
REŞAT NURİ EROL
Seek00:00Current time00:00Volume
MAKALEYİ DİNLEİki sohbet ve o sohbetlerdeki ‘NELER OLUYOR?’ sorusuna cevaplarla başladık…
Birbiriyle olabildiğince irtibatlı üç yazı yazdık ve bu dördüncü yazıya geldik…
Bu yazıya, ikinci yazı ile ilgili bir düzeltme ile başlamam gerekiyor. Sayfadaki darlık sebebiyle, yazının ilk bölümündeki bazı satırlar yayımlanamadı. Şöyleydi: ‘Ertuğrul, Abdülhamit, Atatürk, Erbakan, Erdoğan…(başlık) / Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. Davut, Hz. İsa… / Ve Son Nebi Hz. Muhammed… / Bu üç satırın her biri müstakil bir yazı konusu olmayı hak edip gerektirdiği gibi; bu isimlerin her biri de tek tek üzerinde durulmayı hak ediyor diyebilirim… Malum olduğu üzere, zaman zaman ve hak ettikleri ölçüde bunu yapma gayretinde oluyoruz… Ama bizim ana gündem ve ana konumuz hep kendimize göre… Lüzumsuz gündemlerde boğulmamaya gayret ediyoruz… Bunu ne kadar başardığımız siz değerli okuyucularımızın takdirlerine kalıyor…/ Bu durumu, bundan önceki “İki sohbetteki ‘NELER OLUYOR’ sorusuna cevap!” başlıklı yazımızda açıkça beyan ettiğimiz gibi; bundan sonra da her zaman her gerekçeyle yapacağımızı bir kere daha beyan etmiş olalım...’
Bu yazıma şu yorumu yazan okuyucuma teşekkür borçluyum. Yorumu şöyle: “Bu makalenin, fikir açması bakımından, her bir yazar-çizer tarafından okunmasının çok faideleri olacaktır./ Zeki M.zade” Evet, demek istediğim aynı zamanda yazarlaraydı; tekrar teşekkür...
***
‘NELER OLUYOR?’ sorusunun daha kesin cevabını vermek için Üstadımın geçen haftaki ‘NEREDEYİZ…’ ve ‘Nereye gidiyoruz?’ başlıklı iki yazısından bir özet yapmam gerekiyor; böylece bu iki başlıktaki soruların cevabını da bulmuş olacağız.
‘NEREDEYİZ…’
‘İnsanlık daima kutuplaşır ve yarışır. Tarihin ilk iki kutbu Mısır ve Mezopotamya olmuştur. Sonra Grekler ile İranlılar kutuplaşmıştı. Roma ve Kisra’dan sonra kutuplaşma İslam ve Hıristiyanlar arasında sağlandı...
Sermaye Hıristiyanlarla Müslümanları savaştırıyor, kendisi gelişmeyi sürdürüyordu. Yirminci yüzyılın başına gelindiğinde Sermaye artık Hıristiyanlara karşı denge kuramaz oldu.(…) Bir asır rejimler arası çatışma ile denge oluştu. Hıristiyanlık ve Müslümanlık kenara itildi. / 21’inci asra gelindiğinde rejimler arası çatışma sona erdi. Sosyalizm teslim bayrağını çekti ve teslim oldu. Şimdi Sermaye yeni dünya dengesini arıyor. Rejimler iflas edince ortada iki dayanak kaldı, dinler ve ırklar...
Sermaye (Siyonist sömürü Sermayesi) çıkmaz içindedir. Sermaye dinler arası kutuplaşmayı Şii-Sünni çatışması olarak denemiş ama başaramamıştır. Humeyni ve Erbakan bu bölünmeye son vermişlerdir. Şimdi Arap-Acem çatışması üzerinde çalışmaktadır...
Büyük sıkıntılar olmakla beraber, Sermayenin zaferi ile bitecek bir durum yoktur...’
