
REŞAT NURİ EROL
Seek00:00Current time00:00Volume
MAKALEYİ DİNLEDevam… “Ali Bey Müslüman “emin insan” olmalı derdi. Sizi görenler, size “Emin” desinler, derdi. Ali Bey’in en çok önem verdiği şey “okumak” idi. Sizi dinleyenler “ne güzel söylüyor-yine sohbet edelim”, “kendime geldim, enerji topladım, şarj oldum” desinler, derdi. Kibir Müslümanın “ayıbı”dır, kibirli olmak size yakışmaz, yüksekten bakan olmayın, derdi.
Ali Bey, Balkan TV ve Radyo Balkan’ı 2008’den bu yana büyük yokluklarla yaşattı. Somali halkı için yardım programları yaptı ve toparlayabildiklerini Somali’de İHH’nın yaptırmakta olduğu “yetimhaneye” hediye etti. O umuyordu ki, devlet Balkanlarda bir TV kanalı ve bir radyoyu önemser, hiç değilse bir uydu hattını ücretsiz tahsis eder. Ama devleti idare eden bürokrasi ve siyasi şahsiyetler, 8 yıldır yardım etmedikleri gibi, adeta böyle bir stratejik enstrümanın ehemmiyetini bile kavrayamadılar.
Ali Bey de bir “Kök Hücre” idi. Yılmadı, bugüne kadar Balkan TV’yi ve Radyo Balkan’ı ayakta tuttu. Ben onun mücadele biçiminden “Kök Hücre”lerin önemini kavradım. Her şey Kök Hücre’lerin başarılarında gizliydi. Kök Hücrelerin üretilmesi, yetiştirilmesi bir hareketin başarı veya başarısızlığını etkiliyordu.
Değişime uğramış “Kök Hücre”lerden çoğalan kök hücrelerin başarıları sınırlıdır ve tükenmeye mahkûmdur. Asıl-orijinal “Kök Hücre”yi üretemezler. Üretebildikleri kendilerine benzeyen değişime uğramış kök hücrelerdir. Aslına bir türlü dönüşemeyen, değişime uğramış Kök Hücreler; kendilerine benzer, orijinaliteden uzak bir ortamı yaratabilirler, toplumları da orijinalitenin dışına iterler, yani kendilerine benzetirler.
Millî Görüş Hareketi’nden değişerek çoğalan kök hücreler, muhtelif toplumsal yapılar geliştirmişler, orijinal toplumsal yapılar kuramadıkları gibi, sınırlı ömürlerle yok olup gitmişlerdir. Bu kaçınılmaz sondur. Yok oluşlarında, orijinal-değişime uğramamış kök hücreleri de olumsuz etkilerler ve orijinal olmayan toplumsal yapıların, orijinal kök hücreleri benimsemelerini de güçleştirirler. Değişime uğramış toplumlar bu süreci atlatabilmek için büyük mücadele verirler ve orijinale kavuşabilmek için uzun zamana ihtiyaç gösterebilirler.
Bu süreçte orijinal Kök Hücrelerin gayretleri ve toplumla uygun iletişim kanalları oluşturabilmeleri, toplumun sağlıklı dönüşümü veya aslına rücu daha az sorunla gerçekleşebilmesine ciddi katkı verir.
Orijinal Kök Hücreyi temsil eden Saadet Partisi’nin, değişime uğramış kök hücrelerinin toplumda meydana getirdiği travmaları tedavide ve orijinalitesini kaybetmiş toplumların iyileştirilmesinde, “hayati” rolü vardır.
Bu rol; daha kaliteli kök hücreler yetiştirebilme ve bozulmuş toplumla daha sağlıklı iletişim kanalları kurabilmesine bağlı olarak gerçekleşebilecektir.”
2. “Saadet Partisi (Kök Hücre): Beklentiler…” (22 Ocak 2018) yazısından bu kadar!
