Tek adam neden kazandı, partisi neden kaybetti?

Mehmet Acet bile, “Seçimlerin satır arası mesajları” başlıklı yazısını, ““Adam kazandı…” Hem de 13’üncü kez üst üste...” cümleleriyle bitirmiş ya; bizim anlatmaya çalıştığımız da işte tam da bu, bir türlü anlamayan veya anlayamayanlara: Bir tek “adam” var, parti ve/ya o partinin temsil ettiği “Millî Görüş” ve “Adil Düzen” gibi bir projesi veya misyonu yok! Asıl ana soru/n şu: Tek “adam” her fani gibi vefat ettiğinde ne olacak; “DP, AP, DYP, ANAP” vs. partiler gibi “AK Parti” denen bu “merkez parti” de partiler mezarlığındaki yerini mi alacak, bunu düşünen var mı? Bence yok; kaç kişiye sorduysam, tek bir müspet cevap yok! Aynı gazeteden İsmail Kılıçarslan de ““Adam” kazandı” başlıklı yazısına sekiz tane daha ““Adam” kazandı” ara başlığı atarak yazısını yazmış; yazısında diğer partilerin isimleri de var ama “AK Parti” bir defa olsun yazılıp anılmamış! Aynı gazeteden Mehmet Şeker de, “Adam kazandı” başlıklı bir yazı yazmış, yazının hiçbir yerinde “AK Parti”nin ise yine ismi yok, esamesi okunmuyor! Karar’dan Yusuf Ziya Cömert ile Hakan Albayrak’ın hemen seçim ertesi yazdıkları yazıların başlıkları da aynen şöyleydi; “Tartışmasız, Erdoğan zaferi” ve “Erdoğan’ın zaferi”. Evet, bir “kul” kazandı ama bir “kurum” yani partisi kaybetti! Nasıl?

Nasılını ‘yandaş’ denen gazetelerden birindeki bir yazar (Yeni Akit’ten Sinan Burhan) yazmış ve bu yazar sıradan bir yazar değil, seçim boyunca il il dolaşıp seçim çalışması yapmış, seçmen ile parti teşkilatlarının nabzını tutmuş ve daha yazısının başlığında -benim bu yazıda demek istediğimi- demiş: “Erdoğan kazandı, Ak Parti neden kaybetti?”

Sinan Burhan sonra hem kendisini, hem yaptıklarını, hem izlenimlerini anlatıyor…

Okuyalım: “Seçim boyunca ‘Yerel Medya Soruyor’ programları çerçevesinde Anadolu’yu dolaştık. Halkın nabzını tuttuk. Son beş seçimde halkın nabzını yakından tutma imkânımız oldu... / Masa başında oturmak yerine alanı dolaştık... Bu noktada önemli birkaç tespitimi siz değerli okuyucularımla paylaşmak isterim. / ‘Yerel Medya Soruyor’ programı çerçevesinde (evinde) Cumhurbaşkanımıza kendisi ile partisi arasında ciddi bir makas farkının olduğunu belirttim. Programda da kendisine sordum. / Seçim sonuçları açıklanınca bu tespitim doğru çıktı. Bu sonuçlardan sonra Cumhurbaşkanımız ümit verici bir konuşma yaptı. Ak Parti neden az oy aldı. Bu konuda ders aldık. Araştırma yapacağız dedi… / Bir kere metal yorgunluğu kavramının içi doldurulamadı. Alanda gezerken en çok gördüğüm eleştiri yeni yüzler yerine eski isimlerin listelerde geniş oranda yer bulmasıydı. Hangi ile gitmişsek liste tartışması gördük... Listelerden dolayı Ak Parti en az 20 vekil kaybetti. Parti büyükleri ve teşkilat mensupları da bu konuda eksiklik olduğunu kabul ediyorlar... / Seçimlerde Ak Parti’ye en çok oy kaybettiren iki kesim vardı. Bunlardan birisi Ak Partili olduğu iddia edilen troller, ikincisi ise habercilikten, kaliteden, seviyeden uzak medya oldu... / Milletvekillerinin bir kısmı halktan koptu... / Yine alanlarda en çok gördüğümüz korku ve endişe ülkemizin otoriterliğe kayıp kaymayacağı konusuydu... / OHAL’den dolayı milletin bir bölümü özgürlük endişesine kapıldı... / Yine alanda gördüğüm bir başka eleştiri Fetö ile yapılan mücadeleye ilişkindi. Fetö ile mücadele edilirken siyasi ayağına dokunulmuyor, parası olan serbest kalıyor eleştirileri oldu… Biz de kendi çapımızda eksik gördüklerimizi yazdık. Umarım hayırlı olur.” Bu yazıya Ali2 isimli okuyucu yorum yazmış: “Bu arada gazetenizin insanları damgalayan, ötekileştiren, küçük gören yazarları acaba Ak Parti’ye oy mu kazandırdı yoksa oy mu kaybettirdi?”

Sinan Eskicioğlu’nun “Artık bahane kalmadı, yeni dönem GÜÇ getirse de zorlu geçecek” başlıklı yazısında dedikleri ile bitirelim: “Ak Parti açısından: Önümüzdeki günler ve yıllar Ak Parti açısından çok da kolay geçmeyeceğe benziyor. %49’luk oy oranı bu seçimde %42’ye düştü. Evet, başkan olarak Tayyip Erdoğan seçildi ama bu Ak Parti’nin de seçimlerden başarıyla çıktığı anlamına gelmiyor. Oylarındaki düşüş bariz ortada. MHP ile ittifak olmasaydı ne başkanlık olacaktı ve ne de mecliste çoğunluğu yakalama ihtimali. / Ak Parti’nin düşünmesi gerekenler önemli. İlk başta partiyi kuran temel kişiler partide bugün yok. Bugün partiye gelenler de güç ve iktidar için geldiler. Bunu bilmek için müneccim olmaya gerek yok. Vatandaşların ifadeleri ve yapılanlar ortada...” Bugünlük bu kadar yeter!