, iyilik vardır. Kapitalist! Marksı, sen doğurdun, çünkü sen Allah'ın emirlerini dinlemedin. Zekât vereceğin yerde kitabında yasaklanan faizi aldın. Şimdi kendi piçinle canını vermektesin. Beni dinlersen kurtulabilirsin. Faizden vazgeç ve zekâtını ver, yoksa Marks söylemeye ve yapmaya devam edecektir.

* * *

Marks- "İlk birikmenin biricik kaynağı kılıç ve ateş olmuştur. Hiçbir zaman bu tatlılıkla sağlanmamıştır. Bugün ise üretim vasıtaları kanın ve ateşin yerine geçmiştir. Gürültüsüz, patırtısız medeniyetle tamamıyla uygun vasıta: AÇLIK!" Tek çare işçilerin nasırlı elleri ile kapitalisti boğmalarıdır.

Kapitalist- Benim ne kabahatim var, durun, beni bırakın, mallarım sizin olsun.

Müslüman- Heyhat, baştan dinlemedin. Tavsiyelere uymadın. Kendi günahını kendin çıkardın. Artık şimdiki vaveylan fayda vermeyecek.

Marks, senin de vazifen bitti. Mücrim kapitalizmi büyük bir cinayetle yıktın. Artık senin de vazifen bitmiş, ömrün sona gelmiştir. İşlediğin cinayetin cezasını çekeceksin. Ve böylece yer yüzü iki belalıdan kurtulmuş olacaktır.

* * *

"Allah, insanların kötülerini yine insanlarla defetmiş olmasaydı yeryüzü fesada uğrardı. Allah alemlerin üzerinde fazilet sahibidir." (Bakara (2), 251)

"Karada ve denizde fesat zuhur etmiştir. Bu insanların kendi elleri ile işlemiş olduklarının neticesidir. Böylece belki vazgeçerler diye yapmış olduklarının cezasını biraz tattırıyor." (Rum (30), 41)

"Şimdi siz Allah yolunda harcamaya çağrılıyorsunuz. İçinizde cimrilik eden var. Cimrilik eden kendine cimrilik etmiş olur. Allah zengindir, siz muhtaçsınız. Eğer bu emre uymaz da Allah yolunda harcamalar yapmazsanız Allah sizi sizden başka bir kavimle değiştirir de sonra onlar sizin gibi olmazlar." (Muhammed (47), 38)

 

 



© 2024 - Akevler