Nuh Nebi’den kalma mı dediniz… Peki, ya siz!

Bugün Pazar…

‘Pazar Yazısı’ niyetine…

KUR’AN VE İLİM diyeceğim elbette; genel olarak 947. hafta seminerimize ve özel olarak Meryem Suresi 3. hafta çalışmamıza ulaştığımızı hatırlatarak… Elhamdülillah…

KUR’AN VE İLİM çalışmamızdan aktaracaklarım olacak; bundan önce yazdığım 9 (dokuz) adet ‘Adil Düzen Yazısı’ sonrasında ve elbette tekrar benzeri yazılara dönülecek…

Ama önce kısaca…

Nuh Nebi’den söz etmem gerekiyor…

‘Nuh Nebi’den kalma cep telefonu…’ yazıları yazıldı, geçen hafta…

TRT’deki bir programda, bir akademisyen, ‘Nuh Nebi’nin oğluyla cep telefonu ile iletişim kurduğunu’ söylemiş; ilim sahibi yazarlarımız da bu konuyu gündemlerine almış…

‘Siz de Nuh Nebi’den kalma tarım dönemi sistemi/hukuku/fıkhı ile çağımızdaki sorunlarla iletişim kurmaya ve sorunları çözmeye çalışıyorsunuz!’ diyoruz biz de…

‘SOSYAL TUFAN’ var, sosyalizm, komünizm, kapitalizm ve daha nice çağdaş ‘izm’lerin sebebiyet verdiği, diyoruz; ama siz hala Nuh Nebi’den kalma sistemdesiniz…

‘ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN, ADİL DÜNYA DÜZENİ’ çağımız tufanının tek çözümüdür diyoruz; siz hala Nuh Nebi’den kalma sistemdesiniz…

Nuh Nebi’den kalma tarım dönemi hukuku/ fıkhı/ sistemi ile sanayi/ bilgisayar/ uzay çağının sorunlarının çözülemeyeceğini henüz idrak edememiş olan zavallılar…

KUR’AN VE İLİM çalışmaları ve o çalışmaların en önemli meyvesi olan ‘ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN’ ile iletişim kuramayanlar…

Yani…

Erbakan Hoca’nın ömrü boyunca ‘ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN, ADİL DÜNYA DÜZENİ’ olarak anlattıklarına ‘summun-bukmun-umyun’ davranışı sergileyenler, hangi iletişimden söz ediyorlar?!.

Neyse…

Biz, dün yani Cumartesi günü gerçekleştirdiğimiz 947. KURAN VE İLİM seminerimize dönelim ve ‘Pazar Yazısı’ niyetine oradan birkaç hatırlatmada bulunalım…

“Adİl Düzen” dayanışma ortaklıklarına dayanır. Son Nebi Hazreti Muhammed Medine’de ilk kent devletini kurduğu zaman siyasi dayanışma ortaklıkları oluşturdu. Düzeni böyle kurdu. Biz de Adil Düzene geçmeden önce dayanışma ortaklıklarını kurma durumundayız. Bunun için yüz lojmanlı on adet işyeri apartmanını yapmış ve bir bucağı kurmuş olmamız gerekmektedir. / Bu bucakta semt kooperatifleri dışında bir bucak merkez kooperatifi olacaktır. Bucak halkı bucak meclisini oluşturacak, merkez apartmanın merkez katı (ocağı) bucağın merkezi olacaktır. Orada dayanışma ortaklıkları kurulmuş ve genel hizmet yapılır hale gelmiştir. İşte o tarihten sonra Mekke döneminden Medine dönemine geçilmiş olacaktır... (s.7)

Dayanışma başkanları halkı nasıl yönetirler?

-İlmi dayanışma ortaklıklarında tartışma vardır. Ortaklaşa ürün üretirler. Buradaki dayanışma ortaklarına tartışma ortamını sağlar. Başkan toplantıları yönetir. İlmî sonuçların arz edilmesini sağlar. Kendisinin herhangi bir karar verme yetkisi yoktur. Görüş mutabakatlığı yoktur. Sokrat ekolü böyledir ve bu ekolde üç büyük âlim yetişmiştir; Sokrat, Eflatun, Aristo. Her üçünün de görüşleri farklıdır. Hanefi ekolü ve mezhebi de böyledir, dört büyük âlim yetişmiştir; Ebu Hanife, İmam Ebu Yusuf, İmam Muhammed, İmam Züfer ve hepsinin görüşleri mezhep mensupları arasında eşit kabul edilir.

-Siyasette güç yarışması vardır.

-Ekonomide kazanç yarışması vardır.

-Ahlakta ise yarışma iyilikte ve sevgidedir.

Burada işte bu genel kurallar ifade edilmektedir. (s.8)

KUR’AN VE İLİM haftalık hatırlatmalarımıza devam edeceğiz…