3. “Saadet Partisi kimi seçmeli?” (05 Şubat 2018) yazısı ile bakışımızı bitirelim:
“Saadet Partisi ve onun lideri Temel Karamollaoğlu, medyanın gözdesi adeta. Saadet kimi seçecek, kim Saadet’i seçecek, Saadet kiminle seçim koalisyonu kuracak? Önemli yazarlar köşelerinde Saadet Partisi’ni analiz eden yazılar yayınlıyorlar. Yazılarda bu yükselişin nedenleri üzerinde değil de, sadece durum tespiti yapılıyor, çoğunlukla.
Ben de size bu yükselişin psikolojik nedenlerini yazmaya gayret edeyim ve oradan da ne yapmalı konusunda fikirlerimi söylemeye çalışayım. Hatırlarsanız, “Kök Hücre Saadet Partisi” temalı iki yazı yayınladım… Bu yazılarda; Türkiye’nin “hayati” ihtiyacını merkeze almak ve buradan da Saadet Partisi’nin “oynayabileceği” ve “oynaması gereken” role işaret etmek, ön plandaydı. Yani “cevhere” ve “cevherin rolüne” işaret edilmeye gayret edildi yazılarda. “Kök Hücre Saadet Partisi” ve “Kök Hücre Saadet Partisi’nden Beklentiler” başlıklı iki yazı, Saadet Partisi tabanında oldukça kabul gördü. Sağ olsun Millî Gazete ilk yazıyı “sür manşete” çıkarttı ve bu fakiri onurlandırdı. Mefkûre noktasından Saadet Partisi’ne bakarsak; toplumun içine düşürüldüğü bu buhran döneminde ve içinde bulunduğumuz çürüme sürecinde, Saadet Partisi’ne olan ihtiyaç “hayati”dir.”
Kosova’dan Saadet Partisi’ne bakış ve Ali Bey (2)
09.03.18 - Kosovalı yazar ve hemşerim Adelina’nın, Saadet Partisi ile ilgili yazılarını değerlendiriyorduk… Bugün, Saad...
Kosova’dan Adelina’nın Saadet Partisi’ne bakışı
08.03.18 - Önce bir hatırlatma yapmam gerekiyor: Geçen Aralık ayının başında bu köşede, “Kosova’dan Türkiye’ye bakış” a...
Bu yazar ve yazılarla siyaset nereye?!. Ve Erbakan
06.03.18 - Evet… “Bu yazar ve yazılarıyla siyaset nereye?!.” başlıklı ve içerikli bir yazı yazı...
‘Adil Düzen’i tartışmak-3; Erbakan’ı anarken…
05.03.18 - Şubat-Mart aylarının bu günlerinde Erbakan Hocamızı anarken, bize göre Millî Görüş Hareketi Kurucu Lider ve Ö...
‘Adil Düzen’i tartışmak-2; Erbakan’ı anarken…
04.03.18 - Ne demiştik? “Adil Düzen ve Erbakan” değerlendirme ya da tartışmamıza devam edeceğiz… Evet, tartışmak ve gereğini...
‘Adil Düzen’-1; Erbakan, Kemal Öztürk, şeker!
03.03.18 - Erbakan Hocam vefat edeli yedi yıl oldu; Allah rahmet eyleye, cennetinde kavuştura... Erbakan Hocamı anma sadedinde, aylar önce...
Bir, iki, üç; bütün bu itiraflar son olur inşallah
02.03.18 - - Yıllardır bu köşede “özelleştirme, özerkleştir” diye yazdık; dinletemedik! - Mutlaka satacaksan bari yabancılara satma...
Erbakan haykırırdı; ihanetinizin sonucu işte bu
28.02.18 - Ne diyorduk? Önceki yazılarımızın sadece başlıklarını tekrar hatırlayalım: Erbakan’ı anmak; Erbakan yapar, bunlar s...
Erbakan, herkesi uyandırmak için hep haykırdı
25.02.18 - Malcolm X, ‘herkesi uyandırmak için bir kişinin haykırması yeter’ derdi... Erbakan, hayatı boyunca haykırdı, haykırdı, hayk...
Erbakan şöyle haykırırdı; sizi gidi Hainler…
24.02.18 - Bu yazım, önceki şu iki yazımın devamı ve “Erbakan’ı anma” olarak da okunmalı: Erbakan’ı anmak; Erbakan yapar, bunl...
12345678910