Geleceğin düzeni “Adil Düzen” olacaktır
Sömürü sermayesi siyasi gücünü kaybetti ama “karşılıksız faizli kâğıt para”ya dayanan ekonomik gücünü koruyor. Üçüncü dünya savaşı çıkararak yeniden siyasi güç elde etme peşinde. Türkiye Suriye’ye müdahale ederse, İsrail de güneyden müdahale eder. İran katılmak zorunda kalır. Çin ve Sovyetler İran’ı destekler, NATO Türkiye’yi destekler, üçüncü dünya savaşı başlamış olabilir... Sermaye şimdi bu hedefin peşindedir ama başaramayacaktır.
Ortadoğu’da yirminci yüzyıldaki bütün olaylar sermayenin yazdığı senaryonun oynanmasından ibaret olmuştur. Bugünün oyuncuları artık senaristi dinlemiyorlar. Karşılığı olmayan “faiz parası”nın yerini “emek parası” aldığı gün bu iş bitmiş olacaktır.
İslâm âlemi yavaş yavaş ve adım adım Kur’an’a dönmektedir, “Adil (Ekonomik) Düzen”i bir bütün olarak benimsediği zaman artık iç dinamikler harekete geçmiş olacaktır.
***
Evet, “Adil (Ekonomik) Düzen” gelecek, dünya düzeni “Adil Düzen” olacaktır...
Yeryüzü kıtalara ayrılacak, ancak bunlar bağımsız olmayacak, insanlığın bir alt kuruluşu olacaktır. İnsanlık bağımsız ulusal devletlere ayrılacak, 30 milyon ile 100 milyon arasında nüfuslara sahip olacaktır. Devletler yüze yakın illere ayrılacak, bu iller iç işlerinde bağımsız olacak, yerinden yönetim uygulanacak, lise öğrenimini kendi il dilleri ile yapacaklar. İller yüze yakın bucaklara ayrılacak, ilköğrenimlerini kendi dilleri ile yapacaklardır. İnsanlık, ülke, il ve bucak meclisleri olacaktır. Kendi kanunlarını kendileri yapacaklardır. Merkezi yasalar taşra yasalarının üstünde olmayacaktır. Taşrada taşra yasaları hâkim olacaktır. Yürütme sivil yetkililer tarafından yapılacak, bu yürütmeyi kendi içtihatları ile yürüteceklerdir. Yasalara aykırı hareketler “hakemlerden oluşan tarafsız, bağımsız, etkin ve saygın mahkemelerce” denetlenecektir. Hakem kararlarına herkes kendi rızası ile uyar. Uymayanlara karşı ise silahlı güç ve yönetim gereğini yapar.
Hakem kararlarına uyanlar barış içinde olacaktır.
Hakem kararlarına uymayanlarla ise meşru güç birlikte savaşacaktır.
İnsanlık iki bloğa ayrılacak; hakem kararlarına uyanlar ve hakem kararlarına uymayanlar. Ekseriyet sistemi ile kimse suçlandırılamayacak.
Mesela, Suriye aleyhine hakemlere gidilecek, Beşşar Esed hakemliği kabul etmezse veya hakemlerin kararlarına uymazsa, -uymadığı da hakemlerce tespit edilmek şartı ile- isteyen devletler onunla savaşırlar ve ülkesini yağmalarlar ama bugün yapılanları yapmazlar.
***
Bugünkü “zalim dünya düzeni” sömürü sermayesinin “karşılıksız faiz parası” ile insanlığı sömürmesine dayanmaktadır. Sömürü sermayesi ömrünü doldurmuştur, vaktini tamamlamıştır, yapacaklarını yapmıştır, sahneden çekilecektir. Artık “karşılığı olan para, emek parası” çıkacak, her semt kendi senedine kendisi çıkaracak. Bucakların, illerin, ülkelerin ve insanlığın farklı paraları olacaktır. Detay için bakınız bu köşede yazılan nice makaleler.
“Adil Düzen’e göre İNSANLIK ANAYASASI” çalışmamızda gelecekle ilgili “DÜZEN” anlatılmaktadır. Yeryüzünde; Güney Amerika, Kuzey Amerika, Afrika, Avrupa, Çin, Hint, Avustralya ve Adalar birer kıta olacaktır. Ortadoğu da ayrı kıta olabilir. Yahut Rusya ile birlikte Ortadoğu, Arabistan ve İran ile Avrupa’ya; Orta Asya ve Sibirya, Çin ve Hint’e bağlanabilir. Bu husus belirtilmiş değildir.
ABD sermayenin hâkimiyetinden kendisini kurtaracaktır. AB de zamanla sermayenin sömürüsünden kendisini kurtaracaktır. Çin devletlere bölünecek ve Çin birliğini oluşturacaktır. Hindistan ve Müslümanlar farklı devletler olacak ve birlik sağlanacaktır. Afrika ve Güney Amerika da birliğe girecektir.
Birleşmiş Milletler’in Meclisi olacak, ne var ki burada dünya üniversitelerinin temsilcileri yer alacaktır. Birleşmiş Milletler’in “hakemlerden oluşan yargısı” olacaktır ama askeri gücü olmayacaktır. Ulusal devletlerin üstünde askeri güç olmayacaktır. Hakem kararlarına uyan devletler insanlığın güvenliğini sağlayacaklardır.