Yazının bundan sonraki bölümünde, 1910 yılından itibaren, 10’ar yıllık dilimler halinde, yirminci yüzyıl ile ilgili genel bir değerlendirme var. Sadece sonuç kısmına bakalım:
‘2010’larda Türkiye bağımsız hareket eden ülkeler arasına girdi. Bugün Türkiye bunun kavgasını vermektedir. / 2020’lerde Türkiye bağımsız ülke olarak yeni düzenini kuracak, bu düzen Adil Düzen olacaktır. / 2030’larda Türkiye’de Adil Düzen uygulanmaya başlanacaktır, sanıyorum. Bundan sonra asrın sonuna kadar Semt Kooperatifleri dünyaya yayılmış olacaktır. İnsanlık üçüncü binyıl uygarlığına girmiş olacaktır, sanıyorum.’
***
‘NEREDEYİZ…’ sorusunun cevabı özetle bu kadar.
‘Nereye gidiyoruz?’ sorusunun cevabı gelecek yazıya kaldı. Dolayısıyla konuyu dört yazı ile değil de beş yazı ile noktalamış olacağız, inşallah.
İlk yazıma uzunca bir yorum yazan değerli okuyucum Abdurrahman Serdar, o yazının başlığı “Dünya düzeni iflas etmiş, Dünya ADİL DÜZENE hasret ” olmalıydı demiş… Gelecek yazının başlığı bu olacak; ‘Nereye gidiyoruz?’ sorusunun cevabı ile birlikte…
Ve’s-SELÂMmea’d-DUA ve de ADİL DÜNYA DÜZENİ ile…
“Adil Yargı Düzeni” kurulmadan ‘adalet’ olmaz
13.11.17 - İnsanlık tarihine bakmamız gerekiyor… İnsanlık olarak nerden geldik, hangi süreçleri yaşadık, günümüzde neredeyiz ve...
Ertuğrul, Abdülhamit, Atatürk, Erbakan, Erdoğan…
12.11.17 - Bu başlığın her biri müstakil bir
İki sohbetteki ‘neler oluyor?’ sorusuna cevap!
11.11.17 - Öncekİ akşam, üç yakın dostum (İsmail B., Gürsel K., Hüseyin Ş.) bir araya gelmiş, bir mekânda yemek hazırlığındalar; davet ett...
Kur’an’a yani Kur’an düzenine yönelmeliyiz...
08.11.17 - Bir şeyi bilmek başkadır, yapmak başkadır. İnsanda dört meleke vardır; fikir, his, irade ve ünsiyet. Her birinin...
Et yani hayvancılık ve tarım meselesi ve (…)
07.11.17 - “Yerli ve Millî Motor ile
Yerli ve Millî Motor, Otomobil ve Adil Düzen
06.11.17 - Bizler neler diyor ve neler yapıyoruz? Onlar neler diyor ve neler yapıyorlar? Son üç yazımızın başlıklarına b...
Kur’an ve ilim 937. hafta seminer notlarından
05.11.17 - bu yazı ‘Pazar Yazısı’dır. Ne diyorduk? Son üç yazımızın başlıklarını hatırlayalım: 1. Çağımızdaki yeni uygarlığı
Yeni Kur’an medeniyeti nasıl gelecek?
04.11.17 - Yeni Kur’an uygarlığının özelliklerinin neler olduğu üzerinde durduk, önceki yazıda. Ne diyorduk? Yeni Kur’an uygarlığı...
Yeni Kur’an uygarlığının özellikleri ve…
03.11.17 - Ne diyorduk? Yeni Kur’an uygarlığı nedir ve bu uygarlığa nasıl geçilecektir? Önce yeni Kur’an uygarlığının getird...
Çağımızdaki yeni uygarlığı Türkiye gerçekleştirecek
01.11.17 - Son dört yazıyı aynı konu üzerine yazdım, dördüncüde anlattım. Üçüncü yazıda bir tevafuk vardı; hatırlayalım: ‘Yeni düzen,
12345678910