Bugün yapmamız gereken nedir?
Sorduğum sorunun cevabını baştan vereyim: Bugün yapmamız gereken, ÇAĞIMIZIN İHTİYACI OLAN MÜÇTEHİTLERİ YETİŞTİRMEKTİR... Nasıl ve neden?.. Anlatalım…
Kur’an’dan önce yeni uygarlık geleceği zaman Allah yeni resulü görevlendirir, ona yeni kitap verilir, o da yeni uygarlığın şeriatını tedvin ederdi.
Kur’an’dan sonra yeni kitap gelmeyecektir, Kur’an’a dayanan yeni içtihat ve icmalarla yeni uygarlık kurulacaktır ve kıyamete kadar bu böyle devam edecektir.
Yeni resul gelmeyecektir; onun yerine o çağın âlimleri yeni içtihat ve icmaları ile yeni uygarlıklarını kuracaklardır. Çünkü “ÂLİMLER NEBİLERİN VÂRİSLERİDİR.” (Hadis)
Bugün III. bin yıl uygarlığı başlamakta ve kurulmaktadır; ÇAĞIMIZIN MÜÇTEHİT ÂLİMLERİ yeni içtihat ve icmaları ile III. bin yıl uygarlığını kurmuş olacaklardır.
YENİ ÂLİMLERİ KİM YETİŞTİRECEK VE NASIL YETİŞTİRİLECEK?
Yeni âlimler yeni uygarlığın âlimleri olacakları için onlar kendi kendilerini yetiştireceklerdir. Bunun için geçen yüzyılda Türkiye Müslümanları müsbet ilimlere dayanarak Kur’an’ı yorumlayarak yeni uygarlığı oluşturma çalışmalarını başlatmışlardır. Bu çalışmalar birden beklenmedik rağbet görmüş, özellikle Millî Görüş Hareketi başta olmak üzere bazı İslâmî hareketler ülke ve dünya çapında başarılı olmuştur.
Birinci dönemdeki çalışmalar kendi çapında hedefine ulaşmıştır. İnanmış insanlar devreye sokulmuş, mevcut sistemde başarılı olmuşlardır. Ne var ki çağın ihtiyaçlarına cevap verme durumu olmadığı gibi Kur’an’ı asrın idrakine söyletme çabaları olmamıştır. Cari sistemde başarıya ulaşmış olmaları onları yeni sistem aramaktan uzaklaştırmıştır. Gaflet, hattâ hıyanet içinde yani mevcut düzen içinde başarılı(!) olmaya devam etmektedirler...
Kur’an’ın bildirdiğine göre onların bu başarıları geçicidir, onları ve çağı “SOSYAL TUFAN” beklemektedir. Ne var ki sosyal tufanın olması için “NUH’UN GEMİSİ” hazır olmalıdır. İşte, bu köşede zaman zaman anlatmakta olduğumuz çalışmalarla bu gemiyi inşa ediyoruz yani Merhum Mehmet Akif’in dediği gibi Kur’an’ı asrın idrakine söyletmeye çalışıyoruz. Bunu başarabilmemiz için bizim örnek işletmemizi kurmamız gerekmektedir. İnsanlara göstererek anlatmalıyız. Söylediklerimizi deneyerek ortaya koymalıyız. BU DENEMELERİ YAPACAK İLİM MERKEZİNİ OLUŞTURMAMIZ GEREKMEKTEDİR.
BUNU NASIL YAPACAĞIZ?
Bugüne kadar yaptığımız denemeler göstermiştir ki bir ortaklık kuruyorsunuz ve başarılı oluyorsunuz. Ortaklarınız öğrenmeden uyguluyorlar, siz söylüyorsunuz, uyguluyorlar. Sonra da şeytan daha kazançlı yerler göstererek alıp götürüyor. Böylece Kur’an’ı asrın idrakine söyletecek ilmî çalışma ve araştırmalar akamete uğruyor veya sona eriyor.
Bugün yeniden yola çıkmamız gerekiyor. Bu yolu şöyle özetliyoruz. Artık uygulamalı “müçtehit âlim” olma eğitimi yapılmalıdır. Bunlar “Adil (Ekonomik) Düzen Çalışanlarının” hocalığında uygulamalı eğitim almalıdırlar... Masterlerini ve doktoralarını yapmalıdırlar...
BUNLAR:
a) MODERN MATEMATİĞİ en yüksek seviyede öğreneceklerdir. b) KUR’AN ARAPÇASINI en yüksek seviyede öğrenmelidirler. c) HALK EKONOMİSİ MUHASEBESİNİ en yüksek seviyede öğrenmelidirler. d) “Adil Düzene Göre İNSANLIK ANAYASASI” ve diğer tüm mevzuatı, Usul-ü Fıkıh ile Kur’an, sünnet, icma ve kıyas yoluyla istidlal edip geleceğin fıkhını ortaya koymalıdırlar. e) En önemlisi, BÜTÜN İLİMLERİ KUR’AN ARAPÇASI İLE İFADE EDİP yeni uygarlığı KUR’AN’A GÖRE tesis etmelidirler.
Bunlara sadece “MATEMATİK VE KUR’AN ARAPÇASI” ders olarak verilecektir. Diğer konularda herkes kendi seçtiği alanlarda kendi çalışması ile bu işi başaracak/lar/dır. Müçtehit olarak yetiştirileceklerdir. Mesela doktor, bugünkü tıbbı Kur’an Arapçasına çevirmeye başlayacaktır, hem içtihat yapacak hem de Kur’an Arapçası ile ifade edecektir...
Evet… Bugün yapmamız gereken budur; ÇAĞIMIZDAKİ “SOSYAL TUFAN”I SONA ERDİRECEK, ÇAĞIMIZIN İHTİYACI OLAN MÜÇTEHİTLERİ YETİŞTİRMEK.